120 metre

Dünyamızda…
Tüm dünyada yaşayan canlıların sadece yarısı kadarını tanıdığımızı…
Bir sincabın…
Kışı geçirebilmek için yiyecek depoladığını biliyorsunuzdur muhtemelen…
Peki, bir sincabın 900 kadar ayrı ayrı yere yem saklayıp, bunları yine bulabildiğini…
Evet, doğru okudunuz 900 ayrı yeri hatırladığını…
Bir ağacın…
Fiziki nedenlerden dolayı, yer çekimi, en fazla 120 metre uzayabildiğini…
Yaşamsal öneme sahip suyu en fazla 120 metre yüksekliğe “pompalayabildiğini”
Hani…
Alışığız ya yeşil yapraklara…
Bu yaprakların aslında “rengarenk” olduğunu biliyor muydunuz?

Lazım olmadığı için sincapların dolaylı yollardan, cinslerin yaygınlaşmasına katkıda bulunduğunu…
Yiyemiyorlar çünkü tüm sakladıklarını AMA gerekli hallerde her bir depoyu bulabildiğini…
Yenmeyen filizleniyor, açıyor, büyüyor ve yine besliyor canlıyı…
Mantar dediğimizin…
Orman koruyucusu olduğunu…
Klorofil, ağaca, yapraklarına renk veren, baskın bir madde…
ÇOK değerli, ağaç kış geleceğinde çekiyor bu maddeyi köklerine, dökülen yapraklar ki her biri kendi kendine besleyici bir madde, gübre oluyor, besliyor kendisini, komşusunu.

Bir karıncanın…
Bir karınca sürüsünün koca bir ormanda DÖKÜLEN TÜM yaprakların yarısını topladığını, yine dolaylı yollardan, tıpkı bokböceği gibi toprağı gübrelediğini…
Arının değerini biliyor musunuz, biliyor muydunuz???

Allah…
Öylesine hassas bir denge yaratmış ki, Mevla’m…
“Bir çakıl taşının yerini değiştir” denge bozuluyor(!)

Bunlar bilimsel gerçek mi?
Gerçek!
Hayatın ta kendisi.

O halde…
İnsanoğlunun onlarca, yüzyıllar boyu geliştirdiği…
Tecrübelerle gerekliliğini kanıtladığı örf ve adetlerin, geleneklerin…
Bir g.tü b.klu…
Kasımpaşalının altüst etmesine nasıl izin veriyorsunuz?

Şaşıyorum size, sizlere…
İnsan…
Rabbimin yarattığı en değerli, en üstün canlılardan değil mi?

Bugün hanımla Üsküdar’a indik, gezmeye…
Yolda, köy çıkışında…
Koskoca Kangal köpeği…
Yattı bir adamın önüne, kendi gözlerimle gördüm, yeminle gördüm, yaşadım…
Yattı sırt üstü, sev beni diye!

Bir görmeliydiniz…
İnsan ve hayvanı, ikisi de mutlu!

Hayvan deme…
Sadece ağaç, bitki deme…
Nimet, ekmek değerli, değerini bilmeli…
Tabiat dengede…
Vatanın…
İnsanın, hayatın bir dengesizin elinde…
Dengeni ara, bul…
Yık AK Sarayları başa, koşma boş hayallerin peşinden…
Dengeler bozuldu, atalardan kalma…
Dengeni yine ara!