Çıldırmış olmalı, göz kapaklarım takılıyor…
Geberemedim ki!
Karı gibi ağlanmaktan…
Böyle yaşamaktan bıktım!!!!!!!!!!!!!!!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ∙ Ne mutlu Türküm diyene, diyebilene
Çıldırmış olmalı, göz kapaklarım takılıyor…
Geberemedim ki!
Karı gibi ağlanmaktan…
Böyle yaşamaktan bıktım!!!!!!!!!!!!!!!
Venezüella…
Allah yardımcıları olsun, anladığım kadarıyla ölü ve yaralı sayısı artıyor…
>>> DÜN <<<
Israil, ILK evet dünyada bir ilk olarak “ticari amaçlı” uydusunu aya yolladı…
Bir takım yüzeysel araştırmalar yapacakmış…
Ticaretten, teknolojiden söz açılmışken…
Hani var ya bir “hızlı tren”
Hani sözde Onlar demir ağlarla ördü yurdu…
Tabii…
Her zamanki gibi her şey göstermelik, millet desin…
Sadece dostlar alışverişte görsün…
Yetiyor onlara yetiyor bilmem nenin bilmem ne kılına…
Yetiyor…
ALMANYA 1930 yılında bir dünya rekoruna imza attı…
ILK…
Gerçek hızlı treni raylara koydu. Saate 200 Kilometre hız yapabiliyordu…
Ve 1932 yılına gelindiğinde kendi rekorunu yine kendi kırdı!
Düşünüyorum da…
HAK BIZE…
Kılavuzu karga olanın, bir HIRSIZ…
Burnu…
Neden çıkmazdı kardeşim?
Hak bize, müstahak!
Yok toparlayamadım kendimi AMA toparlar toparlamaz gideceğim yine.
Kapansın gözler ebediyen…
Ya işimi, gücümü bir türlü hale, yola sokamadım…
INAN…
Yeminle, kalkamazlar altından. Annem diyor ki O Tayyipistan “uzmanı”
“Yaz oğlum yaz, ben öyle yapıyorum. Tüm evraklarda ne nereye. Ben ölürsem kalkamazsın altından”
INANIRIM…
Kayıtsız, şartsız inanırım…
O, Türkiye’de neyse benden buralarda oyum…
Normal bir aile değil ki, bildik, sıradan…
Sanki fabrika…
Kocaman bir fabrika sevk ve idare ediyoruz sanki!
80 milyon Alman demiş olalım, düz hesap…
Aşağıya doğru yuvarladım…
80 milyon Almanın, her sene kişi başına 50 kilo yiyecek çöpe attığını biliyor muydunuz?
80 milyon X 50 kilo
Eder 4 milyar kilo, TEKRAR dört milyar kilo yiyecek çöpe atılıyor…
Bebeler ölüyor biliyor musunuz?
Bebeler ölüyor açlıktan!
Vicdan yapmıyorum!
Sadece aklınızda olsun istedim…
Bizde…
İnsanlar ucuz yiyecek kuyruğunda da KI dün öğrendim…
NISAN AYINDA…
Tanzim satışa SON!
Atılan ekmeğin haddi hesabi yok bizde…
Kar bir yoğurt kabına kuru ekmeği, içine biraz süt veya yemek artığı…
Koy yol kenarına…
Hiç olmazsa hayvanlar yesin. Uzat elini…
Uzatabiliyorsan fakire, muhtaca. Hiçbir şey yapamıyorsan…
Bir gülümse insana, bir hal, hatır sor!
Direnç, direniş…
Ben!
Yunanca, Omega…
24. ve SON harftir…
Sonu simgeler…
EVET…
Direnç, direnmek…
Son çare!
>>> Çok önemli <<<
Bilim…
Öldüğü, nesli tükendiği sanılan…
Türkçesini bilmiyorum, şöyle tercüme etmiş olayım…
“Dev arı”
Tekrar keşif etti, ayrıca yine sadece bir dişi…
Dev kaplumbağa, erkeğini de bulsalar…
İnşallah!
Ben bir babayım…
GÖREVIM…
Sorumluluğum kimsenin bilmediğini, bilmek…
Görmediğini görmek…
Düşünmediğini düşünmek…
Sevdiklerimi koruyup kollamak.
https://www.faz.net/aktuell/wissen/xxl-biene-und-riesenschildkroete-entdeckt-diese-riesen-finden-keine-ruhe-16054670.html
Hadi ben kaçtım.
😊
Üstümde değildir, kimsede altımda…
Büyüklere saygı, küçükleri sevgi…
Hak ediyorlarsa!
Amerika…
Helal olsun bu insanlara…
Rakam hafızam, lütfen af edin bu kul yanılıyorsa…
16 eyalet, Trump’i mahkemeye verdi, duvar meselesi…
Hiçbir kereviz…
Dünyanın hiçbir yerinde…
Kanunların üstünde değildir…
Ne Tanrının ne kulun kanunlarını tanımamazlık, görmemezlik yapamaz, edemez!
Emre Kongar…
Son derece saygı duyduğum, sevdiğim bir gazetecidir…
Partili bir adi…
Yazmaya başlamış, bitirememiştim hatırlarsanız…
Son zamanlarda çokça oluyor, af edin, özür dilerim…
Artık benim de sözüme güvenilmez algısı yaratmış olabilirim…
HAYIR Efendim…
Hayır, bu iddiayı ret ederim…
Sevdiklerim, değer verdiklerim bilir…
Ver bu eşeğe sorumluluk, yükle sırtına yükü deh de…
O…
Yürür…
Bir yerlerde yıkılıp, yığılana kadar!
Ve…
Eninde sonunda verdiği sözü tutar!!!
—
Parti devletine hayır
17 Şubat 2017 Cuma
Bir devletin bir partiyle özdeşleştirilmesi, tüm bir devlet aygıtının, yargısıyla, yasamasıyla, yürütmesiyle bir partinin emrine verilmesi, Faşizmin en net ve en saf biçimlerinden biridir:
Yakın tarihte Avrupa’da, Almanya’da ve İtalya’da çok kanlı bir biçimde yaşanmıştır!
Ne yazık ki, 16 Nisan’da referanduma sunulacak olan Anayasa değişiklik önerileri, Türkiye’de de, Cumhuriyet rejimini bitirecek ve yeni bir Parti Devleti kuracak maddeler içeriyor:
1) Cumhurbaşkanı partili olacak; elbette sıradan bir “partili” değil, bir partinin lideri, Genel Başkanı olacak.
2) Partili Cumhurbaşkanı, yardımcılarını kendisi atayacak ve atanmış olan bu kişiler gerekli olduğunda seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini kullanarak bizi yönetecek.
3) Partili Cumhurbaşkanı’nın seçtiği bakanlar, Meclis tarafından denetlenemeyecek.
4) Partili Cumhurbaşkanı, ülkeyi Meclis’in çıkardığı kanunlara gerek duymadan kararnameler ile yönetebilecek.
5) Partili Cumhurbaşkanı, devletin bütün yöneticilerini atayacak, yeni vilayetler kurabilecek.
6) Partili Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi üyelerini ve HSK üyelerini seçecek. Seçtiği HSK üyeleri de yargıçları tayin edecek. Anayasa Mahkemesi ve HSK ile birlikte Danıştay ve Yargıtay da, yani tüm adalet mekanizması da partinin emrine girecek.
***
Türkiye bu noktaya nasıl ve neden geldi?
1) Çok partili düzene geçildiğinde Demokrasi’den yararlanacak olan sermaye sınıfı ve işçi sınıfı gelişmemişti. İktidara toprak ağalarının temsilcisi olan Demokrat Parti geldi ve temel hak ve özgürlükleri sınırlayıp kısıtlayarak Demokrasiyi yozlaştırdı.
2) 1950’den beri Türkiye’yi yöneten sağ parti ve askeri darbe liderleri demokrat olmaktan çok demagogdular. Temel hak ve özgürlükleri savunmak yerine halkın duygularını okşayarak çoğunluk baskısı oluşturdular.
3) Muhalefet hakkı ve özgürlüğü, ifade hakkı ve özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerin, sınıfsal destekten yoksun olması, Demokrasiye inanmayan iktidarların önünü açtı.
4) Toplumun mevcut değerler sisteminin, çok hızlı değişmesi, bir Anomi durumunu (değersizlik, kuralsızlık durumu) doğurdu, bu durum iktidarların siyasal/ ahlaki değerleri kolaylıkla yozlaştırmalarına yardımcı oldu.
Bu 4 maddede özetlediğim gibi, “Parti Devleti” önerisi, uzun dönemli sınıfsal gelişme, siyasal ve kültürel/sosyo- ekonomik kalkınma, eğitim ve örgütlenme yetersizliklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır!
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/677558/Parti_devletine_hayir.html?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral#
Oma…
Oma’ya gideceğim birazdan…
Kendimi toparlarsam…
Halimi, durumumu anlatmaya gerek yok değil mi?
Ayni tas, ayni hamam!
Hayyam…
Belki otuz, takım elbise bilmiyorum ne zaman…
Su…
Alt tarafı birkaç şişe su ya, su…
Erkek demeye milyon şahit lazım ne kadar üzücü ne kadar acı!
Amerika…
Çekilmez, çekilemez…
Tıpkı bunların seçim ile tekrar gitmeyecekleri…
Gidemeyecekleri gibi!
Amerika…
200 yerine 400 askeri bölgede bırakacağı söyleniyor!
Venezüella…
İlk ölüden bahis ediliyor, bugün uluslararası yârdim ülkeye sokulacaktı…
Venezüella’ya bugün dikkat!
Bilmem bilir misin, yok canım nereden bileceksin!?
Yalan makinesi ne yapıyor, nasıl çalışıyor biliyor musun?
Aklında olsun…
Ya sivri bir taş ya kalınca, yok en güzeli bir çuvalsız veya raptiye bulunsun cebininde!!!
Bir insanın direnci 1000 (Ohm)
Birincisi yalan makinesi direnci ölçer, vücut direncini…
İkincisi ses titreşimi gibi kimi stres belirtilerini(!)
Taş, iğne, raptiye gibi bir nesne ile örneğin ayakkabında kendini sürekli bir strese maruz bırakırsan, ki acı bir tür stres halidir, yalan makinesi doğruyu ve yalanı ayırt edemez.
Çünkü sürekli bir strese tabisin…
Eğitim(!)
İnan…
Çok öğretebileceğim şey var, neler neler…
Ya sekreter…
😊
Biliyorsun ne tür ne çeşit…
Ya sağlık…
Ama ne biri ne öteki var!
İyi geceler, öğleden sonra yine yamuldum. Su…
Su mahvetti!
Kısa bir araştırma yaptım, çok kısa…
> Hiçbir bilgi yok bu konuda <
arte…
Bir Alman – Fransız ortak yapımı…
Yani Almanın gördüğünü Fransız’da görüyor!
Haberlerden şimdi geçti, ne utanç verici…
Tanzim satışları…
En önemli bilgi:
Tanzim satışları nisan ayında durdurulacak!
İstanbullun 50 noktasında açılan satışları konu etmişler…
Hep derim…
Yabancıdan öğren bizi, al haberi…
Sen bilirsin gayri, sen bilirsin…
Hala Tayyip’i seçecek misin!???