Günaydın, gününüz, gönlünüz aydın olsun.
Sokakta kardeşin horozları ötüyor, hava serin…
Üüürü üüü…
Seslerini duyuyorum, pencereler ardına kadar açık. Valideyi kuaföre götürdüm…
Yedisinde de kadın milleti, yetmişinde de!
Bir uyanış…
Tarifsiz!
Allah’ımmm kurtar, kurtar Rabbim kurtar.
İlaç daha yeni yeni tesir etmeye başladı…
Bu şeklini çok şükür çok nadir yaşıyorum, tek el, parmak parmak yazıyorum…
Kaç saattir ayaktayım, dün yazdım ya dökülüyorum. Dünkü halimi öpüp öpüp başıma koyasım var.
Ne zamandan beri elime silah almıyorum…
Hani dedim pezevengin yüzünü gözümün önüne getireceğim…
Hem vallahi hem billahi tıraş ettim, kulaklarını kopardım…
Çenesini dağıttım, yanakları delik deşik oldu…
Burnuna üçüncü delik açtım…
Ama bir türlü iki kaşının arasını vuramadım!
Uzun lafın kısası…
Tüfekte sorun yok destekli…
Tabanca ağır geldi…
Eksersiz, süreklilik hele bende mecburi!
Yok arkadaş yok vallahi billahi ben bitmişim…
Erkek demeye…
Milyar şahit lazım!
Milyar dedim aklıma geldi…
Dikkatinizi çekerim Suriye…
Rusya zaten, ABD, Fransa hele Almanya…
Afrika kardeşim Afrika…
Zavallı insancıklar, Afrika dendi mi gelir gözümün önüne bebeler…
Bir deri bir kemik…
Hiç düşündünüz mü ki O adi, kalitesiz pezevenk dahil neden Afrika’ya hücum etti?
Çin, Çin…
Çin nere Afrika nere…
2030 yılında Afrika nüfusunun 2 milyar olması beklenmekte(!)
Muazzam bir Pazar…
Hele hala mevcut olan yeraltı servetleriyle…
Ehhh…
Hürmüz boğazı…
Deniz taşımacılığı, Suudi Arabistan karşı yakası…
Stratejik önemi, menfaat dünyası!
Çok şükür azıcık açıldım…
Konuya geçmeden önce Frankfurt’tan söz etmek isterim size…
Buralarda yaşayanlar muhtemelen farkındadır, duymuşlardır; diktiler kentin göbeğine Kahpedoğan heykelini, niye?
Ondan önemlisi Alman haberlerinde yer aldı…
Gençten biri olsa olsa 25 – 27 arası…
Anne – babasının götü ile osurduğu besbelli…
Psikolojik sorunlu, ezim ezim eziliyor olmalı, yiyip bitiriyor ONLARI aşağılık duygusu…
Millet tabii bu heykele tepkili, üstüne üstlük altın kaplamalı…
İşte diyor o psikolojik özürlü gencimiz:
“Natürlich verteidige ich… Er ist mein Präsident!”
Yani…
“Tabii ki müdafaa edeceğim O benim cumhurbaşkanım”
Evladım, güzel çocuğum o halde ne bok yemeye Almanya’da yaşıyorsun, siktir git Tayyipistana…
Tayyip bakar sana!
Tepkili bir genç kızımız, muhtemelen Türk olsa gerek en azından ama belli yabancı…
Diyor ki:
“Deswegen Leben wir in Deutschland, die Meinungsfreiheit ist uns wichtig!”
Türkçesi;
“Bu yüzden Almanya’da yaşıyoruz, özgürlüğümüz, konuşma hürriyetimiz bizim için önemli!”
Pekiii,
Bu heykeli dikenin amacı neydi?
İşte tam da bu ortamı yaratmak, dikkat çekmek…
Bu gibi tartışmalara zemin hazırlamak!
Neyse geçelim, benim, bizim etkili olabileceğimiz konuların dışında…
Tek tek mücadele verdiğimiz sürece ne köy olur bizlerden ne kasaba!!!
Yine hatırlı okuyucularım bilirler…
Ne çok önem veririm örgütlenmeye, teşkilatlanmaya…
Birliğe kardeşim birliğe…
Tek yürek tek ses olmaya!!!
Dün çok erken gittim kulübe…
Çok güzel bir manzara, kuzular, koyunlar, inekler ve de atlar…
Bakıyorsun sağa, karşında koca koca tepeler, orman…
Solda ayni manzara!
Gözün alabildiğine yeşilin her çeşidi…
Dünya güzeli…
Huzur kardeşim huzur memleketi!
Kulüp dağların birinin tepesinde, iğne atsan düşmeyecek yere…
Tam zirvede…
Havalar, dedim ya ne zamandan beri elime silah almadım, gitmedim, GIDEMEDIM kulübe…
Ana bu neee?
O kadar şaşırdım ki anlatamam, hiç beklemiyordum bu manzarayı…
ESWE…
Bu da ne?
😊
Tabii buralarda yaşamayan bilemez…
Bu şirkette müşterilerimden biriydi. Enerji ve ulaşım…
Öf de öf o biçim!
Bina spor kulübünün binası, futbol sahası…
Wehen…
Oldukça başarılı bir kulüp, atıcılık kulübü kiracısı…
Daha doğrusu hepsi devletin yani belediyenin mülkü…
Bakın BURASI ÖNEMLI bilmiyorum Tayyipistandaki durumu…
DIKKAT YANI…
Camiiyse camii…
Elbette çok önemli ama güzel kardeşim ölmedik ki…
Demek istediğim yaşıyoruz, inşallah Rabbin bizden beklediği şekliyle, ahlaklı, terbiyeli…
Yaşıyorsan güzel kardeşim hem bu tarafın hem öte yanın hakkını vermek insanlık görevi!
ESWE sponsor olmuş kulübe…
Bina sanki yeniden yaratılmış, sahası…
Dedim ya iğne atsan yere değmeyecek, o kadar kalabalık o kadar yoğun…
İnsan kaynıyor, ne ararsan var her yaştan canlı.
Anneler bebeleri ile…
Dedeler, nineler. Gençler…
Cıvıl cıvıl ya cıvıl cıvıl…
Muhtemelen Türkiye Cumhuriyeti’nde de öyle olmalı, bilmiyorum tabii sadece bir tahmin…
Devlet…
Diyor ya vergi ya bağış…
Şirketlerin çoğu tercih ediyor bağışı, çevresine yararlı olmayı…
Tabii koca koca binalardaki kendi reklamları çabası…
Ne yapacaksın kardeşim, hayat böyle al gülüm ver gülüm dünyası…
Demem o ki…
Bak BADEM, LAIK ayrımı yapmıyorum sadece bir öneri…
Hizmetse hizmet ama insanlara lütfen faydalı, yararlı…
YETERINCE, fazlası…
Camii var IMAM yetiştirme yurdu…
Çoğunlukla yobazı (…)
Dispanseri…
Gençler ve ihtiyarlar için…
Kadınlar için sosyal faaliyet alanları…
ULANNN Hayvan…
Kadın barındırma yurtları…
Devlet…
Devletse, yoksa zaten varsa bile böyle düzenleme…
Geliştirilmeli, ÖZENDIRILMELI…
Zengini…
Ziyanı yok yapsınlar reklamlarını ama genci, ihtiyari, kadını…
Faydalansın, yararlansın, gelişsin…
Gelişsin, ilerlesin…
Bu yurdun insanı, hepimizin vatanı!