Google konum belirleme ve arama

Her şey göreceli, değişken…
Zaman…
Dolar 6,31 ile açıldı…
Şu an 6,34. Euro 7,37 şu an 7,41…
Bademler ve büyük ekonomisti!

Kahpe…
Hangi biri değil ki?
Ne zamandan beri ilgilenmiyor, bakmıyordum…
Şirketler…
Sözde büyükler, TEKEL!

Google tek değil…
Arama motorları, biri diğerinden güzel…
Bilirsen kardeşim, bilirsen her şey kolay!

Kara para AKlama mesela…
Para varsa elde, resmi yani yasal…
Aklaması çok kolay!

Nasıl mı?
😊
Kardeşim bu yaştan sonra beni hapse mı attıracaksın?
Var çareleri!!!
Karanlıklar…
Ve en nihayetinde aydınlık benim, bizim, bizlerin yeri!

Her şey tabii ki önce Allahtan AMA sonra insandan…
İnsana, insan yüzünden insan için(!)

Nefret ediyorum bu kapitalizmden, tamam anadan doğma değil ama sonradan olma bir zamanlar komünisttim, hem de koyusundan, solcu…
Gençlik yıllarım demem lazım, aslında çocukluğum…
Çekirdekten yetişme Atatürkçüyüm, tüm aile böyle büyüdüm. Çocukluk işte solu keşif ettim, düşünceler, duygular cazip geldi. Akıl ise başa geldikten sonra Kemalist’im mücadeleci…
Atatürkçüyüm, akıl, mantık, vatan – millet, bilim benim göbek adım!

Bu çağda…
Nefretliktir Neo Liberaller, sözde özgürlükçü paranın esirleri…
Kapitalistlerin farklı bir çeşidi…
Diyeceksin ki tüm bunların ne ilgisi var Google arama ile…
Var kardeşim var…
İspat ederim sana, aklın durur bir tarafın tavana vurur!
😊
Şaka bir yana…
Hep söylerim…
KIMSE, kimsenin karagözü kara kaşı için parmağını bile oynatmaz…
Benim gibi manyaklar istisna teşkil etse bile geneli böyle, konum belirleme özellikle cep telefonlarında bir nevi standart oldu. Tabii SEN buna izin verirken çaktırmadan diyorlar işte dostlar listeni de kullanmamız lazım falan. Maksat bir yandan SENIN bir hareket profilini çizmekken reklam yollayabilecekleri isim ve adreslere sahip olmak!!!

PARA…
Nakit para kardeşim, PARA…
Gelelim Google aramaya, dediğim gibi ne zamandan beri bakmıyor, takip etmiyordum…
Çok şaşırdım…
Google çaktırmadan değiştirmiş, belki sesiz sedasız veya benim haberim olmadı…
Sadece bir insanım, bir çeyrek…
Tahmin edebileceğiniz gibi birden çok bilgisayar sahibiyim…
Mesela ki eskiden öyleydi, şimdi tamamen değişmiş onu da yeni öğrendim çünkü bu ayarı yapabilme imkânınız elinizden alınmış! Dükkân ve ev Google ayarlarım farklıydı, konum belirleme…
### >>> bilinçli <<< ###
Bu ne demek şimdi?

Bunu anlayabilmeniz için şunları bilmeniz gerekir ki hala geneli öyle sadece ayar imkânınızı almışlar elinizden. Mesela dükkân Taunusstein’de ya…
Bize en yakın Google nodes dükkândan 15 kilometre uzakta.

OTOMATIKMAN ona bağlanıyorum…
Ve değiştirme imkânım yok…
Ev ile dükkân arası iki kilometre, orada farklı bir node’deyim (düğüm noktası) nereden biliyorum…
Aradığım AYNI konu için iki farklı sonuç alıyorum. Umarım buraya kadar anladınız ne anlatmak istediğimi?

DIKKAT
Eskiden bilinçli ve isteyerek yaptığım ayarları Google otomatiğe bağlamış…
Bu yüzden ben bir Google arama yapıp sonucunu yayınladığımda sizler farklı sonuçlar alabilirsiniz!

Peki…
Düğüm noktamı nasıl tespit ederim, ne yapmam gerekir, nasıl arayacağım?
Aç Google’i…
DIKKAT ET EN ALT SATIRA…
Ara herhangi bir şey…

###
Bir parantez açalım, ilginç bir şey olduğu için ara veriyorum…
Tesadüfen bir videoya rastladım, hiç ilgisi alakası olmadığı halde çıktı karşıma…
Sahi…
İslam’da içki neden haram?
Hadi bakalım cevap verin, ey ehli Müslim’in cevap ver!

DIKKAT
Linki vereceğim sonunda, yazılan her şey ile mutabık kalmadım…
Bir soruya cevap veriyorlar, önce soru sonra cevap…
Anlaştık mi?
Mantığa, akla yatkın olanları alıntı olarak vereceğim sizler istediğiniz takdirde tümünü okursunuz:

“ Ben içki içmenin haram olmadığını düşünüyorum. Kur’an’da tam olarak haram olduğunu söylenen bir cümleye rastlamadım. Kendi kanımca içki kişinin etrafa ve kendine verdiği zaradan dolayı haram edilimişse ve insanın kendi evinde içitiği içkinin niye haram olacağını, eğer kendine verdiği zarardan haram edilmişse sigaranın niye haram olmadığını soruyorum, beni bu konularda bilgilendirirseniz sevinirim.”

“Değerli kardeşimiz,
İbadetler ve haramlar tamamıyla Allah’ın iradesine ve isteğine göre belirleniyor. Bunu bizim sorgulama veya itiraz etmeye değil, hikmetini anlamaya çalışmamız icap etmektedir. Şöyle ki;
Şeriatın iki çeşit hükümleri vardır:

1. Taabbudi dediğimiz, yani hikmeti bilinmeyen ve tamamıyla Allah’ın emir ve yasağına bakan kurallardır.
2. Makulul mana dediğimiz, ilahi emirler veya yasaklarda yatan hikmetlerin araştırılabileceği kısım.

Sizin sorduğunuz soruya bu taraftan da bakalım. Niye sabah namazının farzı rekat da on veya yirmi rekat değil? Cevap: Allah emrettiği için. Öğle namazının farzı Allah tarafından dört rekat olarak tayin edilmiştir. Bunun hikmetini araştırmak sonuçsuz olacaktır. Çünkü Allah öyle emretmiştir. Ve bunun asıl cevabı budur. Ama bazı şeriat kuralları hikmetle izah edilebilir. Ama hikmetler asıl değildir. Asıl olan Allah’ın emri veya yasaklamasıdır.
Mesela, Allah namazı niye emretmiştir? Buna istediğiniz kadar, hatta ciltlerle hikmet ve gaye açısından cevap verilebilir. Niye oruç tutuyoruz, hikmetleri araştırılıp cevap verilebilir. Ama hikmet ve faydalar Allah’ın emri yerine geçemez.

İşte kardeşim İslâm’ın tüm emir ve yasaklarına bu şekilde bakmamız gerekir. Yani Allah böyle emretmiş veya böyle yasakladığı için bunu yapıyoruz. Bunun hikmetleri elbette vardır. Ve bu hikmetler elbette araştırılır. Bu da bir ilim ve ibadettir. Ama hikmetler ve faydalar kesinlikle asıl değil, ayrıntıdır.
İçkinin hiç bir zararı olmasa bile, Allah yasakladığı için içmemek gerekir. Bununla beraber içkini zararlı olduğunu bütün dünya kabul ediyor.

DIKKAT
Bu konulara her değindiğimde anlatmaya çalışmışımdır…
Mantıklıdır çünkü, sen olsan ben olsam her halde aynı yolu izlerdik. İnsanları ikna etmek için…
Yavaş, yavaş alıştıra alıştıra!

İslâmiyet gelir gelmez, Arap Yarımadası’ndaki insanlardan, uzun senelerden beri dem ve damarlarına yerleşmiş olan alışkanlıklarını birden bire söküp atmak, elbette zor olacaktı. Hele alkollü içkiler gibi, kullanıldıkça âdeta insanı kendine esir eden maddelerden vazgeçmek, daha da zordur. Fakat İslâmiyet’in getirdiği nur, bütün kötü âdetler gibi, alkollü içkileri de o cemiyetten kaldırdı.
Allah’ın bir ismi de Hakîm’ dir. Yani yaptığı her işi, hikmet ve faydalara göre yaratır. Nitekim insanın büyüyüp kemale ermesi, çekirdeğin yeşerip ağaç olması, bir yumurtanın açılıp kuş olması belli bir süreçle gerçekleşmektedir. Allah’ın kâinatta geçerli olan bu kanununu, dinin bazı emirlerinde de görmek mümkündür. İşte yüce Rabbimiz, Hakîm isminin gereği olarak, alkollü içki alışkanlığını o cemiyetten söküp atmak için, tedriç yani yavaş yavaş men etme metodunu irade etmiştir. Diğer taraftan, içki birdenbire haram edilseydi, içkiye müptela olmuş o asrın insanları İslâmiyet’i kabulde nazlanabilirlerdi. Alışkanlıklarını bırakmak istemeyebilirlerdi. Bu bakımdan Kur’an-ı Kerim’de içki ile ilgili âyetler, kademe kademe şu sıraya göre nazil olmuştur:

YINE DIKKAT, DIKKAT
Ayetler, kitabımızda yazılı olanlar…
Ne kadar mantıklı, mantıklı ya sadece mantıklı!

1. “Hurma ağaçlarının meyvesinden ve üzümlerden hem bir içki yapıyor, hem de güzel rızk ediniyorsunuz. Bunda aklı eren kavim için elbette ibret vardır.” (Nahl, 16/67)
Bu âyette içkinin güzel rızk olmadığı açıklanmıştır. Bu âyetin nüzulü ile, içkinin dinen tasvip edilmeyen bir madde olduğu anlaşıldığından, bazı sahabeler içkiyi terk etmişlerdi. Aslında bu âyetin inzali ile, içkinin ileride haram olacağı da anlaşılmıştı.
2. “Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Onlarda hem günah, hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.” (Bakara, 2/219)
3. “Ey iman edenler! Siz sarhoşken, ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.” (Nisa, 4/43)
Bu âyet-i kerime, sarhoşken namaz kılmayı men etmiştir. Bu durumda, beş vakit namazını hiç geçirmeksizin kılan bir sahabenin, gündüz iki namaz arasında içki içmemesi gerekiyordu. Aksi takdirde, yani gündüz iki namaz arasında içki içecek olsa, alkollü içkinin sarhoşluk edici tesiri geçmeyeceği için namazı kılamayacaktı. Belki yatsı namazından sonra içki içebilecekti. Bu durumda büyük bir sahabe kitlesi daha içkiden tamamen vazgeçmişlerdi. Çünkü alkole alışmış olan vücutlar, artık yavaş yavaş ondan uzaklaşıyordu.
4. “Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.”(Maide, 5/90)
5. “Şeytan, içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz değil mi?” (Maide, 5/1)

VE
Belki, bilmiyorum, pis günahları boyunlarına…
İnsan uydurmaları(!)

Allah’ın kelamı başka…
İnsan başka! İsteyen istediği gibi anlasın beni…
Ben kitabımızdan, Peygamber Efendimizden başka bir şey tanımam, bilmem!

Bu son âyet ile alkollü içkiler kesin olarak haram edilmiştir. Sahabelerden Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:
„Biz içki alemindeydik. Ben dağıtıyordum. Bir adam geldi ‚içki haram edildi‘ dedi. Arkadaşlar derhal ‚şu içki kaplarını dök, temizle‘ emrini verdiler. O haberden sonra kimse ağzına içki almadı.“

Vesaire, vesaire, vesaire…
Demek ki neymiş, neden yasakmış?
Allah, yüce Mevla’m istemediği için.
NOKTA

tümü

Son bir not bu konuda…
Gerçi bilim çelişkili bu konuda ama Hristiyanlar, Yahudilerde Allah tarafından yaratıldı değil mi?
Bir bardak şarabın kalbe iyi geldiği rivayet olunur…
ALLAH bu ALLAH…
OKU bir daha Bakara 2/219’u

😊
Kumar, bir oyun, bir meşgale…
Kumarın ne gibi faydaları olabilir?
Kardeşim cahil insan, okumamış, okumasını SEVMEYEN insan > tehlikelidir <
Can sıkıntısı insana neler yaptırabilir biliyor musun???

###

Dedim ya aç Google’i ara bir şeyler, tercihen BUNU. Tırnakları unutma, en iyisi copy/past yap…
Kes / yapıştır yani…

„Atatürk İmama Sorar İçki Neden Haram, İbretlik“

Yukarı ki video gelecektir karşına, hem izle sonrasında öğren konumun ne olduğunu.

Bu şekilde ararsan…
YANI tırnak demek, TAM >>> bu harfler dizinini <<< ara, alacağın sonuç muhtemelen konumuna bakmaksızın aynı olacaktır. Şimdi ayni pencereyi sonuna kadar aşağıya indir, EN ALT SATIRA DIKKAT ET


+

Hani 65329 yazıyor ya, bana en yakın düğüm…
Posta kodu…
Deutschland tahmin edebileceğiniz gibi Almanya demek, Dikkat buna sonra yine değineceğim…
Genauen Standort verwenden, YAPMA, yani ben olsam yapmam.
Google TAM konumunu bildiriyorsun. Resmi açıklamalara göre ki inanma 20 metre çapında…
Bildiğim 3 metre!
Yapma yani YAPMA!!!

Askeri oranda konum belirleme KESINLIGI santimlerle…
Ceplerde özellikle mümkün olduğu kadar konumunuzu kapalı tutun, sorun navigasyon…
Neyse konumuz değil, devam edelim…
Eskiden buradan mesela sana en yakın büyük kenti seçebiliyordun…
Böylelikle birden fazla bilgisayar kullandığında birinde mesela Wiesbaden diğerinde Frankfurt’u düğüm olarak seçiyor ve FAKLI sonuçlar alıyordun. Veya dostlarınla sözleşip hepiniz ayni düğümü kullanıyordunuz, dolayısıyla hepiniz ayni sonuca varıyordunuz.

Peki, neden bu imkânı aldılar elimizden?
Cevabı çok basit; PARA…
Kişiye özel reklam ve benzeri nedenler.

Bence en ahlaksız tarafı…
Sözde iyiliğimize, rahatımız için…
Ananın …!

Bana bir konu ver, istediğin herhangi bir konu…
Bana ise hazırlanmam için birkaç saat veya gün, konuya bağlı…
Ben sana günlerce anlatayım…
Tabii ağrım, sızım olmayacak…
Doğrusunu!

Çok uzadı…
Anlayacağın gülüm senin gibi iş yeri ve evi aynı yerde olanın işi zor, bak bende arada sadece iki kilometre olmasına rağmen nodler ayrı, avantajlıyım yani.

Einstellungen (ayarlar)
Oradan ülke seçebilirsin, kalan tek imkân…
Kaydet, bitir işlemi…
Ara…
Sonrasında eski ülkeye geri dön.

Neden önemli?
Mesela bir araştırma yapıyor ve sadece o ülkenin sonuçları ilgilendiriyor seni…
Bu sadece bir örnek!

>>> Kısadan hisse, senin için asıl önemli <<<
Operatörler

+

“”

Araba güzel bir örnek…
Araba alacaksın veya arabayla ilgili bir şey bilmek istiyorsun…
Ara araba diye…
Allah ne verdiyse!

DIKKAT, tırnağa DIKKAT

“Kullanılmış araba” yaz arama zamanından tasarruf et…
Tırnaksız sonuçlar…
Bir dene, ben aradım mesela tırnaksız 64.200.000
Tırnak ile 2460!

Veya…
Araba yaz 64.600.000 Opel ilgilendiriyor seni…
Araba +opel = 338
Yine araba ama Audiyi sevmiyorsun mesela…
Yaz araba -audi +opel = 241

Anladın mi beni dedesinin ninesi, anladın mi beni kalbimin kraliçesi?
😊

Daha ayrıntılı bilgi için, doğrudan Google’dan

Almanca

Türkçe

Kuantum dolanıklığı (Quantenverschränkung) üzerine düşünceler

Albert Einstein bu durumu izah edemediği için konuyu “alaya” almıştı (…)

Dökülüyorum…
Uyuyamadım, dikildim gecenin bir karanlığında ayağa. Dün doktorum bana demişti:
“Sie Wissen das bei Ihnen mehrere Baustellen offen sind, oder?”
Tabii ki biliyorum, bilmez miyim hiç?!
Sadece bedensel mi…
Ya ruhsal veya düşüncelerdeki birçok inşaat alanı, tamamlanmamış, bitirilememiş ne olacak?

İnsan…
Ve düşünceleri ve eylemleri ve nihayetinde…
Niyeti!

VE bunların neticeleri!???

Canım çok acıyor, bacaklar hiç taşımıyor bu sabah. Sizler okumaktan ben yaşamaktan bıktım…
Ve yine Soçi…
Idlip, hadi bu sefer adını doğru yazmış olayım Erdoğan ve > muhtemel < başarısı…
Bundan sonraki yazımın konusu olacak, dağıtmayalım meseleyi.

Hala Mafya üzerinde düşünüyorum, olasılıkları değerlendiriyorum…
Düşün düşün b.ktur işin…
😊
Sonunda kafayı da üşüttüm!

Cidden kör kalma ihtimali çok ürküttü…
Dün dedim ya SANA yönelik uğraştırma beni…
Ya kadın senin göbek adın…
Beni uğraştırmak, üzmek mi?
Bu yüzden mi geldin dünyaya?
Öndere işkence!
Bak senin yüzünden Google’i yazmam gerekecek yine.

Bilimsel bir bilmecedir…
Tek yumurta ikizleri…
Bu durumu izah etmek gibi bir niyetim yok, izah edemem de…
Ben kim böyle bir şeyi izah edebilmek kim?
Ancak…
Önder kendine sormadan da edemiyor…
Tek yumurta ikizleri ve duygusal ve fiziksel birbirlerinden çok uzaklarda birbirlerini etkilemeleri(!)

Dün…
Zorunlu değil gönüllü okudum, anlamaya çalıştım ya kuantum şifrelemesini…
Bir yerde mecburi…
Genelde okurum, öğrenirim ve öğrendiklerim üzerinde düşünürüm, beyin harıl harıl…
Böyle yaratmış Allah beni…
Muhtemelen zaten zırdeli gözüyle bakıyorsunuzdur bana…
Ama…
Yazmadım bugüne kadar bu konudaki düşüncelerimi, hayallerimi…
Hani ATOM…
Proton, elektron, nötron gibi, Bozon partikülü…
Daha küçük daha da küçük biçimi…
Acaba…
Yaşadığımız dünya, “bildiğimizi” sandığımız evren çok daha büyük bir bütünün, mesela bir canlının parçası olabilir mi?
Bizler…
Birer mikrop, birer bakteri misali?

Neyse dönelim konumuza…
Canlıda bu muamma var ve biliniyor bu karşılıklı etkileşim…
O halde…
Maddede neden olmasın?

İnsan…
Her şeyi bilmek her şeyi son ayrıntısına kadar gerçekten anlamak zorunda mıdır?
İnsan…
Sadece bir insan ve Allah…
Yaradan değil midir?

Bilmiyorum arkadaş bilmiyorum…
Bir sınır bir çerçeve, sor ve sorgula AMA…
Tövbeler tövbesi…
Allah olmaya çalışma!

Of kadın of ben seni ne yapayım? Beynim ve madalyon meselesi

Konum belirleme…
Sonra olmaz mı, konum belirleme konusu…
Af et benim hatam. Gerçi anlattım ama anlaşılan sen anlamadın…
Kafam…
Darmadağın!

Dün, hani doktor…
Of kadın var ya ağzıma yüzüme … desem vallahi BILLAHI YALAN OLMAZ…
Aslında sadece reçete için gittim, telefonda nasıl anlatacağımı bilemedim…
Münih…
Sabah on miligram, gece on miligram olmak üzere uyuşturucuyu düzenlediler. Gerisi ağrı kesici, kalp, şeker falan gün içinde. YETMIYOR…
Çok denedim, hayat şartlarım, hareket edemiyorum…
Normal bir insan gibi yaşayabilsem bu kadar ilaca bile gerek YOK…
Ancak sürekli hareket halindeyim!

Son durum 100 tane 10, 50 tane 20 miligram uyuşturucum vardı…
30 mg ile idare edebiliyorum, artı bazen ağrı kesici. Bitmek üzere, yolcuyum…
Tayyipistanda bulamam. Ben uyuşturucuyu kast ediyorum kadin ne anladi; dedim telefonda nasil izah edeceğimi bilemedim. Dedi…
“Ben senin yerinde olsam bende bilemezdim!!!”
Çok sert bir şekilde, anormal sert bir ses tonuyla…
“NE OLDU???”
İzindeydi ya, anlaşılan raporları okumuş…
Beynin iltihaplanmasını…
Of patladı, “SEN NE YAPTIGINI SANIYORSUN???”
Resmen öfkelendi, kavga ediyor benimle. Şeker yine 9 küsur de, on – on birden dokuza düşmüştü…
Bana ne?
😊
Önemli olan tabanlarımdaki karıncaların olmaması. Çok rahatsız edici yanması…
İltihabı…
Psikosomatik tepkiye bağlıyor. Dedi seni hastaneye yatıracaklardı sen istememişsin…
Ama nasıl kızıyor…
“NEDEN YATMADIN?”

Anlatamıyorum ki derdimi, bıktım…
Ne doktor, senin dışında 😊 ne hastane görmek istiyorum ruhu sapığım…
Anlamıyorlar!

Türkiye’ye gitmem GEREKTI, çok önemliydi…
Sağlığımdan da mı önemli mal, mülk?
>>> değil <<<
Prensip meselesi, ilkelerim…
Önce sevdiklerim sonra, çok çok geride ben!
NOKTA

Affedersin, s.kerim parasını pulunu AMA bir o.ospu çocuğuna da yedirmem…
Allah veriyor, Mevla’m ihtiyacımdan fazlasını VERIYOR…
Ama sadece bana kadar, çekirdek aile…
Biliyorsun durumları, çalışabilsem onlara yârdim edeceğim, EDEMIYORUM…
Bu da beni kahır ediyor. Dedim böyle böyle…
“Ne mali mülkü?” kızıyor yine, yanlış anladı sandı para peşindeyim…
“Tüm malimizi, çiftliğimizi geride bıraktık…” kendi hayatını anlatıyor, bebekken, bebek arabasında nasıl yola düştüklerini. Hani Almanlar…
Zorunlu göç, Rus, Polonya topraklarından…
Anlayacağın, kısacası…
Herkes anlamak istediğini anlıyor…
Neyse verdi reçeteyi. Dedi…
“Kendini toparlamasan öleceksin!”
İyi ya istediğimde zaten bu…
İlginç değil mi insan psikolojisinin beden üzerindeki etkileri!

😊

Boş ver…
Takma beni kafana ceylanım…
Acı patlıcanin kırağı çalmaz!

İşte…
Biraz daha fazla vakit kendime ayırmalıyım, tüm sorun burada!!!

###
Bak unuttum…
Bir madalyonun iki yüzü var değil mi?
Ben ikisini birden >>> ayni anda <<< görmeye çalışan birisiyim, mesleğim, hayatim bunu gerektirdi…
Doktor bile olsan ki sözüm sana…
Her zaman iki tarafı da anla…
Buda senin mesleğinle ilgili, iki tarafı ayrı ayrı değerlendir…
Orta yolu bulmaya çalış. Ortası en emniyetli, güvenli…
Güvenlik çok önemli…
Uçlara kayma, >>> hiç bir konuda <<< meyillin var buna!!!
###

emrin olur papatyam, google arama

ara

###
Beni çok fazla meşgul etme lütfen, gerçekten çok önemli…
Çeyrek aklımla kuantum fiziği ile ilgili bir makale okuyorum…
Daha doğrusu kuantum şifreleme, geleceğin sistemi…
Kafa almak istemiyor bir türlü, mankafa, kalın kafa…
Evde demin yazdığım sorunun cevabını vermem lazım, hepimiz için önemli…
Yarına hazırlık yapacağım, TÜM yârim kalmış makaleler, yazılar…
Gereken ekler…
O kişilik analizi çok önemli, psikanaliz tatlım senin alanın…
Manyak psikolog beni de iyice hasta ettin!

Anlayacağın işim başımdan aşmış, uğraştırma şimdi beni seninle!
###

Bu çocuk bu sefer neden yanıldı, hesap neden tutmadı, NEDEN? Günlerden beri kafamı meşgul eden soru!

Kafamı kurcalıyor…
Anlamıyorum halbuki anlamak istiyorum…
Çok az insan güvenime laik olabilir, çok zordur. Çekingen bir insanım, açılmam…
Bakma anlattıklarıma, dış kapının dış mandalı. >>> Hiç bir şey, önemli bir şey <<< bilmiyorsunuz…
Kadın bile, bir yastığa başımı koyduğum, gerekirse bir lokma ekmeği paylaşacağım ya yataklıktır veya kalbime sahip olabilecek niteliklere sahiptir. Onlar bile bilmez her şeyi!

O…
Gerçekten güvenimi kazandı. Hal ve hareketleriyle…
Bilgisiyle…
Öngörü sahibi olmasıyla, insan olarak güvenime sahip oldu…
Bana ne onun Mafya olmasından, bana ne PKK’lı olsa…
Zengin veya kül fakiri. Benim için önemli olan kafa dengi, insan olması…
Kadında böyle erkekte.

Bugüne kadar öngörülerinde yanıldığını görmedim…
Dolar 5,5 civarı demişti. Neredeyse yanılma payı bir puan. Çok büyük bir oran…
Arkadaş…
Benim hesap kitabım ki buna alışığım, yüz binler, milyonlar…
Kuruş farkı…
Binler, yüz binler. Çok çok büyük rakamlarda, milyarlarda…
Bir, birkaç milyon birden ve çok daha fazlası…
O halde NEDEN?

Af edilemez bir hata…
Bir puan ya!

Yaklaşık bir puan, olasılıklar arsında…
Bugüne kadar gelmedi böyle kahpeler dünyaya…
Bir diğerinden adi, biri gerçekten güçlü. Silah, bilgi donanımı yönettiği iddia ettiği ülkesi…
Ekonomisiyle kıyas kabul etmez diğer kahpeye. Hani fahişe…
Işine geldiğinde…
İşveli, cilveli kalça sallar ya, dili baldan tatlı delirtir adamı…
İkisi de sahip bu kapasiteye. Ne yapacakları belli olmaz…
Gelişmeler hesaplanamaz çünkü tüm devlet gelenekleri edilir alabora.

Bu…
İhtimallerden biri…
Bu isi yapan iki kişi, yok ikisi birden en azından görünürde fiş sahibi…
Olmuyor tak fişi bitir işi(!)

Bu durumda ikici bir olasılık giriyor devreye…

Devam edecek…

Dolar 6,30 Euro ise 7,37(!) Daha bekle, kulağıma ne haberler geldi

Gir bak arşivlerime taaa ne zaman uyardım sizi…
Bu seneyi iyi kötü birkaç morlukla atlatabilirsen, ağzın burunun yamulmuş şekilde…
Yatıp kalkıp Allah’ına şükür et…
Önder ve istihbarattı, oturduğu yerde…
Dünya çapında…
Nereye bakmak gerektiğini bilmeli ve tabii verilerin değerlendirmesi!

Bak kardeşim sattı, satacak…
Genetiğinde var pazarlamak…
Elde bir şey kalmadı…
At, Avrat ve Silah…
Gir bak, ilk yazdıklarımdandı Silah…
Bir erkek belindekine, kolundakine ve cebindekine GÜVENECEK…
Cep önemli değil gerçi, >>> sağlamsa belindeki VE KOLUNDAKI <<< paraya ne hacet?

Dedik ya at, avrat ve silah diye…
Türkün ta atadan kalma değerine, değme!

İletişim, ulaşım yabancının elinde…
İngiliz’in, Arap’ın, Rus’un…
Bakma silah üretiyoruz dediklerine…
Bak kiminle ortaklar diye…
Ne kaldı kardeşim?????????????????????

Avrat ULAN AVRATTT!!!

Umarım, Allahtan istirhamım…
Önce kendi kollarındakileri sürsünler pazara…
Bitsin bu çile…
Bizim kelebeklerimize, çiçeklerimize bizim en değerlilerimize…
Bizden…
Başka kimse değmesin, dokunmasın…
Kadınlarımıza, topraklarımıza çiğnemesin âlemin postalları, çünkü bitirdiler Mehmetçiği!

Onu bunu bilem kardeşim durum vahim…
Koru dötünü…
Tayyip bu Recep kirletir namusunu…
Kahpedoğan der sonra kadısı, hâkimi rızasıyla…
Benden söylemesi!

Yorumsuz

Türk Lirası ibaresini bilerek silmedim, değiştirmedim…
Bilinçli bir protestodur bu…
Ne hale getirdi O, şerefsiz, namusuz ve g.t kılları memleketi…
Paramızı…
Birçok değerlerimizden birini, neredeyse hepsini yok etti, rezil etti!

Garip dünya, acayip dünya. Ölen ölene, bir ben geberemedim

Oma’dan geliyorum, çiçeklerini tazeledim…
Ana bir baktım bizim gazeteci, garip olan isçileriyle beraber…
Acaba içlerinden biri mi vefat etti?
Sahi bak unuttum anlatmaya, hani sabah Fulda…
Kadın ne dedi biliyor musunuz?
“Acılar taze oluyor bu yüzden yollamıyoruz böyle evrakları hemen. Aradan altı ay kadar geçiyor ondan sonra”

ANLA…
Soramadım, hepsi iki göz iki çeşme…
Yok…
Vallahi, billahi değil. Allah inandırsın…
Mal mülk, bir tarafıma mı sokacağım?
Neyi alıp götürebiliyorsun yanında?
İnsanların güzel anıları, kalplerine > kazındığın < yerden, dualarından başka!

Yapmasam yine yapmam…
Sevdim, sevdik…
Kalbimizde yer etti, kim karışacak, karışabilir bana?

Yarın sabah gazete, sigara alırken öğrenirim olup biteni…
Ölüm, dirim…
Kıymetlim…
Garip dünya, acayip dünya. Ölen ölene, bir ben geberemedim!