Allah çoluk – çocuğu, torun – topuzu korusun…
Bizler…
Geldik gidiyoruz ama ardımızda bıraktıklarımız istikbal vaat etmeyen, korkunç gerçekler!
Bu sabah izledim yine haberlerde, ABD…
Ya sabah sabah bela da okunmaz gerçi, iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı bilemedim…
Şimdilik yedi milyar insan, açlık, susuzluk. Bilim çareler arıyor ve çare üretiyor AMA…
Ya sağlık? Ya tanrının yarattığı? Ister inan ister inama, milyarlarca yıldır evrile evrile bir çeşit dengede olan tabiat ne olacak?
Genetiği değiştirilen bitkiler, hayvanlar (Öjenik) tüm bunlar doğru mu yanlış mı zaman gösterecek(!)
Nitelik mi nicelik mi, bilemedim, bilemiyorum…
Allah, çoluk – çocuğu korusun!
Size bir örnek vermek istiyorum, belki demek istediğimi daha iyi kavrarsınız diye…
Sizler anlattıklarımı lütfen Türkiye üzerinde uyarlayın veya dünyanın herhangi başka bir ülkesine…
Tarihten, gerçekten yaşanmış, bilimin ispatladığı, insan ve ahlakını, hurafelere inancını, düşüncesizliğini VE tüm bunların çevresine etkisini sizler görün, düşünün ve ders çıkarın diye (…)
Paskalya Adası (Osterinsel)…
Eminim duydunuz veya resimlerini gördünüz, hani bir ada, üzerinde koca koca, devasa insan heykelleri. İşte o adadan bahis edeceğim size, heykellerden ve koca adada neden >>> tek bir ağcın <<< kalmamasından4
Hayatımda sevgi, saygı ve terbiye çok büyük bir öneme sahip olmakla birlikte yaşantımın birer parçası ve yine o denli önemli birer ögesidir. Özellikle saygı…
Sadece insana değil yaratana ve yaratıklarına karşı. Saygı, verilmez, gösterilmez, saygı hak edilmelidir!
Bak etrafına, gör tanrının büyüklüğünü, kavra, anla ulan anla!
Yok anlamaz insan, düşünmez, bakar kördür, düşüncesiz, bilgisiz hayvan…
Ülkemiz içinde söylenir, Anadolu’da eskiden geniş ormanların yer aldığını…
Romalıların kesip biçtiğini(!)
Saygı…
Atalara karşı, insan ve toplulukları, aşiretler, kabileler…
Ister ada ister kara hep böyleydi çünkü insan tek başına savunmasız, yaşamını sürdüremez bir varlık. En azından insanlığın çoğunluğu için bu söylenebilir. Birileri başlatmış olmalı Paskalya Adasında, yitip giden bir kabile şefine “sözde” saygı, anısına (…)
Diktiler koca heykeli…
Buraya DIKKAT, tonlarca ağırlığında. Haliyle nasıl taşınacak bu koca heykel? Kızaklarla!!!
“Tekerleğin icadı”, kestiler koca koca palmiye ağaçlarını, diğer kabileler bunu görünce kıskandılar…
Bizim başımız kel mi diye kendilerine sordular, onların ataları ata da bizimkiler su kabağı mi diye düşünmüş olmalılar. Haliyle insan doğasında yatan başka bir geçek, tevazudan, alçak gönüllülükten uzak…
Bizim atamız onların atalarından daha büyük, daha görkemli daha gösterişli olmalı dediler.
Yarış başlamıştı…
Bir parantez açıp kapayalım, ondan sonra on bir gelsin…
Bu ada bir kus cennetiymiş, denge arkadaş denge, hassas bir denge, her şey görünmese bile, birbirine bağlı >>> bağımlı <<<
Agaclar ve bitki örtüsü, hayvanlar, toprak arkadaş toprak, ölen ağaç ve bitkiler toprağa hayat veren…
Kuşlar…
Besin maddelerinden…
Yine ağaçlardan yapılan kanolar, denizdeki balıklar…
Heykeller büyüdükçe, tonlara ton katlandıkça kesilen ağaçlar o orantıda…
Aaa…
Gün gelmiş bir bakmışlar, ULAN kuşlar kayboldular…
Denize açılmak için ağaç kalmadı, kanoları nasıl yapacağız diye uyandılar…
Aç kaldılar aç, kızıl aç…
Başladı savaşlar, >>> birbirlerini yemeye <<< başladılar…
Sonunda…
S.kerim böyle atayı dediler…
Heykellerini diktiler ya putperestler dikilen heykellerden medet beklediler…
Yıktılar hepsini, devirdiler koca koca heykelleri…
Iş, işten çoktan geçmişti!
Bilmem anlatabildim mi?
Not: bak şimdi 1,2,3,4’ü unuttum…
Telafisi yakında
😊
Önce söyle güzel bir çurba!