Takip edememiştim, dolar cuma günü 5,16’ya kadar inmiş…
IMF meselesi…
Durum onu gösteriyor ki IMF’ye gerek kalmayacak çünkü FED faiz yükseltmedi…
Yani para gani…
Bir…
İkincisi Katar, Kuveyt gibi para babaları dururken Amerika’nın bir emrine bakar!
Bunlar kardeşim, bunlar…
Borç yiğidi AMA adı üstünde, borç ödenmeli…
En kötü ihtimal ile…
Ya domalırsın ya bacak açarsın, duruma göre!
Bak kardeşim…
Bilemezsin bir, ben daha fazla anlatamam iki…
Ama gördüm ama biliyorum nelerden söz ettiğimi…
Dün tepem çok attı, gören göz kılavuz istemezmiş ya o misal…
Denilince…
Üç milyon virgül dört yüz bin. INAN…
Karılar don getiriyor don, yok özür mözür dilemiyorum, pardon demiyorum…
Alt tarafı bir don…
1500 Euro!
Ve yine…
İki lira vermeye parası olmayanlar. Hayrına, sevabına!
Merkel…
Hatırlı okuyucularım bilir, hep metih etmişimdir…
Körmüşüm, kör…
Görmedim, bilmedim, bilemedim…
Köprüler, yollar, okullar…
Alman askeriyesi, yok kardeşim hep dedim ne doyduğum ne doğduğum topraklara…
VE…
Askerin, DIKKAT emniyet güçlerinin yani hepsinin ÖNEMINI bilirim!
Bir hükümet…
Yıllarca değişmezse ne eksiği, gediği ne hata çıkar meydana…
Derin devlet…
Kendiliğinden oluşur, örter, gizler kendi kendini!
Bu yüzden önemlidir hükümet değişimleri…
Bak Amerika’ya, 200 küsur senedir anayasaları değişmedi…
YINE…
Galiba iki dönem mi falan…
Başkan…
Değişmeli!
Önce iki soru, LÜTFEN tarafınızdan cevaplanmak üzere:
1.
15 Temmuz sözde darbe girisimini >>> eniştesinden <<< haber alan biri nasıl oluyor da >>> ertesi günü <<< DIKKAT benim elimdeki veriler, hemen ertesi günü için 15 bin, yandaş Sabah gazetesine göre “8860” kişi gözaltına alindi…
Nasıl oldu bu, madem dünyadan bir habersin…
SEN ERTESI GÜNÜ NASIL BU KADAR INSANI TUTUKLARSIN?
Yine yandaş, yoldaş CNN-Türkiyeli haberlerine göre…
Toplamda 50402 kişi tutuklanmış. Hep dedim hep diyeceğim…
Kendin pişir, kendin ye…
Planlı, programlı çakma bir darbe!
2.
Türkiye Cumhuriyet devleti olsun, Tayyipistan özenti diktatörlüğü olsun. Onu bile beceremiyorlar ya, onu bile. Diktatörsen diktatör ol, değilsen medeni bir yönetici…
Medeni dedikte, bu devlet, bu toplum milletler cemiyetinin bir üyesi değil mi?
İnsan değil mi?
AB’ye girişi yine canlandırmak istiyorlar, ulan ne kanunların kanun…
Ne ekonomin, ekonomi…
Yönetimden hele hiç söz edilebilir mi?
Hah, şimdi aklıma geldi…
CEMAL uluslararası camiada “unutuldu” gitti…
Bu pezevenkler neden işitip, işitip gündeme getiriyor…
Vardır bir bit yeniği!
Kusura bakmayın gerçekten yıllardan beri böylesini yaşamadım
Söyle…
Kendi kendine ver cevaplarını, hep dedim, dikkat çektim…
Hiçbir şey ya hiçbir şey kurallara, kitaba göre işlemiyor bu zibidilerin sözde yönetimi altında!
KIM YÖNETIYOR BU ÜLKEYI???
—
Venezuela altınları!..
2 Şubat 2019
Süper güç ABD, Latin Amerika’yı arka bahçesi gibi görür.
Güney Amerika Kıtası’nın ucundaki Şili’den ta yukarılardaki El Salvador, Nikaragua, hatta Meksika’ya kadar uzanan coğrafya, ABD’nin nüfuz alanıdır.
Bu muazzam alandaki ülkelerin siyasi iktidarları Washington ne isterse yapmaya mecburdur. Direnenlerin ya koltukları gider, ya da canları!..
★★★
ABD için Venezuela’nın yeri ve önemi başkadır.
Çünkü Simon Bolivar’ın bahtsız ülkesi hem arka bahçededir, hem de dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahiptir.
Zengin kaya gazı kaynaklarını üretime geçirmeden önce ABD’nin önde gelen müşterilerinden biri olduğu Venezuela, petrol fiyatlarının belirlenmesinde de etkindir.
O nedenle ülke yönetiminin başına ABD’nin “fiyatları indir” dediğinde indirecek, “yükselt” dediğinde de “başüstüne” diyecek biri gelmelidir.
Halkın tercihiymiş, seçimmiş, demokrasiymiş bunlar ABD için hiç mi hiç önemli değildir.
Öyle olmasaydı, kendisinden binlerce mil ötedeki Mısır’da Sisi’nin darbeyle işbaşına gelmesine izin verir miydi?
Öyle olmasaydı, kibirli ABD bakanları, Suudi Arabistan yönetimine muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı hunharca katlettirdikten sonra cesedini doğrattırdığı öne sürülen Veliaht Prens Selman’ın önünde el pençe divan dururlar mıydı?..
★★★
Dün sabah ABD’nin Türkiye’nin Venezuela ile altın ticaretini incelemeye aldığı haberini okurken içimden “Sana ne” demekten kendimi alamadım.
Evet, bağımsız iki devletin aralarında yaptığı ticaretten ABD’ye ne?
Ama hayatın gerçekleri böyle söylemiyor!
Zira ABD, “Yapmayacaksın” deyince, kimse karşı duramıyor.
Duranları da mahvetmekle tehdit ediyor.
Suriye’deki PKK uzantılarını korumak amacıyla savurduğu tehdit kesmemiş olacak ki Trump yönetimi, şimdi de Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı, NATO üyesi müttefiki Türkiye’ye; Venezuela altınları üzerinden “dediğimi yapmazsan perişan ederim” mesajını gönderiyor.
Tüm bunlara ilaveten uluslararası hukuk (!), süper gücün çıkarları doğrultusunda çalışıyor.
★★★
Olaylar Büyük Önder Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” şeklinde özetlenebilecek dış politika anlayışının ve yurtseverlerin “Ne Amerika, ne Rusya, yaşasın tam bağımsız Türkiye” söyleminin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Tabii anlayana!..
★★★
Bu akşam Halk TV’de, efsanevi polis şefi, İçişleri eski Bakanı, Yurt Partisi Genel Başkanı SadettinTantan ile Venezuela altınlarından yola çıkarak, uyuşturucu-kara para- altın bağlantısını, fuhuş, rant mafyalarını, karanlık odakların işledikleri insanlık suçlarını ve hortumcuları konuşacağız. Onlarla mücadeleden bilinmeyen, çarpıcı gerçekleri ilk kez, seyircilerimize anlatacağız.
Bu amaçla başarılı yayıncı Cüneyt Akman’ın ilgiyle seyredilen “Zamanın Ruhu” programına konuk olacağız.
Saat 21.00’de başlayacak canlı yayını kaçırmamanızı öneriyorum.
https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/ugur-dundar/venezuela-altinlari-3362335/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger
NOT: anladığım kadarıyla üç bölüm, iyi değilim, üşendim
Sözlerime başlamadan önce…
En alta > kalemin gör dediğini < mutlaka okumanızı tavsiye ederim. HATTA…
ÖNCE o kısmı okuyup başa sarın!
Öyle bir yazmış ki Sayın Doğru…
Sanki bizim milletimiz, bizim insanımız tepkiliymiş gibi…
Hep derim Alman ve Türk halklarının ortak yanı…
Koyun sürüsü!
DIKKAT…
Bundan on beş sene önce Almanya…
Dün açıklandı, 1,4 milyon Alman ek bir iş tutmak zorundaymış ki geçimini sağlasın…
Artık…
3,4 milyon insan ikinci bir kazanç kapısına muhtaç!
Bizim millet soracak, sorgulayacak, talep edecek öyle mi, şeffaflık, daha iyi belediyecilik…
Tabii ki ve çok doğru bir tespit…
Benim ekonomiye hep vurgu yaptığım gibi, alt tarafı bir muhtar, belediye başkanı seçimi…
NASIL OLUR, ÜLKENIN BEKA MESELESI?
SONRA…
Sayın Doğru, YSK…
Mühürsüz VE zarfsız oyu nasıl olurda geçerli kıllar, ya sizlerin ayağa kalkmanız gerekmez mi?
—
Şehir şamarı!
2 Şubat 2019
Bütün seçimler önemli, bu seçim çok önemli. Kentliler, yaşadıkları şehrin birikmiş sorunlarını çözecek yeni belediye başkanlarını seçecekler.
Eski başkan ne dedi?
Ne yaptı?
Yeni başkan kim?
Dediğini yapabilecek mi?
Kent insanını, bu basit soruları sorup ona göre oy atmaktan uzaklaştırmak istiyorlar.
“Beka” diyorlar.
Sen ey vatandaş, İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da ve her şehirde bizim gösterdiğimiz isimlere oy vermezsen “Türkiye’nin bekasını düşünmeyen vatan haini, emperyalist uşağı olursun” diye korkutuyorlar. Bu ağır leke sürücülüğe karşı kent insanında sorgulayan bir mantık gelişebilir.
Şöyle düşünebilir:
Önceki seçimde sizi seçtik.
Devletin başına koyduk.
Ankara’da Sarayınız var.
Ordu sizin yönetiminizde.
Devleti siz yönetiyorsunuz. Güçlü bir devletin “Beka sorunu” olmaz, olamaz. Beka sorunu varsa siz ne yapmaktasınız? Belediye başkanı seçmenin “beka” ile ne ilgisi olabilir? Biz belediye başkanlarını “beka sorunumuzu” çözmek için değil kentlerin suyuna, çöpüne, ulaşımına, imarına baksın diye seçiyoruz.
İki lider tek ses oldu.
“Hayır” diyorlar.
Ya bize oy ver.
Yoksa hainsin!
Halk bu algıyı yutar mı!
★★★
Halk, bu kez yutmayabilir. Bu iki lidere oy sandığından şiddetli bir şehir şamarı çıkabilir. Ankara, İstanbul ve Adana’da eski seçimlerde MHP ve AKP’ye oy vermiş olanlar içinde “güçlü bir devletin beka sorunu olamayacağını ve bunun getirilip belediye seçimlerine bağlanamayacağını” düşünebilecek milyonlarca seçmen var. İktidarın iki kanadının iki lideri, İstanbul, Ankara ve Adana’yı yitirirlerse göreceksiniz ortada “beka sorunu” filan kalmayacak. Bahçeli ile Erdoğan, 31 Mart gecesi birbirini suçlayarak “Cumhur İttifakını” bitirecekler.
Seçim bu açıdan önemli.
★★★
Seçim ikinci olarak da şu açıdan önemli. İktidarın iki kanadının iki lideri yine kentli insanlara dönüp; “önce seçtikleriniz bizdendi ama iyi çıkmadı… Şimdi seçecekleriniz yine bizden ama onlar garanti iyi çıkacak…” diyorlar.
Halkın mantığı var.
Yine soracaktır.
İstanbul, Ankara, Adana’nın belediye başkanlarını da “iyi bunlar….” diye siz aday göstermiştiniz. İstanbul ve Ankara’yı yıllardır sizin işaret gösterdiğiniz belediye başkanları yönetiyor. Şimdi bunlar iyi çıkmadı. Doğru! Şehirler betonlaştı. Milyonlarca insanın “bir nefeslik temiz hava soluma hakkını” elinden alan şehir çöküntüleri yarattınız. Şimdi kalkmış şehir çöküntüsünü başkası yapmış gibi “rant belediyeciliğinden gönül belediyeciliğine geçeceğiz” demektesiniz.
Halk bu sorar:
Gönlünüz neredeydi?
Soracaktır.
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
Anketlerden “Reis de metal yorgunu” sonucu çıktı!
Kadir Has Üniversitesi’nin basınla paylaştığı araştırmaya göre halkın gözünde “Reis de yorgun metal” diyebileceğimiz bir sonuç çıktı. Bu araştırmaya katılanlara her yıl olduğu gibi 2018’de de “yargıya, yasamaya, basına, orduya, jandarmaya, polise ve liderlere ne kadar güvenildiği” sorusu soruldu. Recep Tayyip Erdoğan’a olan güven 2017 yılında yüzde 56.4 iken 2018 yılında yüzde 38.9’a indi. Güven Kaybı: Yüzde 17.5. Devlet Bahçeli’ye olan güven 2017 yılında yüzde 31.5 iken 2018’de yüzde 20.9’a geriledi. Güven Kaybı: Yüzde 10.6. Kemal Kılıçdaroğlu’na olan güven de 2017’de yüzde 34.8 iken 2018’de yüzde 20.6’ya indi. Güven Kaybı: Yüzde 14.2. Cumhurbaşkanlığı kurumuna olan güven de 2017’de yüzde 56.5 iken 2018’de yüzde 44.1’e geriledi. Güven Kaybı: Yüzde 12.4
Ben ancak gördüklerimi, gözlemlerimi, düşünce ve duygularımı dile getirebilirim…
Buralarda görüşebiliyorum Türkiyeli ile Türk ile…
Türkiye bana uzak, haber alıyorum tabii, duyum AMA o kaynaklar zaten bizim mahalleli…
HALBUKI…
Çok önemli karışıyı da dinlemeli, dertlerine kulak vermeli…
UNUTMA, Gazinin halkçılık ilkesi!
Tatil…
Erken rezervasyon 8…
Sezonda on altıdan…
30 bin Tayyip Lirasına kadar yolu var.
Öde…
Öde dur bilmem kaç taksit. Hem kel…
Hem fodul!
Yatak, döşek yatıyorum. Dolar cuma günü 5,19 ile kapatmıştı, 5,20 ile açtı. Bak ekonomisi iyi olan pezevengin yönetiyorum dediği ülkeye, çarsı – pazar yangın yeri!
Babasının presesi…
Liderlik meselesi…
Anasının oğlu, testosteron çokluğu!
Amfetamin…
Crystal Meth, Hitlerin orduları coştu!
Hz. Isa…
Çarmıha gerildiğinde, Romalı asker mızrak ile baktı…
Uzun bir süre sonra, galiba birkaç gün sonra bu mızrak ile baktı…
Batırdı, kanattı…
Öldü mü ölmedi mi?
O gün bugündür kutsa sayılır bu mızrak, bilim ispatladı Hz. Isa ölümünden 300 sene sonra imal edildi.
Örneğin Kutsal Lahit gibi…
Hani, Hz. Musa ve On Emri…
Bu mızrağa sahip komutan, o lahitti önünde taşıyan ordu yenilmez…
Kaderin cilvesi!
İnsan ve psikolojisi…
İnsan ve sosyolojisi, küçümseme özgüven…
Ve ÖZVERIYI!
Hitlere karşı mücadele veren devletler, duyum aldı, saklamaya çalıştı…
Saklayamadı, gizleyemedi gerçekleri…
Düşün asker üzerindeki etkisini, düşman askeri yenilmez…
Acı duymaz, pes etmez, düşman askeri delirdi…
En kısa zamanda tüm cephelerde duyuldu, korku etrafa hâkim oldu!
Ta ki günün birinde bir Alman yüzbaşısı, İngiltere üzerinde düşürülene kadar…
Tabii önemli bir ganimet…
İncelediler, didik didik ettiler uçağı…
Bir ilaç kutusu, bildiğin NORMAL ilaçlar AMA bu ne…
Ne bu?
İngiliz bilim adamları çaresizdi, tanımıyorlardı bu maddeyi…
Sadece üzerindeki uyarıcı yazılar belki tehlikeli bir madde olduğunun işaretçisiydi!
Sanmıyorum bileceğini, üzerine kafa yorduğunu ama…
Mehter Marşı mesela veya hücum eden ordular…
Türk’ün Mehmetçiği…
Neden Allah, Allah diye çığlık atar?
Tabii…
Sadece Mehmetçiğe özgü değil bu, örneğin Karateci…
NEDEN…
Bir tarafını yırtar?
Gölgelerin hayali, yanıltır beyni…
Anadolu’da erkek doğuran gelin artırır değerini…
Yok olmuyor, bugünlük bu kadar…
Yok düzelmedim, kendime not gibi…
Düne nazaran biraz daha iyiyim ama ilaçların iyiliği!