Yok gitmedim nöroloğa, doktor yârin saat 16:30

AFFEDERSIN İnan…
Tuvalet sorunu olmasa, karargâh kurdum neredeyse kenefe…
Yoksa yine gitmezdim. Git, git aynı terane, aynı nakarat…
Tek çare, İsviçre!

Bugün…
Asansörde, en önde ben duruyorum, kapı önünde…
Birdenbire…
Arka üstü yıkıldım adamın üstüne!

Bu ne ya???
Zırt pırt tuvaleteyim?
Şeker, mide, sindirim sistemi?
Allah bilir?

Bir lokma, bir lokma, bir iki kaşık yiyorum tıka basa tokum…
İçki…
Sıfır, imkânı yok içemiyorum.

PEZEVENK…
Yok benim ki…
😊
Öğrenci adamın arabasından ne olur?
YEMINLE…
Herifin harcadığı parayı üç kişi harcamıyoruz AMA arabaya gelince aynı ben…
Benim gençliğim, mazot, benzin gıdımla. Shell, Esso bilmem ne onları mi zengin edeceğim?
Gıdım gıdım mazot var içinde…
Çok isterdim bugün arabasını geri vereyim, olmadı. Kısmetse yarına…
Yeni geldim, bak yeminle…
Arabasının yağına, tuzuna, şekerine baktım. Ona kalsa bakmaz, bakmayacak…
Iç, dış yıkama, temizleme ta arabanın altına kadar (unterbodenwäsche)
Ana avrat düz giden bir mektup zarf içinde…
Bir miktar para…
😊
DEPO FULL, milim girmiyor daha içine…
Anne olmak ZOR…
Ama inan baba olmakta kolay değil!

Öyle anlaştık, gideceğim galeriye…
Yürüyemiyorum ya…
Arabanın konumunu WhatsUp ile bildireceğim O gidip akşama alacak…
Bu yüzden zarf!

YUHHH, hırsıza bak hırsıza. Hırsızın damadına!

Yuh ya, yuh be…
Kendilerini, ekonomik anlayışlarını…
UTANMADAN, SIKILMADAN…
Atatürk dönemi anlayışıyla kıyaslıyorlar(!)

İzmir iktisat kongresi…
Gel gör ki…
Atatürk ve arkadaşları taş üstüne taş koyarken…
BUNLAR SADECE PAZARLADILAR…
Olanı, satıp savdılar. Pardon, modern deyim ile…
Özelleştirdiler!

Borsa 105081

Yazmıştım, muhtemelen uçacağız diye

Yok gidemedim, mektup henüz gelmemiş. Belki bir, iki saate kadar…
Yoksa kaldı yarına…
Daha sabah, sabah…
Nasıl satıldığınızın, pazarlandığınızın farkında bile değilsiniz…
Borsa 104759(!)

Dur bakalım altın ne olacak???

Özel gereksinimi olan duble yol(suzluk)lar

Çocuk…
Acımasızdır, gerçekçidir…
Çocuk…
Hayatın, yaşamın ta kendisidir!

EVET…
Çocuktur, çocuk…
Daha yumuşak bir dil, daha şefkatli bir yaklaşım doğrudur, doğru olandır…
Engelli, özürlü, özel gereksinimli…
Hatırlattı bana birilerini…
AMA…
Hayat kardeşim hayatın ta kendisi öğretiyor sana eninde sonunda kendini…
Yüzleşmeli, hazırlanmalı…
Hırsıza hırsız, affedersiniz pezevenge, orospuya pezevenk, orospu diyemeyeni…
Hayat harcar, bir süreliğine aldatır, kandırır ama sonunda bozuk para gibi harcar!

Bakan olacak birde, şaşmamak lazım…
Bizzat damadın kendisi, arsız, ADI yaratığın kullandığı dile bakınca…
Şaşmamak lazım, acıtırmış…
Anan, bacın veya karın yatsın altıma ki mide lazım AMA…
Hazırlıksız…
Sokayım bak nasıl canlarını acıtıyorum!

Ve hızlı tren bir kez daha gündemde, yaptıkları sözde duble yollar…
Yağmur çiselese…
Canlar dünya değiştiriyor, öylesine kaygan yaptıkları yollar…
Yıkılıyor bir bir binalar…
Bir buçuk milyon binaymış, acıtacakmış…
Acı olan…
Acıklı olan sizlerin yüzsüzlüğü, arsızlığı…
Acı!


+

Ben kaçtım…
Ne zaman dönerim, döner miyim bilmem!

Şarm El-Şeyh

Mısırın Şarm El-Şeyh kentinde…
Avrupa Birliği ve Arap Ligi bir araya geldi…
Dünya liderinizi KIMSENIN KÖPEK YERINE koyduğu yok!

Konu göç…
Sanki Tayyipistanda 3 – 4 milyon göçmen, savaştan ondan bundan kaçan yok…
Hep diyorum hep diyeceğim…
Ama sizler anlamak istemiyorsunuz o başka!

Ya sus diyorsun ama…
Gel de sus!

Venezüella…
Dur bakalım ne olacak…
Emperyalizm gerek gördüğünü yapacak mı?

Acırım insanlara, aç kalan bebelere!

😊 evet gerçekten yanlış doğmuşum

Bu yaştan sonra da cinsiyet değiştirilmez ki…
Annem diyor sen ahçı olmalıymışsın!

Sığır eti…
Biliyorsunuz zor pişer…
Bir yahni, yeminle gece yarısı mutfaktan sesler…
Gıcır, Gıcır…
Ulan ne oluyor…
Hırsız mi girdi?

Gittim baktım mutfağa, annem…
Almış eline somunu tencereni dibini sıyırıyor!

Sığır etini…
Miktara bağlı. Önce tencereyi iyice bir kızıştır…
At eti içine…
Sonra bir miktar >>> sirke <<<
İki kesme şeker…
Sirke etti iyice yumuşatır, yâri zamanda pişirir…
Şeker…
Eti parlatır, karamelize eder…
Bir dene!

Unuttum bak…
Tencerenin kapağı, hep kapalı kalacak…
Arada bir karıştır…
Yağ falan hepsi sonra…
Sirkede pişecek…
Bir öneri, suyuna ekmeğini banmaya doyamazsın. Yağın yarısı tere yağ, yarısı Ayçiçek.

Diyorum ya…
Kari olarak gelseydim dünyaya…
Öfffffffffffffffffffffffffffffffffffff…
Heriflerin anasını ağlatırdım…
Elimde, dilimde…
Cilvede…
Belimde…
YOK olmadı, yatakta!

Kimerizm* (Chimäre)

Biliyor musunuz?
Nefret ediyorum bu yaratıktan, gerçekten nefret!

Kör cahil…
Hayvanın teki ki hayvanlar âlemine ne büyük bir hakaret ettiğiminim farkındayım yani…
Osmanlıyız, Osmanlı torunuyuz diyen bir toplum ki kendi geçmişini Muhteşem Yüzyıl gibi dizilerden öğrenen, Müslümanız deyip…
Hacı – hoca takımının ağzına bakarken, hurafeler, kulaktan dolma bilgiler ile yetinip…
Aaa Kaa Pee gibi bir oluşuma katılan, destekleyen…
Bir yaratıkta Allah’ın sıfatlarını gören, Peygamber Efendimizin soyundan geldiğine inanan…
Bu çağda, bu bilgi düzeyinde, doğru bilgiye ulaşmanın bu denli kolaylaştığı bir zamanda…
Bir milletin, toplumun mensubu olmak…
Gerçekten utanç verici!

Yaaa insan…
Eyyy insan…
Sen gerçekten salak mısın yoksa salak ayaklarına yatıp olacakları sadece gözlemlemekle kalan, tepkisiz, düşüncesiz birileri misin?

Bilim…
DNA diyor başka bir şey demiyor…
VE algı…
DNA’yı, Forenzik bilimini hatasız, şaşmaz sayıyor(!)

Gerçekten öyle mi???

Yazmayacağım, iyi değilim. İsteyen araştırıp perde arkasını öğrenebilir…
Lydia Fairchild olayı…
Bilimin ne çok yanıldığını ortaya koydu. Yani DNA kanıtı bile şaşmaz değildir…
Araştırmaya üşenenler veya Türkçe bilgi bulamayanlar için çok kısa söyle anlatmış olayım…
Bir anne, dünyaya iki çocuk getirmiş bir anne…
Çocukların annesi olmamak ithamıyla karşı karşıya kalır. Ya ben bu çocukların annesiyim dese bile…
Kimseyi inandıramaz. Mahkeme üzerine mahkeme…
Bilim, DNA testi aksini iddia etmektedir. Kadın üçüncü çocuğuna hamile kalır…
“Noter” şahitler huzurunda üçüncü çocuğunu dünyaya getirir. Testler…
YINE…
Doğan çocuğun annesi olmadığını gösterir!

Tabii bu sefer şahitler olduğu için mahkeme bilirkişileri, bilimi görevlendirir…
Bu ne ya, kadın şahitler huzurunda çocuğunu dünyaya getiriyor sizler bunun böyle olmadığını iddia ediyorsunuz. Bunun >>> perde arkasını <<< bana anlatacaksınız diyerek bilimi göreve çağırır!

Uzun süren araştırmalar neticesinde…
Sık görülmeyen bir olay olmakla birlikte kadının bir kimer olduğu ortaya çıkar!

Neden anlatım şimdi bunları size?

Osmanlı kardeşim Osmanlı…
ISRARLA…
Ne yöne doğru açılmaya çalıştı, neresiydi gelebildiği, ulaşabildiği SON NOKTA?

Viyana!

Osmanlı ağırlıklı olarak ki ta kuruluşundan beri batıya açılmaya çalıştı…
Söğüt…
Bursa, Edirne, İstanbul…
Tabii bunu bilen ve anlayana!

Dün…
O saygıdeğer Hanımefendiyi okudunuz mu?
BEN…
Osmanlı düşmanı değilim…
AMA…
Yaratığa, bir adinin karşısına dikilebilecek kadar Türk’üm…
Selçuklunun…
Osmanlının, Atatürk’ün bir torunu!

Bizi, bizleri…
Ortadoğu bataklığına sürüklemekle kalmadı…
Gittikçe medeni dünyadan, bilimden, irfandan…
Dinden, imandan uzaklaştırdı!!!

Yalan, dolan….
Hayal âlemi günlük ekmeği…
Ekmeğimiz oldu!

* Kimerizm, iki sperm tarafından ayrı ayrı döllenmiş iki ayrı yumurtanın gelişmesi ile oluşan iki embriyonun (çift yumurta ikizi kardeşlerin) gelişmenin erken döneminde (blastomer veya gastrula evrelerinde) birleşerek tek bir canlı olarak doğmalarına denir.

OKU

Ha bak unuttum…
En ÖNEMLISINI UNUTTUM…
Osmanlı…
Selime kadar, I. Selim…
Hele III. Selim…
Osmanlı o zamana kadar >>> „hiç bir Zaman“ <<<
Mezhepçilik…
Din, soy ayrımı yapmadı. Osmanlı tebaası esastı…
BIRLIGI…
Esas aldi!

Bu p… ne yaptı, ne yapıyor?
Ayırışta bildiği kadar ayrıştırıyor!


İyi değilim…
Belki bir gün I. Selim’in neden buna gerek gördüğünü…
Yani mezhepçiliğe dayandığını anlatırım.