Hep derim en son dün, anneme…
Bu Ali bana çok şey öğretti…
Neredeyse 15-20 sene olacak evleneli, hala kafa yapısı Türkiye…
Yanlış…
Burada!
Ben…
Benim kafa yapım, çokça Alman, biraz Fransız…
İngiliz…
Olmaya çalışıyorum, elimden geldiği kadar mantık ve mesafeyle yaklaşmaya çalışıyorum…
Akılcılık önceliğim, nispi bir adalet, al gülüm derken ver gülümü unutmamaya çalışıyorum…
Salaklığım burada ya, neredeyse hep unutuyorum!
Dün akşam kulüpte…
Salı ve perşembe günleri üçüncü uyuşturucuyu içmek zorundayım, buna rağmen ayakta duramıyor…
Desteksiz ateş edemiyorum…
Tepem attı…
Çektim sandalyeyi altıma, ohhh be!
Anlatmıştım, bir adam varmış…
Para karşılığı eğitiyormuş, nefes tekniklerini de. Silahta…
Atıcılıkta, bana öğretebileceği çok bir şey yoktur sanırım AMA…
Askeri eğitim başka, spor atıcılığı başka.
Uzun etmeyelim, oturarak ateş ediyorum ya, vicdan seslendi Önder…
“Kalleşlik yapma!”
Tabii ki ayakta atıcılık daha zor, desteksiz…
Mesafe ayni, 10 metre…
Tabanca hedefleri “kocaman”
Koydum yanıma tüfek hedeflerini, bilinmesi gereken kulüptekiler ya tabanca ya tüfek…
Ben Önder’im, ikisiyle de ateş ederim…
Başladım tüfek hedefine nişan almaya, geldi Alman…
Eğitmen, gençleri eğitiyor. Sali günleri 19:30, Allahsızlar bir dakika evvelsi açmıyorlar. Benim için geç, çok geç. Perşembe günleri gençler 18:00’de başlıyor. 18:30 gibi ben kapıda. Bir şey demiyorlar özürlüyüm diye. Sali günleri bir saatten fazla dayanamıyorum, imkânsız. Onu da otura otura, dinlene dinlene. Tam dede!
“Ne yapıyorsun?” diye sordu…
Dedim böyle böyle, dedi…
“Tamam anladım yapmak istediğini AMA YAPAMAZSIN, yanlış!”
Niye?
“Orantısız!”
Dedim ya iki Euro büyüklüğünde, çoğunuz bilmez belki…
> Orantılı < beş Mark büyüklüğünde(!)
Bilmem…
Anlatmak istediğimi anladınız mi?
—
Anlamayanlar için…
“Oyunu” kurallar dahilinde oynayacaksın. HER TÜRLÜ OYUNU…
Siyaseti…
Aşkı kurallar dahilinde yaşayacaksın!
—