Veee erkek denilen cinsinin OROSPUSU bir kez daha suçluyu buldu! IMEI devamı

Anamdan emdiğim süt fitil fitil burnumdan geliyor…
Tek isteğim ölmek…
Bitsin istiyorum, sadece bitsin. Dün nispeten iyiyken bugün ne oldu ne değişti?*

Hani hep yazıyorum ya…
Kendilerinden başka herkes, her şey mesul…
Buldular bu krizinde suçlusunu…
FIRSATCILAR…
Onlar yükseltiyor fiyatları(!)

Pekiii…
Tayyip Lirasının değer kaybını…
Sözde ekonomisi iyi olanın gelir – gider dengesizliğinin sorumluluğunu kime yüklemeli?
Açıklayacaklarmış bugün enflasyonla mücadeleyi…
DIKKAT…
Bak kardeşim manipülasyondan bahis ediyorlar ya hileli yönlendirme Türkçesi…
En kolay hile yapacağın konulardan biri istatistikler!

Sizi bilmem…
Ve hayvanlık bende, “her şeyin arşivini” alırım…
Yedeğini…
Bunun almadım…
Ama ben en azından >>> enflasyon sepeti <<< denilen verilere bir göz atarim…
Her açıklandığında, Orada ve Burada…
Bu sene enflasyon çok yüksek çıktı değil mi?
NEDEN?

Çünkü…
Diğer yıllara nazaran bu sene sepete konan veriler gerçekçi…
Profesör falan olman gerekmiyor, günlük hayatın…
Evine…
“Her gün” ekmek giriyor değil mi?
Su???
Muhtemelen gazete, ne bileyim arada şeker, un, tuz, kahve…
Eeee…
Çocuk varsa süt, giyim kuşam, kitap, defter, kalem, silgi mutlaka bir şekilde düzenli…
Ama her Allah’ın günü televizyon almıyorsundur, beyaz eşya, çamaşır makinesi…
Avukat ücreti…
Pizza, çiğ köftesi…
Otomobil…
Yazıcı, DVD oynatıcısı, dikiş ipliği gibi…
Almıyorsun değil mi?

S.kiyorlar ulan seni…
Ayakta s.kiyorlar!!!

Geriye yönelik verileri…
Indra Gandi…
Kalk gidelim yapmışlar. En azından ben makul bir süre içinde (bir – iki dakika içinde) bulamadım…
AMA…
Bloomberg ekonomi dendiğinde ciddiye alınacak bir isimdir…
OKU…
22 Ocak 2016 yılına dair değerlendirmesini:

https://www.bloomberght.com/haberler/haber/1849423-enflasyon-sepetinde-degisilige-gidildi

Kimi veriler, istersen bir göz at:

https://www.dunya.com/ekonomi/tuik-enflasyon-sepetinde-degisiklige-gitti-haberi-347180

http://ekonomiatlasi.com/enflasyon-orani

Microsoft Excel gerekli, 2018 enflasyon Sepeti:

https://www.google.de/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=2&ved=2ahUKEwiiltLm6fjdAhVD_ywKHTMbAVkQFjABegQICRAB&url=http%3A%2F%2Fwww.tuik.gov.tr%2FPreIstatistikTablo.do%3Fistab_id%3D1345&usg=AOvVaw1GGDh-2rHPcasAVEfFd7VT

Bu ise resmi, 1969 yılından günümüze. En azından bir fikir edinmek için iyidir yani:

http://www3.tcmb.gov.tr/enflasyoncalc/enflasyonyeni.php

Neyse…
Gelelim son bir iki söze…
IMEI üzerine;
LÜTFEN DIKKAT EDINIZ
Bilgisayar olsun, cep telefonları olsun bu gibi işlemler, yani sistemin derinliklerinde yapacağınız işlemler dem bilgi, deneyim ister hem kimi riskleri vardır ki…
BEN BU KONUDA MESULIYET KABUL ETMEM…
Dediğim gibi “her şirketin, üreticinin genetiği kendine”
Mesela telefon kilitlendi…
Huawei Unlock Code
https://www.modemunlock.com/huawei-unlock-code-calculator-generator.html

http://calc.gmss.ru/

Ki…
Huawei hayatımda kullanacağım en son telefonlardan biri olur(!)

Nokia free unlock
http://nokiafree.org/unlock/

Samsung
https://www.freeunlocks.com/unlock-Samsung

Vesaire vesaire…
İnternette…
Ne ararsanız var AMA bilgisayarınızı…
Bilgisayar, cebinizi…
Cep olarak kullanırsanız!

Free warranty check by IMEI number – list
https://imei24.com/blog/152/

Başkaca bir jeneratör:
https://www.imei.info/calc

### ### ###
UNUTMADAN

Mikrop kelimesini kullandım…
Mikrop…
Canlılarda hastalığa yol açan her türlü mikroorganizmalara verilen addır…
Haliyle üzerime vazife değil AMA…
Elimden geldiği kadar okuyucularımı bilgilendirmeye, kelime dağarcıklarını geliştirmeye çalışıyorum…
Bakteriler ve virüsler…
Mikrop terimi altında toplanmaktadır. Pek kullanılmıyor artık dilimizde…
Ama arada “fark olmadığını” bilmenizi istedim!
### ### ###

* Lütfen bunu unutmayınız bu bir günlük…
Şahsi günlük, siyasi ve ekonomik bir…
Bir nevi rapor…
İleride kendi kendimi değerlendirirken gerekli olacak. Hem sonra yanımda olmayıp beni merak edenlerim var, o insanları merakta bırakmak istemem. Eskiden…
Yani ameliyat evvelsi oran yediye…
İki, üç bazen dörtken…
Artık 0,5 en fazla bir, iki. Ki…
O bir, ikiyi gördüğümde öpüp öpüp başıma koyasım geliyor.

Dün bilimsel bir yayın izledim

Vücut dili…
Beş kişi, içlerinden biri yalan söylüyor…
Vaktim yetmedi analize, insanları incelemeye. Sadece iki kişiye yoğunlaşabildim…
Bir kadın diğeri erkek. Soru…
Kim evli!

Yemin ediyorum bak, vallahi billahi…
Erkekten yüzde yüz emindim, O evliydi. Öncesinde kadında bana evli gibi geldi…
Bir hareketi ve emindim yalan söylüyor…
Sadece yüzünde çok kısa bir an için ifade değişikliği…
Diğer üçüne ne yazık ki geç kaldım. Çok isterdim analiz etmeyi.

Kimisi okuyarak öğrenir insani kimisi yaşayarak…
Tecrübe ederek…
Hayat bana insani yaşayarak, tecrübe ederek öğretti.

Kendi kendimin doktoru olmaya başladım…
Verilerin ışığında bakış açım değişmeye başladı. Tabii okuyorum, araştırıyorum ve izliyorum…
Maksat…
Hani, kendisi himmete muhtaç dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede…
Ben iyileşmeliyim veya en azından iyi kötü ayakta olmalıyım ki çevreme olsun bir fayda!

Ve evet…
Künstliche Inteligenz, Artificial Intellignce…
Yani yapay zekâ…
>>> kendi kendine öğrenebilen sistemler <<<
Sanayide, bilimde, üretim ve tüketimde, eğitimde…
TEK ALAN VARDI…
Tek…
Kullanılmadığı >>> İnsan ve Psikolojisi <<<
Bilim bu konuda da son yıllarda büyük adımlar attı, uzun zaman oluyor ilgilenmemiştim yapay zeka ve insan psikolojisiyle. Çok şaşırdım, artık tanı oranı neredeyse…
Yüzde yüz!

Bir yandan iyi, güzel gelişmeler…
Ancak beni korkutan, endişelendiren yanları var…
Hayırlısı…
Umarım hayırlısı olur insanlık için.

SANA…
Mutlaka OKU:

https://www.heise.de/tp/features/Psychologen-fuer-die-Kuenstliche-Intelligenz-3947256.html

https://www.scip.ch/?labs.20180215

https://www.psychologie.uni-heidelberg.de/ae/allg/mitarb/jf/Funke_1988_KI.PDF

https://www.inf-cv.uni-jena.de/de/Lehre/Archiv/Sommersemester+2005/Affective+Computing.html

IMEI’i yazmaya devam edeceğim ama bugün değil, kendi üzerimde deneyler yapıyorum. Çok bıktım. Usandım. Veriler, gözlemleme… Bu hayat ki hayat değil benim ki, yaşamak. Günler geçmez böyle. Kendi kendimden tiksindim desem yeridir, birde benimle yaşamak zorunda olanları bir düşünün. Hakkım yok buna, bir çözüm bulmalıyım

Okuyorum…
Okudukça kafamda sorular oluşuyor, cevap isteyen sorular…
Robert Koch und Louis Pasteur
Bu iki bilim insanının çekişmesi çok etkiledi beni. Yollar yürümekle aşınmaz ama yol arkadaşlarını usandırabilirsin bir türlü hedefe ulaşamasan. Bak…
Bugün kalp atışlarım yetmiş civarı, seksene ulaşmadı…
Nedeni…
Çok şükür iyi haberler, en azından sevdiklerimden. Ya çok bir şey istemiyorum…
Herkes sağlıklı olsun, yuvarlanıp gitsin bana yeter, üzülmüyorum o zaman. Bu yaşıma kadar “mütevazi” bir hayatim oldu, Allahtan dileğim bundan sonrasının da böyle geçmesi.
Kaba, saba şeyleri sevmediğim gibi…
Gösterişte uzaktır bana, övünürüm…
Yok…
Mal, mülkle değil sevdiklerimle. Esas olan insan…
Sevgi, saygı, güven…
Sadakat…
Onlar yol arkadaşım değiller onlar hayat arkadaşım…
Anca beraber, kanca beraber.

Bak oku pezevengi…
Dönek ve kalitesiz pezevengi…
Kapasiteler…
Ekonomistlerin ortak kanısı Tayyipistan tek başına çıkamaz bu işin altından…
HIRSIZ…
Baş, elleri ise damadı olduğu sürece…
Düzelmesini istiyorlarsa, istiyorsan, onlar kendini…
Sen…
Onları tasfiye etmelisin.

MCKinsey

Felsefe, meditasyon, çağ atlayan insan, ahlak, terbiye ve IMEI üzerine

Felsefe…
Felsefenin değeri, hayatımın önemli bir parçası…
Sevmem yüzeyselliği…
Kaba saba hal ve hareketleri, eşyayı…
Zarafet, nezaket, terbiye…
Bilgi…
Özellikle kadın denilen varlıkta aradığım vasıflardır. En güzeli…
Bilginin gerçeği…
Terbiye kardeşim, görgü, çekidenken yetişme ise en mükemmeli!

Dün gittik yüzmeye…
Su masajı…
Aman ne iyi geldi…
Gençliğimden beri gittiğim bir yüzme havuzu, şifalı su…
Veee…
Tek tük Türk var, yabancı…
Hala öyle ancak eskiye nazaran Türk sayısı artmış durumda…
Şaşırma…
Kardeşim takarsın koluna manitayı, karını, aileni gidersin gideceğin yere…
Türk varsa, al muhtemelen başına belayı…
Tek neden bu!!!

Yoksa bana ne ondan bundan…
Bana ne???

Bir fındık popolu, küçük bir kız çocuğu…
Üç – dört yaşlarında olsa gerek, o gözler, o saçlar…
Bayıldım ya bayıldım, acayip sevimli. Millet almış çoluğunu çocuğunu gitmiş yüzmeye. Bizimkilerin başka planları varmış yoksa alırdım yanıma. NEFRET EDERIM BÖYLE ŞEYLERDEN…
Affedersiniz…
Dal, t.şak meydanda…
Çocukların yanında…
Muhtemelen kadınların soyunma odası ve duşlarında da aynı manzara!?

Edep kardeşim edep…
Terbiye…
Ne gereği var doğal bir şey olsa bile ne gereği var çoluk çocuk yanında bu halde gezmeye?
Kapa duşun kapısını yıkan ya…
Belki ben yanlışım ama bence doğru olan bu!

Neyse…
Felsefe…
Işkence…
Benim kafa iyice gitti…
Dün eve geldiğimizde hanım tepemi attırdı, hep derim sevdiklerim benim sonum olacak…
Kalp atışım ki saat öyle diyor HEFTIK…
147…
Ya eninde sonunda bana kalp krizi geçirtecekler veya inme!

Gece…
Bir başladı ağrılar…
Kıvrandırıyor beni, aldım uyuşturucuyu aldım başka ağrı kesici…
Uyumak ne mümkün…
Başladım düşünmeye, geçmiş aklıma geldi…
Bir zamanlar bana öğrettikleri, işkence, eziyet altında çeneni tutmayı…
Meditasyon…
Tek çaresi. Olmayacak başka türlü, bu zıkkımlardan kurtulmam lazım…
Doktorlar çare olamıyorsa uzak doğu felsefesi…
Hayat anlayışı, içe dönme…
Kendini toparlayarak kalan enerjiyi yönlendirme. İster inan ister inanma gerçekten var böylesi…
Uzakdoğu sporları mesela, acıya dayanma…
Diyorum ya düz duvarları tırmandıracak bana!!!

Neler var dünyada…
Bildiğimiz ve bilmediklerimiz, bildiğimiz halde uygulamadıklarımız…
İnsan ve beyni…
Tepeden inme ve tersi, tersi dedik te aklıma geldi…
21. yüzyılda çağ atlayan insan, teknoloji…
Halbuki…
“Çağdaş insan” atalardan kalma değerleri, bilgileri hala kullanmadığı, kullanamadığı gibi…
Nicesini özümseyemedi!

Bir öğrenmişiz Allah – Lillah söylemini…
Duyduğumuz anda akan tüm sular duruyor, beyin denilen devredışı kalıyor…
Dünya neler ile uğraşırken ülkemiz…
“Sağ olsunlar” bademler sayesinde nerelere gitmekte…
Ayaklar…
Baş, başlar yalaka olduğu bir düzende Önder…
Birde para mı kazandıracak pezevenge?

IMEI (International Mobile Station Equipment Identity)…
MAC (Media Access Control) gibi…
TCP / IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol) gibi…
Bir İnsanın DIKKAT ayak ve parmak izi gibi….
Tekildir!

IMEI…
On beş rakamdan oluşan ve dediğim gibi dünyada tekil olan bir rakamlar dizinidir…
Bilgisayarınızda bulunan ağ kartı MAC adresi gibi değiştirilebilir…
Örneğin kaybetme, çalınma veya bir suç işlemek için kullanıldığı durumlarda değiştirilebilir…
Cep telefonları ve bilgisayar vasıtasıyla bu numarayı değiştirebileceğiniz yazılımlar var piyasada…
Ben…
Buna mecbur kalmadığım sürece bu gibi yöntemlere başvurmam, vurursam da izlediğim yöntem genelde farklı olur. Şöyle ki…
VAR…
Sürüsüne bereket > klonlanmış < ve / veya çalınmış >>> gerçek numaralar <<< olduğu gibi…
Listeler de vardır, örnek vermek gerekirse:

Doğrudan online’de oluşturabilirsiniz…
AMAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA…
Dikkat etmeniz gereken bir husus var…
Ağ kartlarında olduğu gibi her telefon üreticisinin de kendine göre numara haznesi vardır.

Örnektir incele

Tabii tıpkı silah, bomba, bilişim konuklarında olduğu gibi benden daha ayrıntılı bilgi beklemeyin…
VERMEM…
Suça teşvik ve iştirak edemem!

Genel bilgiler ile yetineceğim bir istisna dışında…
Bu da benim gibi yurtdışında yaşayıp, Tayyip itine para kazandırmak istemeyenler için özel bir durum olduğu içindir.
Yazılım ismi gene veremem, aslında genel olarak HEX editörü diyebiliriz…
Çünkü işletim sistemine, modeline göre değişebilir, değişiyor…
AMA…
Örneğin eski model bir TÜRK akıllı cep telefonunuz varsa onun numarasını şu tuş kombinasyonu ile öğrenebilirsiniz:

*#06#

Bunu bir yere not edin, yurtdışından getirdiğiniz kendi cep telefonunuzun numarasını da aynı şekilde öğrenip >>> kaybetmeyeceğiniz <<< bir yere not edin.

Tayyipistanda olduğunuz ve emin değilim galiba altı haftaydı, aşkın bir süre kaldığınız takdirde eski TÜRK cep telefonunuzun numarasını kullanabilirsiniz. Örnegin…
Almanya’ya dönmeden evvel tüm işlemi tersine uygularsanız alışık olduğunuz cebi iki ülkede de kullanabilirsiniz. Ben bu yöntemi kullanıyorum…
Şimdiye kadar bir sorun yaşamadım AMA mesuliyette üstlenemem, herkes yaptığından kendisi sorumludur!

O kadar adi ki bu insanlar, şerefsiz…
Ve bilgisiz onların bu adiliğini, şerefsizliğini ve de bilgisizliğini anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır…
Her zaman iddia ederim her şeyleri göstermelik…
Deneme ve yanılma yöntemi, çocuk gibi sınırlarını, nereye kadar gidebileceklerinin sınırlarını…
O çerçeveyi…
Bu yöntem ile belirlemek zorundalar. Cep telefonları ve bu uygulama, anlamsız ve gereksiz buna güzel bir örnektir.

Robert Koch…
Ve Louis Pasteur isimleri sizde bir çağrışım yapıyor, sizlere bir şey ifade ediyor mu?

Başka…
Konuyla ilgisi olmadığı halde daha iyi anlamanız için ne demek istediğimi, bir örnek vermek istiyorum sizlere.

Biri doktor bir Alman, diğeri Fransız, fizikçi…
Kimyacı ve ikisi birden mikrobiyolojinin babası sayılırlar.

Hatırlayacaksınızdır Şarbon (Milzbrand erreger) meselesini…
Yarına kadar size düşünmeye bir fırsat, belki araştırmaya…
Şarbon hastalığı ile >>> solucan <<< arasındaki bağ nedir???
Ve…
Robert Koch…
Louis Pasteur’ün ne ilgisi var bunula?

Cevabı yarına, gidip geliyorum…
Bir bu dünyadayım bir öte tarafta…
Sonra…
Çiftçiliği, hayvancılığı BIZZAT öldürdü ya O vatan haini pezevenk…
Köylümüz…
O saf tertemiz insanlar, Atatürk…
Ve Köy Enstitüleri, ahhh…
O kadar çok anlatılacak var ki!

oku

Robert Koch…
Louis Pasteur arasındaki bilimsel çekişmeye hiç değinmeyeceğim…
Rekabete…
Ancak eski bir özdeyişi hatırlatmak isterim; “Her Yol Roma’ya Çıkar”
Evet, tarih bizlere eşsiz bir hazine, kendi atalarımız bile bunu şu sözlerle ifade etmişler…
“Bükemediğin bileği öpeceksin”
Düşman gördüğün bir kimseyi yenemiyorsan eğer…
Dostluğunu, liyakat ve sadakatini kazan!

Getiri…
Ve götürü…
DENGE…
Böyle idare etti, toprağına toprak kattı Roma…
Hep bana Rabbena olmaz, olmamalı…
Bilgi…
Eskiden de çok önemliydi günümüzde ise bilgi birikimi…
Elzem!

Bir tarafımı yırtıyorum yıllardan beri…
Enerji…
Allah bu ülkeye kafadan, beyinden başkaca her şeyi vermiş, kullanmasını bilmeli…
Bademler…
Daha yeni güneş enerjisini kesif etti!!!

Küfür edeceğim…
Okuyan…
Kadın var, çoluk çocuk, soruyorum bu zibidiler küfrü hak ediyor mu hak etmiyor mu?

Sığır bunlar ya bildiğimiz sığır…
Öküzün ta kendisi…
Ve sözü yerine getirdik, o halde devam edelim konumuza…
Cevaplamak istiyorum dünkü sorumu…
Şarbon…
Öyle garip bir hastalıkmış ki…
YEREL, bölgesel…
Evet daha iyi anlamanız için konuyu açmam gerekir, biraz abartarak yazıyorum…
Örneğin iki tarla, çayır ”yan yana”
Birinde otlayan sığırlar telef olurken diğerindekiler sağlıklı…
Tabii bir nevi cahiliye dönemi, insanlar daha bugünkü bilgi ve bilince ermemiş…
1880’li yıllardan söz ediyorum…
Mikropların varlığı tahmin ediliyor ama bilimsel kanıtlanmış bir veri yok elde…
INGILTERE…
Pasteur, asistanı ile büyük oranda sığır kaybeden bir yetiştiricinin yanına gider ve kendinse sığırların otladığı, telef oldukları çayırı göstermesini ister. Konuşuyorlar aralarında…
Bir ara soruyor Pasteur telef olan hayvanları ne yapıyorsunuz diye…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT…
Yetiştirici…
Gömüyoruz diye cevap verir, herkes böyle yapıyormuş!!!

Pasteur’ün muhtemelen beyninde şimşekler çakmıştır…
Göster diyor nereye gömdünüz…
Yetiştirici gösterir, Pasteur yere eğilir ve toprağı inceler…
Heyecan ile asistanına yönelip sorar:
“ANLIYOR MUSUN? Anladın mi nedenini”
Asistan şaşkın, anlamamıştır Pasteur’ü…
Gördüğü toprak ve solucanlar!

Bilinmesi gereken…
Toprağa gömülen her canlı…
Ve yine…
Yeryüzünde yaşayan her canlının, ister tabiat de istersen Yaradan…
Buna gerek gören…
Bir işlevi vardır, bir görevi…
Örneğin bok böcekleri toprağı gübreler, solucanlar ise havalandırır…
Doğru yanış bilemem, örneğin bok böcekleri olmasaymış yeryüzünü bir metre dışkı kaplarmış…
Allah…
Yaradan, inanmayan kâfir bence. Ne zamandan beri yazmak istiyorum kimi düşüncelerimi…
Mısır, firavunlar…
Hz. Musa, bilimsel kimi veriler…
Mantık…
Bir artı bir artı bir meselesi…
Bir yandan kendimle, özümle, inançlarımla, inanmak istediklerime çelişeceğim…
Öte yandan…
Mantık, bilgi ve verilerin bir araya getirilmesi, analizi…
İma etmeye çalışmıştım yazdığım kitapçıkta Allah’ın Kelamı…
Ancak o günlerden bugünlere > yeni < bilimsel veriler çokça pekiştirdi bu konuda ki düşüncelerimi…
Bilmiyorum, belki dile getiririm bir gün…

Devam edecek…

Yok kardeşim yok laf anlamıyorlar

İstemediğim şeyleri yaptırıyorlar bana…
Skype…
Güvenli ama yok illa WhatsApp, FaceBOK vesaire…
Evlat hatırına…
Korkuyorum…
Anlat anlat laf söz dinleteme…
Kaderim!

Yalana bak yalana

Bok yok…
Bal gibi kriz var ve sorumlusu sensin…
Zihniyetin, adi hırsızlar…
Çetesiniz, çete…
Kırk Haramiler.

Yok demekle yok olmuyor…
Kırk kere yok desende bal gibi kriz var…
Madem reçetesi sende, biliyorsun ekonomiyi…
Bizler bilmiyoruz…
İndir dövizi!

Dolar 6,14…
Euro 7,07. Hadi diyelim Trump var bunun ardında…
Rahip meselesi…
Doları anladık, Euro neden anasının a.ında?

Bekle…
On ikisine daha var bir hafta, önümüzdeki günler nelere gebe?
Dolar yükselirse daha ki öyle olması ihtimal dahilinde…
Baskı azaltılmamalı…
Göreceğiz erkekliğini, bağırıp çağırmakla hayatin gerçeklerine ne denli ters düştüğünü…
Domaltacak Trump seni, geçecek arkana…
Alıştın nasılsa…
Putin’in y.rağını yiye yiye tatlı geldi, senin gibiler mahkum domalmaya!