😊anlayana!!!

Söz vermiştim, şifreli şifreli…
Pezevenk demişti ki:

„Eskiden bu işler, daha sofistike, daha örtülü, daha dolaylı yollardan yapılıyordu. Şimdi bodoslama bir şekilde üzerimize geliyorlar“ dedi. Erdoğan, “Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone’u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venus var, Vestel var“

ÖNEMLI BIR NOT:
IPhone SmartWatch…
EKG’li…
Elektrokardiogramm, Türkçesi…
Elektrokardiyografi…
Ancak Avrupa’da gerekli izinleri alamadı henüz, bana ise saat şimdi lazım!

Eyyy anam eyyy, nasıl s.kiyorlar sizi, sizleri ayakta be ayakta

Aly.rak açıklama yapıyor, güçlü ekonomi…
Kanıt gösteriyor dövizin düşmesi…
Ve ekliyor sözlerine…
Tahvil değiş tokuşları vesaire(!)

Sorsam…
Tahvil nedir diye?
Kaçta kaçınız biliyor tahvilin ne olduğunu?

“Devletin ya da ticari bir kuruluşun >>> ödünç para <<< sağlamak amacıyla çıkardığı, yıllık belli bir faiz getiren ve alınıp satılabilen değerli kâğıt.”

Al takke…
Ver külah!!!

Neden son gidişimde Türkiye İş Bankası ile ilgilendim?
Bunca sene sonra…
Yaratıklar, çete…
Kaç senedir Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderini belirliyor, neden bunca sene sonra Iş Bankası konu edildi?

Ya Iş Bankası ne demek kardeşim?
Türkiye Iş Bankası…
Örneğin Deutsche Bank, Bank of Amerika, Credit Agricole, Bank of China gibi…
İşlem hacmi…
“Her ülkenin” var böyle kuruluşları, merkez bankalarından sonra gelir.

Satacak pek bir şey kalmadı…
Karılarınızın k.çındaki dondan başka…
Kendi sürtüklerini sürmezler ortaya…
Ben size hep demiyor muyum nedensiz bir şey sürmem ortaya, yazmam, çizmem…
İspatlayamayacağım şeyi…
Bekliyorum tutuklasınlar beni…
Çok fazla dayanamam hapishane şartlarına, mutlaka can veririm…
Muhtemelen çok pis bela olurum başlarına!

Çok yoruldum, beynim Hallaç Pamuğu gibi atıyor

AMAAA…
Allah’a çok şükür her şey düşündüğüm, planladığım gibi…
Gözlerimi zor açık tutuyorum, yatıp uyuyacağım…
Tabii maliye bu, devlet…
Ancak kanunlara güvenebilirim, hakka – hukuka…
Anlatmıştım, ima ettim…
TEKRARLAMAKTA FAYDA VAR…
Özür dilerim, çok yorgunum, uykum var…
Uyanınca, biraz kafam yerine gelince olmaz mi!???

Ve bilim ve bilimsellik ve ölçüp – biçmek, bilmek ya bilmek. EMIN olmak üzerine

Kesin olan çok dağıldım…
Çok fena dağıtım kendimi ve toparlayamıyorum, toplayamıyorum…
Hani geçenlerde yayınladım bir gazete kupürünü, bademler ve bilimsellik, araştırma…
Üniversiteler…
Ki olmalı bilim yuvası, araştırmanın, özgür çağrışımın, düşünmenin…
Belki…
Hayal edilenlerin hayata, yaşama uygulanabilmesine bir vesile…
Üniversite!

Hakkımda neler neler söylemiyorlar ki…
Sevdiklerim…
Sözde benim olanlar, benden olanlar…
Yok kardeşim cimri değilim, defalarca dedim…
Hesaplıyım…
Hesabı, kitabı, geliri – gideri bilmeliyim ki gerekeni yapabileyim.

Bilmem biliyor musunuz, bunun farkında mısınız?
Doğulu…
Göz kararı, batılı ise ölçüp, biçme, tartma ile kafayı bozdu…
Sağın…
Yani eksiksiz, tam olarak belirleme.

Sanıyorlar ki kendime hiç düşünmeden, hiç acımadan harcıyorum…
Yeminle değil…
Ekmek, Kuran çarpsın değil. Belki en çok kendimden kısıyorum…
Ama sevdiklerimden değil…
Ama teknoloji dendiğinde ama kitap ama bilim ama araştırma ki olmasa bile bir fayda…
Yani aslında fuzuli…
Savunma, silah ve benzeri…
Hiç acımam, bırak kuruşu, liraya bakmam!

Yeter ki bileyim…
Emin olayım bildiğimden veya bildiğimi sandığımdan.

Kalbim…
Eskiden sadece tahmin ediyordum. Beynim…
Kazada aldığım çok ağır hasarlar. Akciğerlerim, içinde biriken su…
Hala ya hala izleri, emareleri var ve her seferinde karşıma çıkıyorlar…
Vücudumda…
Kırılan tüm kemikler, nörolojik etkiler…
Ve tabi psikolojik durumum, travmalar ve bedensel etkileri…
Psikosomatik tepki!

SmartWatch…
Microsoft ki aldandım, kazıkladı beni…
Piyasadan aldığı tepki, pek açıklamıyorlar. Açıklayamazlar…
😊
Aldıktan sonra öğrendim, Windows 7 dahil hala update’lere devam edecekler…
Saate uygun, uyumlu cep telefonu…
Çünkü açıklasalar Windows 10’u satamayacaklar!!!

Neyse uzatmayalım…
Sadette gelelim…
Beyinle sorunlar devam ediyor ama en azından artık biliyorum, EMINIM nelere dikkat edip kendimi nasıl ayarlamam gerektiğinden. Bayağı bir veri topladım…
Değerlendirdim…
Hava basıncı ile başlayalım…
Yüksek hava basıncı sadece güzel, güneşli hava demek değildir…
DIKKAT…
Geçenlerde anlatmıştım sıcak hava ve eksilen oksijenin kalp hastaları üzerindeki etkisini…
Yüksek basınç demek aynı zamanda kronik kalp hastalar için özellikle geçerli, kan dolaşımınızın…
Yani kalp atışlarınızın azalarak değişime uğraması demektir. Konuyu biraz açalım ki ne demek istediğimi anlayın. Hava basıncı AMA başka faktörlerde bedenimize etki ediyor…
Örneğin nem, dediğim gibi sıcaklık, rüzgâr…
Uzaydan gelen ve / veya dünyamızdaki ışın yoğunluğu ki bir değişkendir gibi…
Tüm bu etkenler vücudunuzda sürekli bir ayarlamayı gerektirir. Yani vücut kendini dış etkenlere göre ayarlar, basınç ne kadar az olursa kalp o kadar çok atar, atabilir çünkü üzerine etki eden basınç azdır, tersi basınç yükselirse kalbiniz o kadar az atar.

Kesin…
İspatlı, hava basıncı yüksek olduğunda kendimi nispeten iyi his ediyorum…
Dinlenirken bile, yani herhangi bir faaliyet içeresinde olmadığım hallerde bile kalp atışlarım normalin üzerinde, hava basıncı ekle…
Önder yamuldu!

Sarımsak…
Ve kimyasal kan sulandırıcılarının bana niye iyi geldiğini şimdi anladınız mi?
Şahdamarı…
Her insanda ve tabii beslenmesine bağlı olarak, yaşam şartlarına…
Damarlardaki tıkanıklıklar(!)

Uyku…
Bir başka veri, REM uykusu çok önemli…
Derin uyku…
Bende dengesiz, yetişkinlerde…
7-8 saat uyuyan bir insanın REM uyku faslı toplamın yüzde 20 – 25 arası…
Yani rüya gördüğünüz fasıldır bu, ancak derin uykunun önemi farklıdır. DIKKAT…
Bilim hemfikir olmamakla birlikte, benimde mantıken kabul ettiğim şu kuramı esas alıyorum…
Nedeni…
BILIŞIM!

Bu kurama göre derin uyku safhasında insan, daha doğrusu beyin hem bir yandan…
Kendi içinde bir tezat gibi görünse bile…
Hem dinlenme hem gün içeresinde gördüğü, öğrendiği, duyduğu kısacası her türlü algıyı isleme koyup düzenlediği bir aşamaymış. VE yine bir DIKKAT…
Kimi doktorlara göre bu uyku aşaması doğrudan beyin kapasite ve hafızanızla ilgiliymiş(!)

Yani ne kadar uzun süre derin bir uyku uyursanız uyandığınızda bir o kadar zinde oluyormuşsunuz…
Tecrübelerle sabit…
Çok denemişimdir, kendimi dinlendik his ettiğimde beynim bir farklı çalışıyor, peki bu durumun bilişimle ne alakası var?

Zaman kardeşim zaman…
Acele ise şeytan karışır misali, kimi işlemlerin vakte, sakinliğe, huzura ihtiyacı var!

Sorun…
Yas ilerledikçe insanın derin uyku süresi o oranda azalıyor…
Aradaki bağı anlayabiliyor musunuz?
Ve yine hareket, besin, gıda…
Kesin olan her gün en az iki bin adım yürüdüğüm…
Çok az ama
Boyunuz 1,70 ile 1,90 arasıysa…
1400, boyunuz 1,50 ile 1,70 arasıysa…
İki bin adim attığınızda 1200 metre yürümüş oluyorsunuz…
Yani ya 1,4 veya 1,2 Kilometre!

Önerilen en az 6000 (3,6 ile 4,2 Km boyunuza göre), sağlıklı bir yaşam için önerilen ise 10 bin (6 ile 7 Km arası boyunuza göre) adımdır.

Neyse çok uzadı, canımda istemiyor yazmak…
Kısadan keselim. Ancak görülebileceği gibi bilmek başka…
Göz kararı başka, ben batılı yöntemi tercih edenlerdenim.

Ara Güller

Hakkın rahmetine kavuştu, Allah taksiratını af etsin…
Tüm ölmüşlerin, ölmüşlerimizin…
SENNN…
Onun ve onun gibilerin…
Hepimizin…
Bir şekilde bu toprakların bir değeri olduğunu anlamadığın sürece…
Türk’ü, Kürdü, Ermeni’si, Yahudi’si…
Hristiyan, Müslüman, Musevi’si…
Ve hata ateisti…
Hepimizin bu toprakların evladı olduğunu anlamadığın, kabul etmediğin sürece…
Bu millet…
Gerçek gücüne ermeyecek!

Dünden ilginç bir ayrıntı

Beni bilen bilir, tesadüflere pek teveccüh göstermem…
Tabii ki bu olgu vardır ama bence nadirdir…
O gazeteci…
Neden Washington’dan İstanbul’a yönlendirildi?
Belgeleri neden İstanbul’dan alması istenmiş?

Yine…
Biliyoruz ki özelin ve tüzelin borç ödemeleri vardı, var bu ve gelecek ay…
Bu ödemeler hakkında en ufak bir haber alıyor muyuz?
Hadi özelden geçtim, adı üstünde özel…
Özel şirketler ve borçları, alacakları…
Ya Tayyipistan???

Kendi verilerinden biliyoruz, TUIK…
Kasalar boş…
Bu borçlar nasıl ödendi?
Veya…
Eyyy esnaf, şirketler fiyat indirin demekle…
AMA ZORLA, zorlayarak ama gönüllü…
Enflasyon gerçekten düşer mi?
Döviz, döviz…
Elinde, stoklarında…
Yani Merkez Bankanda ya döviz vardır veya yoktur…
Ulan dolar nasıl düşüyor?

Arz…
Talep meselesi!?
Eğer…
Tüm bunların bir eyyy çekmekle olduğunu, düzeldiğini düşünüyorsan…
Bir yerlerden sıcak para gelmese…
Biliyoruz ki Katar ve Iran ve Suudi Arabistan ve aralarındaki husumet…
Ve pezevenkten kime destek?
Ya çocuktan betersin veya tam anlamıyla bir geri zekâlı!

Sen…
Gerçekten sana her şeyin söylendiğini mi sanıyorsun…
Gözde, gönülde yanılır…
Unutma.

Veya…
Geçenlerde kendileri açıkladı, iki yüz binden fazla Suriyeli ve diğer uyruklu göçmen…
Tutuklanmış, alıkoyulmuş Tayyipistanda…
Bunlar nereye doğru gidiyordu?
Anla (…!)

Ekonomik gösterge, takım elbise

Bilmem biliyor muydunuz?
Takım elbisenin ekonomik bir gösterge olduğunu…
Daha doğrusu ceketin…
Düğmelerin!

Neyse Dada geldi okuldan, Jack’i teslim ettim…
Herifin haliyle karnı acıkmış, attık fırına bir şeyler…
Yine şanslı…
Fırını kullanmasını bile > hala < bilmiyor, ananay, ben, engesi…
Ablası var…
Çalışan anne…
Gurbette yetişen çocuklar!

Tabii bizimde karnımız acıktı…
Yok Dada istemedi, Hintliye gittim, O kendine tavuk madalyonları almış, onları yiyecekmiş…
Anlatmışımdır Hintliyi, efendi insanlar. Çoluk çocuk dükkânda…
En büyük kızları 12. sınıfa gidiyor. Oturmuş dükkânda ders çalışıyor…
Kendi gençliğim aklıma geldi…
Hepimiz, hepimiz dükkânda büyüdük. Allahtan kardeş yanı başımızda ev aldı da Dada ve Dayday kurtuldular.

Hintlinin hemen karşısında banka…
Bazıları yemeğe oraya geliyor. Yemek süreceği için çıktım dışarıya bir sigara içiyordum…
Dökülmeye başladı bankacılar…
Daracık…
Düdük gibi pantolonlar, modaymış…
Bilmem ne ederim böyle modayı…
Ceketler…
Hani bir iki numara küçük alırsın da giydin mi bir komik durur üstünde…
Öyle!!!

Tek kelimeyle; ZIBIDI!

Geçelim…
Oldum olası önümü iliklemeyi sevmem…
Resmi…
Ama bir şekilde de spor giyinmeyi severim…
Önüm açıktır benim!

Durum böyle olunca…
Aksesuarlar bir daha önem kazanır, takım, o gün giydiğin gömleğin rengine göre kravat…
Pantolonun kemeri, ayakkabılar…
Kolundaki saat, cebindeki çakmak…
Aslında yeleği severim, kravat iğnen gerekli hallerde mendilin…
O günkü performansın ve niyetine göre süreceğin…
Belli belirsiz kokun…
😊
Haliyle, bak bu çok önemli…
Çoğu erkek, kadınların sutyen seçiminde yaptıkları yanlış gibi kravatının boyunu doğru belirleyemez…
Ya çok kısa olur veya çok uzun…
Kravatın ucu…
Yani üçgenin ucu göbek deliğinizi bir – iki…
En fazla üç santim geçmemeli!

Ceket iliklendiğinde…
Ceketin reveri yani ilk düğmeye kadar gelen açık kesimi…
Ne kadar açık olursa ekonomi o kadar iyi…
Tersi…
Ne kadar kapalı olursa o kadar kötü.

Bir link konuyla ilgili:
http://www.hurriyet.com.tr/ik-yeni-ekonomi/giysilerimizin-verdigi-mesajlar-26345604

Real-Time

Oma’dan geliyorum…
Çocukları bekliyorum Jack’i teslim etmek için, onunla olmuyor…
Jack mı HAYVAN, bir köpek?

BEN MI???

Kendime nasıl küfür ettim bilemezsiniz, saldım hayvani bahçeye…
Omacığın küçük bir göletti var, bakımsız, pompa çalışmıyor…
Pis su…
Korkuyorum hastalık kapacak diye, bağladım uzunca bir ipe…
Gölette giremiyor…
Bir ara deli gibi havlamaya başladı, delirdim, gidiyorum geliyorum yanına…
Yatıyor sırtüstü, açıyor dörtlüleri beni gıdıkla…
Ya işimi mi yapacağım onunla mı oynayacağım?

Bir ara çılgın gibi havlamaya başladı, nasıl kızdım nasıl kızdım…
Beni görüyor susuyor…
Yok havlamaya devam, sonunda gittim yanına…
İp hayvanın bacağına sımsıkı sarılmış…
Nasıl yalıyor…
> Isırır gibi yapıyor < ayağını içim acıdı…
Çok cani yanmış olmalı!

İşte anlamadan etmeden…
Bu yüzden insan ille anlamalı, bilmeli.

Dolar…
5,80 Tayyip Lirası!