Doğan medyayla benim ne işim olur, hem de Samsundan…
Sonra bu ne demek kardeşim?
IP xx.xx
Baktım ne oluyor diye ne müşteki…
Ne şahit ne suçlanan…
Ne oluyoruz?

https://de.wikipedia.org/wiki/Beiladung_(Recht)

Ölmüş eşek kurttan korkmaz…
Allaha bir can borcu, var mı gerisi?

Also Leute last mir meine ruh!

Bir iyilik yapmak istiyorsan bana…
Gel al bu canı, korkmasam Allah’tan, korkmasam göremeyeceğimden…
Ben çoktan yapardım gereğini!

Kadına aç köpekler

Analarından bile, çıktıkları yerden tahrik olanlar…
Bebeye el uzatan vicdansızlar…
Yine tecavüze yeltenme, bizim burada. Yakalanmış, mülteci…
“Müslüman”
Ya Allah belanızı versin, çıka çıka ya Türk çıkıyor veya Müslüman…
Ulan sizlerin neresi insan?

Yaşanmış bir gerçek, daha dün geçti Alman televizyonlarından…
Ülke ismi vermiyorum, doğum oranları yüz kız çocuğuna 135 erkek…
Kızı kaçırıyorlar…
Bir köye, evlendiriyorlar. EVLI…
Koca başka 7 erkekle paylaşıyor karısını!

Tesadüf değil, ilk değil…
Ailesi polis yardımı ile kurtarıyor kızı…
Köy ahalisi ITIRAZ ediyor, hep birlikte parasını vermişler…
HEP BIRLIKTE!

Kız dönüyor kendi köyüne…
Adı…
Artık orospu!

Al sana BILIM ve AHLAK, SORUMLULUK, insan sınır tanıyacak, Yaradan olmayı oynamayacak!

Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur…
Senin özgürlüğün bir başkasını daraltabilir!

Annem…
Dün kardeşteyiz bir ara, bahçede oturuyoruz…
Baktı baktı bana dedi:
“Dağ adamı!”
İki haftadır tıraş olmuyorum, saçlar çok uzadı…
Üst, baş perişan.

Bu sabah önce tıraş oldum, ardından berbere gittim…
Kimsenin göz zevkini bozmaya hakkim yok!

oku

Al sana, zaman insana neler öğretiyor

Hangi birine, hangi birine güveneceksin?
Eğer doğruyaysa, gerçek nedenlerden biri buysa O kadından özür dilemem gerekir…
Meral Hanımdan…
Rahmetli ne diyordu hep?
“Önder bekle, her şeyin bir zamanı var!”
Bekleyip göreceğiz.

At gözlüğü ile bakmışım Tansu Hanıma, evet eşi…
Ama yaş ama tecrübe, ULAN ÖNDER bilmiyor musun körle yatan şaşı kalkar?
İkisi de ayni yatağı paylaşırlar, yan yana, alt alta, üst üste…
Yok kardeşim, yokkk…
Bu dünyada kendine bile güvenmeyeceksin!

Yok gülüm gelmedim sözüne…
Hala güvenmek ISTIYORUM, inanmak istiyorum, sevmek istiyorum…
YORULDUM…
Kahpelerle uğraşmaktan yoruldum. İnsan gibi insanlar arasında yaşamak istiyorum.


Tansu Çiller, milli şuur, terör, şehitler!..
20 Haziran 2018

Tansu Çiller’in Başbakan olduğu yıllar…
Kanal D’de, televizyon tarihimizin ilk soruşturmacı gazetecilik örneği olan ARENA’yı yapıyoruz.
Program, dünya çapındaki büyük mizah ustası merhum Levent Kırca ve arkadaşlarınca hazırlanan OLACAK O KADAR’la aynı gece, peş peşe yayınlanıyor.
Her iki yapım da büyük ilgiyle izleniyor. Hatta bazı geceler milli maç reytinglerinin bile üstüne çıkılıyor.
* * *
ARENA’da genellikle yolsuzluklar ele alınıyor.
Takibini yaptığımız konulardan biri, Çiller Ailesi’ne ait Antalya-Beldibi’ndeki inşaat.
Niçin takibe aldığımıza gelince:
Bölgede vaktiyle Hazine arazilerine kondurulan kaçak yapıların turizme kazandırılması için güzel bir proje geliştirilmiş. Buna göre yapıların orta gelirli kesime pansiyon hizmeti verecek hale getirilmeleri karşılığında 49 yıllığına sahiplerine bırakılması uygun görülmüş. Çiller Ailesi de bu projeden yararlanmak amacıyla kurdukları bir şirket üzerinden 1700 metrekarelik bir Hazine arazisi alıp, pansiyon (!) inşaatına başlamışlar!..
Ama bize ihbarda bulunanlar, Çillerlerin niyetinin pansiyon inşa etmek değil, oraya lüks bir otel kondurmak olduğunu öne sürüyorlar.
Bu nedenle başlattığımız takip ve çektiğimiz belgesel görüntüler iddia sahiplerini haklı çıkarıyor.
* * *
Israrlı yayınımız karşısında Tansu Çiller’in eşi Özer Bey, tıpkı dün Emin Çölaşan dostumun anlattığı gibi özel bir görüşme için beni Başbakanlık Konutu’ndaki ofisine davet ediyor.
Kalkıp Ankara’ya gidiyorum. Konut’taki buluşmada laf lafı açıyor ve yüzüne karşı şunları söylüyorum:
“Sayın Çiller, bildiğimiz kadarıyla yedi göbek sülalenize yetecek mal varlığınız var. Allah daha da versin. Ama bunca zenginliğinize rağmen, neden
Antalya’da 1.700 metrekarelik hazine arazisine pansiyon görünümünde lüks otel inşa ediyorsunuz? Şimdi size bir önerim var. Madem oteli yaptınız, gelin burayı vatanı korumak için göğüslerini terör örgütlerine siper eden şehit asker ve polis ailelerine tahsis edin. Şehitlerimizin yakınları birer hafta misafiriniz olsunlar ve tatil yapsınlar. Sayılı günlerin bitiminde de hayır duaları ederek memleketlerine dönsünler…”
Özer Çiller önerimi beğendiğini ve Başbakan eşine açacağını söylüyor.
* * *
İki gün sonra Tansu Hanım’ın kurup başkanlığını üstlendiği Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı’nın o tarihteki Genel Müdürü Meral Akşener arayarak, Başbakanın kendisine bir görev verdiğini ve otel konusunda ARENA’ya özel açıklama yapacağını söylüyor.
Ekibimizi hemen Ankara’ya gönderiyorum.
Meral Hanım kameramızın karşısına geçerek Başbakan Tansu Çiller ve ailesinin otelden hiçbir gelir sağlamama ve tüm geliri Şehit Anaları Vakfı’na bağışlama kararı aldığını açıklıyor.
Biz de beklediğimiz gibi olmamasına karşın, bu açıklamayı aynen yayınlıyor ve kararı alkışladığımızı belirtiyoruz.
* * *
Ama, evet ama…
Adı Kemer Inn olan lüks otel biter bitmez bir başka firmaya kiraya veriliyor!..
Yani yayınladığımız açıklamanın tam tersi yapılıyor! Yıllar sonra öğreniyoruz ki Meral Hanım, kendisini kamuoyu önünde çok zor durumda bırakan bu karara büyük tepki gösteriyor ve Çillerlerle arasındaki ilk güvensizlik bu olayla başlıyor.
* * *
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Kemer Mal Müdürlüğü yasaya aykırı olan bu devretme işlemi nedeniyle taşınmazın geri alınması için Çillerler aleyhine dava açtı.
Yerel mahkemenin Hazine lehine verdiği karar Yargıtay’ca da onanınca Kemer Inn oteli tekrar devlete geçti!..
* * *
Pazar günü Tansu Çiller’i Cumhurbaşkanı ve AKP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Tayyip Erdoğan’ın Yenikapı’daki mitinginde görünce bu olayı hatırladım.
Ne diyordu?
Milli Şuur, terör, şehitler!..

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/ugur-dundar/tansu-ciller-milli-suur-teror-sehitler-2474771/

oku

Onu bunu bira da dün üzücü bir haber geldi gene, Dada

Ana, babası fark edemedi…
Ananay ve bende his ettim bir şeyler…
Kazadan sonra çocuk çok içine kapandı, ben aylarca korku nöbetleri geçirdim…
Neredeyse bir sene arasından geçmiş olmasına rağmen…
Her seferinde direksiyon başına geçtiğimde.

Dün annesi çocuğu psikoloğa götürdü…
Şiddetli bir korku…
Demiş “altı ay sonra hala düzelmese, tedavi etmemiz lazım”
Allah…
Beterinden korusun.

Kadın sende beni fişekleyip durma

Senin, benim, onun okuduğunu HERKES okuyabilir…
Ben gerçek silahlardan bahis ediyorum…
Hem sanal hem gerçek…
Unutma, biliyorsun vücudum harita…
Kazalarla birlikte…
Kurşun yarasıda var, bıçakta…
Şiddet…
En son çare, çaresizliğin çaresi…
Hala bilemedin mi beni, zorlama…
Sen inatçı keçi olabilirsin ama ben inatçı boğa…
Tepem atmasın, çiğner geçerim, volkan patlamasından beterim…
İle el kaldırmam gerekmez, biliyorsun değil mi?
Sözlerimle de insanı komaya sokarım.

Euro 5,48 Dolar 4,73, istersen HAIN DE

Milletvekili oyları HDP’ye!


HDP gerçeği (2)…
20 Haziran 2018

Birinci “HDP Gerçeği”ni 24 Mayıs 2015’te yazmıştım…
7 Haziran seçimine iki hafta kalmıştı…
Özeti:
“Tüm yoklamalara göre HDP barajı aşarsa AKP tek başına iktidar olamıyor… Ama HDP barajı aşmazsa Erdoğan yine tek başına iktidardır… Bunun farkında olan akıllı cumhuriyetçiler, sırf taktik olarak HDP’ye oy verecekler ama söylemeye utanıyorlar… Utanmayın… Sizi HDP’ye muhtaç edenler utansın…”
*
“Sen nasıl HDP’ye oy vermekten söz edersin” diye bir hakarettir başladı…
Benim ne PKK’lığım kaldı ne cumhuriyete ihanetim…
“Ben sadece bir tespit yaptım, benim oyum babamın partisi CHP’yedir” diye açıklama yapmak zorunda kaldım…
Ama zeki arkadaşlar “Sen de mi bizi sattın?” demekten vazgeçmediler…
“Selo’nun sazının sapı girsin” diyen bile oldu…
*
7 Haziran’da seçim yapıldı…
AKP yüzde 40.8, CHP yüzde 24.9, MHP yüzde 16.2, HDP yüzde 13.1 oy aldılar…
HDP barajı aştı…
Aştığı için AKP tek başına iktidar olamadı…
Bin bir hile ile seçimi yenileyip, MHP’den 20 milletvekili yürüterek durumu kurtardılarsa da, o tökezleme AKP iktidarının çöküşünün başlangıcıdır…
*
Aynı durum yine söz konusu…
Milletvekili seçiminde; HDP barajı aşarsa AKP parlamentoda çoğunluğu sağlayamıyor…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise; HDP sözcüleri, Muharrem İnce ya da Meral Akşener’den hangisi ikinci tura kalırsa, ona oy vereceklerini açıkladılar…
Yani HDP oyları yine kilit…
*
Bizler yıllarca HDP zihniyetiyle mücadele ettik…
Ama bu seçim cumhuriyetimizin son şansı…
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayımıza, milletvekili seçiminde HDP’ye oy vereceğim” diyenlere kızmayın…
Eğer sırf AKP’den kurtulmak için HDP’ye oy verenlere “hain” diyecekseniz… İkinci turda HDP’den oy beklerken de size “hain” derler…
Keyfiniz bilir..

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/bekir-coskun/hdp-gercegi-2-2474764/

Sayın Yalçın bir noktaya kadar görüşlerinize katılmakla birlikte, bir noktadan sonra farklı düşünüyorum

Konuya madde madde bakmış olalım:
Çiller meselesini duyduğumda ilk aklıma gelen…
Kararsız seçmen, sizin iddialarınızın aksine benim kanıma göre seçmenin ilk aklına gelen PKK…
Gerçekten faili meçhul cinayetler ile birlikte PKK düşük yoğunluklu savaş stratejisi ile bitme noktasına getirilmişti. Gençler bilmeyebilir AMA Çiller denildiğinde akla kocasıyla birlikte bu konu gelir.
Avrupa Birliği…
Bir Çiller ile kandırılamayacak kadar deneyim kazandı Kahpedoğana karşı.
NOKTA

Bu bağlamda bunu da yazmadan edemem, meslektaşlarınızdan öğreniyoruz ki Çiller ailesinin iktidar ile işi varmış, yılların gazetecisisiniz, Türkiye’de…
Rahmetlilerden sonra siyaset ne zamandan beri vatan – millet uğruna yapılır oldu?
Menfaat ilke, para ivedilikle!

Çok yönlü bilinmeyen denklemde, iki uç nokta…
Ve arada her türlü hali alabilecek olan bilinmeyenler(!)

Bir ucu Kahpedoğansa diğer ucunda Trump var…
Arada, Israil başta olmak üzere, Putin, şahsen beni çok şaşırtan Mollalar var, Iran…
F35’ler…
Fırat’ın doğusu, batısı, Münbiç (pardon ben hep Menbiç olarak biliyordum)…
Seçmene şirin görünmek için bu uğurda verilen tavizler…
Evet, evet mesela Akdeniz’de petrol arama meselesi…
Yok kardeşim, değerli dostum o kadar basit değil. Gir bak arşivlerime, yazmışımdır hep siyaseti devlet adamı, kadını yapmıyorsa, siyaset, siyasetçinin eline bırakılıyorsa, perde arkası, kerhanede hijyen meselesi, orospuda kızlık aramak gibi.

Şu an gündemde olan Kandil(!)

Milli şuur vurgusu batıya yönelik yapılmaz ki?
Kaldi ki…
Allah biliyor daha taviz olarak neler neler verildi, AB(D) dikkatli…
Döviz sopası hali hazırda bekletiliyor!

Müfettiş Çiller
20 Haziran 2018

– Tansu Çiller’in AKP’ye kazandıracak oyu var mı?
Yanıt: Kelin merhe¬mi olsa kendi başına sü¬rer! (Hülya Koçyiğit’in bile Çiller’den çoktur getireceği oyu!)
– Tansu Çiller’in Erdoğan’a kazandıraca¬ğı prestij var mı?
Yanıt: Kelin merhemi olsa kendi başına sürer!
“Çiller” denince akla; “büyük fi¬nans krizini çözmeyi hedefleyen 5 Nisan 1994 kararları geliyor.” O halde…
Tansu Çiller’in, Erdoğan’ın İstanbul Yeni¬kapı mitinginde işi ne?
Lehte aleyhte çok yorum yapıldı! Mitingde Çiller’in boy göstermesi, oğullarının güneş enerjisiyle ilgili ticari işleriyle bile ilgilendiril¬di! Bu kadar küçük değil bu mesele…
Tansu Çiller, Erdoğan ve AKP’ye “müfet¬tiş” yapıldı!
Peki neden?
Tarih: 2 Nisan 2018.
Hürriyet’te Abdülkadir Selvi şunu yazdı:
“ABD Başkanı Trump, ‘Yakın zamanda Suriye’den çekileceğiz‘ dedikten 24 saat sonra ABD, Suriye’ye takviye askerler gönderdi. Bu durumda Trump ne derse tersini mi anlamalıyız? Tam öyle değil. ABD’de, öncelikli tehdit değerlendir¬mesi değişiyor, yeni bir süreç başlıyor. İsterseniz yeni süreci eski Başbakanlardan Tansu Çiller’le birlikte okuyalım.
Çiller, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mc¬Master ve Dışişleri Bakanı Tillerson’ın tasfiye edilip Pompeo’nun Dışişleri Baka¬nı, Gina Hasper’in CIA Başkanı ve Bol¬ton’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğu süreçte bulunduğu ABD’de edindiği çarpıcı gözlemlerini paylaştı…”
Neydi bunlar:
AĞZINDAKİ BAKLA
A. Selvi, Çiller’in ABD’nin yeni tehdit öncelikleri, Suriye ve İran’a ilişkin analizlerini şöyle aktardı:
1- ABD ile Rusya arasında Suriye konusunda bir süredir ikili bir işbirliği yaşanıyordu. Ancak ABD’ye girme yasağı bulunan ve CIA Başkanı’nın özel izniyle giriş yapan Rus istihbaratının önemli ismi Vitaly Naumkin ile birlikte üç önemli ismin 27 Şubat’ta yaptıkları ziyarette yeni Suriye planı görüşüldü. Çiller’e göre, Naumkin’in temasları sırasında iki ülke yeni Suriye planı üzerine anlaşmaya vardı…
2- Suriye’deki nüfuz alanları ile Fırat’ın batısı Rusya’ya bırakıldı, Fırat’ın doğusu ise ABD’nin kontrolünde olacak. Ancak ABD, bu bölgedeki gücünü kontrollü olarak azaltırken Fransa, bu bölgeye girecek…
3- Başkan Trump, Pompeo, Haspel ve Bolton ile şahinler kabinesini tamamladı. Bu arada Trump iki adım attı, bunları birbirinden bağımsız olarak düşünemeyiz. Bir, Suudi Arabistan – İsrail – Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yeni bir eksen oluşturdu. İkincisi ise İran öncelikli tehdit olarak belirlendi.
Tansu Çiller, dördüncü başlık olarak ABD’nin İran’dan sonra Rusya’yı hedef alacağını düşünüyor. Rusya ile önce Suriye’de ittifak, sonra hesaplaşma. Çiller’in, Türkiye’ye önerisi de dar alanda farklı ittifaklar oluşturması…”
Mesele yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Bitmedi.
2002 AYARLARI
Çiller, “emekli bir politikacı” değil…
Çiller, siyasetle ilgilenmiyor değil…
Çiller, Erdoğan ve AKP’nin ABD’nin yeni konseptine uyumu için görev¬lendirildi!
“Müfettiş” dediğim bu…
Alan razı satan razı durumu var:
Erdoğan; vitrinine koyduğu Çiller ile, Batı’yla bozulan ilişkilerini düzeltmek istiyor. Erdoğan’ın Çiller’i Yenikapı’ya daveti iç kamuoyuna değil, Batı’ya mesaj verme amacını taşıyor! Yoksa siyaseten yıpranmış Çiller Yenikapı’ya niye çağrılsın?
Keza:
Yandaş Selvi son dönemde Çiller’in gö¬rüşlerine neden ihtiyaç duysun? Mesut Yılmaz gibi eski başbakanların değil de, niye hep Çiller’in görüşlerini önemsiyor?
Selvi dün yine Çiller yazısı kaleme aldı.
“Çiller’e seçimde ne gördüğünü sor¬dum. ‘Kafaları karışık görüyorum‘ dedi. Ardından, ‘O nedenle Yenikapı’da milli şuur vurgusu yaptım‘ diye ekledi:
‘Türkiye bir kıskaç altında. Müttefikimiz dediklerimiz başka ittifaklar içinde. Çok acil refleks gösterilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Bunu kim yapa¬bilir? Karşıda 5 birbirine benzemez ittifakı var. Bir de 6’ncı partiyi (HDP) Meclis’e sokmaya çalışıyorlar. Bu durumda 5 benzemez, ipi dışarıdan tutanın ipine asılarak hareket edecekler. Bunlar Türki¬ye’nin acil çözüm bekleyen sorunlarına çözüm üretemezler. Dış güçler, Türki-ye’yi paramparça ederler. Böyle bir ortamda mevcudun yerine kimin konul¬mak istenmesi bende endişe yarattı. Evet değiştireceksiniz de yerine neyi koyacaksınız? Şu anda mümkün mü?”
İşin özü:
Bir ara Batı’ya “kafasını kaldırma¬yı” deneyen Erdoğan, -ekonomik krizle- “Çillerler”e tekrar mecbur hale getirildi!
Çiller, dün rahmetli Erbakan’ın yanı¬na “monte” edilmişti.
Bugün Erdoğan’a “müfettiş” olarak görevlendirildi.
Erdoğan’ın son İngiltere temasları üze¬rine yazmıştım:
“Erdoğan, Kemal Derviş’in 2002 ayarlarına döndü!”
Gördünüz:
İlk adım Münbiç’te atıldı; Fırat’ın do¬ğusu ABD/YPG/PKK’ya bırakıldı!
AKP’li- MHP’li seçmen bunları görmü¬yor mu? Yazık.
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/soner-yalcin/mufettis-ciller-2474803/