Sayın Yalçın bir noktaya kadar görüşlerinize katılmakla birlikte, bir noktadan sonra farklı düşünüyorum

Konuya madde madde bakmış olalım:
Çiller meselesini duyduğumda ilk aklıma gelen…
Kararsız seçmen, sizin iddialarınızın aksine benim kanıma göre seçmenin ilk aklına gelen PKK…
Gerçekten faili meçhul cinayetler ile birlikte PKK düşük yoğunluklu savaş stratejisi ile bitme noktasına getirilmişti. Gençler bilmeyebilir AMA Çiller denildiğinde akla kocasıyla birlikte bu konu gelir.
Avrupa Birliği…
Bir Çiller ile kandırılamayacak kadar deneyim kazandı Kahpedoğana karşı.
NOKTA

Bu bağlamda bunu da yazmadan edemem, meslektaşlarınızdan öğreniyoruz ki Çiller ailesinin iktidar ile işi varmış, yılların gazetecisisiniz, Türkiye’de…
Rahmetlilerden sonra siyaset ne zamandan beri vatan – millet uğruna yapılır oldu?
Menfaat ilke, para ivedilikle!

Çok yönlü bilinmeyen denklemde, iki uç nokta…
Ve arada her türlü hali alabilecek olan bilinmeyenler(!)

Bir ucu Kahpedoğansa diğer ucunda Trump var…
Arada, Israil başta olmak üzere, Putin, şahsen beni çok şaşırtan Mollalar var, Iran…
F35’ler…
Fırat’ın doğusu, batısı, Münbiç (pardon ben hep Menbiç olarak biliyordum)…
Seçmene şirin görünmek için bu uğurda verilen tavizler…
Evet, evet mesela Akdeniz’de petrol arama meselesi…
Yok kardeşim, değerli dostum o kadar basit değil. Gir bak arşivlerime, yazmışımdır hep siyaseti devlet adamı, kadını yapmıyorsa, siyaset, siyasetçinin eline bırakılıyorsa, perde arkası, kerhanede hijyen meselesi, orospuda kızlık aramak gibi.

Şu an gündemde olan Kandil(!)

Milli şuur vurgusu batıya yönelik yapılmaz ki?
Kaldi ki…
Allah biliyor daha taviz olarak neler neler verildi, AB(D) dikkatli…
Döviz sopası hali hazırda bekletiliyor!

Müfettiş Çiller
20 Haziran 2018

– Tansu Çiller’in AKP’ye kazandıracak oyu var mı?
Yanıt: Kelin merhe¬mi olsa kendi başına sü¬rer! (Hülya Koçyiğit’in bile Çiller’den çoktur getireceği oyu!)
– Tansu Çiller’in Erdoğan’a kazandıraca¬ğı prestij var mı?
Yanıt: Kelin merhemi olsa kendi başına sürer!
“Çiller” denince akla; “büyük fi¬nans krizini çözmeyi hedefleyen 5 Nisan 1994 kararları geliyor.” O halde…
Tansu Çiller’in, Erdoğan’ın İstanbul Yeni¬kapı mitinginde işi ne?
Lehte aleyhte çok yorum yapıldı! Mitingde Çiller’in boy göstermesi, oğullarının güneş enerjisiyle ilgili ticari işleriyle bile ilgilendiril¬di! Bu kadar küçük değil bu mesele…
Tansu Çiller, Erdoğan ve AKP’ye “müfet¬tiş” yapıldı!
Peki neden?
Tarih: 2 Nisan 2018.
Hürriyet’te Abdülkadir Selvi şunu yazdı:
“ABD Başkanı Trump, ‘Yakın zamanda Suriye’den çekileceğiz‘ dedikten 24 saat sonra ABD, Suriye’ye takviye askerler gönderdi. Bu durumda Trump ne derse tersini mi anlamalıyız? Tam öyle değil. ABD’de, öncelikli tehdit değerlendir¬mesi değişiyor, yeni bir süreç başlıyor. İsterseniz yeni süreci eski Başbakanlardan Tansu Çiller’le birlikte okuyalım.
Çiller, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mc¬Master ve Dışişleri Bakanı Tillerson’ın tasfiye edilip Pompeo’nun Dışişleri Baka¬nı, Gina Hasper’in CIA Başkanı ve Bol¬ton’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğu süreçte bulunduğu ABD’de edindiği çarpıcı gözlemlerini paylaştı…”
Neydi bunlar:
AĞZINDAKİ BAKLA
A. Selvi, Çiller’in ABD’nin yeni tehdit öncelikleri, Suriye ve İran’a ilişkin analizlerini şöyle aktardı:
1- ABD ile Rusya arasında Suriye konusunda bir süredir ikili bir işbirliği yaşanıyordu. Ancak ABD’ye girme yasağı bulunan ve CIA Başkanı’nın özel izniyle giriş yapan Rus istihbaratının önemli ismi Vitaly Naumkin ile birlikte üç önemli ismin 27 Şubat’ta yaptıkları ziyarette yeni Suriye planı görüşüldü. Çiller’e göre, Naumkin’in temasları sırasında iki ülke yeni Suriye planı üzerine anlaşmaya vardı…
2- Suriye’deki nüfuz alanları ile Fırat’ın batısı Rusya’ya bırakıldı, Fırat’ın doğusu ise ABD’nin kontrolünde olacak. Ancak ABD, bu bölgedeki gücünü kontrollü olarak azaltırken Fransa, bu bölgeye girecek…
3- Başkan Trump, Pompeo, Haspel ve Bolton ile şahinler kabinesini tamamladı. Bu arada Trump iki adım attı, bunları birbirinden bağımsız olarak düşünemeyiz. Bir, Suudi Arabistan – İsrail – Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yeni bir eksen oluşturdu. İkincisi ise İran öncelikli tehdit olarak belirlendi.
Tansu Çiller, dördüncü başlık olarak ABD’nin İran’dan sonra Rusya’yı hedef alacağını düşünüyor. Rusya ile önce Suriye’de ittifak, sonra hesaplaşma. Çiller’in, Türkiye’ye önerisi de dar alanda farklı ittifaklar oluşturması…”
Mesele yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Bitmedi.
2002 AYARLARI
Çiller, “emekli bir politikacı” değil…
Çiller, siyasetle ilgilenmiyor değil…
Çiller, Erdoğan ve AKP’nin ABD’nin yeni konseptine uyumu için görev¬lendirildi!
“Müfettiş” dediğim bu…
Alan razı satan razı durumu var:
Erdoğan; vitrinine koyduğu Çiller ile, Batı’yla bozulan ilişkilerini düzeltmek istiyor. Erdoğan’ın Çiller’i Yenikapı’ya daveti iç kamuoyuna değil, Batı’ya mesaj verme amacını taşıyor! Yoksa siyaseten yıpranmış Çiller Yenikapı’ya niye çağrılsın?
Keza:
Yandaş Selvi son dönemde Çiller’in gö¬rüşlerine neden ihtiyaç duysun? Mesut Yılmaz gibi eski başbakanların değil de, niye hep Çiller’in görüşlerini önemsiyor?
Selvi dün yine Çiller yazısı kaleme aldı.
“Çiller’e seçimde ne gördüğünü sor¬dum. ‘Kafaları karışık görüyorum‘ dedi. Ardından, ‘O nedenle Yenikapı’da milli şuur vurgusu yaptım‘ diye ekledi:
‘Türkiye bir kıskaç altında. Müttefikimiz dediklerimiz başka ittifaklar içinde. Çok acil refleks gösterilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Bunu kim yapa¬bilir? Karşıda 5 birbirine benzemez ittifakı var. Bir de 6’ncı partiyi (HDP) Meclis’e sokmaya çalışıyorlar. Bu durumda 5 benzemez, ipi dışarıdan tutanın ipine asılarak hareket edecekler. Bunlar Türki¬ye’nin acil çözüm bekleyen sorunlarına çözüm üretemezler. Dış güçler, Türki-ye’yi paramparça ederler. Böyle bir ortamda mevcudun yerine kimin konul¬mak istenmesi bende endişe yarattı. Evet değiştireceksiniz de yerine neyi koyacaksınız? Şu anda mümkün mü?”
İşin özü:
Bir ara Batı’ya “kafasını kaldırma¬yı” deneyen Erdoğan, -ekonomik krizle- “Çillerler”e tekrar mecbur hale getirildi!
Çiller, dün rahmetli Erbakan’ın yanı¬na “monte” edilmişti.
Bugün Erdoğan’a “müfettiş” olarak görevlendirildi.
Erdoğan’ın son İngiltere temasları üze¬rine yazmıştım:
“Erdoğan, Kemal Derviş’in 2002 ayarlarına döndü!”
Gördünüz:
İlk adım Münbiç’te atıldı; Fırat’ın do¬ğusu ABD/YPG/PKK’ya bırakıldı!
AKP’li- MHP’li seçmen bunları görmü¬yor mu? Yazık.
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/soner-yalcin/mufettis-ciller-2474803/