Önder Gürbüz

Neden söylemiyor, söyleyemiyorsun sorumluyu…
Neden üstü kapalı, isim vermeden, konunun bamteline dokunmadan, dolaylı dolaylı yazıyorsun?
Korkuyor musun?
Sakın deme sana kolay, uzaktan uzaktan…
Ulan…
Zırt pırt ki ZORUNLU, mecburen Tayyipistanda olan ben!

YOKKKKKKKKKKKKKKKK…
O ihtiyar bunak yüzünden yayınlamadım gazeteyi…
Zamlara bak zamlara, g.tüne giren kazığı anla, nasıl y.rağı yediğini…
Yok özür mözürde dilemiyorum çünkü gerçeğin ta kendisi!!

+

Bak…
Cankurtaran, yurtdışında yaşayan…
Bin bir zorlukla, kuruş kuruş birikmiş parasına göz dikilen…
Ulan bende sizlerden biriyim, gurbetçiyim…
Ne çocukluğumda ve reşit yaşa geldiğimde, tatiller dışında kurulu sofra görmedim…
Çalışan kadın…
Affedersiniz hayvan gibi, onlar kadınlıklarını bizler erkekliğimizi unuttuk…
Neden?
Kendimiz, çoluk – çocuğumuz ileride rahat etsin diye!

Sana mı yedireceğiz orospunun doğurduğu, sana mı?
Ben yiyemedim, sen ye öyle mi?

Ben yönetimdi bu ülkeyi onlarca yıl…
Ben yaptırdım kendime saraylar, yazlıklar, villalar…
Ben peşkeş çektim vatan – millet malını Arap’a, yandaş ve yoldaşa…
Ulan bilmem neme acırım, sana laik görmem…
Yoksa…
Al bunu ye derdim!

oku

Anası…
İnek Şaban, tam bir inekçiydi, hala öyle…
Dayday’ı…
O birazcık numaracıydı. Canı istemedi mi okula gitmek veya imtihan öncesi hastalanı verirdi!

Önder’in işi gücü yok ya…
Köpekte kaldı başına, gittim on gibi yanına…
Kapı kilitli değildi, ne söylendim çocuklara. Ya böyle şey unutulur mu?
Evde kimse yok, ses yok, çıt yok…
Çıktım birinci kata, Dayday’in odasına. Jack orada…
Ana bu ne Dayday uyuyor, Jack girmiş koynuna…
Pisler…
Bana kalsa adım atmayacağım evlerine bir daha!

Hilal uyan kızım…
Zar zor uyandı, niye okula gitmedin?
“Karnıma kramplar giriyor Dayday”
Çorba yapayım mi sana?
Gözleri parladı, “yaparsan iyi olur!” anası kılıklı…
Bir içti bir içti…
😊
Neyse…
En azından bugünlük Jack ile ilgilenmekten kurtuldum, vay başıma!

+

Gör halimizi!

Hak kardeşim, hak ve hukuk…
Hak ve hukukun olmadığı yerde, Allah’ın, Hak bilincinin…
Şeytan hüküm sürer, karanlık güçler…
Dün konuşuyor, isme bak hizaya gel. Abdulkadir Selvi…
Diyor ki:
“Seçilmiş, sandıktan çıkmış diktatör mü olur?”
Bunu o kadar bilmiş, bilmiş söylüyor ki sanırsın geçek…
Böyle sikiyorlar milleti, aynen böyle…
İnandırarak!

Aklıma gelenlerden kısa bir seçmece…
Islam Karimow, Özbekistan…
Alexander Lukaşenko, Beyaz Rusya…
Azerbaycan, adamın ismi gelmiyor aklıma…
BAK…
En önemli, en tanınmışını umuttum…
HITLER…
Hitler seçimle geldi başa…
Venezüella…
Yavaş yavaş aklıma gelmeye başladılar, neyse siz anladınız ne demek istediğimi. Bu herifin ne tip bir yalancı olduğunu anladınız değil mi?
Esad, Putin vesaire gibilerini…
Örneğin Recep Tayyip Kahpedoğan gibilerini listeye almıyorum bile…
Belki bir gün araştırır, bir liste yayınlarım!

Vallahi billahi küfürbaz ettiler beni…
Affedersiniz, çok özür dilerim. Bunu…
Tüm samimiyetimle, içtenlikle söylüyorum!

Çıkarmışlar bir sözde analistçiyi…
Demirören medyası, sözde uzun yıllar Türk – Amerikan ilişkilerini gözlemleyen birisiymiş…
Ya sizler uluslararası siyaseti çocuk oyuncağı mi sandınız?
Hala rahip hala askeri ittifak, stratejik ortak söylemleri…
Tayyipistan dize gelmeyecek…
One bullet sir one bullet, only one bullet!

PKK’lilara radar istasyonu…
Menbiç meselesi, terörist hala çekilmedi…
Ulan Alman bile askerlerini taşıdı, Amerika dört tarafına üs açtı…
Kıbrıs ulan a.cık ağızlı, Kıbrıs…
İngiliz üsleri…
Ya siktirin gidin be siktirin gidin, girin çıktığınız mağaralara geri…
Analarınızın bilmem nesine geriye!

Kulaklarına geliyormuş…
Tayyipistan vaz geçilmezmiş…
Ben sizin kulağınızın ta içini sikeyim be ta içini…
Ya Polonyalı bile coğrafyamızda…
Fransa…
Çok yakında ensende…
Polonya nere Ortadoğu nere, Almanya(!)
Kandırmayın ulan milleti!

Ne demiştim?
Acı çekebiliyorsan, çekiyorsan yaşadığını anlıyorsun!

Bu durumda ben…
Dolu dolu yaşıyorum demektir, Allah…
Cenap-ı Hak beterinden korusun, acının her şeklini yaşadım, yaşattı…
Bakın Tolstoy ne demektedir, çok sevdiğim, değer verdiğim bir yazardır…
Böyle veya buna benzerdir sözleri:

“Acı çekiyorsan yaşadığını bilincindesin, başkalarının acılarına ortak olabiliyorsan bu senin insan olduğunu gösterir”

Ne doğru bir ifade değil mi?
İstanbul il eğitim müdürü…
Hiç fark etmez siyasi görüşünün, duruşunun ne olduğu…
Lise çağında bile kimi evladın okuma zorluğu çektiğini söylemiş, gereğini yapacağını taahhüt etmiş…
Ne güzel, takdir ederim böyle yöneticiyi!

Baba mıyım, galiba babayım…
Bakma evlatla kanlı bıçaklı olsak bile döve döve, itekleye itekleye, tekmeleye tekmeleye, söve söve…
Çoğu zaman tatlı tatlı ikna ederek bugünlere getirdim…
Tabii ben sadece dış etkenim, başarı onun…
Eğitim…
Her şey demek değildir ama çok şeydir…
Nice akademik canlı tanıdım, yollarımız kesişti, birleşti…
Ayrıldı…
Diploma almışlar ama insan olamamışlar…
Ancak şu bir gerçek ki eğitim durumun ne kadar iyi…
Hayatin ise o kadar “kolay!”

NOT, ÖNEMLI BIR NOT:
Hep dedim, diyorum…
Bak ülkenin haline, bak Y-CHP’ye…
Koltuk kavgası, ülke can çekişirken şahsi ikbal!

+

Özel olarak vakit tanımak istedim sizlere, ÖZEL OLARAK…
BILIYORUM, bunun bilincindeyim…
İstatistiki verileri “okuyabilmek” ve gereken sonuçları çıkarabilmek herkesin harcı değildir…
Bu yüzden:

Vasıfsız insan, hiç insan…
AMAAA…
Vasıflısı da iş bulamıyorsa bu şu demektir;
Ülkede…
Yolunda gitmeyen bir şeyler var!

Dikkatinizi çekerim;
Bademlerin kendi istatistikleri, KENDI!!!

Neo Osmanlının yaklaşık 20 sene süren “saltanatının” çöküşüne şahit olmaktayız!

Bildiğin şeyler…
Günler yaklaştıkça afacanlar basıyor beni. Türkiye…
Altı günde…
Hayatim kaydı. Yüzyıllarca yaşadığımız topraklar, mal sahibi mülk sahibi tapu sahibi…
Tayyip…
Mehmet gibi, çıkar bir sahtekâr karşına, AKLA aklayabiliyorsan kendini!

Aile perişan…
Ben…
Sadece annem adına hareket edebilirim, kendim, kardeşim namına gerekeni yapabilirim…
Sağlığım…
Her gecen gün daha betere doğru gidiyor, ayaktayım…
Gel bana sor, bir ben bir Allah biliyor halimi!!!

“Üç, beş kişi”
Her biri bedel on kişiye…
Ve bende ne güç var ne kuvvet kaldı…
Anladın mı?

Bunlar ki yüzde birini anlatmadım sana…
Tayyipistanda…
Burayı hiç sorma!

Takma kafana beni…
Acı patlıcanin kırağı çalmaz der atalar…
Elbet gün gelecek elbet…
Kapanacak bu gözler!

“Die Aussage des Schwiegersohns von Staatschef Recep Tayyip Erdogan kam an den Märkten nicht gut an. Denn sie gibt den Marktteilnehmern wenig Hoffnung, dass notwendige Reformen zeitnah angegangen werden. „Am Markt steigt entsprechend die Angst davor, wie sich die Währungsturbulenzen von Mitte August in den Daten niederschlagen“, meinten zuletzt die Devisenexperten der Commerzbank.“

oku

Tüm samimiyetimle yazıyorum…
İster AKP’li, MHP’li veya Y-CHP’li ol…
Maalesef…
Ne yazık ki acı gerçek bu; ÖNCE KENDINI KURTAR!

Hiç uçtun mu hayatında?
Ne diyorlar oksijen konusunda?
Önce kendin sonra çocuğun! Neden?
Çünkü sana bir şey oldu mu çocuğunun hayata kalma şansı daha da azalıyor!

Hep ne derim?
Kendi himmete muhtaç dede nerede kaldı gayrıya himmet ede!

Beni dinle…
Çok geç kalmadan gerekeni yap, varsa kenarında dört elle sarıl varsa bankada, orda burada…
Kurtar!