Ada meselesi, tesadüfün böylesi

Badem…
Aslında “kısadan kesip geçecektim” AMA…
Bilmiyorum kimsiniz, nesiniz…
INAN…
Kimliğiniz, hangi kurum veya kuruluştan olduğunuz ilgilendirmiyor beni…
ISTESEM…
“IP ve başka şeyler vasıtasıyla” kapının önüne kadar, sokak kapısının önüne kadar…
Bilmek istesem, ilgilendirse…
INAN BUNA!

Bildiğim ki bu yetiyor bana…
Bir şekilde “söz sahibi” olmanız bu yüzden kısadan kesip atmayacağım, biraz daha ayrıntısına gireceğim meselenin.

Örnekler vererek ki…
Kazınsın hafızaya, beka, beka deyip duruyorsunuz ya…
ANLAYIN…
Bekanın ne olduğunu, kimler ile dans ettiğiniz…
Daha doğrusu ÖNCE bir dans kurallarını hatırlatmak lazım ki sizlere…
Söz gelsin gerisine!

Mütenasip bir dans için er kişinin dikkat etmesi gereken kurallar manzumesi:

1. Kadına takdim edilmeden bir kadın dansa kaldırılmaz
2. Kaş, göz, el – kol hareketleri ile dansa davet edilemez
3. Dansa kaldırmak için; evli ise…
Bizzat kendisinden, ondan sonra münasibi eşinden izin…
Eğer bekarsa büyüğünden müsaade alınarak kişi dansa kaldırılır
4. Şimdiye kadar sıraladıklarımdan da anlaşılacağı gibi “resmi” bir ortamdan söz ediyorum…
O halde…
Kadına teklif sunulmadan MUTLAKA önünüzü ilikleyiniz, kendinize çeki düzen veriniz.
5. Size uzanacak eli daha doğrusu parmakları (ima edecek şekilde) öpüyormuş gibi yapınız, ille öpmeniz gerekmez. Nezaket kurallarındandır, kadına saygı ve hürmet gösterisi. KESINLIKLE bu hareket danstan sonra yapılmaz. Yapılmaması daha uygundur
6. Danstan sonra yerine kadar refakat etmek, yine nazikçe hafif eğilerek teşekkür ederek oturmasını beklemek, izin alarak uzaklaşmak gerek
7. Dans ederken kadının beli tutulmaz, nasıl anlatacağımı bilmiyorum, el yatay, başparmak sadece kadının beline > değer < SADECE değer.
Ayrıntısına girmeyeceğim, “samimi” bir dans edemesiniz yani, örneğin yanak yanağa
8. Hamile bir kadın dansa kaldırılmaz
9. Kadına nezaket kuralları içeresinde davranılmalı, kaba ve aşırı hareketlerden kaçınılmalıdır
10. Başlanılan bir dans, zaruri nedenler dışında yarıda bırakılmaz. Herkes ile dansa başlanır ve bitirilir

LÜTFEN…
Kim olursa olsun, hangi ortamda bulunduranız bulunun…
Kadına…
İhtimam ve ihtiyatla yaklaşınız.

Konuyla ne alaka diye sorma…
VAR…
Sonunda belki anlayacaksın.

Yolsuz…
Yeniden seçime girecek, seçim arifesinde…
Üstelik…
İddianamenin mahkeme sunulması ve yüzyıllık anlaşma ayni güne rast geliyor…
Diğeri…
Yani arsız zaten zor durumda, böyle bir teklif dikkatleri bir süreliğine azil sürecinden dağıtarak başka bir tarafa yönlendirecektir. YANI…
İkisi açısından da zamanlama manidar, BU KESIN!

Gelelim teklifin kendisine…
Muğlak bir söylem, Kudüs…
Yahudilerin bölünmez AMA Filistinlilerinde başkenti olacak…
Allah Allah…
Hem bölünmez hem başka bir milletin başkenti!?

AMAAA…
Bunların HEPSI dikkat dağıtma…
David Copperfield mübarek…
Esas mesele VE tek geçerli gerekçe…
GÜVENLIK…
Israil Devletinin “düşman” bir ortamda güvenliği…
Açalım biraz konuyu…
Badem…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Açık açık yazmayacağım, çalıştır gaz tenekesini…
İkinci Dünya Savaşı…
Hitler kavuruyor Avrupa’yı…
İyi de…
Okyanusta neler oluyordu O zamanlar…
Pasifik Okyanusunda?

Yalan olmasın, hatırladığım kadar…
Amerikan donanması 300 gemiden oluşuyordu, 300…
Savaşın son dönemlerine doğru bu sayı beş binin üstüne çıktı…
Tekrar 5000 üzeri.

Amerikalı…
Malumunuz Atom bombası ile Japonların ağzına …!

6000…
Ve BIR GÜN sürdü İkinci Dünya Savaşı…
6001 gün!

Ya arkadaş…
300 nere 5000 üzeri nere?
Kapitalizmin hikmeti!

Anlatmadım mı ben sizlere Amerikan Iç Savaşını?
Anlattım…
Colt’u…
Güneyi, batıyı…
Ne gazel okuyorsun ulan…
Dün…
Amerika, YPG falan…
Neyin nakaratı bu?

Bak badem değil bilgi…
Günahımı bile vermem sizlere, günahımı…
Ama mesele doğduğum topraklar…
Belki…
Allah nasip ederse gömüleceğim topraklar…


+

Yoruldum, vallahi it gibi koşturdum bugün…
Ya gece devam, uyanabilirsem veya yârin

Devam edecek…

Yeni geldim, nefes nefeseyim. Sabahtan beri it gibi koşturuyorum. 358 Euro

358 lira, 358 lira…
Evimin nafakası. Mutfak…
Tam belli olmamakla birlikte, satıcı dedi ödeyeceğin miktarın yüzde onunu ödeme, bekle.

3035 lira daha ödemem gerekiyordu, nefret ederim borçtan…
Mutfak kaldı ikici ayin sonuna…
2677 lira ödememi yaptım…
>>> İçim rahatladı <<<

Gerisi kaldı Allah’a…
Belki, sorun çıkarırlarsa avukata…
Benim suçum değil ki çoluğun, çocuğun parasını har vurup harman savurabilir miyim, ben…
Emanetçiyim.

Eskiden olsa belki güler geçerdim, belki…
Artık…
358 lira bile olsa, benim için bizim için para…
YEMINLE…
Çalışamıyorum ya kendime ettiğim küfrün hadi hesabi yok…
Yok…
Yok ya yok.

Not: 😊 hesap kitap az buçuk bilirim…
Neden bilmiyorum, satıcı dedi 358 lira kes diye, bende kestim.

Orospu çocuğu NEDEN kendin konuşmuyor konuşturuyorsun?

Götün yemiyor değil mi?
Kudüs…
Bir yürek işidir, bir inanç meselesi…
Erkek ister Kudüs’ün ardında durmaya yürek ister.

Her zamanki gibi, dikkat edin HEP BÖYLE YAPIYOR…
Işine geldi mi, IZIN VERILDIGINDE konuşuyor…
Konuşturuyor YINE sözcüsünü…
Len fırlama…
Hadi bir eyyy Trump çeksene…
Göreyim seni!

HATIRLAYIN…
Yazdım geçenlerde…
Israil ordusu bu sene için TSK ile bir çatışma beklemiyor!

Filistin’in…
Arap’ın anasını avradını anlıyor musunuz, anasını avradını…
Din kardeşiymiş…
DIN Kalleşi hepsi!

HAMAS vesaire…
Hepsini siktir et…
AMA…
Kudüs dedin mi akan sular, azgın nehirler…
Dipsiz şelaleler durur bende…
DURUR!

İlk kıblemiz…
Peygamberler…
“Her şeyin başladığı ve bitti yer!”

KIMSENIN…
Hiç kimsenin başkenti olamaz…
Hiç kimsenin!

Ağırdır sözlerim…
İnsana değil “yöneticiyedir söylemim”
Yandaş, yoldaşsa…
APTALA, kanana…
Bunca söze, olaya rağmen hala koyun kalmakta ısrar edene.

Bilmem mi…
Tenzih ederim onları Osmanlıdan beri ve öncesi…
Türk’e dost, cana can olanları!

Yok gelmedim, bir kahve ben gittim

Turgut A. Boyraz AA Ortadoğu editörüymüş… BOK Yemişsin sen! Birde Önder dilinden dinleyin; ASKERI, Ekonomik ve siyasi açıdan arsız ve yolsuzun planını

Dükkânda…
Yokkk, değil. Berbattım, belki öğle vakti!

SADECE…
Bir not düşmek istiyorum, ÖNEMLI…
Yeminle bilmiyordum…
>>> Bugüne kadar hiç bir yerde görmedim, okumadım <<<
Exodos…
Filmini izletmiştim, izlediyseniz…
Orada bir yerinde POLONYA deniliyor…
YANI…
Polonya ikici dünya savaşından sonra bir şekilde Ortadoğu’da!

Aslında vakit olsa araştırılmaya değen bir konu…
NEDEN ama!

Deniyorlar…
😊
Oğlum sizler bu akıl ile ancak keneften Camiye, Camiden kenefe…
Anca!

Kim mi?
Kim olacak Bay Pezevenk, yandaş ve yoldaşları…
Hakan Fidan falan…
Ayak yolu ile Camii arasında…
Arada abdest alıyor musunuz bilmem ama dedim ya sizler ancak bu iki mekân arasında gidip gelirsiniz!

İdris Arıkan CNN Haber Müdürü, demin güzel VE doğru özetledi konuyu…
Gerçekçi…
Ancak O da kapsamlı değil salt ki bu da doğru değil…
Bir devlet SADECE ordusu olduğu takdirde devlet değildir…
Uluslararası hukuk açısından ordu sahibi olmak devlet olmak anlamına gelmez!
NOKTA

Neyse sonra…
Biraz kendime gelebilirsem gitmem gerek, belki ilaç vakti!?

PKK…
“Sessizlik” hayra alamet değil…
Bir…
İkincisi PKK bağlamında anlatmışımdır uluslararası hukuk açısından devlet olmak, olabilmenin gereklerini. En önemli ögeleri, en önemli çünkü daha var başka beklentiler:

1. Dil birliği içeresinde ortak bir geçmişe sahip olan toplumsal bir yapı…
Yani…
Bir geçmişin olacak, her önüne gelen istediği gibi devlet kuramaz, TANINMAZ!
2. BAK burası çok önemli, çok önemli…
İdari bir yapıya sahip olacaksın, ORDU sahibi olmak ne önkoşuldur ne “ille” gerekli…
Var örnekleri, dünya kadar…

https://de.wikipedia.org/wiki/Liste_von_Staaten_ohne_Militär

Kazıklıyorlar işte sizleri, bulmuşlar enayileri istedikleri gibi salıyorlar…
Ordu gerekmiyor AMA sivil anlamda işleyen emniyet birimleri….
Dedim ya idari bir yapı, devlet kurum ve kuruluşları…
Örneğin maliye…
>>> Sağlık hizmetleri <<<
Vesaire, anlatmıştım. Tekrar anlattırmayın bana, okuyun arşivlerimde…
3. Kendine “ait” bir toprak…
Coğrafi ve TARIHI bir yerleşim alanı…
4. Kültürel bir kimlik ki toplumu ifade eder, SALT bu açıdan bakıldığında KIMSE…
Hiç KIMSE Türk’ü…
Kürt’ten, Kürdü Türk’ten farklı, ayrı sayamaz. Kaynaşmışız, kaynaşmış…
KAN Karışmış…
Kız almış kız vermişiz birbirimize, cephede BIRLIKTE can almış can vermiş…
LOKMA paylaşmışız!

Vesaire, vesaire, vesaire!

Dilim ayrı diyemezsin…
Halklar ifadesini kullanamazsın, salt dil temelinde bir ayrım yapmaya kalktığında…
Bu dünyada…
BINLERCE DEVET olması gerekir!
NOKTA, kocaman bir NOKTA

İlaçlar…
Anca, ben gitti! Altıda içmiştim…
Her geçen gün tesir etme süresi uzuyor…
Tesiri kısalıyor.

Muhalif olmak için muhalefet yapılmaz, tenkit ve telkinler gerekçeli ve mantıklı olmalı

Virüs hızla yayılıyor…
Evdeki hesap çarşıya uymadı…
Tekrar soruyorum, bu kadar çabuk can alan bir hastalık NEDEN sadece Çin’de hayatlara mâl oluyor?

Bill Gates…
Bilmem ne Fake News niteliğinde…
Ben…
Hong Kong, Tahran vesairede NEDEN protesto gösterilerinin bıçak ile kesilmişçesine bittiğini…
Neden sadece Çin’de ölümcül vakaların görüldüğünü bilmek istiyorum?

Fake News

Ben…
Yalan yanlış “veri” yaymıyor, yayınlamıyorum…
AMA…
Soruyor, sorguluyorum…
“Mantık yürütüyorum”

TEKRAR soruyorum…
20-30 senelik binalar NASIL…
Çok eski oluyor?

“Historische Gebäude und Baudenkmäler belegen, dass Häuser theoretisch “unendlich” lange halten können, wenn man sich gut um sie kümmert. Lagerhallen und Fabrikgebäude haben eine Nutzungsdauer von 60 Jahren, Geschäftshäuser werden mit 80 Jahren veranschlagt und im Wohnungsbau rechnet man heute mit 100 Jahren. Nicht massive Fertighäuser halten hingegen nur 60 Jahre. Alle genannten Zeiträume setzen voraus, dass die Immobilien ordentlich gewartet werden. In der gesamten Nutzungszeit einer Immobilie stehen immer mehrere Sanierungszyklen an, bei denen Dächer neu einzudecken sind oder Teile der Installation getauscht oder erneuert werden müssen. Es gibt auch Gebäudekonstruktionen, die (bewusst) aufgrund ihrer Bauweise nur 20 Jahre nutzbar sind – z.B. ein Carport aus Holz. Eine Sanierung wäre unverhältnismäßig teuer und daher werden solche Anlagen i.d.R. nach Ende der Nutzungsdauer wieder abgerissen. Besonders bei solchen Konstruktionen sollte auf den ausschließlichen Einsatz nachhaltiger Baustoffe geachtet werden – Glas oder Kunststoff zu verbauen wäre daher unvernünftig.“

https://baumensch.de/wie-lange-haelt-ein-haus/

Google tercümesi, üşendim

„Tarihi binalar ve anıtlar, evlere iyi bakarsanız teorik olarak “süresiz” olabileceğini kanıtlıyor. Depolar ve fabrika binalarının hizmet ömrü 60 yıl, ticari binaların 80 yıl olduğu tahmin edilmektedir ve bugün konut inşaatında 100 yıl olması beklenmektedir. Masif olmayan prefabrik evler sadece 60 yıl sürer. Bahsedilen tüm süreler, özelliklerin uygun şekilde korunduğunu varsayar. Bir mülkün tüm kullanım süresi boyunca, her zaman çatıların yeniden çatılandırılması veya tesisatın parçalarının değiştirilmesi veya yenilenmesi gereken birkaç yenileme döngüsü vardır. Ayrıca (kasıtlı olarak) sadece 20 yıl boyunca yapıları nedeniyle kullanılabilecek bina inşaatları da vardır – ör. ahşap bir yanları açık garaj. Bir yenileme orantısız bir şekilde pahalı olacaktır ve bu nedenle bu tür sistemler genellikle faydalı ömrünün bitiminden sonra tekrar yıkıldı. Özellikle bu tür yapılarda, sadece sürdürülebilir yapı malzemelerinin kullanılmasına dikkat edilmelidir – bu nedenle cam veya plastik kullanılması mantıksız olacaktır.“

LÜTFEN zaman ayırıp inceleyiniz

incele

incele

“Binaların Ortalama Ömrü Ne Kadar

Her yapının belirli bir kullanım ömrü bulunmakta olup ancak bunun için standart bir tarih aralığı belirlenmesi mümkün değildir. Bunun nedeni yapının ömrünü etkileyen faktörlerin değişken olması ve yine yapının kendi özelliklerinin de ömrüne etki etmesidir. Ancak binaların ömrünü hızlı bir şekilde tüketen en önemli faktör kesinlikle korozyon faktörüdür. Tüm bunlar göz önüne alındığında ülkemizde ki ortalama bina ömrü 60 ila 70 yıl arasında değişkenlik göstermektedir.

Aslında binalara ömür biçmek pek mümkün değildir. Çünkü bazen deprem gibi doğal afetler nedeni ile çok genç yaşa sahip olan binalar dahi yıkılabilmekte olup yine temel altı izolasyonunun yetersiz yapıldığı binalarda da bina çok erken bir dönemde riskli yapı olarak ilan edilebilmektedir. Yine de Türkiye’de yer alan binaların ortalama ömürleri hesaplandığında bu ömrün 60-70 yıl aralığında olduğu görülmektedir. Dünya geneline bakıldığında ise ortalama bina ömürlerinin alınan önlemlerle birlikte 150 yıla kadar çıkarıldığı görülmektedir.”

Binaların Ortalama Ömrü Ne Kadar

Soruyor Önder soruyor…
Ya tarihi binalar kaç yüz yıldır aramızda?

Ayasofya, Ayasofya mesela!

Dünya… Daha doğrusu arsız ve yolsuz tarih yazıyor; Tayyip haberlerinde tık yok

Çok şükür, çok şükür…
Çok fena isyan edecektim; plan dünden bugüne değişti…
Kudüs…
Paylaşılamaz, bölünemez…
KIMSENIN…
Başkenti olamaz!

Ne bir Filistinlinin ne bir Yahudi’nin…
ORASI…
Üç Hak dini için kutsal bir mekân…
Ayasofya’yı hatırlatırım…
Atatürk’ü…
Lütfen bu pisliklere hep birlikte dur diyelim!

Bu kutsal mekânı siyasete kurban etmeyelim…
Çok yorgunum…
Yoksa ayrıntısına girer, SOLUN kepazeliğini de göz önüne sererdim!

### OKU ###

“Ev satılır mı?”

Bak sen…
El alemin götü ile osurmak her zaman kolay, bakiniz pezevenklere…
Ne mal kaldı ne mülk evde.

“Si oğlum si”

Rahmetli anneannem, Şile’li yerel ağız…
Türkçesi…
Oğlum çişini yapsana!

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
YINE…
Tayyip haberlerinde 20 – 30 senelik binalar…
>>> çok eskiymiş <<< Bilmem bu söylemin sebebini anlıyor musunuz?

Benim neyime, asmalı tuvalet…
Ayaksız…
Ulan Alaturka görmüşüm ben, çocuktum daha…
Dedemin evi, birinci kattaydı tuvalet.

Hiç görmüyor…
Anasını…
Hasta hasta kadın…
Görmüyor babasını…
Doğru…
YOKTUR, yazmaz kitabımda satmak…
Ne insan ne eşya…
Ama takat kalmayınca, tükendiysen hem maddi hem manevi…
Evet…
Kirli çıkı, bilirler beni…
Yedeğin yedeği…
AMA…
Gücüm tükendi!

BEN…
Bunları düşünmek ZORUNDAYIM…
Rahmetli babam, vefat etti…
Vardı kenarımda, koydum masaya…
Ya kimden isteyeceğim, bu yaştan sonra dilenci mi edecekler beni?
Hiçbir zaman olmadım, çok şükür Allah’ıma çok şükür…
Allah…
Kimseyi muhtaç etmesin, her şey biz insanlar için!

Elektrikçi ile muhabbet ediyoruz bugün…
Diyor “sat, yaşa!”
HAYIR…
Satarsam bezdiğim, tükendiğim için…
Ben…
Böyle görmedim, çok şükür Allah’ıma HEP tüketen değil…
Üreten oldu bu aile…
EVET…
YOKTUR bu ailede sen, ben, O…
Biz vardır, BIZ…
Hem kendin için hem evlada…
KOY…
Taş üstüne taş ve bunu yaparken yaşamayı…
Yaşatmayı ihmal etme!
NOKTA

YAPMA…
O kadar yorgunum ki…
Kardeşin dediği gibi gören dilenci sanıp önüme para atacak…
Saç, baş…
Taş toprak.

Üstüm, başım KORKUNÇ

Pardon…
Başka bir manyakmış.

AYNEN

MOTOR…
Dikkat ettiniz mi?
Bilmem ne bilmem ne Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, önderliğinde … Bilmem ne bilmem ne
Sanki O yapıyor…
Ulan herif Afrika’da!

Motor…
Motor, yeminle motor…
Gerisi öyle bir işliyor ki, yol geçen hani mübarek…
Motor dedik ya!

Sen anladın beni!