YOK utanmıyorum

Öğretiler tabii…
Unuttum gitti, ilaçlar zaten…
Oruç tutmam, tutamam…
Bilmem abdesti…
Bir kadın ile birlikte olayım olmayayım…
Boy abdesti benim usulüm.

Öldürürler…
Pul biber diye nişastayı 70 liraya gagalayan…
Her türlü öper seni beni.

12 milyon ciro…
80 çalışan…
Gelir bakan, rüşvet yemeyen, ret eden…
Tepsi kayısıyı rüşvet kabul edip onca insan içinde rüşvet yiyen, çalanın yüzüne elinin terdi ile çalan bir insan.

Az böylesi…
Gerçektir Önderin dediği…
AKP üyesi kapıcının milyoner olduğu bir ülkede her şeyi herkesten bekle.

Ben ne utanacağım…
Rabbim içimde…
Tanrı dilimde…
Allah korkusu kalbimde, ben değil…
Onlar utansın.

Allah var yukarıda…
O benden bir şekilde razı olmasa…
Bu kadar elimden tutar, beni…
Sevdiklerimi korur, kollar mı???

Okey’e dönüyoruz arkadaşlar Okey’e

İnanmayın daha Öndere…
Pek yakında…
Bu sinemada, ister Tayyip’e sok…
İster Emine’ye…
Bekara…
VERGİ!

Şaka gibi değil mi?
Değil…
Acı gerçek.

Şükür edin…
Bilmem ne zaman AMA olacak…
Sevişirken bir başkası…
Başınızda…
Her anlamda dikilecek, paylaşırsın artık karıyı!

7 Lira nişastanın kutusu, 70 pul biberin

Yanımda kadın var…
Benzemez…
Çeyreğin bir başına olmasına.

Düşünmem lazım…
Nasıl anlatırım genelden…
Olmadı bildiğm yerden.

Hiç bir şeyime inanma…
Ama…
Bil, EMİN OL insan denileni bana sor…
Yanılmam…
Çok nadir.

Vermeyeyim bir not…
Bir insana…
On ton…
Tekrar 10 ton et meselesi…
Nerelere uzanır Önderin elleri.

Anlatacağım rüşveti…
Anlatacağım DÜRÜST…
TEKRAR ve vurgulayarak, ironi değil yani…
Milli Eğitim Bakanını ve belki daha neleri neleri.

Düşünmeliyim nasılı…
Manyak oldum, kafa gitti…
Kadınlar ile boğaz sefası bile aklımı başıma getirmedi.

Aldım kadınları, tizeyi

Boğaz kenarındayım…
Onlar içeride, hava buz gibi…
Ben dışarıda, 5-6 metre boğazın suları…
Seyir ediyor, hasret ile kaptırdım kendimi manzaraya. Hava karardı…
Ben böcek misali…
Kentin ışıklarına, boğaza yansımalarını hayran…
Seninle…
Kalbimde.

inan öyle. Kendimi bir bok sandığımdan değil AMA öyle, ozel bir durum. Sürekli

Çok yorulmuşum, ona kadar uyuduğum vaki değildir. Dün…
Vardık 50 kadar insan…
Gürültü, daha doğrusu uğultu…
Oksijen…
İhtiyarlar üşüyor…
Perişanları oynadım. Dune dair anlatılacak çok şey var…
Şüphesiz örf ve adetler…
– görgü –
Amaaa…
İnsan zamana da uymalı. İNAN…
Almanya da Türkiye’nin – en az – 20 sene gerisinden gidiyoruz.

Sakın yanlış anlama, SAKIN…
Ben…
Annem, hanım…
Neler gördük neler öğrendik…
Ama Almanya…
Ama eşek hoşaftan ne anlar meselesi…
Erkek tarafı olsun, kız…
Görgü…
Görgü, görgü…
Rahmetli babam, rahmetli…
Wiesbadrnin en eski en kıymetli konditator, Türkçesini bimiyorum…
Oradan yaptırdı rahmetlinin „şekerini“
Allah var yukarıda, camdaydım, sigar içiyordum…
4. Kattan gördüm çiçeği…
Gerçekten güzel ve değerli bir buketti…
Kırmızı gül donemi bitti…
Pastel renkler revaçta.

Allah nasip kısmet ederse…
Ben birgün…
Gelin almayacağım, kızım evine gelecek…
Torunlarımın annesi.

Evimin kadınları neyse…
Ne bir aşağı ne bir yukarı. Dün…
Gurur duydum ikisiyle de…
Olağanüstü…
Önem veririm böyle şeylere, olağanüstü…
Bir kendimden utandım…
Dilim…
Sanki körkütük sarhoşum, iki kelimeyi bir araya getiremeyecek kadar.

Yorgunluk…
Sağlığm…
TAM BİR YABANİ…
Utandım kendimden, insanlar bilmez…
İlgilenmez. Suzxxx…
İnan…
İnan ben böyle değildim. On…
On bir aradı kalktık, son redelerimdeydim…
Zor geldik eve. Hemen uyumuşum

Alimi; zalimi… Ben Önder, yabani

„Önder uyan, daha uyuyacak mısın?“
Saat kaç?
10!!!

INANNN…
Bu sözüme inan, ister alim olsun ister zalim…
BİLEREK, isteyerek yapar yapacağını, der diyeceğimi.

Şimdi taşlar yerine oturdu…
DressCodu!

Deli oldu deliii…
Dört döndü etrafımda, on iki sene oldu neticede…
Konuşmuyorum onunla. Kinciyim, kinci…
Unutmam, af etmem bana…
Sevdiklerime edileni.

Ablam…
Yxxx, Tolga…
Dört döndü etrafımızda, hanım göz doldurdu zarafeti, hanımlığı ile. Dayanamadı Nxxx ablam…
Geldi…
Fiyonk bağladı validenin boynuna.

Halam…
Çakır Emin’e yetiştirmesi…
Valide gelini…
Eyyy „budala“ annem bilmez mi?

Sizler değil misiniz buradan Almanya’yı arayan…
„Yenge…
Öyle mi yapalım böyle mi?“
Moda…
Validenin işi.

Şaşkınlıktır…
Günün ehemmiyet ve önemi…
Sevgili okuyanım, aç gözlerini…
Dinle beni, çıkacaksan âlem önüne…
Birlik elzem.

Karı, koca uyum içinde…
Aile arkalarında…
Büyüklerimiz…
Dökülüyor ama bir görmeliydiniz.

Öte dünya diye bir şey var, inan buna…
Rahmetliler, babam ve halam girdiler hanımın rüyasına.

Profesör olmuşsun ama insan olamamışsın ne fayda?

Afedersiniz…
Eşek gibi çalışıyoruz…
Ama…
İnsan gibi hem yaşıyor hem yiyip içiyoruz…
Gereksizdi…
Ve eminim bilerek kuruldu O cümle…
Ne büyük bir insan…
Kenan…
Bozuntuya vermedi, duymamazlıktan geldi…
Alimin…
Zalimce sözlerini. Ben…
Bu büyüklüğü gösterebilir miydim bilmem…
Sanmıyorum…
Geldikleri için teşekkür eder çıktıkları yere geri sokardım şüphesiz.

Tolga’nın dediği gibi…
Bizler kasap Hüseyin’in torunlarıyız…
Ama…
Var birde Çakır Emin’e tarafımız.

İnan buna…
Osmanlı sarayında bile…
Padişah falan dinlemez alim…
Karşısında padişah bile olsa saygı bekler…
VE…
Görürdü.

Yerlere kadar eğilir…
Boyun bükerim…
Alim karşısında, eğer insansa!!!