30 imam otobüste

Avrupa’yı turluyorlar, helal olsun…
Kimi “Müslüman’a” göre hain, kimisine göre bir damla…
Kin ve nefret gölünde bir damla!

Fransa’dan kaynaklanan bir hareket…
Benim dinim, bizim yüce dinimiz İslam…
Hırsızların, özellikle hırsızların, arsızların, namussuzların, kendi vatan ve milletini bırak…

Kimseye yönelik hainlik etmez, edemez yürekle iman eden Müslüman.
Katil…
Hiç olamaz, İslam adına, Müslüman adına suçsuz, günahsız kimsenin kanına girmez!

Bu hareketi tüm yüreğimle destekliyorum…
Allah…
Ki Kur’an’da yazar, Allah hoşgörülüdür, yücedir, bağışlayıcı, af edicidir…
Bu vasıflarıyla sevgi doludur, sevgi!

Aramızda hayvanlara yer vermeyelim, safları sıklaştıralım…
AK Saraylardaki hırsızların başına yıkalım saraylarını.

Tadımlık, taktik ve teknik

Tutamayacağım sözü vermem, verdiğim sözden dönmem…
Kör bir cehalet ile karşı karşıyayız arkadaşlar, kör bir cehalet…
Bakmayın kaliteli şifre, şifreleme…
Yazmadım, başlamadım bile…
Neden biliyor musunuz?
Yok, sağlığımla ilgisi yok, var ama neden O değil!

Üç tane sıkıştırma yazılımı önemiştim mesela, dedim WinRAR, Backdoor diye bir rivayet dolaşıyor…
Söylenti, ispatlanmış bir şey yok ortada…
Bitlocker dedim, standarttı yani ayarlanmamış hali 128 bit…
Yine dün örnek gösterdim dedim şirketler var SADECE devletlere çalışıyorlar diye…
Ne yapıyorlar, hangi imkanlara sahipler Allah bilir!!!

Önderin bildiği…
Emin olduğu çünkü kendisi kullanıyor bu yazılımları…
Piyasada serbest bir şekilde satın alabileceğiniz bazı yazılımlar…
Var çok var, çok ama çok, hatta iddialı…
Binde biri, evet sadece binde biri gerçekten işe yarıyor…
Cehennemin dip köşesinde, özel laboratuvarlarda yine “cehennem zebanileri” tarafından üretilmiş…
Zehir gibi kafası çalışan insanlar tarafından…
Bitlocker mesela, çok değil oluyor her halde beş – on sene İngiltere hükümeti Microsofttan yârdim istedi. Microsoft hükümete yârdim etti mi etmedi mi en azından ben bilmiyorum. Yine birçok yazılım şirketi Amerika’da, Amerikan yasalarına uymak ZORUNDA…
Devlet güvenliği dendiği anda akan sular duruyor. Bilginin, postanın, yazışmaların, konuşmaların mahremiyeti diye bir şey yok!

Ve Suudi köpekler, aslında kin gütmüyorum Suudilere, İslam’ı bozdukları, kendi sapık yorumlarını dinimize kattıkları için çok kızıyorum onlara, o kadar. Beş tane süper bilgisayara sahipler.
Suudiler ve O p.zevenk, hani var ya karı satar gibi vatan – millet satan.

Ben bana güvenen, güvenmek isteğinde ve niyetinde olanı ne satarım ne yâri yolda bırakırım…
Gençlere nasıl kıyarım…
Tayyip itinin zindanlarında çürümelerine nasıl izin veririm?

Öte yandan senin okuduğunu onlarda okuyabilir, it – kopukta, hırsız – uğursuz…
Belki PKK…
Anlıyor musunuz demek istediğimi?

Yok çaresi yok, bilişim – milişim, keyfiyet…
Kafayı çalıştıracaksın, zahmete katlanacaksın…
Ben sadece yol gösterip, yardımcı olabilirim…
1 Nibble 4 Bit, 8 bit bir Byte…
Düz hesap anlayabilmen için, bir karakter 8 bit, mesela A…
Şifren 8 karakterden oluşuyorsa ki kesinlikle yetersiz…
“64 Bitlik” bir şifren var, Asimetrik şifrelemede günümüzde 3072 Bit altında kalan her şifre GÜVENSIZ sayılıyor. WinRAR, denedim, şahsen, bizzat…
Bu yüzden hep tadımlık yazıyorum…
DENEYEREK, BILEREK, EMIN olarak yazdıklarımdan çünkü sürüm değişikliği, teknik değişiklikler, strateji ve taktik değişiklikleri.

Simetrik şifrelemede, şifre ne kadar kaliteli o kadar iyi…
WinRar 5.4…
1024 karaktere kadar şifre kabul ediyor…
Yani 1024 x 8 = 8196 Bit…
Dün size tanıttığım yazılım, hani USB bellek için, SafeGuard…
32768 karaktere kadar denedim kiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Tamamen ütopik bir değer…
Çünkü bir rakamdan sonra en kaliteli şifre dahi tüm zinciri bozuyor…
Kriptolojinin birinci VE en önemli maddesi…
Her tekrar şifreyi bozar!

Ve ebedidir kadın için mücadele

Yürek dediğin bin bir oda arkadaş…
Varken bunca dilber, dururken bunca güzel…
Bu Önder uslanmaz, yürek acısı ise hiç dinmez!

Ah gençlik ah, değerini hiç bilemedim…
Gelirsem bir daha dünya, yeminle, nerede akşam orada sabah…
Yeter ki bu tecrübeye sahip olayım, hangi hatun bana zincir vuracakmış işte o zaman şaşarım!

Hanım’ın her tarafı mosmor…
Yokkk…
Ben dövmedim, yakışır mi?

Sallapatidir kendisi, çok kızarım ona bu yüzden…
Ya kadın, kendine dikkat et, biraz kadın ol, alımlı, zarif, ağırbaşlı, kibar…
Ne bu hız, dünyanın işini sen mi bitireceksin?
Kimmm…
Bu dünyevi işlerin, işini bitirebilmiş, altından kalkabilmiş ki?

Evvelsi gün oturma odasında bir kaydı…
Yeminle havada, ondan sonra çok fena yere çakıldı, aklım gitti boynunu kıracak diye…
Hep diyorum Ona, ya kadın dikkat et, ikici hatunsun…
Başıma masraf açma, bir üçüncüyü aldırma…
Yok kadın dinlemiyor…
Kafasına göre devam, tamam, uyuşuk Ayten bende sevmem…
Hani…
Bana göre kadın dediğin eline, beline ve en önemlisi beynine…
Haliyle Osmanlı katırı kadar dayanıklı, Anadolu kadını gibi dirayetli…
Bir ceylan kadar alımlı ve ince olmalı!

Neyse…
Canlılar aleminde bile…
Dişi için bitmez bir mücadele…
Bu sabah bir hayvan belgeseli izledim, maymunlar…
Maymun deyip geçme…
Gerçekten çok ilginçti.

Erkeklerin şebekliği…
Sanki bizler farklıyız onlardan?
Gaye, hedef dişinin yüreği!

Neticede çiftleşmek, üremek için gelmişiz bu dünyaya…
AMA…
İnsansın arkadaş, insan…
Yüce Mevla’m…
O bilgeliği ile bilmişte yaratmış bize, evet bize bu züllümü…
Bu işkenceyi, bu bitmek bilmez özlem ve hasreti.
Ceylan kadar narin, bir çiçek kadar güzel kokulu, kış gününde harıl harıl, çıtır çıtır yanan bir ateş kadar sıcak varlığı, kadını!

Arkadaş…
Sen…
Kadına salt bir cinsel obje olarak bakmadan…
Kadını kadın, kadını insan, kadını bir dost, bir yoldaş vefakâr arkadaş, bir sırdaş olarak keşif ettin mi hiç?

Etmediysen…
Tesviye ederim birde bu gözle bak kadına…
Arap’ın sol t.şagı gibi olma…
Kadın üzerinden, din üzerinden siyaset yapma…
Kadına bir kadınmış gibi yaklaş, nadide ve narin bir çiçekmiş gibi…
Öp, okşa…
Sev ve kokla…
Gerisini ona bırak, bak nasıl açacak…
Verdiğini misliyle iade edecek…
Saray balkonundan alemin namusuna dil uzatma…
Bir damla paçavra ayıp örter AMA…
Ne insana ahlak ne namus ne sadakat sağlamaz…
Yürektir, beyindir bu değerlerin yeri…
Bilgidir, görgüdür kaynağı, vicdan, sende olmayan, kinden, nefretten başka bir şey bilmeyen ve tanımayan hayvan.

Nosferantu, Bir dehşet senfonisi

1922 yılında Almanya’da çekilen bir korku filimi. Korku sinemasının klasiklerinden…
Artık bizde de gelenekten sayılmaya başlandı, adetten sayılır oldu korku…
Dehşet…
Ülkenin yarısından fazlası (kim ne derse desin, siyasal İslam destekçilerin oranı bana göre %30 ile %40 arsını, en fazla %40, bakma sen %50 ve fazlası dediklerine, seçim sistemi, biliniyor ama değiştirmeye kalkan var mı? Muhalefet dahil, aslında muhalefet değil, köstek değil destek, destekçi)
Korku ve dehşet içinde!

Evlatlar, yavuklular, kocalar, babalar bir bir toprağa düşerken…
Senfoninin, dehşetin melodisi kulaklarda çınlarken…
İnsanlarımız gaflet içinde.

Niccoló Machiavelliye göre, “zafere” götüren her yol mubahtır…
Cinayet bile…
Devlet için, vatan için kalmadıysa başka çare Tiranlar öldürülmeli(!)
Böyle der Machiavelli, ne yalan söyleyeyim bu düşünce bana çok sempatik geldi!

Hadi bu siteyi ele geçirdin

Sonra ne olacak?
Beni susturabilecek misin?
Hadi beni susturdun, ya yetiştirdiğim onca genç…
Hangi birini susturacaksın?
Evet kâbusunuz bizler senin, kâbusun…
Tıpkı senin bizim kâbusumuz olduğun gibi!

4GB’e kadar ücretsiz

Birçok banka bu şirketle sözleşmeli, en azından ama ürünlerini kullanıyor…
Gerçekten öyle…
İnan inanma, şifreni unutun unutun, bilgiler gitti!

Yok, geri getirmesi yok…
Gitti, bitti!

Şahsen de kullandığım bir ürün, tam sürüm…
Ancak ne demişti Peygamber Efendimiz?
Allaha güven, eşeğini sağlam kazığa bağla!

Hep yazarım, ikaz eder, uyarırım…
Bilişimde, özellikle burada tek çareye güveniyor, kendini, bilgilerini O tek çözüme emanet ediyorsan…
Kardeşim, git at kendini Boğaz Köprüsünden!

Bakın aksini söyleyen, iddia eden yalan söylüyor…
İstinsah eğer O şirketlerden birinde çalışıyorsa…
Ben dahil ne denirse densin, SALT devlet kurumlarına çalışan şirketler var…
TOP SECRET, top top, hop hop değil…
Bırak kuşu, içeriden dışarıya sinek kadar bilgi sızmaz…
Bu yüzden MATRUŞKA…
Yok be kardeşim Nataşa değil MATRUŞKA, aklın nerden bilmem ki?

MATRUŞKA, MATRUŞKA iç içe geçmiş bebekler…
Tamam, kabul Nataşa’larda bebek, öfff hem de ne bebek…
Slav tiplemelerini zaten çok severim AMA konumuz güvenlik…
Yani şifre içinde şifre, bekle işte…
Sağlığım el verdikçe!

USB Safeguard
indir

Hz. Musa’dan 15 Temmuz’a

Ve Israil oğulları Firavundan “izinli” yola koyulurlar…
Rivayet böyle yarılır karşılarında Kızıldeniz ortadan ikiye…
Fikir değiştiren Firavunun köpekleri peşlerinde.

Günün birinde, çölde bir yerlerde…
Çalı, cayır cayır yanıyor ama ateş ne bitiyor ne tükeniyor…
Hz. Musa merak ediyor, gidiyor çalının yanına ve Rab ile buluşuyor…

Hz. Musa dağin tepesinde…
On Emir’i karşılarken…
Dağın eteklerinde Israil oğulları ve kızları onu beklemekten canları sıkılmış halde, verirler kendilerini çılgınca eğlenceye. İçlerindeki hainin etkisinde, Firavunun köpeği…
Önderleri…
Kadınlar kollarında bulunan bilezikleri, tüm ziynet eşyalarını veriler…
Amaç “som altından” bir put yaratmak…
Putperestlik, Tanrıya şirk koşmak…
Zinaaa ama çılgınca…
İçki, oluk oluk, çınlatıyor etrafı kahkaha…
Ve tapıyor Israil oğulları som altından putta.

Kendileri…
Kendileri için böyle der Israil oğulları ve tabii kızları Tanrının hem seçilmiş hem lanetli kulları…
Vaat edilmiş topraklardır hederleri…
Kırk yıl arkadaş, kırk yıl çölde gezgindirler, yollarını şaşırmışlar, Tanrının gazabı, cezası.

Üç bin küsur sene geçti aradan…
Coğrafya aynı, mekân ayrı…
Türkiye Cumhuriyeti devleti…
Yine insanlar arasında hainler, yönlendirirler, inandırırlar…
Olmayanı, olmuş göstererek kandırırlar…
Müritleri, yandaş ve yoldaşları, göt kılları…
Yine revaçtadır paraları, altınları…
Yine var zina ama gizliden gizliye, yine ahlaksızlık, kahpelik diz boyu…
Puttun yerini alır aralarından biri…
Taptırır kendine…
Sözde Peygamber soyundan, Allah yerine.

Ellinden, dilinden Allah düşmez ama namaz ve niyaz göstermelik…
Kameralar, sözde gazeteciler eşliğinde…
Putperestlik, şirk koşmak Mevla’ma…
İktidar namına, güç namına.

Bugün 15 Temmuz AKP’li, MHP’li, Y-CHP’li kardeş…
Bugün 15 Temmuz…
Paranız, pulunuz, altınlarınız…
İnsan kıllığında deccal, Tanrının yerine koyduğunuz, taptığınız putunuz…
Ve 15 Temmuz zaferiniz kutlu olsun…
Ben yokum bu kirli oyunda, BEN YOKUM!

Ben aranızda değilim, yeri geldiğinde karşınızdayım…
Buna rağmen Allahtan niyazım…
GERÇEK ve TEK Tanrıdan…
Allah…
Sizlere akıl fikir versin kardeşlerim, Allah yâr ve yoldaşınız olsun…
Allah gerçekleri görmenizde yardımcınız olsun.

Oku, gerisi yarına

oku

Bunlar tükenmez, bu reziller bitmez…
Bir konu üzerinde araştırma yapıyordum, kitaplarım, geçek kitaplar en büyük yardımcım…
İki bin küsur civarı, düzenlenmiş haliyle 32000 küsur sanal kitap…
Düzenlemeye vakit bulursam sanırım 50000 civarı olsa gerek, yetmiyor…
İnterneti de dahil ediyorum araştırmalarıma.

Tesadüfen bir site…
“Atatürk mason mu?” sözde belgeler ile kanıtlamaya çalışıyor hayvanın teki mason olduğunu…
İşte masonlar dünyayı ele geçireceklermiş de yok efendim Atatürk, Vahdeddin’i bu yüzden tahtından etmişmiş(!)

Vayyy anasına…
Görüyor musun oyun içindeki oyunu…
“Ya Atam yapılır mi bu, yıkılır mı koskoca Osmanlı bu yüzden?”
S.ktir git ulan zibidi!!!
Ne tarih bilgisi ne genel anlamda içinde hareket ettiği bir çerçeve!

Yorum imkânı vardı…
Her zaman yaptığım gibi kendimi gizlemeden sordum…
Ananda mason muydu?

tutukla, tutukla bitmeyiz biz, ne biz ne siz

İçimdeki kırgınlık ve öfke

Çok kötü durumdayım, tahmin edebileceğinizin çok ötesinde öfkeliyim…
Kızgın demedim…
Halis, muhlis öfke!

Affedersiniz, sözüm birisine…
Ulan it yavrusu…
Sen git, t.şklarından düştüğün gelsin…
Çoluk çocuk ile uğraşamam ben!

Ya bu dünyada her şey mi menfaat oldu, her şey mi para?

Sevgi, saygı ve güven kalmadı mı?
Ben mi şaşırdım, insanlık mı?
Gerçekten her şeyi bir tarafa atasım geliyor…
İçimdeki sevgi, umut…
Şu an için her şeyi bir tarafa bıraktım AMA vicdan azabı çekiyorum…
Gençlik(!)

İnsana, insanlığa çok şey verebileceğime inanıyorum, biliyorum, eminim bundan…
İnsanlarıma, mensubu olduğum milletime…
ÜCRETSIZ, PARASIZ!

Çıkıyor piçin birisi, merak ediyor bu site kaç para diye…
Ya bu dünyada her şey mi menfaat oldu, her şey mi para?
Acaba bu herif gerçekten okunuyor mu okunmuyor mu, sorgular…
SORGULA ama böyle salakça değil…
Karşılık beklemeden, özveride bulunana aşık derler evladım…
O insanların yüreğinde sevgi vardır, umut vardır…
Tüm muhtemel kahpeliklere rağmen özünden verir, öz…
Senin sahip olmadığın, asla olamayacağın bir değer…
Tekme – tokat yer…
Yıkılır…
Hayal kırıklığına uğrar AMA yolundan şaşmaz…
Çünkü inanır, yüreği, aklı ve vicdanı pusulasıdır…
Devam eder…
Benimde devam edeceğim gibi!

Derdim para – pul değil evladım, değil anla bunu…
Çalışamıyorum, çalışmıyorum…
Derdim insan, insan evladı olan…
Anla, anla bunu.

http://wordpress.gccsi.com/
Arada bakın…
bak
Eminim işinize yarayacak bilgiler bulacaksınız…
Orta vadede siyaset ve bilişimi “kesin” ayıracağım.

Almancan varsa oku hayvanı
oku

İngilizcen varsa…
Sayfa 600’den sonra >>> özellikle <<< Türk kadını oku ulan öküz, oku ve anla!

oku