Mağduriyetin anatomisi, hep hakkıdır kendisi

Yedi milyar insan…
Ve içlerinde anadan dogma mağdurlar vardır…
Öyle ki muhatabı şeytan, kendi süt dökmüş kedi kadar masum ve mağdur…
Bu tip insanlar dünyanın her kültüründe, her toplumunda görülür. Ancak ve ancak…
Bu tip insanlar ile yaşmak zorunda olanlar içyüzlerini, gerçek yüzlerini bilir!

Gerçekten de bir yerde, vur kafasına al lokmayı ağızlarından tiplemelerdirler…
Ancak…
Hal ve hareketleri ile…
Düşüncesizlikleriyle…
Kısmen cehaletleriyle…
Vurdum duymazlıklarıyla onlarla yaşmak zorunda olan insanları çileden çıkarırlar.

Bilmez ki, görmez ki karşındaki kişi…
Üçüncü şahıs…
Algılayamaz ki gerçekleri…
Sen suçlusundur gözünde, O mağdur, O masum…
Sen şeytan, sen kötü olan.

İyilikle, şefkat ve sevgiyle sözlerini yöneltirsin kendisine…
Anlamaz, anlamak istemez…
Döversin, dayaktan anlamaz…
Söversin, bana mı demez…
Değişmez, sonunda…
Acaba ben mi yanlışım diye kendini sorgularsın…
Başlarsın kendini değiştirmeye, uymaya…
İşte bu an, o andır, kaybettiğin an…
Mağduriyeti, çocuk kadar masum bir mağduriyeti hayat tarzı yapan karşısında…
Uyarsın haklı olsan da…
Mahalle baskısı dedikleri…
O, HEP haklıdır sen haksız…
Sen karşısında, üçüncü şahıs yanında ezik olan, düşük kalan!?

“Dünya lideri“

Pardonnn…
Yanlışlıkla “dünya lideri” diye yazdım, bence dünyanın en büyük kerizi…
İşte ancak g.tünün kıllarına göre dünya lideri çünkü…
Koca bir evren, bir kozmostur onun g.tü kılları için!

Buluşamıyor ya g.t…
Kıllarıyla…
Yasakladılar ya, ne demişti “dünyayı ayağa kaldırırım”…
Kaldırsana “dünya lideri” hadi kaldırsana!

Orospu karı mutfağından, Yugoslav salatası

Ayıplamayın, şaşırmayın…
Bir erkek, daha doğrusu bir çeyrek olarak arada bir mutfağa girerim…
Askeri karavana değil kardeşim, benim mutfağım, yemeklerim…
Her şey değil ama özellikle makarnam, gerçekten güzeldir…
Yok kendimi övmüyorum, ne kadar ayıp…
Yemeklerim için söyleneni aktarıyorum sadece…
Haliyle…
Hem erkek, yani çeyrek hem tabiatı itibarıyla tembel olan bir cinsin temsilcisi olarak…
Yok bulaşık, yok temizlik, yok ufacık ufacık doğramak falan bana ters…
Çeyreği bozar böyle şeyler…
Bu yüzden basit, bulaşık falan çıkarmayan, pratik çözümler…
Ve bu tür mutfağa, ben orospu karı mutfağı derim…
Orospu karı temizliğinden hiç bahis edildiğini duydunuz mu?
İşte bu deyime istinaden!

Bir Yugoslav aile ile büyüdüm…
Kadın benim ikinci annem, erkek ikinci babam…
O kadar sever ve sayarım onları…
Cici annemin bir lahana yemeği var, öf, öf, öf…
Elini, ayağını beşte parmağını birlikte yersin, yemede yanında yat cinsinden…
Ama onu tarif etmek niyetinde değilim. Siyaset, bilişim beni bayağı bir bunaltı…
Havalar çok sıcak…
Güzel bir yaz yemeği, bir salata tarifi vermek istiyorum, sözüm söz, biliyorum, eminim hoşunuza gidecektir!

Yarına, Attila amcanın Kürt salatası…

Ailenizin büyüklüğüne göre…
Salatalık, artık ne kadar lazımsa…
Çiçek yağı benim tercihim ama zeytin yağı da olabilir…
Sirke, tuz, sarımsak, iki üç diş kadar…
Cacık rendeler gibi değil, yuvarlak olacak…
Salatalıkları rendeleyin, biraz tuz ile ovun…
Üstüne sarımsakları rendeleyin veya küçücük küçük doğrayın, sirke ve yağı ilave edip karıştırın…
Biliyorum, eminim!!!

Hele suyu, hele suyuuuu…

Not: dil, Türkcesi dere otu galiba üstüne ekleyin…
🙂

Her vatandaş insandır ama her insan AKP’li hırsız, arsız, beleşçi ve yüzsüz değildir

Tanımlama…
Özellikle bilişimde çok önemli bir yer alır. Genelde beşerî ilişkilerde ama özelikle, özellikle bilişimde…
Yanlış anlaşılması mümkün olmayacak şekilde bir durumun izahı, bir olgunun tarifi çok önemlidir. Bu durum Hackerler söz konusu olduğunda farklı bir önem kazanmaktadır.
Bu sayfa ile bazı terimlerin tanımlamasını yaparak konuya katkıda bulunmak istiyorum.

Devamı…

tüm gücümle hızla devam ediyorum, önce temel gerisi sonra

Of, Offf

Oturdum direnişte diriliş varı yazmaya başladım…
Birden, yok yere, aniden…
Ben…
Bir koşu öbür tarafa gideyim geleyim dostlar…
Şimcik, hemen…
Gider gelirim, geri dönerken…
Yolu şaşırmazsam yine görüşürüz!

Fermuar kardeşim, fermuar

18 insan yanarak can verdi…
Dün, Almanya…
Otobanda otobüs yangını, 18 insan öldü!

BILIYORUM…
Birebir yaşadığım şeydir…
Ülkemizde can kurtaran peşine takılı kimi hayvan, pardon hayvan mı dedim kimi şoför vardır!

Şoför müsveddesi, trafik magandası…
Her yerde var, Almanya’da da…
Bu sayıda can kaybının bir nedeni, bilgisizlik…
Ömür yollarda geçti…
Çoğunlukla otobanda!

Lütfen izle, öğren kardeşim öğren…
Yardım bekleyen, cani ile cebelleşen sen veya bir sevdiğin de olabilir…
O an…
Herkes bilirse yapması gerektiğini, sen olsan sende sevinirsin yârdim gelirse bir an evvel!

Almanca:

Türk yapımı:

Honeypots veya FlyTraps, pezevenk geldi, babası dahil mi, hariç mi bilmiyorum eşek oğlu eşek

Ya arkadaş ne büyük başım var benim…
Haftalardır komadayım, suni teneffüs…
Yeminle hayal aleminde miyim, uyuyor muyum, uyanık miyim bilmiyorum, rüya mı kâbus mu?! Habersizim.

Çimler biçilecek, gücüm yok. Dedim anasına oğluna telefon et, gelsin biçsin…
Küsüm, konuşmuyorum, bu bayramda elimi öptürmedim…
Kaç bayram geçti aradan, yeminle hatırlamıyorum…
Geldi, odama geçtim, uzandım, gazete, dergi falan okuyorum.

Ulan herif birdenbire, aniden odaya dalmaz mı…
Çıktı üstüme, oturuyor üstümde koca cüssesiyle…
Bir şey değil divan çökecek, işin yoksa yenisini al, başladı öpmeye…
Gücüm olsa…
Hani kendi işini kendin gör hesabi çimleri kendim biçeceğim, yok kaldıramıyorum pezevengi üstümden, O hala öpmekle meşgul…
Yok kurtaramıyorum kendimi, son çare başladım bağırmaya, hanımı çağırmaya, gel kurtar diye…
İmdat, yangın var diye bağıracağım ama abartmayayım dedim…
😊
O da çıt kırıldım misali, geldim, geldim…
Ulan ben senin, hayat memat mücadelesi veriyorum burada, acele etsene…
Vicdansız Sabuha…
Öpücükler sağıma, soluma, yanaklarıma, başıma nereme gelirse…
O, tecavüzcü Coşkun misali, ben hatun gibi debeleniyorum, herif güçlü kuvvetli…
Bir dergi geldi elime, yüzümü sımsıkı örtüm onunla…
Neyse…
İnsafa geldi, kalktı üstümden gitti çim biçmeye…
Hani…
Hoşuma gitmedi değil…
Ama af edemiyorum pezevengi, eşek oğlu eşeği!

Tamam…
Hepimiz yapık zamanında eşeklik ama bunun ki…
Affedersiniz ama biraz da hıyarlığa geçti!

FlyTraps…
Çok acele kendimi toparlayıp şifreler ile başlamalıyım, durum çok ciddi dostlar, çok ciddi!

Güdüm, güdümlü dinci

Anası kılıklı…
Anası ne ki danası ne olsun?

Dinciliğin soyu, sopu…
Dincinin anası ve babası yönetmek…
En güzeli, düşünmeyen, sorgulamasını bilmeyen hayvanı…
Hani var ya iki ayaklı cinsi(!)
Memelisi, memesizi, yeter ki cahil olsun, korkar kendisi…
Korkar kendinden bilgilisinden, bozar, fiyakasını tehlikeye sokar çünkü böylesi!

Seyhan Ateş diye bir hanımefendi…
Berlin’de ikamet ediyor kendisi, yüzden fazla ölüm tehdidi almış, ciddi tehditler, çok ciddi…
Güdümlü dinci ki güdüm demek yönetme arzusunda olmak demek, güdümlü dinci ille bu insani da yönetecek(!)

Yüce dinimiz İslam…
OLMAZ…
Ne ılımlısı ne liberali…
NOKTA!!!

Neyse O…
Ve ona inanlar ki tanısalar, bilseler dinlerini, Allah’ın yüce sevgisini, şefkatini, hoşgörüsünü…
Hiç böylesine hareket ederler mi?
Ancak insan…
Yetiştiği ortamın, alışkanlıklarının bir esiri!

Bu konuda daha öncesi düşüncelerimi beyan etmiştim…
Seyhan Hanım, konuyu ayrıntılarıyla, tüm teferruatı ile düşünmemiş olmalı…
Son tahlilde kimin ile dans ettiğinin bilincinde mi?

Yok, Hanımefendi yok…
Bana göre de yanlışsınız ama ben güdümlü dincinin aksine düşüncelerinize, hayallerinize, isteklerinize saygı duyuyor, sizi anlamaya çalışıyorum. Ama Efendim…
Olmayacak duaya da âmin denmez ki!

Şarkılardan fal tuttum, bu da benim bahtıma

Bildiğin gibi değil dostum, bildiğin gibi değil…
İhtiyar teke senin neyine…
Deme…
Yok ne kadın ne gönül yarasıdır derdim…
Bildiğin gibi değil dostum, bildiğin gibi değil!

Meyvesi…
Çaresizim, çaresizlik nedir bilir misin?
Dedim ya…
Yazmıştım ya hayatımda yediğim üçüncü büyük darbe!

Dün akşam…
Şişeler…
Bu sabah, ellerim, ikisi birden, milyonlarca karınca.

Şeker…
Bilmem bilir misin, şeker 700….
>>> normal <<< bir insan komaya düşer…
Ben…
Öyle anormal bir insanim ki milletin saçları beyazlar, benim bıyıklarım ve sakalım…
Düşün, düşün b.ktur işin…
Bu ben değilim, olamam, çözümsüzlük nedir bilmem!

Eyyy koca göbekli İstanbullu Kadir…
Lakabın öyleydi, İstanbullu Kadir…
Sen neymişsin, bilemedim!

Daha bir damla b.kken gördün…
Söyledin anaya…
Yıktı beni bu yaştan sonra!

İntihar dahil her türlü düşünce…
Evlat katili dahi olabilirim, o derece!

Mevla’mmm…
Ben ne yaptım, ben sana ne yaptım, bu ne bitmek bilmez çile?

Yok gençlik hatası deme…
Toy, ham deme…
Bende çılgın bir gençlik yaşadım kendime göre…
Gücüm kalmadı, ne olur Allah’ım al emaneti, taşıyamıyorum bu yükü, bitsin bu çile!

Aşk…
Kadına…
Vatana, Allah’a!

and this is for you my Hungarian friend…
Csardas
Wine, woman and song …
An old German proverb…
We believes in the adage that love is blind!?