Böyle bilmem ne etmekten tersinizi çıkarsınlar emi

Neues irisches Gesetz: Digitale Passwörter der Polizei offenlegen oder bis zu 30.000 € Strafe zahlen
16 Juni 2021 09:59 Uhr

Nach einer neuen Gesetzgebung wird die irische Polizei die Macht haben, Menschen zu zwingen, Passwörter zu elektronischen Geräten offenzulegen. Die irischen Behörden haben die COVID-19-Lockdown-Maßnahmen als Grund für die zunehmende Digitalisierung der Kriminalität angegeben und damit die Notwendigkeit der Gesetzgebung begründet.“

https://de.rt.com/europa/119113-neue-irische-gesetzgebung-gibt-staatsbeamten/

*

„Barış Yarkadaş’tan ‚Süleyman Soylu‘ iddiaları: Erdoğan, MİT’ten brifing aldı

CHP’li eski milletvekili, gazeteci Barış Yarkadaş, KRT TV’de katıldığı canlı yayında AKP’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu krizine ilişkin edindiği son kulis bilgileri paylaştı.“

TÜMÜ, Yılmazı, dış işleri bakanı falan. Peker kimleri sıraladıysa

*

Önce bu it

„IMF karalara boyadı bizi!

16 Haziran 2021 Yazarlar

Oysa ne hayaller ile başlamıştı NATO toplantısı… İş Amerika ile para değiş tokuşu yapacağımız beklentisine kadar varmıştı.

Hiçbir şeyin değişmediği, sorunların masa üzerinde durmaya devam ettiği anlaşılınca dolar kuru tekrar 8.50 sularında yüzmeye başladı.

★★★

Piyasalar bu toplantıya, ilişkiler yumuşarsa yurtdışından para akışı başlar mı umuduyla bakıyorlardı. Güvendikleri dağlara kar yağdı.

Türkiye’deki tasarruflar yetersiz olduğundan yönetimin kredi ile kontrolsüz büyüme aşkının sonucu her daim hüsran oldu. Döviz şoku bu işin kaçınılmaz sonucu…

★★★

Paran yoksa büyüme, bir otur yerinde… Nitekim Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’deki büyümenin giderek daha fazla dış kaynağa bağımlı hale geldiğini belirtti. Türkçe meali, büyümek istiyorsan borç bulacaksın.

Türkiye son 19 yılda sadece bir kez cari fazla verdi. Sadece bir kez elde ettiği gelirler, giderlerden fazla oldu. Kalan 18 yılın faturası yurtdışından borçlanarak kapatıldı. Bu durum para bulma zorunluluğumuzu artırdı.

★★★

Hükümetin büyüme hızını yükseltmek için kamu bankalarını ucuz kredi dağıtmaya zorlaması başvurduğu ilk yöntem…

Yan etkisi yüksek enflasyona sebebiyet vermesi ve bu durumun para politikalarına güveni azaltarak, mevduatlarda dolarizasyonun yaygınlaşmasını tetiklemesi…“

Tümü

*

GÜNAYDIN

„O fotoğraf

16 Haziran 2021 Yazarlar

Joseph Pulitzer (1847-1911)…

Amerikalı gazeteci.

Adına her yıl -dünyanın en prestijli ödülü kabul edilen- gazetecilik ödülü veriliyor…

Muhabirlikten patronluğuna yükselen Pulitzer, batık New York World’u alıp günlük satışını 15 binden 600 bine çıkararak ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi yaptı. Bunun sebebi dedikodu, eğlenceye dayalı sansasyonel habercilikti. Özellikle İspanya-Amerika Savaşı öncesi ve sırasında yaptığı abartılı-agresif “habercilik” diliyle, adını (daha çok gazete satmak için hiçbir dayanağı olmayan habere göz alıcı başlıklar eklenerek yapılan) “sarı gazetecilik” ile özleştirdi.

Pulitzer’in en büyük rakibi basın patronu William Randolph Hearst’in gazetelerinde yaptırdığı habercilik de farklı değildi.
Pulitzer ve Hearst’ın sansasyonel yayınlarının ABD’nin İspanya ile savaşa girmesine sebep gösterilir…
Henry, Albert, Sam ve Jack Warner’den oluşan “Warner Brothers” yayın politikası farklı mıydı? Ya Frank Gannett?“

tümü

*

İzmirlim, MUTLAKA OKUMALISINIZ MUTLAKA

Milleti harem selamlık otele göndereceksin, kendin karapara oteline gideceksin öyle mi?

10 Haziran 2021 Yazarlar

Seneler evvel…
İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesinde okuyan bir grup muhafazakar erkek arkadaş vardı.
Havalar güzelleşince topluca denize gidiyorlardı.
Ancak, mayo giymeye utanıyorlardı.
Kimisi denize eşofmanla giriyordu, kimisi de kot pantolonu kesip bermuda haline getiriyordu.
Baktılar olacak gibi değil, yine böyle bir yaz günüydü, düşündüler taşındılar, mayo modeli tasarladılar, özel olarak diktirdiler.
“Haşema” doğdu.

Kendi aralarında bir dergi yayınlıyorlardı, hukuk dergisiydi, icat ettikleri haşema’nın reklamlarını o dergide kullanmaya başladılar.
“Yazın kilonuzu boyunuzu, gönderelim mayonuzu” sloganıyla tanıttılar.
İstanbul Üniversitesi’nin iktisat ve edebiyat fakültelerinden, İTÜ’den talepler gelmeye başladı.
Hem kendileri gibi mayo giyemeyen mütedeyyin erkek öğrencilerin haşema’yı öğrenmesini sağladılar, hem dergiye gelir sağladılar, hem de böylece ticari ürüne dönüşmesini sağladılar.
Yağlı güreşçi kıspetine benzeyen, branda kumaşından dikilen, dize kadar inen haşemalar, önceleri sırf erkekler için üretiliyordu.

İlgi arttı, ninja kıyafetine benzer şekilde, kadınlar için de üretildi.
Haşema çok tutulunca, peşinden başka başka markalar çıktı.
(Bugün itibariyle tesettür mayolarının hepsine birden haşema deniyor ama, aslında tescilli bir markanın ismidir haşema… Bütün kağıt mendillere selpak dememiz gibi bir şeydir yani.)

Türkçe’de böyle bir kelime yoktu.
Literatüre girdi.
Peki anlamı nedir derseniz?
İcat edenler anlamı yok diyorlardı ama, rivayet muhtelifti.
Kulaktan kulağa Ha’kiki Şe’riat Ma’yosu olduğu söyleniyordu.
Haşemayı icat eden hukuk fakültesi öğrencilerinin hemen hepsi Akp’yle siyasete atıldı, belediye başkanı oldular, milletvekili oldular.

Akp iktidar oldu, bütün milletvekilleriyle beraber Antalya’da kampa girdiler, haşema da böylece siyasi hayatımıza girmiş oldu.
Türk basınında ilk kez orada haber yapıldı, manşet yapıldı.
Bir numaralı gündem maddesi oldu.
Bilahare…
Harem selamlık oteller patladı.
Plajları brandalarla perdelediler.
Havuzları brandalarla çevrelediler.
Sanki öbür oteller kiliseye bağlıymış gibi, İslami otel dediler.
Türk Standartları Enstitüsü bünyesinde Helal Teknik Komitesi kurdular, “helal otel kriterleri” belirlediler.
Altı yaş sınırı getirdiler.
“Altı yaşındaki oğlan çocukları harem selamlık otellerin kadın bölümüne girerse, o otel helal olmaz” dediler.
Otellerin içinde fotoğraf çekmeyi bile yasakladılar, mazallah erkekler görür diye, müşterilerin bile hatıra fotoğrafı çekmemesini istediler.

Turizm başkentimiz Antalya’da harem selamlık plajlar açtılar.

Tbmm’nin sosyal tesislerindeki yüzme havuzunu harem selamlık hale getirdiler, kadın milletvekillerinin salı çarşamba, erkek milletvekillerinin cuma cumartesi girmesine izin verdiler.
Akp’li belediyelerde 3-6 yaş arasındaki çocukların yüzme kursunu bile harem selam ayırdılar, 3 yaşındaki erkek çocuklarına erkek eğitmenler, 3 yaşındaki kız çocuklarına kadın eğitmenler kurs veriyordu, erkek velilerin 3-6 yaşındaki kız çocuklarını tribünden seyretmelerine bile izin verilmiyordu.

E, şimdi bakıyoruz…

Dindar nesil ayağına yatan arkadaşlar, küresel karaparacıların süperlüks otellerinde, geceliği 106 bin liralık suitlerde avantadan kalıyorlar, bir zamanlar dizlerinin üstü bile görünmesin diye mayo bile giymezken, artık dünya alem görsün diye, instagramdan boy boy plaj locası, motoryat sefası paylaşmaktan utanmıyorlar, üç yaşındaki bebelerle aralarına branda gerecek kadar mutaassıpken, karanlık oligarklarla al takke ver külah olmuşlar, güya harem selam otellere helal sertifikası verirken, kokainlere casinolara bulaşmışlar.

Allah ile aldatanların nasıl çarpıldığını, dinibütün insanlarımızın samimi duygularını sömürenlerin ne hale geldiğini, ibretle seyrediyoruz.

İşte bu nedenle, Sedat Peker geçmişte şöyle yapmış böyle yapmış, organize suç işlemiş filan, geçiniz kardeşim…
Şu anda millete büyük iyilik yapıyor.“

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/yilmaz-ozdil/milleti-harem-selamlik-otele-gondereceksin-kendin-karapara-oteline-gideceksin-oyle-mi-6478148/

*

„Top sende Biden!..

15 Haziran 2021 Yazarlar

Sayın Bay Biden, iyi ki Türkiye’de yaşamıyorsun!..
Yaşasaydın haftalardan beri neler çektiğimizi, dünya liderimizle yapacağın görüşmelerde neler yaşayacağımızı, başımıza neler geleceğini dinlemekten şaşkınlık geçirirdin.
Senin ABD’yi bilmem ama bizim medya yine dolduruşa geldi.
Çok şeyler bekliyoruz…
Muhteşem bir toplantı olacak…
Buluşma tarihi yaklaşıyor…
Masadaki konular şunlar…
Bakalım Recep Bey masaya yumruğunu yine vuracak mı, Biden’ın karşısında otururken bacak bacak üstüne atacak mı gibisinden bir sürü haberle başımız ağrıtıldı.

★★★“

Tümü

Yok hala gemedi. Dedim mi denedim mi? AKP’de kazan kaldırıyorlar çakma padişaha

Bir…
Bir geleceksiniz sözlerime…
Peker meselesi…
Sonra…
Elektrikler gelince.

Dilerim tanrıdan…
Bacaklar…
Bacaklar!

YEMINLE…
Hak sizlere.

*

Ne kadar acı…
Insan…
Düşmanına bile dilemez boylesini…
Ama HAK.

Ne zamandan beri gazete okumuyorum…
Sanki Rabbin takdiri…
Hem önceki hem sonraki…
Gelsin hele…
NEFRET ediyorum cep ile.

Eve gideyim dedim…
Yolun ortasında…
Çapraza…
Hanim geldi kurtardı, tutu elimden çocuk gibi…
Dışarıdaydi, Allah…
Almıyor, almayacak. Yaşıyorum „tesadüfen“
Ayaktayım..
Türkiye gibi.

Çok enteresan bir deneyim gerçekten…
Beyin diyor doğrudan geç yolu…
Göz görüyor, bacaklar…
Gidiyor çapraza.

Ve sen hiç bir şey yapamıyorsun…
Hic bir şey

>>> ### !!! Bebeklere DIKKAT EDIN !!! ### <<<

Orospular, orospuluklar bitmez bu dünyada!

„Joe Biden: Mit Putin wird es ungemütlich
Rieke Havertz vor 49 Min.

Joe Biden und Wladimir Putin zeigen offen, wie wenig sie von einander halten. Trotzdem wollen sie reden. Für den US-Präsidenten ist der Genfer Gipfel das größere Risiko.“

https://www.msn.com/de-de/nachrichten/politik/joe-biden-mit-putin-wird-es-ungem%C3%BCtlich/ar-AAL5WEK?ocid=msedgntp

*

„Das kommt auf euren Geldbeutel zu, wenn die Grünen in die Bundesregierung kommen
Christiane Rebhan vor 2 Std.

Es heißt ja häufig, die FDP ist die Zahnärzte-Partei, SPD-Wähler kämen aus der Arbeiterklasse und die Grünen hätten außer Umweltschutz nicht viel im Angebot. Doch diese Klischees treffen heute kaum mehr zu. Die Grünen haben sich am Parteitag am vergangenen Juni-Wochenende auf ein umfassendes Programm für die Bundestagswahl am 26. September geeinigt. Business Insider hat sich angeschaut, welche Belastungen auf euch zukommen würden, wenn es die Grünen in die Bundesregierung schaffen und wo euer Geldbeutel vielleicht auch etwas voller werden würde.

Wirtschafts- und sozialpolitisch setzen die Grünen eher auf einen starken Staat und mehr Ausgaben. Die Grünen schlagen zusätzliche staatliche Investitionen in Höhe von 500 Milliarden Euro über die nächsten zehn Jahre vor. Finanziert werden soll das durch eine höhere Neuverschuldung. Dazu soll die Schuldenbremse im Grundgesetz reformiert werden. Wie sich das nach dem Ende der Pandemie mit den leeren Staatskassen verträgt, bleibt abzuwarten. Auch in einer möglichen Koalition mit der Union wird’s schwierig: Die führenden Köpfe der CDU/CSU pochen stets auf eine Einhaltung der Schuldenbremse.

Klima: Der im Januar eingeführte CO2-Preis für Verkehr und Wärme soll ab 2023 mit den Grünen 60 Euro (derzeit 25 Euro) pro Tonne betragen. Um vor allem Geringverdiener und Familien zu entlasten, soll ein Energiegeld an die Bürger zurückfließen. Wie hoch das ausfallen soll, darüber bleibt das Wahlprogramm ungenau. In Beschlüssen der Grünen-Bundestagsfraktion ist von etwa 75 Euro pro Person und Jahr die Rede, die jeweils zu Beginn des Jahres ausgezahlt werden sollen. Möglicherweise fällt der Betrag aber auch höher aus: In alten Empfehlungen einer Beratungsfirma zum Thema Energiewende ist von 100 Euro die Rede. Jeder Bundesbürger vom Säugling bis zum Rentner soll den Betrag bekommen. Aus der Parteizentrale heißt es, sicherlich nicht jeder könne seinen CO2-Preis damit vollkommen abdecken.

Steuern: Um kleine und mittlere Einkommen zu entlasten, soll der Grundfreibetrag der Einkommensteuer erhöht werden. Der grundsätzliche Höchststeuersatz von 42 Prozent, der ab einem Brutto-Jahreseinkommen von über 57.950 Euro gilt, soll beibehalten werden. Dafür stiege der Steuersatz für hohe Einkommen in zwei Stufen einmal um drei und um sechs Prozentpunkte. Ab einem Einkommen von 100.000 Euro für Alleinstehende (200.000 Euro für Paare) läge der Spitzensteuersatz bei 45 Prozent und ab einem Einkommen von 250.000 (500.000) Euro bei 48 Prozent. Zudem soll eine Steuer für Vermögen von mehr als zwei Millionen Euro pro Person eingeführt werden, die jährlich ein Prozent betragen und den Ländern für die Finanzierung von Bildungsaufgaben zugutekommen soll.

Die Grünen wollen Riesterrente und Co. durch einen Bürgerfonds ersetzen
Soziales: Geht es nach dem Willen der Grünen, soll statt Hartz IV eine sogenannte „Garantiesicherung“ eingeführt werden. Die Regelsätze der monatlichen Zahlungen würden schrittweise angehoben – um mindestens 50 Euro – und Sanktionen wegfallen. Eine Kindergrundsicherung soll bisherige Leistungen wie Kindergeld, Kinderzuschlag und Grundsicherung bündeln, damit nicht müßig alles getrennt beantragt werden muss. Die staatlich geförderte private Altersvorsorge nach dem Modell der Riester-Rente soll durch einen „öffentlich verwalteten Bürgerfonds“ ersetzt werden. Der gesetzliche Mindestlohn soll von 9,60 Euro auf 12 Euro steigen. Und die Zuverdienstgrenze angehoben werden, man kann also mehr dazuverdienen.

Verkehr und Wohnen: Der Kauf emissionsfreier Autos soll über ein Bonus-Malus-System in der Kraftfahrzeug-Steuer gefördert werden. Das heißt also mutmaßlich klimaschädliche Subventionen etwa für Dieselautos oder schwere Dienstwagen sollen reduziert werden. Pendlern mit niedrigem Einkommen soll ein „Fonds für Transformationszuschüsse“ beim Umstieg auf ein emissionsfreies Auto helfen. Auch am Benzinpreis drehen die Grünen indirekt. Ein Preisaufschlag von zehn oder elf Cent pro Liter ist im Gespräch, der aus der Anhebung des CO2-Preises resultiert. Dafür gab es Kritik aus vielen Richtungen.

Die Grünen-Politikerin Anna Lührmann (37) verteidigte den Plan in einem Format der „Bild“, sie sagte: „Große Teile der Industrie ziehen mit. Wir Grünen wollten die Mehrausgaben fürs Benzin den Bürgern sozial gerecht zurückgeben.“ Aber die Spritpreis-Erhöhung sei alternativlos: Die Marktwirtschaft müsse zu einer „sozial-ökologischen Marktwirtschaft“ umgebaut werden, sagte Lührmann weiter. Die Grünen wollen den Anstieg der Wohnkosten mit einem bundesweiten Mietendeckel eingrenzen, der „Mietobergrenzen im Bestand“ ermöglicht. Reguläre Mieterhöhungen sollen bei 2,5 Prozent im Jahr innerhalb des Mietspiegels gedeckelt werden. Damit sich mehr Menschen eigenen Wohnraum leisten können, wollen die Grünen die Grunderwerbssteuer absenken. Solardächer will die Umweltpartei fördern und zum Standard machen. „Beginnend mit Neubauten, öffentlichen und Gewerbegebäuden sowie Dachsanierungen wollen wir diesen Standard perspektivisch auf den Bestand ausweiten“, heißt es im Wahlprogramm.“

https://www.msn.com/de-de/finanzen/top-stories/das-kommt-auf-euren-geldbeutel-zu-wenn-die-gr%C3%BCnen-in-die-bundesregierung-kommen/ar-AAL5xIo?ocid=msedgntp

Yaz maskeleri, yok çaresi ☹ AMAN, lütfen, rica ederim sizlerden. YASAK kalksa bile maskeleri takmaya devam edin. BITMEDI, gelecek arkası

Bu değil, Alman televizyon haberiydi…
Hani Hindistan anaokulunda!

oku

*

Ve doktorlar açıklıyor…
KORONA…
Kronikleşti. Yani kalıcı hale geldi.

„Mediziner: Corona-Pandemie geht in «chronische Phase» über
dpa vor 21 Std.

Der Präsident der Deutschen Gesellschaft für Internistische Intensivmedizin und Notfallmedizin (DGIIN), Christian Karagiannidis, fordert ein Ende des «pandemischen Denkens» in Bezug auf das Coronavirus.“

*

„„Ich bin mir ganz sicher“: Gefährliche Delta-Variante: Lauterbach warnt vor dem Herbst
express vor 51 Min.

Der SPD-Gesundheitspolitiker Karl Lauterbach rechnet damit, dass die sogenannte Delta-Variante des Coronavirus im Herbst auch in Deutschland wieder für mehr Ansteckungen sorgen wird.“

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Uyarmıştım, dedim hedeflenene henüz ulaşılamadı…
Yani…
Belki Hindistan yeterli gelecek VEYA…
Bir yenisi yolda!?

https://www.msn.com/de-de/nachrichten/panorama/ich-bin-mir-ganz-sicher-gef%C3%A4hrliche-delta-variante-lauterbach-warnt-vor-dem-herbst/ar-AAL6dBU?ocid=msedgntp

Inkasso, Almanya’da yaşayanlar muhtemelen bilir. KADIN MILLETI insan başına SADECE DERT

Tutturdu seneler öncesi ille spor yapacağım diye…
İyi ya…
Yap, yazıldı bir kulübe. Kardeş falan, DayDay…
Gittiler geldiler…
Heves geçti, hatun rahatsızlandı…
İnsanız…
Olur böyle vakalar, Önder başına patlar.

NEDEN anlatıyorum bunu?
Çok önemli…
Var…
Kiii borç tahsildarları hepsinin cani cehenneme…
Resmi, hak – hukuk tanıyan, bilen…
VAR…
Birde MAFYASI…
Allah…
Korusun bunlardan hepimizi, ÖZELLIKLE Ruslar çok tehlikeli. Bulgarlar…
Keza.

Diyorum ya…
FIRASAT TANIMAM…
Olamaz böyle bir şey, TEKRAR Allah korusun hepimizi…
Bildirdik rahatsızlığını, her ay bilem kaç para aidat…
Korona patlak verdi…
Ya kadın hem hasta hem Korona…
Bildirdik her şeyi, herifler sanki hizmeti kullanıyormuşuz gibi ikide birde parayı çekiyorlar…
Telefonlara çıkan yok, Önder…
Para geri. KAPI GIBI doktor raporları var elimizde…
TEKRAR…
AMAN DIKKAT…
Şakaya gelmez pezevenkler var, bir güzel yersin dayağı…
Yetmedi…
Faiziyle ödersin parayı.

HAKLIYSAN…
Doğru polise ve VEYA avukata…
AMAN AMAN…
Yok haksızsan ara bir yol, bul…
Anlaş.

Bunlar “normal”
Nereden biliyorum “normal” olduklarını?
DIKKAT…
Bilişim benzeri, temiz bir Almanca ve kelime kullanımlarından…
Mektup “düzeni”
Tepem atmıştı, hep böyle yapıyorlar…
Karıştır, karıştır…
Karısı sıpası…
Önderrrrrrrr…
Babaaa!

Ondan sonra Önder küfür, kafir…
Bağırdı oluyor, kızdı…
Uzatmayalım…
Açtım telefon, anlatmaya başlayacağım vaziyeti…
Siz muhatabım değilsiniz, kişisel bilgilerin gizliliği…
Offfffffffffffffffffffffffffffff…
Bana ha, SEN HA…
Bana veri, kişisel bilgilerin gizliliği…
Offf…
Açtım ağzımı yumdum gözümü…
Ardından bir eMail…
Okuyunca kalp krizi.

Tabii…
Hukuken beni derde sokmayacak şekilde…
Siz…
Kimin ile dans ediyorsunuz be?

Tekrarlamakta fayda var…
AMANNNN…
Nabza göre şeker…
VAR…
Diğerleri ile de mücadele etmenin yöntemleri…
Ama Onlar…
Başka bir zaman anlatılır inşallah.

*

ZATEN…
Zaten … bu yüzden!
😊

Teşekkür ederim CNN – Türk

Unkapanı Plakçılar Çarşısı haberi…
Tabii ki asıl adıyla anmak isterim kendisini…
Manifaturacılar Çarsısı…
Mozaikler…
İmamın bilmem nesi…
İstanbul gibi bir yeri yönetmek, yönetebilmek…
BENZEMEZ…
GÖSTERE GÖSTERE ibadet etmeye…
Kulu kandırırsın…
AMA…
Rabbi asla!

Tayyip’in küçüğü seni.

Mozaikler DÖKÜLÜYORMUS

ACI…
Tatlı anılarım vardır buralar ile ilgili…
Belki bir gün anlatırım sizlere.

Yok ya…
Ne artist olma hevesi…
Kırk sekiz sene düşünseniz…
Gelmez aklınıza.

>>> !!! <<<

>>> MUTLAKA sonuna kadar<<<

>>> !!! <<<

Babalar kendisini korumasını bilir

Küçücük bir haberdi AMA EMINIM göt kıllarının dikkatini çekti…
Birkaç gün öncesiydi…
Tuna nehri…
Salya – sümükten sorumluymuş.

BULDULAR GENE…
Bir suçlu(!)

Ayriyeten bir makale yazmalıyım bu konuda…
Şimdilik bu kadarını demiş olayım…
“Doğru değil” bu haber…
Babalar mı?
😊
Bildiğin baba değil onlar…
Tabii bizlerde biliriz kendimizi korumayı AMA…
Bahsi geçen babalar başka…
YOK…
Mafya babaları da değiller…
Bak sen Kanal İstanbul, şimdi geçiyor haberlerden…
Köprü yapımı başlayacakmış, başlamış…
Hele bir yapma…
Çinli*…
Gözünün önünde siker Emine’ni…
Neyse dönelim konuya…
Suriye’de, orada burada…
MIT…
Operasyonları ile SÖZDE etkisiz hale getirilen…
PKK “yöneticileri”
ULAN…
Ne zamandan beri “kumandan” cephede?
Atatürk…
Ve onun gibi insanlar başka…
Onlar gider cepheye…
Geçer askerinin önüne AMA bunlar…
İngilizler genelde War Lord derler bunlar gibilerine…
Başkaları ölür…
Onlar taşaklarının keyfinde. GÜVENLI bir yerde…
Avrupa’da mesela hem yakın hem uzak “mekanlara”
GÖTÜN YIYORSA…
Yapsana operasyon buralarda!

Anlatmışımdır, izlettim…
Mossad mesela…
Ve “KIMSE” gıkını çıkaramadı, ONLAR YAPAR…
“Bizimkiler”
Paris’de, ellerine yüzlerine bulaştırdı.

*Geçen gün açıkladı, milli para ile alışveriş Çin ile 6 milyar değerinde. Hiççç girmeyeyim O konuya bildiğin gibi değil. Dötü acayip ipotekte