Cogito, ergo sum
Oluyor birkaç saat, canım istemedi…
Evlat telefon etti. Ana oğul delirtecekler beni.
Bir değil, iki değil…
Bilmem kaçıncı, söyle söyle nato mermer nato kafa…
Bazı okuyucularım gibi…
Önderin deli tepesi…
Hiç belli olmaz ne zaman ama bir siktiri çektim mi…
Alıp alıp gidemen ki.
Yok ya ne kompleksi?
Ben kim kompleksli olmaya vakit ayırabilmek kim?
Diyorum ya MASAM…
Önder elleri.
Devlet ZATEN ağzıma sıçmış doğrultamıyorum belimi…
TAMAM…
Yedeğin, yedeğinin yedeği…
Iyi de bu…
Dipsiz kuyumu ki?
En dandiği 20 binden başlıyor, 60…
Yetmiş bin Euro’ya kadar yolu var…
Nereden bulacak Önder papelleri?
Uzun etmeyelim…
Önderin girip çıkmadığı delik kaldı mı ki, söylüyorum oğlum ÖNCE cam, kapı…
Sonra kalorifer kazanı…
Cart curt…
Patriğin eşeği osuruyor sanki(!)
Söyle söyle nato mermer nato kafa!
Bir boklar biliyorum da söylüyorum değil mi?!
Ister inan ister inanma, bulmuş bir bilir kişi…
AYNEN dediğim gibi…
300 – 400 Euro’ya hal edilecek, daha senelerce idare edermiş bizi.
Yani…
Ya Allah ya Bismillah…
En kısa zamanda değişecek camlar, kapılar.
Ille…
Ille ya başkası söyleyecek…
Teyid edecek söyleneni…
VEYA insan dediğin yiyecek kazığı…
İnanacak Öndere…
Söylüyorum işte, yapsana dediğimi!!