Cogito, ergo sum
Al işte…
Bunların yiyeceği BOK ancak bu kadar olur!
Iyi ki “övdün” Önder “takdir” ettin…
Tekno Park sayısını beşten 95 çıkarmışlar…
NITELIK MI nicelik mi…
Göstermelik, desinler YETER.
Orospuuu çocukları…
Evet orospunun sıçtığı pezevengin evladı…
Pezevenk seni.
HAK SIZLERE…
Müstahak, bacaklar çoktan omuzlarda…
Bir…
Fiiliyat eksikliği…
O da gelir yakında.
Çıkmış kürsüye konuşuyor pezevenk yine…
UTANMADAN böbürleniyor yine, 95 falan diye…
Tayyipistan ÜNIVERSITELERININ hali malumunuz…
Laf ebesi, LAF!
Almanya 14:21
Dolar 16,4712
Oturup hesaplamam lazım, sıcak para girişi, parite…
Girdisi, çıktısı…
Rezervler falan, kuru üç aşağı beş yukarı belirlersin, tabii…
Kuruşu kuruşuna değil ama oldukça yakın takribi…
Ne hal…
Ne vakit!
Tayyip Lirası…
Tuvalet kâğıdı, sanırım yabancı kıçını bile silmez onunla…
Poposu…
Kıymetli!!!
Şart oldu 100 milyar meselesi, borçlanma…
Şart…
TBMM ve Avukat BaroLARINA…
Şart hem Türkçe hem Almanca, bu halimle…
İmkânsız!
Gücü kudreti büyük Mevla’m…
Bu sığırlara akıl fikir…
Bana güç ver.
*
Enteresan
„1 Mar 2014
“Living Freedom” – The Evolution of the Kurdish Conflict in Turkey and the Efforts to Resolve It
Transitions Series No. 11
The unresolved ‘Kurdish question’ is closely tied to the interests of global powers, and as such is as much the problem of England, the United States (US) and the European Union (EU) as of Turkey, Iran, Iraq, Syria and the region. In short, the Kurdish question is an international problem.
Because Kurds have always lived under the sway of others, they have had difficulty establishing the internal dynamics and motivation required for self-administration. The result has been a lack of societal unity and religious ideologies that sometimes conflict with one another – which explains the Kurdish people’s vicious cycle of dividedness, external reliance, inner conflict and subdivision into even smaller pieces.“
https://berghof-foundation.org/library/living-freedom-the-evolution-of-the-kurdish-conflict-in-turkey-and-the-efforts-to-resolve-it
Henüz okumadim, ilgimi cekti ama
Maybe I’ll tackle this topic in English sometime. Sometime!???
Wisst ihr WARUM ich dieses Thema angehen MÜSSTE?
Es IST ähnlich wie mit der Ukraine…
Könnt ihr euch an meinen Satz erinnern, wenn man sich kratz wird sich jemand finden der da kratz. Viele Kurden SELBST wissen ihre eigene Historie NICHT…
Ich hatte es mal im türkischen veröffentlicht, ihre Geschichte…
WIE ICH es AUCH mit der Ukraine getan habe…
Es IST nur ein einziges trauerschauspiel wie Menschen instrumentalisiert werden…
KÖNNEN…
Es ist einfach nur schrecklich. ABERRR…
Der Mensch ist selbst schuld, nur er selbst.
„Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!“
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
NEIN…
Ich WERDE es NICHT übersetzen!
Nur soviel das Blut von dem dort die Rede ist…
Damit meint man NICHT irgendwelche Faschistischen Ansichten SONDERN es ist eine uralte Redewendung. Vieleicht hält man ihn deswegen für einen Diktator…
Einen Faschisten…
Weil man einfach die Sprache NICHT Beherrscht!?
*
Toparlayamıyorum kendimi, toparlayamıyorum…
Midem…
Kalbim. Allahtan O kulak gümlemesi geçti, dün gün boyu…
Toparlayamıyorum kendimi. Yemeğe gidelim dedi hanim, halim yok…
Hatırını kıramadım.
Bugün evlatta, tembel pezevenk. Yorulmaya hiç gelmiyorum.