Bilim, her verilebilen cevap, her “çözüm” ardından en az bir – iki yeni soru getirir

Görecelik…
Hangi göz ile bakıyor bir insan baktığına…
Göz, gözü ile mi kalbin gözüyle mi?
Ve yine…
Göz dediğin eğitimli mi, biliyor mu neye baktığına, bakacağına…
Şöylede sormuş olabilirdik bu soruyu…
Göz eğer görüyorsa, farkındaysa baktığının…
Hangi göz ile görüyor…
Mesela bir doktor gözü ile mi bakıyor örneğin insan vücuduna veya bir mühendis gözüyle mi görüyor gördüklerini?

Hani bıçak meselesi…
Bıçak kasabın elinde farklı bir işlev yerine getirirken bir cerrahın elinde bambaşka bir görev üsteniyor.

İnsan ve anatomisi…
İnsan ve ruhu bir mühendis gözüyle Leonardo’nun anatomi çizimlerine baktığımda gördüklerim VE ANLADIKLARIM çok farklı. Bizim Ali…
Şahtı şahbaz oldu benim gibi…
Ters bir hareket, çocuk kıpırdayamıyor. Anlayacağınız…
Durum onu gösteriyor, kabak yine Önderin başına patladı!

Yeminle çok bıktım…
Kaçacak yer arıyorum AMA kaçacak yer bulsam bile sevdiklerim hep benimle…
Senin gibi manyak psikoloğum, git bir meslektaşına…
Bak kaçıncıdır diyorum sana…
Git, git kadın git!

Bak kendine…
Evlat var, ihtiyacı var sana…
Ben uzakta olsam da sen benden uzakta…
Yürekler bir kadın, düşünceler, hayaller…
Git baktır kendine, ilgilen kendinle, bak sağlığına…
Hem vücuden hem ruhen benim ruhu sapığım…
Kalbimin güzel kraliçesi, git baktır kendine. Birde seninle uğraşmayayım.

Öptüm kirazları, öptüm benim sapık ama güzel ruhumu.