Öyle bir harcıyorlar ki gözün yaşına bakmadan

Kalbin olmuş paramparça…
Kimin umurunda?
Saf ve salak olsan da lafı, lakırdıyı yürekten gelen, ta derinlerinden kaynaklanan sözü ayıramayan…
Kaybolup giden, ta başlarda edilmiştir bu sözler…
İnsan olan yüreğinde his eder, bilir ve belki cani acır…
Anlar, anlar yüreği anlar şartları anlar ve güvenir ameliyatlı da olsa seven kalbe…
Tutar uzanan eli, kavrar, kenetlenir sevene, sarıp sarmalar, sımsıkı, sımsıcak…
Gülüme gül, ayaklarının dibine dünyanın tüm güzellikleri, tüm çiçekleri…
Ben seni değil…
Sen beni kaybettin!

Bozuk para gibi harcıyorlar, bakmaksızın gözün yaşına…
Üvey ananın öksüze yetime acımadığı gibi vuruyorlar sırtına, yerden yere çarpıyorlar seven kalbi…
Yatıyor…
Yatıyor soğuk gecelerde masa altında, buz gibi sokaklarda…
Bakıyor pencereye…
Özlemle hasretle.

Silmeden, silinmeden izler…
Gel tut, gel sarıl, gel inan, gel ve güven (…)
Sana açık kollar…
Sana sonuna kadar açık tüm kapılar.