Merak edenlere, 100 üzerinden yüze oldukça yakın bir puan ile x

Niye yazdım bunu?
Övünmek için değil, deliriyorum…
Çıldırıyorum zaten bildiğim, EMIN olduğum bir şeyi bir başkasına ispatlamak ZORUNDA olduğum…
Kaldığım zaman…
Bir…
İkincisi öğrenmek istemediğim bir şeye beni zorlarlarsa…
Tıbbi bilgiler; BIL ateşli silah yaralanmaları…
Yapabileceğin TEK ŞEY, kanamayı durdurmak…
Bir şekilde, olmadı kızgın çelik ile!

HEMEN yârdim çağırmak, HEMEN. Başka yapabileceğin pek bir şey yok zaten.

Utandırdı beni doçent…
16 kişiden yedisi sıfır hata puanı ile…
Yine 16 kişiden beşi kadın, hatta yanımda oturan hatuna sordum, merak ettim…
NIYE???
Dedi “kocam avcı, beni de götürdü yanında. Zevk aldım nisana ateş etmekten!”
Ne güzel karı – kocanın ORTAK ZEVKLER paylaşması.

Sigara içmeye çıkmıştım, girdiğimde doçent karneleri dağıtıyordu…
“Hah geldi” dedi, öncesi ne konuşuldu bilmiyorum…
İki doçent, dört > devlet görevlisi <
Yani altı kişi, ANLAYIN verilen önemi!

NIYE?
Çünkü toplum sana > gerçek güç < veriyor, hatırlayın bu konuda yayınladıklarımı…
Nasıldı?
Ölümcül nişan alarak ateş etme yetkisine sahip misin?
EVET, son çare olarak nefsi müdafaa veya bir başkasının hayatını kurtarmak için!

Anlattım da kaçta kaçınız anladı bilmiyorum…
Notstand; Notfall olağanüstü durumu vesaire…
Nedensiz ne yapmazdı çeyrek?
Bir harf bile yazmaz, yayınlamazdı!

Toplum…
Devlet sana güç veriyor, “sen artık toplumun silahlı güçlerinden birisin”
Tabii ki polis değilsin, kolluk kuvveti AMA…
Hatırla Tayyipistanda durumu, yandaş – yoldaş silahlandırılması…
>>> taşıma yetkisi <<<
Verdi karnemi, doğrudan bizim buranın yetkili devlet görevlisine, Bad – Schwalbach yani…
Kadın ise bana verdi, doçent ise…
“Doğrudan (persönlich vom Waffenamt überreicht so kriegt es nicht jeder) görevli elinden alıyorsun” diye kursiyerlerin içinde. Neyse, herkes gördü beni, tedirginliğimi, endişeli halimi…
YEMINLE…
Pek umudum yoktu, güvenemedim hafızama, TERIMLER, KELIMLER…
Ayakta durabilecek miydim acaba, yoksa silah beni kendisiyle birlikte duvara mı mıhlayacaktı?
Rezil olmak var sonuçta, kulüpte, siz değerli okurlarım karşısında…
Dökülüverdiler kâğıda, kovadan boşalırcasına.

Sorumluluk kardeşim…
Mesuliyet…
Güç demek YÜK DEMEK!

Not:
Yok bardaktan değil, kovadan…
Ama yazdım, yeminle aynen öyle…
Ne uyudum ne uyudum.

Sırada evlat…
Bana müsaade!

2. sayfa sağ taraf. Heyet!