Bakan ve bakanlıklar, devletin gücü erkeğin gücü, demokrasinin ilerisi ve gerisi… Kadın tüm bu kavramlar arasında neyin nesi, yeri neresi?

İstatistiklere göre, duyunca inanamadım her iki günde BIR KADIN ÖLÜYOR Almanya’da…
Aile içi şiddet sonucu veya beraber olduğu erkek eliyle…
Her üç kadından biri şiddet mağduru!

Bazen bende derim, sözde kalır…
Lafta…
“Al tencereyi başından aşağı bocala!”
Ama kimi hemcinsim bu yüzden beraber olduğu kadının kaburgalarını kırmıştır…
Yüz, göz mosmor VEYA “dışarıda” bir şeyler olduğu için gelir kadını döver mesela…
Hele çocuk şahit oluyorsa tüm bunlara…
O herifi ne etmeli?

O çocuğun ileride hali nice olur, gördüklerini, şahit olduklarını ileride uygulama oranına hiç girmeyelim isterseniz. Kimi kadın için…
Kimisi için…
Erkek şiddette uygulasa bile, O insanda bulduğu “ufacık” bir şey, bazen sadece bazı anlarda dostluk mesela bağlar onu bu hayvana. Kimi zaman, çoğu zaman maddiyatsızlık, istikbalin yaşadıklarından da daha karamsar olması, mesleğinin olmaması…
Çocuk(lar)…
Katlanmaya mecbur eder kadını.

Bağımlılıktır, bağımlılık…
“Muhtaç olma”
Ve insan psikolojisinin bir mekanizması girer devreye, ilginç bir mekanizma, kendim…
Çok gözlemleme fırsatı bulmuşumdur bu mekanizmayı…
İnsan birdenbire, bir andan diğerine salar kendini…
Her şey ama her şey önemini yitirir…
O an, insan bu hale düştüğü anda, bu ruh halinde (kendim çok yasamışımdır mesela böyle anları. Acılar, çektiklerim ve veya sevdiklerime olan özlem dayanılmaz haller aldığı anlarda) YINE…
Başka bir mekanizma girer devreye, ben buna hayatta kalma içgüdüsü diyorum…
İnsan uydurur veya bulur bir > bahane <
Onun için, bunun için veya bu yüzden yaşamalıyım, katlanmalıyım.

Doğru mu acaba?
Tabiatın bir öngörüsü mü?
Yani her şey önemini yitirdiği anda, ölüme bir kala…
İnsan bir > bahane < vasıtasıyla hayatına bir son vermiyor, veremiyor…
Ta ki…
O bahaneleri yaratamadığı ana gelene kadar!

2017 senesinde 141 kadın öldü Almanya’da…
Belki soruyorsunuz kendinize neden anlatıyor şimdi bunları diye…
Bir önerim var bademlere…
Pezevenklere!

Sizlere sunacağım kimi çözüm yolları, uygulamalı…
Tabii ki şeffaf devlet, orantılı harcama…
AMA…
Kimi kalemler vardır ki, kimi harcamalar zorunludur, zorunlu…
Örneğin askeri…
Bilim ve teknoloji, araştırma…
Eğitim gibi…
Ve tabii kadın, kadına özel bir itina, ehemmiyet vermeli…
Unutma…
Onlar getiriyor dünyaya, arada bakıyorlar bize ve yine onlar yolluyor öte dünyaya…
Gömüyor bizleri!

Yine 2017 verilerine göre 114 bin şiddet gören kadın gidip polise şikâyette bulunmuş…
Düşünün…
Ya bana göre tecavüz değil, olmaz ama…
Evli çiftlerde zorla cinsel birleşme ancak 1997’den sonra Almanya’da suç sayılmaya başladı. Ancak 2002 yılında başkaca kanuni düzenlemeler gerçekleşebildi.
Bu verilerden de anlaşılacağı gibi aile içi şiddet neredeyse dünyanın her yerinde bir melesle olmakla birlikte, konu sesiz sedasız hal edilmeye çalışılmakta.

Kadın sığınma evleri, kadınlara ilk anda yârdim sunulan bir yer AMA ne kadına ne çocuğa genelde buralarda yer yok.

DIKKAT konu ile ilgili bir araştırma. 878 sayfa. ANLA konun önemini, bu sadece Almanya. Allah bilir durum Tayyipistanda nasıl?

https://www.bmfsfj.de/blob/84328/0c83aab6e685eeddc01712109bcb02b0/langfassung-studie-frauen-teil-eins-data.pdf

Almanya kadın sığınma evleri için bilgi:

Frauen-Info-Netz gegen Gewalt

https://www.frauen-info-netz.de/

Örnektir, takdir edersiniz ki her kent için arama yapamam.

Kadın Sığınma Evlerine Nasıl Başvurabilirim, Ne Kadar Kalabilirim ?

Kadın Sığınma Evlerine Nasıl Başvurabilirim, Ne Kadar Kalabilirim ?

İstanbul:

http://bilka.org.tr/kadikoy-kadin-siginma-evi-ziyareti_6864.html

https://t24.com.tr/haber/istanbulun-34-ilcesinde-8-kadin-siginmaevi-var,166126

https://www.morcati.org.tr/tr/

Ankara:

http://www.cankaya.bel.tr/pages/238/Cankaya-Belediyesi-Kadin-Siginmaevi/

http://www.cankaya.bel.tr/pages/94/KADIN-DANISMA-MERKEZI/

https://www.ankara.bel.tr/index.php?cID=2385

Izmir:

https://www.google.de/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=2ahUKEwi3sInb–PiAhXIxaYKHYOZA_0QFjAAegQIAhAB&url=http%3A%2F%2Fwww.bayrakli.bel.tr%2FSayfa%2F116%2Fkadin-siginma-evi&usg=AOvVaw3_ZLPtjTU8ezhYwUg8h2eb

https://www.google.de/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=2&cad=rja&uact=8&ved=2ahUKEwi3sInb–PiAhXIxaYKHYOZA_0QFjABegQIARAB&url=https%3A%2F%2Fwww.izmir.bel.tr%2Ftr%2FProjeler%2Fkadin-danisma-merkezi-ve-kadin-siginma-evi%2F1388%2F4&usg=AOvVaw1X_WVFrPvJyIcnM9VraNvb

https://www.google.de/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=3&cad=rja&uact=8&ved=2ahUKEwi3sInb–PiAhXIxaYKHYOZA_0QFjACegQIAxAB&url=http%3A%2F%2Fkadindanisma.izmir.bel.tr%2FPages%2FBagimsiz.aspx%3Fid%3D5&usg=AOvVaw07mNyuVt9kUhNUeXzErDZa

Kadında utanç, utanmak…
Nasıl anlatırım, nasıl söylerim dayak yediğimi?
Kimden yârdim isteyebilirim, ailemden…
Ya onlara bir şey yaparsa veya onların başı belaya girerse?
Acaba…
Hata bende mi?
Bu gibi sorular kemirir kadının kafasını, hakimdir düşüncelerine VEYA…
Değersiz kılınmak, bazen, ruh hali buna müsait olursa…
Erkek hal ve hareketleriyle bu gibi bir aşağılama, psikolojik baskıya…
Onu “tehdit” etse, ölündürürüm seni…
Çocuklarını bir daha göremezsin…
VEYA…
Bizzat-i tecrübe, erkek bu gibi şeyleri yapmasa bile kadının ruh hali artık bu ayrımı yapamaz ve sürekli bir tehdit olarak görürse yaşadığı ortamı…
İşte o zaman yandı gülüm keten helva.

KORKU…
Yaşama isteği(!)

Türkiye’de şiddet gören kadının ahvalini anlatmama gerek yok sanırım!?
Haberlerde yeterince duyuyor, görüyoruz polisin onlara ne denli ve nasıl yardımcı olduğunu…
O ADI pezevenge düşmanım, kanlım…
Ama ne vatanıma, doğduğum topraklara ne milletime…
Yok onlarla bir alıp veremediğim…
AKP’li ol, MHP’li, Y-CHP’li…
HDP’li falan BANA NE?

Anladığım kadarıyla karakollarda genelde erkekler var…
Halbuki…
Bu gibi durumlarda iki cinsten de bir memurun o kadına yârdim etmesi lazım, anca ikisi olunca dengelerler birbirlerini. Ayrıca…
Bu doküman bir kadın komiser tarafından hazırlanmış, gerekiyorsa, istenildiği takdirde karşılık beklemeden tercümeye hazırım. Bilişimde kullanırız böyle listeleri…
Pilotlar örneğin uçaklarda…
Bir Checklist…
Çok önemli!

https://lpr.niedersachsen.de/html/download.cms?id=2064

Biraz sabır, tüm bunlar önsöz niteliğinde…
O ADI bademlere, cahil köpeklere belki olur biri ilham…
Türk kadınına, Türk’ün kadınına bir yârdim…
Bu liste 2015 senesinde yaratıldı…
O günlerden bugünlere 300 kadın bu liste yardımı ile değerlendirildi, yârdim edildi…
VE hepsi yaşıyor daha!

###
Eminim…
Vardır elinde buna benzer yardımcı araçlar AMA bu liste, yayınladığım…
ÖLÜM – KALIM değerlendirmesi…
Bak O listeye, incele ve belki iş hayatında yardımcı olur sana.

Görmedin, bilmiyorsun…
Hep dedim sana, inanmadın her halde…
Tepem atmasın…
Kontrolümü yitiriyorum, delinin gücünü hiç duydun mu?
Çıldırıyorum…
Saman alevi, Allah’tan saman alevi!

Kapıyı tekmelemişim öyle mi?
INAN…
Öyle bir şey yapmış olsaydım…
Kırılırdı…
Çok kapı kırdım öyle!!!

Laf olsun diye konuşmam, bir şeyler söylemek için laf etmem…
Söylüyorsam…
Genelde yaparım dediklerimi, bu durum birçok erkek için geçerli bu yüzden O liste çok önemli!
###

DIKKAT…
Sen biliyorsundur bunu ama merak edip bu makaleyi okuyanlar belki bilmez…
Rakamlara şimdilik değinmeyeceğim AMA bilimsel olarak kanıtlanmış, istatistikler ile doğrulanmış bir tespit.

Almanya’da aile içi şiddetin bu denli artmasında yabancıların payı çok büyük!
Yetişme, yetiştirilme…
ANNE!?

AMA…
Yine tecrübeler ile sabit, Allah rahmet eylesin bir Alman, Türk ile evliydi…
Anlatmışımdır kendisini…
Sosyal bir kurumda çalışıyordu, çocuklar ile ilgili. Şiddete maruz kalan çocuklar…
Anlattıkları…
ALMANIN yaptıkları…
İnsanın kanını donduruyor, çocuğuna bunu eden karısına neler etmez ki?

Ve bir tespit daha…
Ortak çileler, çekilenler veya yaşananlar pekiştirir birbirine yabancı olan insanları!
Ortak kader…
Ortak “karılar” diye bir deyim vardır; çilekeştir kadın, çilekeş. Güçsüzlüğün, her yönden güçsüzlüğün mağduriyeti.

Faust’ta, doktor ve şeytan arasında geçen bir diyalog:

doktor: bir kadını bir erkeğe bağlayan nedir?
şeytan: bilmiyor musun?
doktor: hiçbir fikrim yok.
şeytan: üç şey… para, şehvet ve ortak bir ev.

http://www.digbib.org/Johann_Wolfgang_von_Goethe_1749/Faust_I_.pdf
http://www.digbib.org/Johann_Wolfgang_von_Goethe_1749/Faust_II_.pdf

Şiddet…
Bir toplumun tüm katmanlarında görülen, gözlemlenebilen bir olgudur…
YOK yani eğitim ile, kültür düzeyi, milliyet ile bir ilgisi ve sen bunu gayet iyi biliyorsun değil mi?

Bana bazı şeyleri ima etmiştin…
>>> Siyasetten ihmal edilen bir durum <<<
Belki…
Siyasetçilerin çoğunluğu erkek olduğu için olabilir mi?

BAK…
Tekrar, erkek olarak yaptıklarımla övünmüyorum, yazdım…
> Kendimi dahil ettim anlattıklarıma <
UTANARAK…
Ama gerçek, kalmalı gerçek. Yalansız, yalın bir hal ile analiz edilmeli ki bir çözüm üretilebilsin.

2018 yılında, isminden de anlaşılabileceği gibi…
İstanbul’da kabul edilen İstanbul konvansiyonu Almanya hukuk sistemine dahil oldu…
Kadına karşı şiddet konvansiyonu…
Burada kanun, esas olarak alınan adalet. ULAN Türkiye’de kabul edilmiş bu ilkeler…
İstanbul’da…
Tayyipistanda durum gözler önünde!

https://www.spiegel.de/panorama/gesellschaft/gewalt-gegen-frauen-zerschlagt-doch-mal-die-klischees-a-1239574.html

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Kadın sığınma evleri, Türkiye’de durum nedir bilmiyorum. Üşeniyorum araştırmaya…
Bu anlaşmaya göre Almanya’da Kadın Sığınma Evlerinde olan ve olması gereken durum:

Olan: 6408…
Olması gereken: 21429 yatak

EKSI 15021 yer eksik…
Belki ölecek olan, yer olmadığı için ölüme mahkûm 15021 kadın…
Uluslararası bir anlaşmadır bu, uluslararası…
Siyaseten bir…
“İyi niyet bildirgesi”
Tayyipistanda zaten, her şey göstermelik, maksat dostlar alışverişte görsün…
Ama görüyoruz ki Almanya gibi bir yerde bile kimi şeyler SADECE göstermelik!

Konunun…
Bu makalede maddi yönlerine hiç değinmeyeceğim…
Evet, öncelikle, ÖNCELIKLE mevzunun ehemmiyeti yani önemi…
Toplumun TÜM katmanları tarafından idrak edilmeli, siyasi iradeye dönüşmeli…
Bilimsel veriler ışığında, gerçekçi şeklide değerlendirilip çözüm önerileri üretilip…
MADDI…
İmkânlar ile desteklenip hayata geçirilmeli!

Terör olgusunda olduğu gibi…
SÖZDE kararlılık bildirgeleri GÖSTERMELIK iyi niyet beyanları ile…
Ne bu önemli konuya ne ötekine nihai bir çözüm üretemeyiz.

Gelelim konunun bana göre bamteline;
BILIYORUM, farkındayım…
Elma ile armut kıyasidir benimki. ANCAK dikkat çekmek istediğim aslında “sadece kadın”
Halbuki O KADAR ÇOK, O KADAR SALAHIYET (Yetki) karmaşası var ki…
Ehliyet, liyakat problemi…
Örneğin dijitalleşme, başlı başına bir konu 21. – 22. Yüzyılın…
GELECEGIN MESELESI…
Veya tüketici hakları, gıda gıda…
PLANLAMADA…
Bırak enerjiyi bir tarafa, ATOM kendi başına bir mesele…
Kadın ya kadın…
O kadar önemsiz ki Gençlik ve Spor Bakanı; Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığının bünyesinde!

Hayvana…
ADI dinciye ben mi öğreteceğim, benim mi üzerime vazife?
Evlat gelecek, ÖNEMLI…
Konuşmamız gerekenler var. Koyuyorum şimdilik bu konuya burada bir nokta!


+

Çok ama çok KABA bir kıyas. Alman ve Türk bakanlıklar arasında. Vaktim yok harfiyen Alman bakanlıklarını tercüme etmeye AMA Almancası olanlar UMARIM anlarlar ne demek, neye dikkat çekmeye çalıştığımı, çözüm önerilerimi!