Tabii…
Psikolog değilim ama insan denilen varlığı yaşayarak, gözlemleyerek öğrenenlerdenim…
Nesillerin tartışması, çekememezliği…
Herhalde insan insan olduğundan beri var olan…
Gelin – kaynana meselesi(!)
Ne hikmetse…
Kuşak kuşağı anlayamaz, bilinen ve bilimsel ispatlanan bir gerçek…
Sahiii…
Neden annelerin yemeği olur hep…
En güzeli?
Reşit olan kuşak…
Arar, özler geçmişini, çocukluğunun, delikanlılığının veya genç kızlığının güzelliklerini…
O hatıralar…
O güzel, çirkin anılar gizlenir bilinçaltında çıkar kimi zaman meydana…
Alışkanlıklar…
Bu yüzden annelerin yemekleri, güzeldir lezzeti…
Bu yüzden…
Bir kaynana arar gençliğindeki “örf ve adetleri”
Ve tabi zamane > Internet bilmişleri <
Köhnedir onara göre geçmişin lezzetleri, adetleri…
Halbuki…
Ne biri tam manasıyla doğrudur ne öteki…
Uymalı çağa, gerekliliği…
Unutmamalı geçmişi, onu, seni ve beni biz edeni…
Kaynanaya göre;
Zamane kadını, kadın mi Allah aşkına?
Tersi…
Ya bizler sizler gibi köle miyiz, eskide kalmış saçı süpürge etmek…
Kocaya hizmet…
Ve…
İki tarafta, iki görüşte kendine göre hâkli…
Ama…
Göz önüne getir bir ellili, altmışlı yıllar kadınını…
90-60-90…
Vücut hatlarını, bana göre onlar kadındı.
Sopa yutmuş gibi…
Önü dümdüz, gerisi…
Ruhu – düşünceleri, duyguları düz, vücutları gibi…
Sözün özü…
Böyle böyle ilerledi insanlık…
Bir nesil beğenmedi diğerini.