Hastaneden şimdi telefon geldi

06.06 saat 9:00
Yatacağım gene masaya, bıçak altına…
Çok şaşırmıştım doktor beni Wiesbaden’de hastaneye yollayınca…
Meğer akciğer kısmı 1897’den beri işbaşında!

Bitmedi Önderin çilesi, bitmeyecek…
Önder…
Kolay kolay can veremeyecek!

Yeminle…
İğrendim, tiksindim…
Eğer birazcık hatırım varsa sizlerde, dua…
Bitsin artık bu kâbus, bitsin bu macera…
Bu ne bu ne ya?

Hep dedim, diyorum…
Öyle her önüne gelen doktor bana bakamaz, bakmıyor zaten…
Bakamıyor…
Özel hastaymışım gibi sanki, halbuki sadece bir sigortalıyım…
En aşağı başhekim…
Eğer bu bir sınamaysa, sabrın sınaması…
Benim ve sevdikleriminin…
İsyan etmedim, etmem AMA tahammül sınırlarını çoktan aştı…
Ulan arkadaş ne canmış be, çıkmak bilmedi…
YEMINLE…
Ölümle kankayım, o kadar çok son salisede, SON salisede…
İnan…
Sayısını unuttum. Akciğer…
Kurtuluşu yok ama işin yoksa yine yat bıçak altına!

Patolojik histogramiş, yani geçmiş…
Ulan geleceğim yok ki, sikmişim geçmişini…
Öffffffff, vallahi billahi nasil canim sikildi anlatamam…
Tahammül kalmadı artık acı çekmeye, o öksürük…
İçim çıkmıştı dışıma!

Hanim hastanede, ben hastanede…
O bir tarafta ben bu yanda…
Şansa bak ya!

Yamukkk…
Aptal yamuk seni, geberemedin gitti.