Bekliyorum izle diye, daha iyi anlayacaksın dediklerimi

Oh be…
Vallahi, billahi oh be…
Tekrar insan sıfatına girdim. Dağ adamı, orman adamı deseniz az gelirdi!

Akşama bir hamam sefası, bir sinek kaydı tıraş…
En azından insana benzediğimi söyleyebilirim yine…
HEP DEDIM SIZE…
Bu HERIFE DIKKAT diye…
FETÖ ve AKTÖ’nün kanka oldukları zamanlardı…
Can ciğer kuzu sarması…
Bu herifi yerleştirdiler Hürriyete…
Sahibi O zamanlar daha Doğan’dı…
VERGI SOPASIYLA…
Gasp ettiler Türk basının amiral gemisini verdiler yandaş, yoldaş Demirören’lere.

BAK bu sözlerime DIKKAT et…
DIKKAT…
Sözde Darbe…
Sözde bilmem nede olduğu gibi, süreklilik arz eden bir senaryo…
Ergenekon, Balyoz misali bir sahne…
Hatırla Gezi’yi, ne demişti, neyle tehdit etmişti…
Pezevenk…
Salarım AK gençliği sokaklara!

Kardeşi…
Kardeşe kırdıracak!

>>> BU HERIF <<<
Açıkça kanıtıdır AKTÖ ve FETÖ’nün hala iş birliği yaptıklarının…
Nereden mi BILIYORUM, EMINIM yazdıklarımdan?
Karıştırma, kurcalama onarasını…
Her şey söylenmez, açıklanmaz!

OKU…
MUTLAKA OKU!

Gül ve Babacan’ın parti kurma çalışması
21 Şubat 2019

Yerel seçimlere odaklandık ama siyasette çok önemli gelişmeler yaşanıyor.
Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal’ın 18 Şubat tarihli “Rabarba siyaseti” başlıkla yazısında “Ankara’nın arka sokaklarında yeni siyasi defterler açılıyormuş” diye dikkat çektiği yeni parti kurma çalışmaları somut adımlara dönüşüyor. Daha önce AK Parti’de cumhurbaşkanlığı ve bakanlık gibi önemli görevlerde bulunmuş isimler tarafından yeni parti kurma çalışmalarının yürütüldüğü söyleniyor. Yeni parti için 1 Nisan’dan sonrası için tarih veriliyor. Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın genel başkanlığını üstleneceği bir partiden söz ediliyor. Daha doğru bir deyişle, kurulacak olan yeni partinin başına geçmesi için Ali Babacan’ın ikna edildiği söyleniyor. Parti kurma çalışmalarının arkasındaki ismin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğu söyleniyor. Abdullah Gül’ün genç, yıpranmamış ve yeni bir isim olması nedeniyle Babacan’ı tercih ettiği söyleniyor. Aslında partiyi kurduranın Abdullah Gül olduğu belirtiliyor. Yani perde arkasındaki lider Abdullah Gül. Ancak kendisi bir parti kurup yola çıkmak yerine Ali Babacan’ın genel başkanlığı üstleneceği bir parti kurmayı tercih ettiği söyleniyor. Tabii ki adı ‘Abdullah Gül Partisi’ olmayacak. Ama parti için ‘Abdullah Gül partisi’ diyebiliriz. Yeni parti kurma çalışmaları için AK Partili eski bakanlardan bir heyet oluşturulduğu söyleniyor. Heyet, yeni partinin programını yazmaya başlamış. Parlamenter sistemi savunan bir parti öngörülüyormuş. 1 Nisan’dan itibaren partinin kuruluşunda yer almasını istedikleri isimlere teklif götürecekleri söyleniyor. Yeni partinin şansını AK Parti’nin yerel seçimlerde alacağı oy oranı belirleyecek. Abdullah Gül’ün kurduracağı partinin 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre hazırlık yaptıkları söyleniyor.
DAVUTOĞLU NE YAPIYOR?
Yeni parti kurma çalışmalarını yürütenlerin, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’yla da görüşerek “Biz yeni bir parti kuruyoruz. Birlikte çalışalım” teklifini götürecekleri söyleniyor. Abdullah Gül pek sıcak bakmasa da Ali Babacan’ın Davutoğlu konusunda ısrarlı olduğu ifade ediliyor. Zaten Gül ve Babacan’a yakın isimlerle Davutoğlu’nun da sık sık görüştüğü söyleniyor. Bu arada Ahmet Davutoğlu ne yapıyor? Konferanslar verdiği ve yeni kitaplar yazdığı biliniyor. Kendisini ziyaret edip gidişata ilişkin görüşlerini paylaşanlar olduğu belirtiliyor. Süreçleri yakından takip eden, bir Türkiye tasavvuru olan Davutoğlu’nun edilgen bir tavır içinde olması beklenmiyor. Davutoğlu’nun henüz yeni parti kurma noktasında olmadığı ifade ediliyor. Ama tecrübeli bir siyaset muhabiri olarak şunu söyleyebilirim ki bu sinyaller gelecekte yeni bir partiyi işaret ediyor.
Abdullah Gül’ün yeni parti kurması AK Parti tabanında nasıl karşılanır? Gül’ün Erdoğan’ın karşısına muhalefet partilerinin cumhurbaşkanı adayı olarak çıkma çabası nasıl karşılandıysa, bu da öyle karşılanır.
YENİ PARTİ NE OLUR?
Cumhurbaşkanlığı fırsatı önüne çıktığında siyasi parti liderleri kendileri aday oldu. DP Genel Başkanı Celal Bayar, ANAP Genel Başkanı Turgut Özal ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçilip Çankaya Köşkü’ne çıktılar. Bir tek AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kardeşim Abdullah” diyerek Gül’ü Cumhurbaşkanı yaptırdı. ‘Cumhuriyet Mitingleri’ne ve 27 Nisan e-muhtırasına rağmen. Ama sıra Erdoğan’a gelince Gül, “Kardeşim Erdoğan” diyemedi. Erdoğan’ı tasfiye etme girişimi olan Gezi kalkışmasına yönelik sempatik cümleler kurdu, 17 Aralık’tan sonra Fetullah Gülen’e sulhname heyeti gönderdi, 17-25 Aralık’ta Erdoğan’ın bileklerine kelepçe vurulmak istendiğinde “Benim verilmeyecek hesabım yok” diyerek verilecek hesabı olanları ima etmeyi tercih etti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Erdoğan karşıtı cephenin ortak adayı olmak için çaba gösterdi. Gül, zorlu süreçlerde Erdoğan’ın yanında durmak yerine Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyenlerin umudu olmayı tercih etti. Çankaya’dan indikten sonra kendisini Cumhurbaşkanı yapan partisine üye dahi olmadı.
Yeni parti kurma çalışmasına gelince, AK Parti tabanında bir umut olarak değil, “ihanet hareketi” olarak görülüyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/gul-ve-babacanin-parti-kurma-calismasi-41124378