Biliyor musunuz, rahmetli babam, halam hele hele babaannem hayata olup yazdıklarımı okusalardı

Beni havada parçalarlardı…
Hele babaannemin terbiyesi, Çakır Emine’nin…
Yemin ediyorum yemin, üç yaşında gelmişim gurbet ele…
Annem hala anlatır, müsaade istemeden, rica veya teşekkür etmeden cümle çıkmazmış ağzımdan…
Evde…
Ya kendi evim, daha bebeyim izin istemeden çekmece açmazmışım…
Hala öleyim, bakma küfür kafire…
Anında toparlayabilirim kendimi, yeminle diplomatik nezaket düzeyinde…
Çok emek verildi bana, eğitimime…
Rahmetli pederin diyeceği ki bana >>> en büyük darbe <<<
“Oğlum yakıştıramadım sana!”

Utanıyorum…
Af edin beni ne terbiye bıraktılar bende ne bir şey…
Özür dilerim…
Bu kaçıncı, sözüm söz bundan sonra daha dikkatli, daha terbiyeli olacağım…
Çünkü…
Söylenen her söz, sarf edilen her laf fazla bunlara…
Ne sözden anlıyorlar ne laftan, hakaretten…
Haysiyetsize küfre etsen, yüzüne tükürsen yüzsüzün yüzüne…
Yağmur yağdı sanır, şükür eder…
Küfre ise iltifat diye yaklaşır.

Sizlerden özür dilerim…
Necati Beye ise göstermiş olduğu inceliğinden ötürü teşekkür ederim.

Önder


+