Onlar bakmaz böyle şeylere, onlar bakmaz gülüm

Onlar…
“Şerefli ve haysiyetli” yaratıklar…
İnsan olsalar (…)
Bana hırsız diyecekler öyle mi?
Yerin yedi kat dibine çökerim, ölürüm utancımdan…
Salt…
Adim hırsıza çıktı diye, hiç önemli değil yapıp yapmadığımın…
Lekesi yeter!

Hatırla…
Sana anlatmışımdır dost bildiğimi, hani kardeş gibi…
Kendi hatası, yanlışı bilemem…
İlgilendirmez beni, borcu var etrafa, “sadece” borç…
Ne hırsız dediler ne katil ne bir şey…
>>> çıkamıyor sokaklara, çıkamıyor utancından <<<
Anla ya anla…
Anla yüzsüzlüklerini, anla!

Hırsız diyecekler ha, hırsız…
İspatlı…
Ayakkabı kutuları, para sayma makineleri…
Ben unutmadım o görüntüleri…
Yerin yedi kat dibine girerim, ölürüm ya ölürüm utancımdan…
Biliyorsun…
Hala yüzüm kızarır, kızarır, pancar gibi…
Utanırım ya, ben unutmadım utanmayı!