Ulan sike, sike ÖLÜMÜNE

*

Offfffffff Önder coştu yine

Sabah yedi gibi…
Aaa…
Bir baktım teyzem gelmiş, kapıda…
Topal topal bacakları ile, kireçlenme…
BIR AY…
Ya doktorlarda veya uykuda…
Benimle vedalaşmaya gelmiş, O…
Benim ayağıma geliyor, nasıl üzüldüm, utandım…
Ama YEMINLE halim yoktu…
Baktım saate, var daha…
Gecenin bir yarısından beri ayakta, yıkandım falan…
Yolculuk bu…
Pis, pis…
Cenabet gidilmez öte tarafa, hazırlandım falan…
Doğru dayıma, yok büyüğüne, küçüğü bir gece evvelsi geldi…
Yine O geliyor…
OTURAMADIM yanlarında, sallanıyorum fırtınada ağaç gibi…
Birinci kattalar dedemin evi, yukarıda büyük dayım, teyzem…
Aşağıda küçük dayım, annemin dairesi…
Tabii benim dil bir karış dışarıda…
Çaldım kapıyı yengem açtı, işte selam sabah, sordum dayım yok mu?
İçeriden “geliyorum”
— Ayakta duramıyorum, o kadar kötüyüm —
İçimden hadi dayı, hadi ya…
Hadiii dayı…
Bir baktım antrede, kazak geçiyor üstüne…
TAM O AN…
Çıkmaz karşıma ev haliyle, çıkmaz…
MUTLAKA giyinir öyle çıkar insan karşısına…
>>> Ben yeğeniyim ya, neredeyse 80 yaşında <<<
Gördü beni…
Öpüştük falan vedalaştık. O da çok kötü…
Çok kötü.

Almanya’da duydum ki başlamış arkamdan ağlamaya.
ANLAYANA ne demek istediğimi