Ne çok isterdim yorumlamayı ama halim yok, inan halim yok

Ama…
Şu kadarcığını yazmış olayım, hiç olmazsa bu kadarcığını…
Kendilerinden daha aşağı olan, haysiyetsiz g.t kılları sayesinde, onların oyu ile…
Varoşlardan çıkıp saraylara taşınanlar…
Kendilerini “adam” sınıfından saymaya başladılar AMA…
Ne adam…
Ne insan olabildiler. Unutman emi, unutman bizi…
Kininizi…
Hani var ya bir söyleminiz…
Elbet sıra bize de gelecek, o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu öğrenmekle kalmayacaksınız…
Sizlerin aksine, FETÖ…
Amerika, Rusya, Çin bile gizleyemez Avrupa…
Gelip O kirli götünüzden vuracağız sizi…
Alınınızın çatısına Türk’ün kurşunu yiyince, pişman olmak için zamanınız kalmayacak…
Bu da Önderin sözü size!

Önce Profesörleri oku, İzmirlimi…
Gezi(!)
Sonra istersen izle Karadeniz’i.


+

Beyin göçü

Çarşamba günü…

Bilim, sanayi ve teknoloji bakanımız “tersine beyin göçü” projesi açıkladı. Yurtdışındaki bilim insanlarımızı Türkiye’ye geri getirebilmek için teşvik programı hazırladıklarını anlattı.
“Bilim insanlarımızın yurda dönüşünü sağlamak için çok önemli bir politikayı hayata geçiriyoruz, yurtdışından ülkemize dönen genç araştırmacılara 20 bin lira aylık vereceğiz, yurtdışından ülkemize dönen deneyimli araştırmacılara aylık 24 bin lira vereceğiz” dedi.
Tersine beyin göçüne katılan ve yurtdışından yurdumuza dönen bilim insanlarımıza üç yıl boyunca bu maaşların ödeneceğini söyledi.
Ayrıca, tersine beyin göçüne katılan bilim insanlarımıza aile desteği sağlanacağını, eş ve çocukları için aylık 2.500 lira daha ödeneceğini söyledi.
Ayrıca, tüm aileye sağlık sigortası yapılacağını, Türkiye’ye dönüş uçak biletlerinin de devletimiz tarafından ödeneceğini söyledi.
Bu muhteşem tersine beyin göçü sayesinde üniversitelerimizin dinamizm kazanacağını, yerli ve milli projelerin hızlanacağını, küresel rekabette daha nitelikli hale geleceğimizi söyledi.

Perşembe günü…
Bu haberi okuduk, çok sevindik.

Cuma günü…
Aralarında, Boğaziçi Üniversitesi matematik bölümü öğretim üyesi Profesör Betül Tanbay ve Bilgi Üniversitesi hukuk fakültesi dekanı Profesör Turgut Tarhanlı’nın da bulunduğu çok sayıda bilim insanı, evleri basılarak gözaltına alındı.
Türk Matematik Derneği’nin ilk kadın başkanı olan Profesör Betül Tanbay, Avrupa Matematik Derneği’nin başkan yardımcılığına seçilmişti, yılbaşında bu görevine başlayacaktı.

Böylece…
Tersine beyin göçü projemiz, bismillah daha ilk günden “beyinsizlik göçü” projesine dönüştü.

Ayda 24 bin lira maaşla tutuklanmaya gelecek nükleer fizikçi filan var mı, dünya bilim camiası bu gizemli problemin cevabını arıyor.

“Mustafa Kemal” imzası için bugün saat 12’de İstanbul Kitap Fuarı’ndayım.

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/yilmaz-ozdil/beyin-gocu-2742681/

izle

Evet, anılar

izle

Claude Monet…
Sevdiğim, takdir ettiğim bir sanatçıdır…
Geçmişten gelen, kimi zaman zifiri karanlıkta parlayan bir yıldız misali…
Kutup yıldızı gibi…
Patlamaya yakın bir güneş misali, hani ondan oluşan kara delik…
Her şeyi, ışığı bile yutan bir enerji kütlesi.

Anılar…
Hatıralar, bana…
Zehir zemberek bir acı…
Kıvrandırıyor beni, unuttuğum sandığım, geçmişte kalan…
Bir bakıyorum, karşımda…
Sanki dün gibi…
Önder…
Dünü unutma, beni hatırla(!)

Bırakmıyor geçmişim peşimi!

Anılar taze, bazen silinmiş gibi gözükse de…
Hatıralar, hafıza…
Unutmuyor, unutturmuyor beni.

Yok, düzelmedim ama bunu da yazmadan edemeyeceğim

Sabah haberlerinde…
Bir annecik…
Başörtülü, tertemiz bir yüz. Altmış küsur yaşlarında…
Aklıma annem geldi, Kara Mediha…
Daha küçük bir çocukmuş, henüz…
Okumayı yeni yeni sökmeye başlıyormuş, gübreliğin üzerinde, yalan olmasın hatırlamıyorum, ya Tommiks veya Texas çizgi romanını bulmuş, yıkamış, temizlemiş sayfa sayfa bulduğunu…
Başlamış okumaya…
Okuma sevgisini o gün bugündür saklar içinde, kütüphanemde kitap yoktur ki okumamış olsun…
Binlerce kitap vardır kütüphanemde, yok sanal değil…
Gerçek, dijital halleriyle on binlerce…
İlkokul mevzunu…
AMA seni, beni cebine sokar, dereye sulu götürür susuz getirir…
Öyle biri, okuma sevdam ondan, bilmem kaç yüz ısırık karşılığında okuyordu bana Tommiks, Texas’ı…
Yanaklarım pancar gibi kızarırdı.

İzlediğim kadıncağız bana annemi hatırlattı…
KADIN…
Daimî konum, üç çocuğunu okutmuş, üniversite mevzunu…
Elinden kitap hiç eksik olmazmış, “bambaşka dünyalar” “kendimi geliştirdim, kafamı” demekte…
Okumak…
Ne güzeldir okumak. ALLAH kardeşim tanrımız…
KELIMELERIN TANRISIDIR…
OKU diye emir eder, OKU…
Öyle başlar kutsal kitabımız VE KADIN…
KADIN…
Onunla başlar onunla biter her şey…
„Okuyan“ KADIN ILE!

Izle

I. bölüm

II. bölüm

Massachusetts Institute of Technology (MIT)

Hoş geldin dostum, dostlarım…
MIT’nin benim için özel bir yeri var, çok özel…
Hepiniz hoş gelmişsiniz. Ne zamandan beri yoktun, yoktunuz. Göremiyordum sizi…
Üzüldüm…
Keza Türk’ün üniversiteleri, vefakâr dostlar…
İlginize teşekkür ederim.

Düzenli…
Evet düzenli, her gün binin üzerinde site ziyaretçisi. Eskiden ayda iki – üç yüz kişi girdi mi bayram ediyordum, bayram. Okunan sayfalarımın adetini hiç sormayın…
Çok hoşuma gitti…
😊

Ben böyle bir şeyim işte, yok çaresi…
YOK…
Ne yazık ki…
Dün iyiydim ya, sözde…
Akşam üstü bir vurdu…
Yerden yere, feleğimi şaşırdım, feleğimi…
Hala geçmedi, zor yazdım bu birkaç kelimeyi…
Güzel…
Mutlu, bereketli bir hafta sonu dilerim hepinize…
Bana müsaade.

Belki açılırsam…

Belki!???