Önder Gürbüz

Düşünen bir salak…
En azından düşünmeye çalışan bir salak(!)

Gerçi takdir her zaman üçüncü şahsa aittir de bakma…
Özeleştiri erbabındadır benim ki…
Bilmeliyim, bilmediğim o kadar çok şey var ki…
Öğrendikçe…
Cehaletimin farkına varıyorum.

Evet…
Bilmeliyim, düşünmeliyim ve illa anlamalıyım…
Sadece seyret diyorum, öğren ve düşün…
Salt Musevileri değil, Hristiyanları…
Onları örnek alarak anla kendi hatalarını…
Muhtemel midir, olası…
“Sende” yapmış olabilir misin ayni hataları?

İnsanız be…
Sormuşlar deveye, neden boynun eğri?
Nerem düz ki demiş(!)

Unutma…
İnsan…
Yetişmesinin, çevresinin bir esiri…
Eseri…
Ve ne çabuk esinlenir, etkilenir insan…
İnsandan.

 

Dört bir tarafta, darmadağın…
Bilişim, hele güvenlik gülüm çok ciddi bir konu…
İnan…
Toparlayamıyorum kendimi, gelemiyorum kendime, kaybettim benliğimi…
Burn-Out desem…
Tam olarak o da değil, ağrılar kalan 2,5 garami alıyor başımdan.

Elektronik…
Bıraktım çünkü kafam çalışmıyor…
Beyin sanki felç, AKP’lilerin beynine benziyor…
Bomboş…
Bu ara biraz kimya ile uğraşıyorum, patlayıcı falan…
Aklıma bazı şeyler geldi, onları deniyorum. Biliyorsun kuram başka pratik bambaşka…
Hatırla…
Gazi olaylarında Tomalar…
Bakalım düşündüğüm olacak mı, yıllar oluyor uğraşmıyorum böyle şeylerle…
Molotov ve ki Rum ateşinin formülü günümüze kadar gelmedi…
SÖNDÜRÜLEMIYOR…
Kendi kendime oynuyorum, deniyorum…
BILIYORSUN…
Çoğu buluş tesadüflere, rastlantılarla icat edildi…
İnan…
Bak altın fiyatlarına, ekonomi hiçbir yerde iyi değil. Almanya’da bile…
Çıkmış dokuza inmez sekize…
Biliyorsun beni bir yüzüm AMA çok yönüm var…
Hükümetler ve yalanları…
Kadın bak İran’a, hazırlıklı olmak, ihtimalleri düşünüp gerekli önlemleri almak…
Ah gülümmm…
Sağlık olsa, gençlik olsa durur mu bu Önder, durur mu?

Biliyor musun AMA nereden bileceksin…
Bilemezsin…
Senden çok sonra oldu olanlar…
Bacaklarımdaki ağrılar…
Parmaklarima doğru gidiyor. Nörolojide…
Periphere ausstrahlung diyorlar buna. Korkuyorum kadın, korkuyorum felçten!

Feminizm ’in karşısındayım, klasik Türk çeyreği…
Kadın, kadınlığını…
Erkek, erkekliğini bilecek…
Ancak…
Bir Atatürkçü olarak yok benim için hukuki açıdan kadın ile erkek arasında bir fark…
Miras mesela…
Kız kardeşim neyse bende oyum ve tersi…
Biyolojik olarak arada bariz farklar var, toplumsal yaşam açısından…
Yine iş hayatında, dense bile kadın ve erkek eşit…
Göz bu görüyor kimi iş kadına göre değil…
Şüphesiz yapabilir ama ne ele yakışıyor ne vicdan kabul ediyor…
Yine kız kardeşim, dükkânlarında, içim gitti ya, kafayı yiyecektim neredeyse…
Yıllar oluyor…
Kocası yoktu dükkânda, oracıkta boğardım onu, gerçi tanıdığım kadar O da yaptırmazdı karısına…
Sırtlamış yarım koyunu geliyordu merdivenlerden aşağıya…
Kadın ve toplumsal yeri, geleneksel ve çağdaş…
Arap değil kardeşim, Türk geleneklerine göre…
Kadın…
Erkeğin en değerlisi, hazinesi, yeri döşeğimiz, kalbimiz, yanı başımız, bebelerimizin başında…
Bizlerin yanında…
İş hayatında, üretimde olmalı, verimli olmalı…
BILGILI ve GÖRGÜLÜ…
Yeri mezar değil kadının, evet, kabul ediyorum…
Kimi durumlarda bende kendime hâkim olamam AMA…
En azından yüreğimde olsun, döşeğimde olsun, hayatımda olsun kadına hak ettiği yeri veririm…
Laik görürüm onu en üst mertebelere…
Kadın…
Çok değerlidir hayatımda.

Böyle olması gerekiyordu, böyle oldu…
Yürek böyle olmasını istemese de, böyle oldu…
Üzgünüm.

Önder