Döviz bir düşmeye başladı, hah dedim tavizlerle bitirdi…
“Çok şükür” döviz yükseliyor, yani dünya zibidiye bakisini değiştirmedi…
Yatırımcı…
Dur bakalım bu hafta belli olur seyir defteri!
Bak şu bebelerin yüzüne, hatırla Leyla’nın gözlerini
Ulan adi orospu çocukları ne hale getirdiniz memleketi!
Bu yoğunlukta, böyle hunharcası var mıydı eskiden?
Söyleyin ulan var mıydı eskiden böylesi?
Sen veya sizler kim veya kimler yaptıysa…
Kendi evladın var mı senin?
Doğumunu hatırlıyor musun, o minicik elleri, tutumu parmaklarını…
Kalbinin pıt pıt atmasını, ağlamasını…
Hastalandığında…
Çektiğin acıları, gülmesini…
O gülen gözleri, ilk adımlarını, anne veya baba demesini…
Söyle HAYVAN hatırlıyor musun?
Yok evlat sahibi değilsen…
Yaşamadıysan bu güzellikleri ne istersin âlemin evladından?
Söyleyin ulan, hesap verin OROSPU çocukları ne hale getirdiniz memleketi???
Bunların HEPISI ileri demokrat HEPISI
Babasının malı sanki…
Kadın, madın olduğuna bakmadan verirdim ya ağzının payını…
Dua et uzaktasın, varlığımdan habersizsin…
Eğer…
Bu özentiler demokratsa, eğer bunlar liderse…
Hem vallahi hem billahi…
Bende…
Bir numaralı Kahpedoğan taraftarıyım!
Sen kendini istediğin kadar dev aynasında gör
Cüceysen, cücesin kardeşim!
NOKTA
Bu mücadele yeni bir safhaya girdi…
BITMEDI…
Önder pes etmedi, ya sen beni bitireceksin veya ben seni.
Almanlar der ki…
Die Wahrheit und nichts als die Wahrheit
Bu özdeyişe sadık kalarak elimden geleni ardıma koymayacağıma dair ant içerim…
Bu mücadele bitmedi!
İngilizcen varsa oku kardeşim, yoksa itimat et bana:
https://uk.reuters.com/article/turkey-markets-investors/rpt-graphic-turkeys-ailing-financial-markets-and-foreign-exposure-idUKL8N1TO0Y0
https://www.focus-economics.com/countries/turkey
DIKKAT en sağda daha ayrıntılı bilgi için grafiklere tıkla…
https://tradingeconomics.com/turkey/indicators
Gör ulan ülkeye olan güveni, yok çakma değil bademlerin istatistikleri gibi
https://tradingeconomics.com/turkey/rating
Reuters, dünyanın önde gelen haber ajansı 23.05.2018 açıklaması
https://www.reuters.com/article/us-turkey-markets-currency/graphic-turkeys-economic-troubles-in-five-charts-idUSKBN1GZ2MK
Oku bak dünya bankasını
http://www.worldbank.org/en/country/turkey/overview#3
Geleli yarım saat kadar oluyor, ilaç vakti geçti…
Kardeştir bugünün katili…
Önder’in o kadar çok vakti var ki, iyi olduğu anlar…
Nasılsa yapması gerektiğini yapar(!)
Ne yapalım…
Var birçok başımın belası, yakında, yanımda…
Ve uzakta…
Hepsine birden canım feda…
Kaldı gene Önderin özelleri başka bahara!
Bu kadar süreceğini düşünemedim, komalardayım diyebilirim çok feci ağrılar…
Allah kazasız, belasız etsin…
Güle güle, tepe tepe kullansınlar!
DARPA
Darphane mübarek…
DARPA (Defense Advanced Research Projects Agency). Bilim ve teknoloji…
Teknoloji ve özel teşebbüs. Arz ve talep meselesi. Kapitalizm…
İhtiyaç olmayan yerde ihtiyaç yaratma…
Pazarlama…
Budget (bütçe) en büyük sorunlarımdan biriydi. Öngörülen bütçeyi geçmemek. Ister inan ister inama, ne yaptım yaptım, genelde bütçeyi aşmadım.
Değişmiş olabilir, benim bildiğim üç milyar dolar bütçeli bir “hayal makinesi”
Hani hayaldi gerçek oldu meselesi…
Ne mi üretiyorlar…
BrainNET…
Fokurduyor beyinler…
Düşünceler, hayaller gerçekleştiriliyor. Brain – Brain interface…
Evet, muhtemeldir “yakında” gerçekleşecek. İnsanlar konuşmadan diğerinin düşüncelerini bilecek…
Tabii ahlaki ve sosyal kaygılar olmasa.
“Bizimkiler”
Pakistan’a silah sattığına sevine dursun…
Üstün teknoloji ve bilgi sahibi, vizyoner dünya lideri sayesinde…
Hani yapamayan ama yaptırmak isteyen tipleme, g.t kılları ve Türkiyeliler uça dursun…
El âlem nelerle uğraşmakta…
IHA, SIHA falan derken, DARPA…
İnsansız helikopter uçurmakta.
Bırakalım şimdi uzayı, muzayı…
Marsı bir tarafa…
Herifler “insani” en temel ihtiyaçları karşılamakta. Daha geçenlerde kısaca değindim Çekoslovakya’ya.
Ne kadar önemli olduğunun üniversitelerin…
Önemini anlatmaya çalıştım teknolojinin, bu teknolojileri pazarlamada özel teşebbüsün önemini…
Ama…
Nato mermer, nato kafa!
O gençle konuştum uzun uzun…
O bilmeyecekte ben mi bileceğim?
Tayyipistan eğitim sistemini, ANLA…
Burayı çok iyi anla. Dedim GEZI, dedi “Ağabey okuyoru(z)um, istikbalim(iz)”
Bir şey söylemek için henüz çok erken, öğleden sonra açıklanacak kabine…
Özellikle ekonomiden kim sorum olacak, belirleyici olacak ilk anda…
AMA…
Biliyoruz ki çok bilmiş bir “dünya liderine” sahibiz, O süper zekâsıyla karışacaktır ekonomiye…
Her şeye rağmen şahsi düşüncem altı ay kadar…
Altı ay sonra kıyametler kopacak!
Öngörüm doğru olsun, olmasın…
KESIN OLAN…
Ülkede eğitim hak ettiği yeri bulmalı, sağlıklı ve DENETIME dayanan bir devlet planlama, devlet yönetimi…
Olmazsa olmazımız laik, hukuka dayalı bir yönetimle birlikte O meşhur üçlünün bir araya gelmesi…
Devlet baba denetiminde…
Üniversitelerin ekonomi ile iş birliği. Bunu yaparken devletin tabii üniversitelerin bağımsızlığı ilkesi gözetilmeli. Ondan sonra gör bak darphaneyi…
Para basacak para!
Sadece bir örnek…
Mutlaka izle:
Bu askeri…
Düşün böyle bir Cipi özel teşebbüsün elinde!
—
Kendin bir uçmayı dene; uçuş simülasyonu. Helikopterde var…
EN ZOR uçak modellerinden birdir helikopter. EN ZOR!!!
dene
Bilimsel açıdan bunun ne demek olduğunu ANLA!
—
Sabah sabah aklim gitti
Kâbusum, KORKUM…
Kaybetmek, yok ya ne parası, pulu…
İnsan, can kaybetmekten aklim gidiyor…
Dada’nin kazasını hala atlatamadım, Allah bağışladı!
Ali ile bir işimiz vardı bugün, kardeş bir şey istedi…
Gene Önder, neden Öndersiz hiçbir şey olmuyor anlamıyorum ki!
Telefon ettim, garaj…
Saat söyleyin ona göre kendimi ayarlayayım, Ali demez mi dün gece hastaneye gittik…
Neden?
“Füxxx!”
Aklim gitti, hanıma söyledim, kapadı dükkânı benden önce koştura koştura gitti…
Neyse göz nezlesiymiş AMA oğlan yarına, kardeş haftaya yolcu…
Bir b.k yiyecek Tayyipistanda korkudan aklim gidiyor, ameliyat…
Kocası da öyle, anası. Hepimiz tedirginiz. Koca gırtlak, yok çaresi…
Kendi, kızı, benim evlat felaket…
Var aslında var, spor…
Ve tecrübelerle sabit, yürümek. Yeminle insan gibi yürü sadece…
Bir, iki saat günde. Kendimden biliyorum ya, on beş – yirmi kilo verdiğim oluyordu…
Dedim mutlaka öğren göz ile ameliyat arası bir ilişki olabilir mi?
İnsan bedeni…
Hassas bir denge, durup dururken dertsiz başımıza dert almayalım. Vallahi billahi öldürecekler beni…
Bunların yüzünden, SEN dahil…
Korkudan öleceğim!
Yeminle öyle korktum ki biraz kendime gelmem lazım…
Ruh halim…
Anlaşılan iyice yıprandı!
Eceli kaza ve eceli müssema
Rahmetli pederin dilinden düşürmediği bir deyiştir…
Eceli kaza ve eceli müssema…
Neden ölüyorsun kardeşim, neden ölüyorsun yollarda, trenlerde orada burada?
Tabii ki takdiri ilahi AMA ya insan ihmali…
Düşüncesizliği, duyarsızlığı, hesapsız, kitapsız hareketleri…
Para hırsını ne etmeli…
Hiç mi bunların en azından belirli bir rolü yok ölümünde?
En’âm suresi ikici ayet der ki…
“Sizi topraktan yaratan, sonra bir ecel (zaman dilimi) tayin eden O’dur. Ve ecel-i müsemma (mekânı ve zamanı belirlenmiş ecel) Allah’ın katındadır. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz“
Ayni surenin, ayetin Elmalı tefsiri:
“Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O’dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O’nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.“
Bak kardeşim bugün noktayı koyacaklar…
Öyle sanıyorlar…
Göz göre göre geliyor felaket, yolda…
Ecel…
İster kaza ister müssema tecelli edecek…
Sakın ola sonradan ağlanma!
Piyasalar açılmadı…
Aşağıya ve yukarıya…
Bir kuruş oynayıp duruyor, kararsız…
Hiç kendine sordun mu bu çeyrek neden anlattı durup dururken O çocuğu, hani kısmetse doktor çıkacak olanı. Bilmez misin bu çeyrek hiçbir şey yazıp çizmez nedensiz!
Bazen çok açık, net…
Anlatırım derdimi bazen ise şifreli. BENIM tatlı su manyağım bile anlamadı ona günlerden beri anlatmak istediklerimi.
Ve evet…
Önder kaçtı gene, kısmetse bugün DARP(hane)
Açık açık yazıyormuşum gibi olacak ama perde arkasına bakamıyor, baksan bile göremiyorsan görmen gerekenleri ben sana daha ne desem ne anlatsam nafile!
Müze
Dedik ya…
Yeni bir algı operasyonu. Yok, tren kazasına değinmeyeceğim. Rahmet, mahmette dilemek istemiyorum. Köylülerin demesine göre raylar dere yatağına döşenmiş…
Sen…
İnsan, tabiat dile dalga geçecek güce sahip misin?
Sen kimsin, nesin tabiat kim???
Kendileri yazdı senaryoyu, kendileri oynadı…
15 Temmuz olayı, sözde şehitler anısına. G.t kıllı “şehitleri”
Şehitlik kavramının da s.çtılar içine…
>>> Boğaz içi köprüsüne <<< müze…
Ekstra enteresan olan orada dünya darbe tarihide anlatılıyor, emperyalistlerin darbe teşebbüsleri(!)
Son KHK…
Dünya çapında yankılandı. Şüphesiz yatırımcının, PARANIN…
Bir cevabi olacaktır.
“Senin tepen hep atık”
Öyle diyor demin hanım, “bunu söylesen ne olur söylemesen ne olur?”
Aslında…
Yok DARP(hane) başka bahara…
Moralim yok, canım istemiyor.
Benim aptal kardeşim, Allah…
Yüce Mevla’m kalbine göre versin. Geçenlerde bir şey olmuştu, annemle konuşuyoruz aramızda…
Kulak misafiri olmuş, varmış biraz kenarında hemen teklif etti…
Yemin billah zor inandırdım. Allah’a çok şükür yuvarlanıp gidiyoruz ama son zamanlarda hiç beklenmedik şeyler oldu, fatura üzerine fatura. Biraz sıktı beni…
En ufak beklenmedik şey beni çok etkiliyor, sinir kalmadı artık…
Halbuki hayatın olağan akışı…
KENDIME TEPEM atıyor, KENDIME, halime…
Elin ekmek tutmamasına, erkeklikten istifa…
Ama…
İstifa ettim demekle de olmuyor işte!
Kendi himmete muhtaç dede nerede kaldı gayrıya himmet ede!!!
Yalan yok, yeminle…
Gidip de dönmemek, dönüp te görmemek…
Bu gibi özdeyişlerle büyüdüm. Çocuk yaştan beri kulaktan dolma…
Eden çıkarken, sair günler dahil veya özellikle sair günlerde evin ahalisi evi mümkün olduğu kadar derli toplu bırakarak çıkar kapıdan. Besmeleyle çıkılır, besmele ile girilir eve, dükkâna.
Benim kaza mesela…
Sabah çıktık evden üç kişi…
Geriye döndü bir çeyrek o da evine bile bir daha gidemedi.
Neden mi anlattım şimdi bunları?
Dün programları zaplarken bir program dikkatimi çekti…
Bir haciz olayı…
Adam aniden ve hiç beklenmeden ölüyor. Ev sahibine dört aylık kira borcu varmış. Mirasçıları yok…
Kadın mahkemeye başvuruyor, hâkim haciz memuru eşliğinde eve girin diyor…
Haciz memurunun yüzündeki samimi şaşkınlığı görmeliydiniz…
“Çok nadir şahit oluruz böyle şeylere” diyor…
Yere süt dök yala…
O kadar temiz, derli – toplu ortalık. Son derece zevkli ve uyumlu döşenmiş. Hakkın rahmetine kavuşan
Sanata, sanat eserlerine meraklıymış, kültürlü insan…
Gidip de dönmemek, dönüp te görmemek varmış…
İntiba!!!
Yok eskiden de böyleydi bu dünya…
Tanıdık veya tanımadık…
Acıma acınacak hale gelirsin, evine alırsın ya malına ya parana göz diker…
Veya karını, kocanı ayartır…
Kabul etmek lazım bu dünya böyle bir dünya…
Nasıl ki ben kendimi, halimi kabul edemiyorsam, bu dünyayı da kabul etmek istemiyorum(!)
Iyi geceler papatya!
Değerli yalnızlık yoktur değerli dostluklar vardır
Keşke bir civciv olsaydı, keşke…
Gidip anasından, babasından isteseydim…
İster inan ister inanma…
Daha geçenlerde dedim evlada; oğlum üniversitede kuracağın dostluklar, gerçek dostluksa çok değerli, verimli olabilir. İki tarafa da!
Dedim ya ister inan ister inanma, ben bir cümle, bir söz için kalktım buradan Çekoslovakya’ya BASKINA gittim. Dünyanın öbür ucu olsaydı yine giderdim. Bir kelime için, bir. Ben böyleyim…
Kadere bak, alın yazısına…
Nereden nereye…
Çocuk 78 günlüğüne gelmiş Almanya’ya. Doktor çıkacak kısmetse…
Oturduk uzun uzun sohbet ettik onunla, dedim seçeceğin uzmanlık dalına çok dikkat et…
Severek yapacaksın bir, uzun yıllar ekmek yiyecek bir dal olmalı, herkesin hürya daldığına dalma iki…
Bak ki vatana, millete faydalı olasın…
İnsanlara doktorum diye tepeden bakma…
Üç…
Staj için gelmiş, iki üniversite “gezmiş”, bir sonra ki Heidelberg…
Anladığım kadarıyla orta hali insanlar, bizim gibi. İnanılacak gibi değil, çocuktan bir – iki hafta için 600 € depozito istiyorlarmış, kaparo. Çocuk kalmış Mainz’de sokakta. Hata bir gece Tren istasyonunda gecelemiş. Facebook’tan birisi bunu görmüş evlada haber vermiş. Öyle tanışmışlar…
Bir odası var oğlanın, atmışlar bir yatak yere…
Tabii önce evde kalan arkadaşlarının rızasını almak koşuluyla…
Sormuş annesine, kira alayım mi diye, alma demiş…
Bana da sordu, dedim kalacağı bir, iki hafta. Yapmışın bir iyilik, BANA SORMADAN* Tanrı misafiri say…
Sakın alma.
Tabii gidip görmem, tanışmam lazımdı…
Kimin nesi, neyin fesi!?
Evlat yolcu, tatile gidecek. Yazık…
Çocuk velilerinin Türkiye’deki telefonunu vermiş, adresini falan…
İnsanlık ölmedi!
Hangi para, pul…
Bir dostluğun bedeli olabilir?
Belki güzel, değerli bir dostluğun başlangıcı olabilir(!)
* Bir sonraki yazımda ne demek istediğimi anlayacaksınız.