Goethe ile insan psikolojisi ve sosyolojisine merak sardım…
Bilimsel ilgilenmeye başladım…
İnsanın kendisiydi öğreti bana kendi kendini…
Haliyle görgül olarak, yani ampirik (empirisch), tecrübe yetmez, yetmemeli…
Bilime de sormalı, bilimi sorgulamalı…
İnsan…
Bana ne verdi, benden neler, neler aldı götürdü!
Almanların çok güzel bir özdeyişi vardır, olabildiğince gerçekçi…
Tercümesi cümlenin tüm sihrini bozar:
“Frauen sind ein Verlustgeschäft. Man(n) steckt immer mehr rein, als man raus holt!”
Yatırımların en güzeli, aslında en verimlisi insana yapılan yatırımdır…
İster erkeğe yatırım yap ister kadına, yeter ki yaptığın yatırım insan evladına olsun…
Yürek kazan, dost kazan, insan kazan.
Kadını mesela sevdiysem, yüreğimle sevdim, aşk ile sevdim…
Beynimle, ruhumla bağlandım…
Bacak aramla tanıdım milim, milim…
Çoğu, yok neredeyse hepsi bana gerçek dost oldu…
Kimi…
En zalim düşman, beynimin içini kemirdi, beni yedi bitirdi…
Çoğu korudu, kolladı, elimden tutu ayağa kaldırdı…
Yıkadı, pakladı, pişirdi, ütüledi, hizmette kusur etmedi…
Kadının değerini yine kadının kendisi öğretti.
Erkekte aradığımı bulamadım nedense…
Bir bloke…
Aşılmaz bir duvar…
Durdurdu, iti, iti, iti beni.
Gün geldi anladım, toplum…
Birey, birey toplum…
İnsanı anla ki kendini, aileni, sevdiklerini koru.
Dededen gönderi…
Immanuel Wallenstein, Bildiğimiz dünyanın sonu
oku
Sosyolojinin piri…
Emile Durkheim
İntihar, özellikle tavsiye ederim bireyden topluma, toplumdan bireye
oku