Sattı, satıyor…
Dur denilene kadar da satmaya devam edecek!
Ah bilim, ah Fen
Fizikte…
Oluşan her güce, eşdeğerde karşıt bir güç oluşur…
Her etkinin bir tepkisi, her tepkinin bir etkisi olur…
SEN DINCI…
Ne utanmaz ne rezil bir yaratıksın?
Ne doymaz ne yüzsüzsün, kanıksamak bilmesin, istedikçe istersin…
En son Almanya’da, Hristiyan bir toplum içeresinde, dört tarafı yine Hristiyan olan bir ülkede…
Kendine değer verilmesini, sana itibar edilmesini, inanç ve görüşlerine saygı gösterilmesini istersin.
Dikmek istersin Hristiyan bir ortamın TAM ortasına minareli camiyi…
Dikersin de YETMEZ…
İstersin dini bayramlarını Alman tanısın, resmen, sanki her ne kadar dördüncü nesilde buralarda yaşasan da ev sahibi gibi davranır, dağdan inmiş bağdakini kovmaya çalışırsın. Armut pis ağzıma düş(!)
Ulan…
Senin anan güzel mi?
Sakın bana güzel olmasaydı babam alır mıydı deme!
Sen çok iyi anladın ne demek istediğimi. İstersin, istersin AMA vermek nedir bilmezsin…
Verdikçe hakları sana arsızlaşırsın…
Bilmesin, anlamazsın, düşünmesin ki her hak ardından görev getirir…
Bak Avusturya’ya, seçim sonuçlarına…
Sağcılar gittikçe güçlenmekte, s.ktir edecekler yakında seni…
Seninle birlikte bizleri!
Ne din bilirsin ne bilim, hayvanın önde geleni, arsız seni!
Pavlov çağrışımından bir kesit
…
…
…
Halk adına konuşurlar ve sadece onlar yine halk adına, halkın sorunlarına çözüm bulabilirler. “Ben”, yani sadece popülist halkı temsil ettiği iddiasındadır ve onlar gibi düşünmeyenler halktan değildir. Elitlere karşı halk(!)
Popülizmin bir çeşidi daha vardır ki özellikle Trump ve Erdoğan bu çeşidin birincil temsilcileri arasındandır…
Aşırıya kaçmak, mevcut durumu olabildiğince abartarak, çoğu zaman gerçekler ile bağlarını kesmek namına, hedef aldıklarını kötülemek ve kınamak…
Erdoğan mitinglerini bu bağlamda hatırlatırım. Hani, çamur at izi kalsın misali. Tabii ki siyasetin doğasında yatar, karşındakinin zayıf taraflarını vurgulamak, hadi kınamak diyelim, halka kendisiyle diğeri arasındaki farkı yine halk diliyle, halka anlatmak.
AMA…
Bunlar aşırıya kaçmak bahasına bunu yapıyorlar. Demokratik kozmosa yakışmayan bir durumdur, bırak demokrasiyi, insan olana kendini övmek namına karşısındakini bu şekilde, affedersiniz, eski bir deyimdir…
İtin bir tarafına sokup çıkarması, yakışır mı insan olana?
“Yukarıda” elitler, “aşağıda”, halk(!)
Ve popülist, tekrarlamak bahasına bile olsa, halkın sesi, halkın temsilcisi, halktan biridir(!)
Populus, Latinceden gelen bir kelime olup, halk demek. O halde bir popülist, halk siyaseti yapan birisi sonucuna varmak mümkündür ANCAK çağdaş popülizmin bir “artısı” bulunmaktadır…
Sözde…
Tehlike içinde bulunan toplum. Marine Le Pen deyimi ile:
“Bizim halkımız yeni bir siyaset şekli istemektedir. Fransızlar tarafından, Fransızlar için, Fransızlar ile”
…
…
…
Bana iyi bak, fotoğrafıma, yüzüme, gözlerimin içine, yazdıklarımı ANLA
Niyetin ne?
Bilmiyorum!
Mevla’ma sığındım, vicdanımın sesini dinliyorum…
Yolum…
Atatürk’ün yolu, aydınlığın…
Vicdan ve mantığın sesi…
Kör cahilin, menfaatperestin kâbusu!
Hoşuma gitmeyen bazı şeyler oluyor
Adım Hüsnü Kuruntu da değil ama…
Hadi hayırlısı!
Özcan Bey makalesinin tercümesi
Erdoğan’ın zaman ayarlı bombası (saatli bombası)
Türkiye ile Amerika arasındaki “anlaşmazlık”1 esas itibarıyla özellikle bir adam, Reza Zarrab ile ilgili. Reza Zarrab, Irana yönelik yaptırımları2 Türk hükümet menfaatleri doğrultusunda baypas etmiştir.
Bu konuda ifade verdiği takdirde Erdoğan zora düşecektir.
Amerika – Türkiye arasında yaşanan en büyük krizdir.
Devam edecek…
1. Kelime anlaşmazlık olarak tercüme edilebilir, ancak burada cümle içindeki anlamı bakımından doğrusu kavga, didişme olmalı.
2. Uluslararası ambargoyu
Özür diler düzeltir, daha doğrusu ekleme yaparım
Bu sabah, kendi kendime söyleniyordum, adıyla sanıyla…
Hanım sesleniyor mutfaktan bana:
“Kudurukkk…”
Hadi ben gene kibarcasını yazmış olayım…
“Gene kimleri beceriyorsun?”
Midemi!
Mide gitti…
Yine iyi bile dayandı, 28 sene >>> çok ağır <<< ilaçlar…
Kimsenin sevdiklerime kötü söz söylemesine, dalga geçmesine, alay etmesine izin vermem…
Buna şahsımda dahildir, zaten kimse kendime ettiğim küfürlerden çok bana küfür edemez, sövemez…
Kendim kendimle yeterince alay eder, dalga geçerim…
Gülemem artık ağlanacak halime, sadece küfür ederim kendime, geberemedim diye!
İpek yolu…
Güzergâhı, Türkiye, Avrupa, Çin, Amerika’nın keşfi ve tabii Hindistan…
Her ne kadar Uzakdoğu’ya yeni bir yol aranmasının nedenleri arasında atalar yatsa da…
Tabii ki Amerika’nın keşfi, baharatla da ilgili…
Neyse…
Stonehenge, Bronz devrinden kalma, güneş ve mevsimleri …
İncelemek üzere kurulduğu sanılıyor. Çin’de…
Bundan 4200 sene öncesine ait Stonehenge benzeri…
AMA kesin rasathane olduğu bilinen kalıntılar bulundu…
Yani…
Neolitik çağda, cilalı taş devri diye de adlandırılır…
Çatalhöyük mesela, güzel ülkemiz kimlerin eline kaldı?
Tüm bunların birbirleriyle ne alakası var diye sorma…
Ticaret, yol, güzergâh, astrolojik bilgiler hadi gök bilimi diyelim, belki Tanrının kendisi…
İnsanın…
Hep dediğim gibi insandan beslenmesi(!)
Bilgi…
Oldum olası önemliydi, kanıtlar bulundu, tahmin ötesi, varsayım falan değil bilim nerdeyse…
Yüzde yüz emin…
Çin’de “gökbilimcisi” aynı zamanda kralmış, dediğim dedik…
Bana birilerini hatırlatıyor ama…
Onu dinlemeyeni, sözünden çıkanı cezalandırma şekli…
Çoluk – çocuk açlığa terk etmesi…
Tohum tarlaya ne zaman ekilecek ne zaman biçilecek gökbilimcisinin bilgisi dahilinde.
Nedendir bilmem, insan, her birimiz AMA özellikle güç sahipleri kendilerini bir şey sanır…
Bir önceki izlence, bugün yayınladığım…
Kudüs ile ilgili…
Osmanlı oralardan çıktığından beri cadı kazanı…
Atatürk gelir aklıma…
Ayasofya!
İsraillisi ki…
Kimse ARTIK bana İsrail oğullarını kötüleyemez…
Kendi gözlerimle gördüm, yaşadım…
Kudüs’ü başkenti yapmak istiyor…
DÜNYA kabul etmiyor, keza Filistinlisi…
Neyi paylaşamıyorsunuz?
Üç Hâk dini, üçü içinde Kudüs çok önemli!
Eyyy İsrailli ve Filistinlisi (heyttt kendimi Tayyip gibi his ediyorum)
😊
Atatürk’ü örnek vermek isterim size, Ayasofya hem Hristiyanlar için çok önemli hem Müslümanlar için. Ne yaptı rahmetli?
Ayasofya’yı müze ilan etti!
NOKTAAAA!
Gelelim Trump’a, yine Israil’e ve Irana…
ABD – Israil ilişkileri ve yine ABD – İngiltere…
İki ülkenin ikisi de Amerika için çok önemli…
Ayağı taşa takılsa Israil veya Amerika’dan bilen, belki ikisinden birden…
Neden hiç kendini sorgulamaz; ben…
Nerede hata yapıyorum?
Diye!
Din kardeşlerim…
Kimi yanlışınızı görmüyor, görmemekte ısrar ediyorsunuz…
Adamlar menfaatleri doğrultusunda hareket ediyorlar, bir olun, birlik olun sizde…
Menfaat karşısında menfaatlerinizi savunun.
Kim ne derse desin, hele hele dini gerekçeleri öne çıkararak hareket eden…
Zifiri karanlıkta, koca bir evreni…
Bir kibrit ile aydınlatmak isteyendir. Bak, Trump karşısında…
Dünya birleşti, O anlaşma Amerikan – Iran anlaşması değildir, uluslararası bir örgüt ile Iran arasında bir anlaşmadır VE Iran anlaşmaya uymaktadır demekte!!!
Amerika’da olsan…
Trump gibi bir yaratık da olsan…
Dünya karşısında, her ne kadar haksızlık olsa bile bu dünyada, hak karşısında…
İnsan olan yanında!
Ya arkadaş ne oluyor böyle?
Eve geldim…
Elim ayağım tir tir titriyor…
Eşeğin çiftesini yemiş gibiyim…
Banyoda aynaya baktım, gözler kan çanağı…
Gamlı Baykuştum…
Mister Blöf’ün Puik’ine döndüm…
Yüzüm, gözüm çöktü…
Resmen kilo verdiğim yüzümden belli, isteyerek, bilerek değil, kendiliğinden…
Her halde…
Emelime erişeceğim, yolculuk eşek cennetine.
Kendimi toparlayabilirsem, tercüme…
15 tercümanı “azat” ettiler, hafiyeler!
Eyyy para, sen nelere kadirsin
Tayyip, yandaş ve yoldaşların, bu namussuz pezevenklerin kolları artık taaa Alman yabancılar dairesine (Ausländerbehörde) kadar uzanıyor.
KORKUMUYORUM…
Korkmayacağız…
Halkıyız ve hâkli davamızda gerekirse…
Ölmeye hazırız!
Dağdan gelip bağdakini mi kovacaksın eyyy Kasımpaşa ayısı…
Postunu yüzer duvara asarız!
Les Misérables veya İpek Yolu 2.0