Rapor ve sunum yazılımı.
Almanca:
Türkçe:
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ∙ Ne mutlu Türküm diyene, diyebilene
Sinirler, dayanma gücü kalmadı herhalde…
Bilinen bir şey, sorunlarım öncellikle nörolojik…
Duyular olağanüstü uyarılmış olmalı. Canım felaket acıyor, hayat değil bu yaşam…
Sadece işkence, ıstırap!
Social media, ok, now…
But…
I hope so not for ever!
Human and community psychology…
With one word, only a…
Disaster!
Her 250 yılda bir İstanbul yedi üzerinde bir şiddetle sallanır…
Peki, …
Dünyanın her 500 bin senede bir kutup* değiştirdiğini biliyor muydunuz?
Yani güney olur kuzey ve tersi.
Dünyamız böyle bir şey…
Göreceli ve değişken. Kimi zaman insan ömrü yetmez değişiklikleri görmeye ama öyledir, öyle!
Tek düze beslenmeye benzer…
Beyin dediğin antrenman ister…
Eninde sonunda eksiklikler kendini belli eder…
Okumayan, araştırmayan, öğrenmeyen, düşünmeyen…
Validenin deyimi ile aşağıda bir delik, yukarıda bir delik, hayat dediğinden transit geçen…
Elbette “ardında bir şey bırakmaz”, yaradan çok zarar verir!
Sosyal medyaya güvenen…
Dijitalleşmeye bezer sorumludur, suçlu, salt bir alet, sadece bir araç(!)
Big Data efem, Big Data…
Fala inanma falsızda kalma…
Doğru programlandıysa, veri hazinesi VE botlar sayesinde…
Troller misal, insan değindiğin hani yukarıda tarif ettiğim öyle bir yönetilir, yönlendirilir ki…
Algoritmaların esiri, kölesi olur…
Şaşar kalırsın, ağzın açık kalır, bir tarafların tavana çakılır.
Big Data…
Çağımızda paha biçilmez bir hazinedir seni yönetmeye de yarar, yönlendirmeye de kullanılır…
Affedersiniz…
Alacağınız don rengini bile belirler, önceden teşhis koyar, tahrif ve tahrik eder…
Her şeyde olduğu gibi, insan elinden çıkan…
Tehlikeli, çok tehlikelidir algoritmalar…
Faydalı da olabilir, zararlıda senin düşüncesizliğinin soncu elde edilen bilgiler!
Siyaset biliminde AMA VE ticarette bu gibi veriler yönlendirmeler…
ARTIK…
Olağan hale gelmiştir, sabit ve önemli bir yeri vardır. Bana inanmıyorsan…
Oku ve öğren!
* Volkanik araştırmalar bunu gösterdi, bilim ispatladı!
UNUTTUM…
Sana Cimcime ve sana sevdicegim
Dünde öyleydi, bugün azıtti…
Tabanlarımda bırak milyonlarca, milyarlarca karınca…
Cayır cayır yanıyor.
Şeker!
Akşama doktora gideceğim.
Geberemedim be gülüm, geberemedim, ölemedim gitti!
😊
Buldum, buldum…
İnatçı keçi, manyak psikolog, ruhu sapık…
Biricik gülümü, kalbimin kraliçesini buldum!
Ah, ulan ahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh
Sen kara kara bak…
Kara kızım benimmm…
Karagözlüm benim, kap kara…
Ruhu da gözleri de…
Bahtı karam benim.
404 ya, tutkal…
Ama benim 404’düm, benim tutkalım…
Uğraşma diyorum, unut diyorum gitmiyor, unutmuyor…
Ben ne yapayım?
😊
Azalmıyor gülüsü, aksine…
Özlem…
Hasret artıyor!
Kimdir, nedir…
Merak eden araştırsın okusun…
Dünyada “bir numara”
Eskiden müşterimdi…
Ve…
Gönül maceralarımdan biri, bir hatun ki alımlı mi alımlı, güzel mi güzel, bilgili mi bilgili…
Orada tanıştık, şirket elemanlarındandı, uzun ve güzel bir beraberliğimiz olmuştu.
Hanım geldi, yeğeninin çalıştığı yerin ismini gösterecek. Yeğenimiz anlatmış…
Gerçekten çok severim kızcağızı…
Bilmiyorum sanıyordu, çok şaşırdı şirketi ona anlatmaya başlayınca…
Bizim kız üniversiteyi bitirdi, ilk işyeri, yürekten Allah muvaffak etsin…
Nasıl sevindim anlatamam…
Yalnız…
Anlatma sebebim, hanıma da dedim…
Benim oğlan mesela, yalvarıyor izin yapayım, çok bıktım diye…
Master’e başlamadan bir altı ay, bir sene. IZIN VERMEDIM!
Öğrenmeyi öğrenmek gerek…
“Yeğenimde” demiş, akşamları okur masterimi yaparım, dedim hiç ara vermeden başlasın…
Artık master ki bana göre bu bile üniversite eğitimi değil, yani klasik anlamda değil…
Hayat…
Koşullar gittikçe ağırlaşmakta, işverenin istekleri, beklentileri…
Ne kadar iyi, köklü VE çok yönlü eğitim alırsan o kadar iyi.