Dostum dediğim zaten yok…
Birde kadınları kendime düşman etmek pahasına…
Kaleme alsam mı bilmiyorum, çok can acıtacak!
Yok…
Sadece Türk kadınına, Türkün kadınına yönelik değil, başta Arap yarımadası…
Sözlerim dünyada kadına…
Nerelerden, nerelere geldiğini unutma…
Bende insanım sende, birde insan denilen varlığın her şeyin b.kunu çıkarması olmasa(!)
En son örnek Almanya’dan…
Adamın ve vurgulayarak yazıyorum >>> adamın <<< tepesini attırma…
Haddini bil, geldiğin noktayı, cıvıtma … cıvıtma!
Özellikle ülkemizde…
Toplumun yarısı kadarı üretici değil tüketici olması üzücü olmakla birlikte ne insanlığa sığar…
Ne çağdaşlığa!
Burada…
Yurtdışında…
Başı açık, başı kapalı…
Bu insanlar, bu kadınlar…
İnsan evladı değil mi?
Koştururlar işe, üretime…
Çocuğa, kocaya, eve…
Koşturur dururlar, senin ki can da onların ki patlıcan mı?
Yok…
En iyisi susayım, yoksa çok fena patlayacağım!
Vıdı vıdı konuşuyorlar, bilmiş bilmiş…
Hele CNN’de hani O ekonomi haberlerini sunan çırçır yok mu, Handenin bir eşi…
Kadınım diye geziyor ortalıkta çırpı bacaklarıyla!
Beklerken yazmıştım…
Beş dakikaya kalmaz çıkıyorum gene, saat üçte…
Korkuyorum, sinirler iyice zayıfladı, yorgunum…
Canım acıyor, çok bıktım, çok!
Dün…
60-70 yaşında adamlar…
Tak, tak, tak…
Hastane aklıma geldi, “bezer” kalp ameliyatı olanlar…
Ergometrede, bisiklet üstünde…
40, 50, 60 Watt…
Ben…
8 Watt!
Çoktan ölmüş olmam gerekti…
29 sene önce…
Doktorlar boşuna sormuyor “neden ölmedin?”
Hortlak mıyım neyim, bir türlü ölemiyorum!!!
…
…
…
Kamikaze IHA’ları mesela!
Bizim palavracı pezevenge duyurulur, sen tekerleği yeniden icat etmeye çalış…
Eloğlu te nerelerde!
MILYAR DOLARLIK BIR SANAYI, MILYAR DOLARLIK
…
…
…
Yapay zekâ…
En azından şimdilik ki ileride ciddi biçimde değişebilir, var şimdi bile kendi kendine öğrenen sistemler, yapay zekaya mı güveniyorsun kardeşim?
Bir deyim vardır bizde…
Bir sistem ancak programlayıcısı, yapıcısı kadar akıllı ve etkilidir!
…
…
…
Sorun nerede biliyor musunuz?
Sorunun kaynağı insan…
Rahatlığa alışmaya görsün…
Sorumsuzluğa, sorumluluk taşımamaya, mesuliyeti kendisinden başka herkeste ve her şeyde aramaya alışmaya görsün insan!
Kore…
Bugünlerde çokça gündemde, en son Kuzey Kore “büyük” bir başarıya imza attı…
Kuzey ve Güney Kore arasında bugüne kadar bir barış anaçlaşması yok!!!
Ateşkes var o kadar…
ABD muhtemelen K. Kore’nin atom programını sonlandırmasına karşılık ve yeni doğan Kuzey – Güney
yakınlaşmasına istinaden yaptırımları kaldırabilir!???
Güney Kore otonom ve otomatik silah araştırmalarında önde gelen ülkelerden biri!
Güney Kore’nin gerekçesine bakar mısınız, örnek olsun diye veriyorum:
İki taraftarda, sınır boyunca üç yüzer bin asker hazır ol da ortalama uyku için olan vakit dört saat…
İnsanız değil mi? Uyku önemli…
Dört saat uykuyla hata olası, hem de çok olası…
Koyalım robotları!!!
Sadece bu değil ki, kendilerine soruyorlar…
“Öz savunma – nefsi müdafaa!???”
Ya bir gün gelir Kuzey Kore’de diktatörlük sona ererse, insanlar Güney Kore’ye hücum ederse…
REFAH DIYE…
Güzelim robotlar, otomatik silahlar korur bizi!
Ne iğrenç bir düşünce!!!
Bakin konunun uzmanları, uzman, uzman…
HEPSININ ORTAK GÖRÜSÜ ve anladıysanız anladınız benim de görüşüm bu doğrultuda…
En azından günümüzde ve öngörülebilir gelecekte ALGORITMALAR…
Sivil, asker, tehlikeli – tehlikesiz VE duruma göre alınması gereken önlemleri…
DIKKAT…
Uluslararası hukuka uygun bir kararla tatbik edemeyecekler!
NOKTA
…
…
…
Gelelim AKP’ye, bademlere…
Ülke menfaati şahsi nefretimin, tarifsiz mide bulantılarımın, iğrenmemeni çok önünde…
Senin için, sizin için değil derdim Mehmetçik, saftirik insanlarımız…
İnanmışlar bir kere…
Madem yiyeceksin bir b.k…
Ve AB(D) Nuh diyor Peygamber demiyor gel Önder’i dinle…
Vereyim sana örnek, uygula, tatbik et!
…
…
…
Bak unuttum yine, gerçekten gitmeden önce…
Yokkk…
Müneccim falan değilim, analistim…
Bu sabah haberlerden geçti…
Dün ne olmuştu?
ABD 6. Filosu, Kıbrıs açıklarında!
Gitmeden önce, ÖZELLIKLE senin için kadın, SENIN MUTLAKA okumanı istediğim bir şey!
Anla kadın anla…
Ben…
Ne boşuna bir şey yayınlarım ne söyler – konuşurum…
KORKUYORUM…
Gelecekten, evlatlar için endişeliyim, çok korkuyorum ki…
Tıbbi konular hiç girmedim…
TEK KELIME ILE KORKUNÇ!
Zamanında bu gibi gelişmelere dur denilmezse…
George Orwell’in hayal dahi edemeyeceği şeyleri görecek çocuklar!
Neden > atıcılık sporu < dediklerini şimdi anlıyorum…
Vurgu sporda!
Değişik öğrenme yöntemleri vardır, ben…
İlle deneyimle öğreneceğim. Ulan oğlum, sulak yerde mi büyüdün ne…
Boyun fıtığı olacağım adama bakarken. Yarma…
Yeminle Allah bir boy vermiş, küçücük kaldım yanında!
Bilişimcinin…
Bilgisayar başında oturmak zorunda olan insanın sporudur…
Fareyi koşturmak, hadi iyi kötü “spor” olarak yürümeyi de arasından saymış olalım…
Yok kardeşim, vallahi billahi yatak sporuna da benzemiyor…
Yatakta davşannn zıplatmaya!
Hayatım kaydı…
Sol ayak bileğim, sol omzum…
Elim silaha yatkındır, uzun namlulu olsun, tabanca türleri olsun…
Ama bunların hem tüfeği hem tabancası hem duruşları – vuruşları bir başka…
Hele, hele tetik…
Alışmışım 1 ile 2,5 kilo arasına, bunlarda tüfeğe, tabancaya yan bak ateş alıyor…
400 ile 500 gram arası…
O kadar hassas ki konsantrasyon, parmaklara hakimiyet çok önemli.
Benim parmaklar maşallah salam, sucuk gibi, tuşlara dokunuşu his etmez oldum kimi zaman….
Anlayacağınız bayağı bir zorlandım…
Yeminle Allah belamı versin yalanım varsa, poligonda 10 ile 25 metre arası mesafede hedef…
2€ büyüklüğünde siyah, sıfırdan ona…
On, yirmi metre ileride oluyor nokta. Tekrar yalanım varsa akşama çıkmayayım…
Yarmayı şaşırttım ilk vuruşumla, 5 ile 6 arası, kendimde şaşırdım çünkü gözler…
İlk on dakika hep siyah, çok yoruldum çıktım sigara içmeye…
Yine girdiğimde omuz başladı, bilekte yok bir şey…
Siyahi vuramıyorum, duvarda isabet etmiyor gerçi, kâğıda AMA…
İşte hepi topu yârim saat kırk dakika dayanabildim, bıraktım…
Yok hedefi tutturamıyorum ki acayip yoruldum.
Bu sabah ayağımın üzerine basamıyorum, topallıyorum, öğleden sonra önemli randevum var…
Bakalım. Biraz sonra çıkacağım, öncesinde gitmem gereken yerler var.
Perşembe’ye yine…
Bu sefer ne yapıp yapıp bir saat dayanmaya çalışacağım…
MECBURUM…
Bir şeyler yapmam lazım, çok fena hamaldım!!!
Kalp ve konsantrasyon yani bir şeye yoğunlaşma problemleri olanlar için benden söylemesi…
Atıcılık bire bir ilaç!
Not: Dikkatinizi ele çekerim…
Duruşa…
Şimdiye kadar bana öğretilenlerle ilgisi alakası olmayan bir şeymiş bu atıcılık…
Sırtım, sabah masaj yaptırdım!
Gideceğim kulübe…
Hiç iyi değilim, aldım üçüncü uyuşturucuyu, canımda öyle aman aman istemiyor…
Yok çaresi alamıyorsun başka türlü silah ruhsatı…
Bir yol daha var avcılık…
Nasıl kıyacağım ceylana, tavşana?
İlkemdir…
Nefsi müdafaa değilse, sevdiklerim tehlikede, yemeyeceksem eğer aldığım canı…
Cana kıymam!
İlle ya yiyeceğim veya yedireceğim.
Bir istinsah daha var…
Bilen bilir!
Bilmiyordum Dayday…
Okçuluğa heves edermiş, en kısa zamanda yazdıracağım. Havalar biraz daha ısınsın…
Evlat…
Çok küçüktü, konuşmayı yeni yeni öğreniyordu götürüldüm balığa…
Balıkları tutukça “hopa baba hopa”
İğneden çıkarıp koyunca yere öldürmeden önce…
Balık can havliyle çırpınıyor ya…
Gıdıklardı balıkları, balık çırpındıkça gıdıklanıyor diye sevinir, kahkahalarla gülerdi…
Aptal herif, babasının oğlu heves etmedi ne balığa ne silaha…
Dada…
Bir – iki gideyim, üçüncüsünden sonra onu da alacağım yanıma…
Havalar ısınsın doğru balığa, gece yatmaya!
Stres herhalde…
Isısız bir ada gerekli…
Ne kadın ne çocuk ne telefon ne cep, teknolojik özürlü halde…
Sadece ben…
Oltalarım, silahlarım ve kitaplarım…
Aynen böyle, aynen…
Dedim oturup başladıklarımı bitireyim, yarına dertlerim…
Yok…
Bu seferde sağlığım, acılar takıldı bir tarafıma…
Huzur, rahat yok bana!
…
…
…
Lobicilik kardeşim lobicilik, çok önemli…
Siyasi, ticari, askeri hayatin her alanında, her konuda lobi çalışmaları çok önemli. Söz vermişimdi…
Bir sonraki makalem bu konuda olacak…
BM gurubunda konsensüs gerekli, bir aykırı ses ve tüm çabalar haybeye gidecek!
Kural…
Before not behind olmalı…
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri, kendisini ifade edememesi…
Bu AKP öncesinde de böyleydi, AKP ile ayyuka çıktı, demişimdir sevdiceğime, hep dedim kadın…
Kimse, hiç kimse kendini, niyetini, gerçekleri ilelebet gizleyemez elbet bir gün çıkar açığa…
Ve eyer kafayı çalıştırmasak uluslararası zeminde bu konu, kendimizi ifade edemememiz, yeterli ve gerekli yerlerde etkili lobi çalışması yapamamamız bu ülkenin > Aşil topuğu < kaldi, kalacak…
Hep…
Bizi buradan vuracaklar!!!
…
…
…
Bu bağlamda bir ek bilgi, tescillenmiş…
Dinciler, Hamas örgütü mesela Camilerden roket atıyor Israil’e…
Bunların neresi Müslüman, neresi insan, bu nasıl bir ahlaki anlayış?
Tersi olsa yine aynı soruyu sorar olurdum!
Yeri geldikçe Israil’i, siyasetini yerer, kınarım. Aynı şiddetle, aynı kararlılıkla.
Bir insan, bir komutan Camii’ye ateş emri verir mi, verebilir mi?
Ya bir robot, bir makine nasıl bir karar alırdı?
😊
Ve Robotik itiraz ediyor şiddetle, GPS var, nokta ateşi…
İyi de be güzel kardeşim, özeli biliyoruz zaten konum belirleme, hava şartları ki yine bilinen bir şey askeri çok farklı, garanti etsene bana yüzde bin beş yüz bu sistem her koşulda her zaman çalışır diye!
Yok kardeşim yok, kimi kararları insan almalı…
Düşmez kalkmaz bir Allah, yanılmaz…
Buna rağmen insan diyorum başka bir şey demiyorum!
DIKKAT, buraya dikkat…
FULL OTONOM VE FULL OTOMATIK SILAH SISTEMLERI VAR
Israil üretiyor böyle cihazları, sözde…
Ateş emrini sadece insanlar veriyor, sözde(!)
http://www.iai.co.il/2013/22031-en/homepage.aspx
Israil üretir de Amerikalıların, Rusların, Fransızların, İngilizlerin elinde böyle sistemlerin olmaması mümkün mü?
Anlatmıştım geçenlerde, dedim Almanlar kiralayacak IHA’ları…
IAI müşterileri arasında Alman devleti…
Hep diyorum, hep…
Türkiye ve Israil, Ortadoğu coğrafyasında iki çıban başı…
Teknolojik, kültürel her konuda ya her konuda bu iki devlet yakınlaşıp iş birliğini geliştirmeli.
…
…
…
