Uyuyup kalmışım…
Yeni uyandım. İyi ki uyanmışım…
Ozan Ceyhun…
Birçoğunuz için bu isim bir şey ifade etmeyebilir!
Sanki dün gibi gözümün önüne geldi…
Wiesbaden eski Amerikan üssü…
Hemen karşısında, paralelinde „dar cadde üstünde“ devasal devlet binasında bire bir görüşmemiz. Açık vermemişti…
Daha doğrusu açık vermemeye çalıştı…
Kaçın kurasıyız?
Onun gibi neler, kimlerle görüştüm…
O zamanlar izlenimim…
Siyasi fahişe, muazam bir potansiyel…
Kin…
Nefret…
Bugünlerde AB Parlamentosundan AKP danışmanlığına. Eyyy para…
Eyyy şahsi ikbal sen nelere kadirsin!
Muazam bir Türkiye düşmanlığı…
Salak Önder, geri zekâlı aptal…
İsteseydin…
Bugün nerelerde olurdun!
Yerli ve milli pezevenk Almanya’da ya…
Konuşuyor, savunuyor O. Ceyhun Alman televizyonunda.
Yokkk…
İnan pişman değilim, aynaya baktığımda yüzüme tüküresim gelmiyor. ALLAH…
Neler nasip etti, kadın, para, macera, heyecan…
Pişman değilim…
Özüme…
Benliğime sadık kaldım o kadar!