İstihbarat teşkilatları, espiyonaj ve kontrespiyonaj üzerine

Sen ne diyorsun be kardeşim?
Yazarsın bana, sorgularsın beni…
Sorgula, hakkındır yerden göğe AMA benim milliyetçiliğimi…
Ama benim vatan sevgimi ama imanımı sorgulayamazsın!

NOKTA

Atatürkçülüğü Katletme, Milliyetçiliğin Hezeyan Partisi…
Ve gerisi…
Sen bunları çocuk oyuncağı mi sandın, sen daha muhtemelen altına yaparken ben bazı işlerin ama kenarından ama köşesinden içindeydim. Mesleğimin getirisi…
Yalan mı sandın…
Yönetim kurulları dediğimde, büyük, çok büyük sanayi kuruluşları derken, bankalar, sigortalar dediğimde bir tarafımdan uydurdum mu sandın?

Binlerce insanın güvenliği, bilgileri, milyonlarca Euro bana emanetti dediğimde…
Sen beni Recep Tayyip’le mi bir tutun, bir sözü diğerini tutmayan…
Bugün söylediğini yarın yalanlayan…
Bir kahpenin, bir adinin kişiliğine mi sahibim sandın beni?

Ulan bağıra bağıra diyorum engelliyim, özürlü…
>>> Yüzde yüz <<< sakat bir insanla eş durumda…
Saniyem saniyeme uymuyor…
Direnişte diriliş var, karşında koskoca Türk devletinin imkânları var…
Tamam bir kahpe tarafından sevk ve idare ediliyor AMA neticede muhatabın koskoca bir devlet…
Allahtan bir Alman, bir Amerikan, bir Israil veya Rus devletinin imkânlarına sahip değil ama…
Devlet mi?
Devlet!

Bak PKK’ya…
Bak Hamas’a, Müslüman kardeşlere, bak IŞID’a…
Kendi içinde kapalı devre, örgütlü…
Bizler…
Ama Atatürk milliyetçisi ama Milliyetçiliğe Hakaret…
Milliyetçiliğin Hezeyanı Partisi mensup veya sempatizanı milliyetçi ol…
Bizler darmadağın, hallaç pamuğu gibi her birimiz bir tarafta…
Ordumuz dağıtılmış dört bir tarafa, eğitim sistemi çökmüş durumda…
Merak etme senin için yazmıyorum, senin için düşünmüyorum…
Derdim gençler, Gezinin, Türk’ün, Atatürk’ün evlatları…
Kızı ile erkeği ile…
Hiç onların bozuk para gibi harcanmasına izin verir miyim?

Hazırlık koçum, hazırlık yolun yarısıdır…
Örgütlenmenin vurucu gücü, dirliğin, birliğin getirdiği kudret ve kuvvet!

Bilgisayarı açıp kapamasını öğrenmişsin, almışsın kendine iki buçuk liraya bir döküntü…
Ulan yan gözle bile bakmam bunlara, bilgisayar yerine koymam böylesini, bana çocuk oyuncağı gibi gelir, dize gelir saniyesinde o bilgisayar karşımda, dize gelir oğlum ona verdiğim görev karşında.
Kendini uzman mı ilan ettin başıma?
Bunca sene bile olsa kendime sadece bilişimci derim ne iyi ne kötü hiçbir değerlendirme yapmam…
Bırak millet sana iyi veya kötü desin, bu senin hakkin değil ne sen ne ben kendimizi değerlendirmemeliyiz, NOKTA

Saniyede…
93,015 PFlops…
Watt başına 6,05 GFlops…
P = Peta
G = Giga
Sunway TaihuLight…
Muhtemelen haberin bile yoktur bu rakamların neyi ifade ettiğinden…
Bu kısaltmaların ne olduğundan değil mi?
Dünyanın en gelişmiş bilgisayarlarından biri…
Türkiye’nin elinde yok böylesi, olsa MUTLAKA bir şekilde duyulurdu ama bu dışarıdan yârdim gelmeyecek anlamına gelmez tabii(!)

Bu tür bilgisayarlar genelde hava durumunu tahmin etmek için kullanılır…
İstihbaratında elinde var bazı modeller…
Edwart Snowden’den biliyoruz ki kırılmadık şifre, algoritma kalmadı…
Tek…
Anlıyor musun TEK geçerli yöntem One Time Pad…
Ve insan, insan beyninin üretici zekâsı…
BEN…
Atatürk gençliğini bozuk para gibi harcatmam…
Bana güvenen ve bana inanan insanın güvenini suiistimal etmem!

Bekleyeceksin…
Yok çaresi, Önder sadece bir insan, sadece bir engelli!

Bunca sene bekledik, bunca sene sesiz kaldık…
Üç – beş gününde önemi kalmadı artık, at ı alan Üsküdar’ı geçti!

Önder

Mağduriyetin anatomisi, hep hakkıdır kendisi

Yedi milyar insan…
Ve içlerinde anadan dogma mağdurlar vardır…
Öyle ki muhatabı şeytan, kendi süt dökmüş kedi kadar masum ve mağdur…
Bu tip insanlar dünyanın her kültüründe, her toplumunda görülür. Ancak ve ancak…
Bu tip insanlar ile yaşmak zorunda olanlar içyüzlerini, gerçek yüzlerini bilir!

Gerçekten de bir yerde, vur kafasına al lokmayı ağızlarından tiplemelerdirler…
Ancak…
Hal ve hareketleri ile…
Düşüncesizlikleriyle…
Kısmen cehaletleriyle…
Vurdum duymazlıklarıyla onlarla yaşmak zorunda olan insanları çileden çıkarırlar.

Bilmez ki, görmez ki karşındaki kişi…
Üçüncü şahıs…
Algılayamaz ki gerçekleri…
Sen suçlusundur gözünde, O mağdur, O masum…
Sen şeytan, sen kötü olan.

İyilikle, şefkat ve sevgiyle sözlerini yöneltirsin kendisine…
Anlamaz, anlamak istemez…
Döversin, dayaktan anlamaz…
Söversin, bana mı demez…
Değişmez, sonunda…
Acaba ben mi yanlışım diye kendini sorgularsın…
Başlarsın kendini değiştirmeye, uymaya…
İşte bu an, o andır, kaybettiğin an…
Mağduriyeti, çocuk kadar masum bir mağduriyeti hayat tarzı yapan karşısında…
Uyarsın haklı olsan da…
Mahalle baskısı dedikleri…
O, HEP haklıdır sen haksız…
Sen karşısında, üçüncü şahıs yanında ezik olan, düşük kalan!?

“Dünya lideri“

Pardonnn…
Yanlışlıkla “dünya lideri” diye yazdım, bence dünyanın en büyük kerizi…
İşte ancak g.tünün kıllarına göre dünya lideri çünkü…
Koca bir evren, bir kozmostur onun g.tü kılları için!

Buluşamıyor ya g.t…
Kıllarıyla…
Yasakladılar ya, ne demişti “dünyayı ayağa kaldırırım”…
Kaldırsana “dünya lideri” hadi kaldırsana!

Orospu karı mutfağından, Yugoslav salatası

Ayıplamayın, şaşırmayın…
Bir erkek, daha doğrusu bir çeyrek olarak arada bir mutfağa girerim…
Askeri karavana değil kardeşim, benim mutfağım, yemeklerim…
Her şey değil ama özellikle makarnam, gerçekten güzeldir…
Yok kendimi övmüyorum, ne kadar ayıp…
Yemeklerim için söyleneni aktarıyorum sadece…
Haliyle…
Hem erkek, yani çeyrek hem tabiatı itibarıyla tembel olan bir cinsin temsilcisi olarak…
Yok bulaşık, yok temizlik, yok ufacık ufacık doğramak falan bana ters…
Çeyreği bozar böyle şeyler…
Bu yüzden basit, bulaşık falan çıkarmayan, pratik çözümler…
Ve bu tür mutfağa, ben orospu karı mutfağı derim…
Orospu karı temizliğinden hiç bahis edildiğini duydunuz mu?
İşte bu deyime istinaden!

Bir Yugoslav aile ile büyüdüm…
Kadın benim ikinci annem, erkek ikinci babam…
O kadar sever ve sayarım onları…
Cici annemin bir lahana yemeği var, öf, öf, öf…
Elini, ayağını beşte parmağını birlikte yersin, yemede yanında yat cinsinden…
Ama onu tarif etmek niyetinde değilim. Siyaset, bilişim beni bayağı bir bunaltı…
Havalar çok sıcak…
Güzel bir yaz yemeği, bir salata tarifi vermek istiyorum, sözüm söz, biliyorum, eminim hoşunuza gidecektir!

Yarına, Attila amcanın Kürt salatası…

Ailenizin büyüklüğüne göre…
Salatalık, artık ne kadar lazımsa…
Çiçek yağı benim tercihim ama zeytin yağı da olabilir…
Sirke, tuz, sarımsak, iki üç diş kadar…
Cacık rendeler gibi değil, yuvarlak olacak…
Salatalıkları rendeleyin, biraz tuz ile ovun…
Üstüne sarımsakları rendeleyin veya küçücük küçük doğrayın, sirke ve yağı ilave edip karıştırın…
Biliyorum, eminim!!!

Hele suyu, hele suyuuuu…

Not: dil, Türkcesi dere otu galiba üstüne ekleyin…
🙂

Her vatandaş insandır ama her insan AKP’li hırsız, arsız, beleşçi ve yüzsüz değildir

Tanımlama…
Özellikle bilişimde çok önemli bir yer alır. Genelde beşerî ilişkilerde ama özelikle, özellikle bilişimde…
Yanlış anlaşılması mümkün olmayacak şekilde bir durumun izahı, bir olgunun tarifi çok önemlidir. Bu durum Hackerler söz konusu olduğunda farklı bir önem kazanmaktadır.
Bu sayfa ile bazı terimlerin tanımlamasını yaparak konuya katkıda bulunmak istiyorum.

Devamı…

tüm gücümle hızla devam ediyorum, önce temel gerisi sonra

Of, Offf

Oturdum direnişte diriliş varı yazmaya başladım…
Birden, yok yere, aniden…
Ben…
Bir koşu öbür tarafa gideyim geleyim dostlar…
Şimcik, hemen…
Gider gelirim, geri dönerken…
Yolu şaşırmazsam yine görüşürüz!

Fermuar kardeşim, fermuar

18 insan yanarak can verdi…
Dün, Almanya…
Otobanda otobüs yangını, 18 insan öldü!

BILIYORUM…
Birebir yaşadığım şeydir…
Ülkemizde can kurtaran peşine takılı kimi hayvan, pardon hayvan mı dedim kimi şoför vardır!

Şoför müsveddesi, trafik magandası…
Her yerde var, Almanya’da da…
Bu sayıda can kaybının bir nedeni, bilgisizlik…
Ömür yollarda geçti…
Çoğunlukla otobanda!

Lütfen izle, öğren kardeşim öğren…
Yardım bekleyen, cani ile cebelleşen sen veya bir sevdiğin de olabilir…
O an…
Herkes bilirse yapması gerektiğini, sen olsan sende sevinirsin yârdim gelirse bir an evvel!

Almanca:

Türk yapımı:

Honeypots veya FlyTraps, pezevenk geldi, babası dahil mi, hariç mi bilmiyorum eşek oğlu eşek

Ya arkadaş ne büyük başım var benim…
Haftalardır komadayım, suni teneffüs…
Yeminle hayal aleminde miyim, uyuyor muyum, uyanık miyim bilmiyorum, rüya mı kâbus mu?! Habersizim.

Çimler biçilecek, gücüm yok. Dedim anasına oğluna telefon et, gelsin biçsin…
Küsüm, konuşmuyorum, bu bayramda elimi öptürmedim…
Kaç bayram geçti aradan, yeminle hatırlamıyorum…
Geldi, odama geçtim, uzandım, gazete, dergi falan okuyorum.

Ulan herif birdenbire, aniden odaya dalmaz mı…
Çıktı üstüme, oturuyor üstümde koca cüssesiyle…
Bir şey değil divan çökecek, işin yoksa yenisini al, başladı öpmeye…
Gücüm olsa…
Hani kendi işini kendin gör hesabi çimleri kendim biçeceğim, yok kaldıramıyorum pezevengi üstümden, O hala öpmekle meşgul…
Yok kurtaramıyorum kendimi, son çare başladım bağırmaya, hanımı çağırmaya, gel kurtar diye…
İmdat, yangın var diye bağıracağım ama abartmayayım dedim…
😊
O da çıt kırıldım misali, geldim, geldim…
Ulan ben senin, hayat memat mücadelesi veriyorum burada, acele etsene…
Vicdansız Sabuha…
Öpücükler sağıma, soluma, yanaklarıma, başıma nereme gelirse…
O, tecavüzcü Coşkun misali, ben hatun gibi debeleniyorum, herif güçlü kuvvetli…
Bir dergi geldi elime, yüzümü sımsıkı örtüm onunla…
Neyse…
İnsafa geldi, kalktı üstümden gitti çim biçmeye…
Hani…
Hoşuma gitmedi değil…
Ama af edemiyorum pezevengi, eşek oğlu eşeği!

Tamam…
Hepimiz yapık zamanında eşeklik ama bunun ki…
Affedersiniz ama biraz da hıyarlığa geçti!

FlyTraps…
Çok acele kendimi toparlayıp şifreler ile başlamalıyım, durum çok ciddi dostlar, çok ciddi!

Güdüm, güdümlü dinci

Anası kılıklı…
Anası ne ki danası ne olsun?

Dinciliğin soyu, sopu…
Dincinin anası ve babası yönetmek…
En güzeli, düşünmeyen, sorgulamasını bilmeyen hayvanı…
Hani var ya iki ayaklı cinsi(!)
Memelisi, memesizi, yeter ki cahil olsun, korkar kendisi…
Korkar kendinden bilgilisinden, bozar, fiyakasını tehlikeye sokar çünkü böylesi!

Seyhan Ateş diye bir hanımefendi…
Berlin’de ikamet ediyor kendisi, yüzden fazla ölüm tehdidi almış, ciddi tehditler, çok ciddi…
Güdümlü dinci ki güdüm demek yönetme arzusunda olmak demek, güdümlü dinci ille bu insani da yönetecek(!)

Yüce dinimiz İslam…
OLMAZ…
Ne ılımlısı ne liberali…
NOKTA!!!

Neyse O…
Ve ona inanlar ki tanısalar, bilseler dinlerini, Allah’ın yüce sevgisini, şefkatini, hoşgörüsünü…
Hiç böylesine hareket ederler mi?
Ancak insan…
Yetiştiği ortamın, alışkanlıklarının bir esiri!

Bu konuda daha öncesi düşüncelerimi beyan etmiştim…
Seyhan Hanım, konuyu ayrıntılarıyla, tüm teferruatı ile düşünmemiş olmalı…
Son tahlilde kimin ile dans ettiğinin bilincinde mi?

Yok, Hanımefendi yok…
Bana göre de yanlışsınız ama ben güdümlü dincinin aksine düşüncelerinize, hayallerinize, isteklerinize saygı duyuyor, sizi anlamaya çalışıyorum. Ama Efendim…
Olmayacak duaya da âmin denmez ki!