Dedim değil mi sana, beni hiçbir çekmeceye sığdırmaya çalışma!
Sığmam…
NOKTA
Bak…
Bir cesedin asitte eritilebilmesi için >>> bidonlar dolusu asit gerekir <<<
Sonra…
Vana, hani içinde erittiğin…
Tüm izleri hepsini birden kanıt kalmayacak şekilde temizlemen mümkün değil, mümkün ama…
İnsanız unutma!
Sonra o bidonlar dolusu asidin nakliyatı, konsoloslukta eritilmesi oldukça mantık dışı…
Çünkü bazı çok iğrenç olduğu için yazmıyorum yan tesir demiş olalım, yan tesirleri var…
Yani…
IZBE bir yerde yapılmış olmalı…
İnan…
Bu işin altında başka bir iş var, çıkar yakında kokusu!
Adi köpekler…
Altından kalkamadınız değil mi?
Uluslararası soruşturma(!)
Ulan…
Hayvan oğlu hayvanlar, cahil köpekler…
Yok ceset eritilmişmiş, bilmem ne…
SIZLER…
Ceset eritmeyi çocuk oyuncağı mi sandınız, MAFYADAN daha mi iyi bileceksiniz?
İki hafta…
TAM IKI HAFTA SÜRÜYOR bir cesedin asitte erimesi ARTI…
Öfff…
Yan tesirleri!
S.ktirin oradan g.t verenler, s.ktirin gidin ananızın bilmem nesine kadar yolunuz var!
Allah belamı versin yalanım varsa!
Canım istemiyor anlamıyorlar, dost…
Evet eski bir arkadaş, kardeşten öte…
Zaten…
Bir elin parmaklarından çok daha az…
Dost dediğim, kardeş bildiklerim.
Arıyor…
Kaçıncıya, yok gerçekten telefonu duymadım. Telefon sapığı değilim…
Belki 25 – 30 senedir vardır cebim, ilklerdenim…
Çalışırken başka…
Ama emekli olduğumdan beri UMURUMDA bile değil, zaten mobil hafıza, telesekreterim.
Kendi dertlerime derman olamıyorum…
Bitmişim…
Birde, vallahi billahi şurada beş – on insan…
Kendi himmete muhtaç dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede?
Onlar bile bana…
Çok fazla!!!
Ne ister bu insanlar benden?
Yok biliyorum dost, öylesine de arar ama yok kardeşim yok…
Vardır muhtemelen ucunda yine bir istek, bitmişim, bitmiş…
Anlamıyorlar!
Neden ölemiyorum ben, neden???
Bitse, kapansa gözler…
Ebediyen!
Ayıp ya ayıp denilen bir şey var…
Evet…
Günah, günah ya günah…
Yazık değil mi, günah değil mi bu insancıklara?
Dada…
Manti, afiyet olsun ama DayDay gelsin…
İkisine birden bir girişeceğim, elimden kurtarabilene aşk olsun…
Kız olacak birde, ileride millet leşimize tükürecek…
Tembellikten ayıya, dayı diyecek.
Biliyorum…
Muhtemelen dikkat çekmişimdir, yok…
Ana kuzusu, hanım evladı değilim!
Rahmetli babam hep dermiş anneme…
“Beraber büyüdünüz!”
Gerçekten de öyle, süper, olağanüstü bir çocukluk geçirdim…
Maddi – manevi sıkıntılar sonradan AMA çocukluğum muhteşemdi.
Ya annem…
Benim annem değil, arkadaşım çok sevdiğim bir dost…
İnanın bizim ikimizin arasındaki münasebet çok farklı, çalışan bir insandı…
Çalışan bir anne, acıyordum kendisine. Tamam beni kız gibi yetiştirdi, evde iş yoktur ki yapamayayım.
Ama…
Acıdığım için, çok sevdiğim için elimden geleni ardıma koymuyordum…
Bunlar…
Resmen hain ya, tembel…
Zamane çocukları, ben bizimkinde de bunu fark ettim. Birçok çocukta gözlemledim…
Neden bilmiyorum bizler sanki farklıydık, bizim evde…
Tamam iki kadındı pek sesimi çıkarmadım…
Acıma yok bunlarda, acıma…
Beni siktir et, baba…
İnsan annesine acımaz mı ya?
Kimin için didiniyor bu insanlar?
Allah’ın emri…
Gelsin ikisinin birden tozunu alacağım, ne zamandan beri unuttular beni!
Önce Tayyipistan, sonra dünya…
Eğer…
İçinizde bir damla Allah korkusu, peygamber sevgisi varsa…
Evet…
Bademler sözüm size, pezevenk sana…
Allah, peygamber aşkı için bırakın, yol verin bu adama…
Bunca sene içinde…
ILK DEFA içlerinden bir insan, bir adam çıktı…
Sayın Milli Eğitim Bakanı…
Eğitimin kalitesinden söz ediyor, öğretmenlerden…
Allah, peygamber aşkı için bırakın ADAM işini yapsın!
Sizlerin aksine…
Bilgili ve bilinçli. Söz bakanlardan açılmışken…
Evet, dün Israil Savunma Bakanı, Liberman’ın istifası…
Ortadoğu dengelerinin yeniden yazılması anlamına gelecek…
Denilenlere bakılacak olursa Netanjahu hükümetini devirme girişimi…
İngilizler, May denilen o iki bacaklı çarpık…
Zor durumda, bakanlarından istifa üzerine istifa…
Dünya…
Kaynıyor kardeşim, kaynıyor. Dün izledim yine bir Almanya belgeseli…
Makas…
Gittikçe açılmakta, sözüm SANA…
Kuruşuna düğüm at, manyaklık yapma!
Dünya…
Exit’e çok yakın, aman ha!
Ben gidiyorum Dada’ya, Mantı yapmaya…
Mardin bitti neredeyse, bir iki grafik, biraz yazı…
Sonra kısmetse Türkçülük ile devam.
Bak ya, pezevenge bak…
Özel dadı, taksici, ahçı…
Ve daha neler neler!
Neyse bugünde Jack’ten kurtuldum, birazdan biraz çıkarırım dışarıya…
Ondan sonra…
Emi evde.
Okula gitmemiş bugün, rahatsızmış…
Osuruk hastası?
Kim bilir kardeşim, kim bilir???
Koca gırtlak…
Daha sabahtan öğle yemeğini düşünüyor…
Benim gibi, hık demiş burnumdan düşmüş…
Cani istedi her halde, aş eriyor benim gibi.
Felaket bir gece, saat sekiz gibi uyumuşum…
Birkaç saat sonra ayakta, uyuşturucuyu kullansam bir türlü kullanmasam bir türlü…
Aşırıya gitmek istemiyorum, çekiyorum ağrıları…
İdare etmeye çalışıyorum ağrı kesiciyle.
Eğer araya girmezse yine beklenmeyen…
Bugün hem Türkçülüğü hem Mardin – Midyat’a nokta koyabilirim
Bilmez miyim hiç, bilmez miyim?
Başörtüsüyle falan yok bunun ilgisi, nice başörtülü KADIN gördüm…
KADIN…
Evladına, bizi anlatmaya çalışan, Türk’ü…
Tarihimizi, ATATÜRK’Ü!
Sorsan…
Türküm diyecektir çok büyük bir ihtimal ile…
Türk’e bak…
Hizaya gel, artık pardösümü denir yoksa manto mu üstündeki paçavralara ne denir bilmem…
Müslüman ya…
Etekleri yerleri süpürür, eli bilmem nesine kaçmıştı, kadın olacak birde, al eline ipliği iğneyi kısalt be!
Ya birde >>> siyasal simge <<< türbanlı OROSPULARA ne demeli?
Söyle…
Onlara ne demeli?
Hanım çok seviyor bademli zeytini, kadın değil tüketici…
Yok…
Allah var yukarıda müsrif bir insan değil, seviyor işte, afiyet olsun yesin…
Gittim almaya, bizim oğlanda yok gittim …Güle, iki türbanlı bir ufak oğlan çocuğu…
Dedim ya sorsam, muhtemelen Türk’üm diyecektir, s.keyim senin Türklüğünü, Müslümanlığını…
Bağıra bağıra konuşuyorlar çocukla…
Almanca(!)
Görgüsüz hayvanlar, mağaradan çıkıp gelmişler…
Onlarca yıldır buralardalar…
Bir türlü insan olmayı beceremiyorlar…
TEPEM ÇOK FENA ATTI yalnız bu değil ki…
Nasıl dı?
Temizlik imandan gelir değil mi?
Cuma günü kardeş evdeymiş, iyi oldu…
Cuma’ya kısmetse onun lastikleri ile ilgileneceğim…
Herkes gibi bende ömrümde, bu ahir-i ömr’de (böyle yazılır Osmanlıca)…
Çokkk…
Parasızlık çektim, çok…
Allah…
Yüce Mevla’m ahir-i ömr’ü ahir-i kâr (ömrün sonu, işin sonu) ile mükâfatlandıracaktır inşallah.
Bundan uzun, uzun yıllar öncesiydi…
Adama bir fırça…
Türkçe anlıyor musun kardeşim?
“Evet”
O halde Türkçe konuşacaksın benimle!!!
NOKTA
Mardin – Midyat’lı…
Yok Kürt kökenli bir yurttaş değil, Ermeni…
O gün bugündür ona giderim arabanın lastikleri için…
Konuyla ilgisi alakası yok, yeni geldim, arkamdan bir müşteri…
Ayaktayım, henüz girmişim, tabii Almanca buyurun nasıl yardımcı olabilirim diye sordum…
Anaaa…
Kadın benimle güzel güzel Türkçe konuşmaya başladı ya…
Tamam henüz çat pat ama aslında fena sayılmaz Türkçesi…
Üç – dört sene olmuş Antalya’ya yerleşeli…
BAK…
ALMAN, Türkçe öğreniyor, özeniyor ve benimle kendi memleketinde Türkçe konuşmaya çalışıyor(!)
Özenmek, istek kardeşim istek…
Azim…
BU BENIM DILIM veya bir başkasının ama öğrenmeye çalışmak…
Takdir edilecek bir davranış değil midir?
Öğrenmeye çalışmak!
Bu gibiler, özentiler…
Evladıyla Almanca onu da iyiden çok kötü şekilde konuşanlar…
Ne bekleyebilirsin böylelerinden?
Ondan sonra…
Bu orospuların s.ctığı çocuktan hayır bekle. Nereden biliyorum “Türk” olduklarını?
Çocukla Almanca, beter bir Almanca ama kendi aralarında Türkçe konuşuyorlar…
İstemeyerek kulak misafiri oldum…
Çocuk ile…
Dedim ya bağıra bağıra Almanca!
Yok, vallahi billahi ağlanmıyorum…
Wiesbaden…
Alt tarafı on kilometre, Rhein (Ren) kenarı hadi ben diyeyim on beş…
Sen yirmi demiş ol…
Ne zamandan beri girmiyordum, hiç işimde düşmedi Wiesbaden Biebrich’e…
Yollar tadilattaymış, kapalı…
Esas buna tepem attı, esas buna…
Diğer iki zibidi üstüne tuz, biber ekti.
Not macht erfinderisch der Almanlar…
Evet, darda kal, zorda…
Kafayı çalıştıracaksın!
Dedim ya ömrümde çok parasız kalmışımdır…
😊
Allah’a çok şükür, çok şükür Allah’ıma…
Ders…
Tecrübe!
Saman, pamuk en kötü ihtimal ile eski bir battaniye…
Veya en güzeli eski kuştüyü yastık, en etkilisi…
Gördüğünüz…
Evlerin ısı yalıtımında kullanılan bir malzeme, kardeşten kalk gidelim yaptım…
Güzel güzel, tıpış tıpış geldi benimle, kendi ve evladın arabasına…
Biliyorum…
Herkes benim gibi dağ başında, Sibirya’da oturmuyor…
Fizik kardeşim fizik…
Pil, akü soğukta çok çabuk kapasite kaybeder, bir iki derecenin bile önemi var. Sar…
Sarmala akünü, kafan rahat. Yok…
Aküyü değiştirmedim sevdiceğim, benim ben Önder…
Ben yaparım, bu sabah BUZ gibiydi, önlemini de alırım.
DUR…
Daha bitmedi, henüz tepemin atma sebebini anlatmadım VE EMINIM…
Birçoğunuz böyle bir şeyi daha ömründe görmedi, düşünmedi…
BILIMSELLIK…
Evet efendim, kadına bile dokunmak bilimsel verilere göre…
Yok cinsel eğitim vermeyeceğim size…
Nefesin, ele hakimiyetin bilimsel grafikleri, ilginizi çekecektir.
Dediğim gibi yollar kapanmış, mecburen girdim Biebrich’e…
Uzaktan, geçekten uzaktan gözüme çarptı, kıpkırmızı bir tabela, üstünde üç hilal…
Hah dedim bir Camii daha…
Dün…
Avrupa Birliği ne açıklamıştı?
Tayyipistanın Avrupa Birliğine giriş sürecini durduralım…
TAMAMEN…
Anlatmışımdır okul hayatımı falan, kulaktan dolma, evden…
Okuldan, haberlerden gençlerin, yaşıtlarımın Türk’ün askeri hakkındaki düşüncelerini…
Darbeleri falan…
Darbeci değilim, AMA genelde coğrafyamızda, özelde Türkiye’de…
Asker…
Her ne kadar çelişkili gibi gelse bile kulağa, “demokrasinin”, laikliğin teminatı…
Siyasal İslam tehlikesi her an, her yerde!
Her neyse…
Konumuz bu değil…
Tabelaya yaklaştıkça MHP ile ilgili olduğunu anladım, MHP ifadesi yer alıyordu tabelada…
Yanından geçerken tüm yazıyı okuyabildim…
Tabii Almanca…
MHP, gençler kültür merkezi(!)
Tamam dedim, tepemden aşağı kaynar sular indi…
Bir yılan ini daha, zehirli yılan…
YALAN!
Gençleri zehirleyecekler orada yine anlaşılan!
Bad – Schwalbach…
Osmanlı Camii, g.t kadar Taunusstein’e de bile açtılar bir Camii, bir kez gittim…
Bir daha tövbe!
Küfür ede ede gittim gitmem gereken yere…
Bilmem düşüncelerimi, görüşlerimi paylaşır mısınız?
Ne kan ne kafatası…
Dene bak belki benimle görüşe birliğine varırsın…
TOPRAK…
Toprak kardeşim toprak ve O toprakta dünden bugüne yaşananlar…
Ortak sevinçler, kıvançlar ve üzüntüler…
Çileler kardeşim çileler…
Çile…
Kürt, Türk, Ermeni, Hristiyan, Müslüman…
ULAN…
Yahudi ayrımı yapmıyor, “genelde” HEP BIRLIKTE çekiyoruz çileyi…
Öyle değil mi?
Gittim lastikçiye…
Bilmem kaç kardeş…
Anne, baba vefat edince > hep birlikte < tutturmuşlar Almanya’nın yolunu…
Göç etmişler…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Buraya DIKKAT…
Yok…
Kesinlikle değil, beni tanıyan ve tanımayan…
Tanımayan, bu çok önemli…
Hepimiz bu toprakların evladıyız değil mi?
Kürt kökenli kardeşlerimizde de görüyorum bu…
Sapık davranışı…
Yani özel olarak ben oradayım diye yapmıyorlar…
Ya Ermeniysen, Ermeni, Kürtsen, Kürt…
İlle Türkçe konuş demiyorum ama hani fitil olduysan bu dile…
Ulan ne b.k yemeye ZORLAMA Almanca konuşmaya çalışıyorsun?
İlle kafatasçılık, ille kan temelinde sapıklık yapacaksan…
Niye Almanca, niye?
Bu ayrımcılık niye?
Dil kardeşim dil…
Bizi birleştiren değil mi?
Diline…
Dinine hâkim olmayandan, bu bilinçten ne beklenir ki?
Anladın mi neden tepemin attığını şimdi?
Neyse gelelim grafiklere…
Başladığımı bitirmek anlamında…
Elim sakindir benim…
Nefesim…
Bilinç ile alınıp verilir. Unuttum, yıllardan beri konun dışındaydım, bunun için eğitildim…
Evet…
Bir atıcının bilimsel değerlendirilmesi, yazılımlar vasıtasıyla bilgisayar ile…
Af yok, af etmez en ufak bir hatayı koyar ortaya…
Dikkat edin el sakin gibi görünüyor ama tir tir titriyor…
Ve yine, bilişimin teknik yönden her alanında çalıştım tek istisna, onun dışında her alanında…
SMD parça tamiri dahil, yani gerçekten tamir…
Toplu iğne başı kadar, sakin el ister, iyi gören gözler. Ben bu gibi şeylerle başladığımda bir işyerinin donanması 50 bin Marktı.