Ekonominin matematiği – Nord Stream iki

Ülkede şahin, dışarıda güvercin…
Allah belamı versin yalanım varsa…
O kadar isterdim ki iktidardaki hayvanların bir konuda olsun başarılı olmalarını, yokkk…
Onlar açısından değil ülkemizin bir başarısı, ileri gitmesi açısından.

Bak…
Bazı anlattıklarım, yazdıklarım…
Şahsım hakkında da sana inanılmaz gelebilir, INAN…
Bana inanıp inanmaman umurumda değil, affedersin sikimden aşağı Kasımpaşa…
Ve EVET aynen böyle yönetiliyoruz!

Buna yönetilmek denirse tabii…
Kimseye yalan borcum yok, kimseyle bir derdim de yok…
DINCI…
Bir istisna!

Dinci ve bölücü, geçmişim…
Şimdiki halim…
Bildiklerim veya bildiğimi sandıklarım ne doğduğum ne doyduğum topraklara, insanlara hainlik etmedim. Şimdilik Türkçe yazacağım, eğer fırsat bulursam aynisini Almanca tekrarlayacağım gün içinde!

BSI…
Alman “devlet bilişim güvenliği”
Artık etkili değilim, hiç bir konuda, hiç bir…
AMA tepkiliyim…
Biliyorsunuz, belki duydunuz…
Aralarında “önemli şahsiyetlerinde” bulunduğu bir Hackleme skandalı yaşanıyor Almanya’da…
“O çocuklar”
Her biri birer uzman, her biri bilgili ve çok yetenekli…
Suçluyorlar onları…
Kardeşim bilişim güvenliği o kadar karmaşık, o kadar geniş kapsamlı ki…
Kapayamazsın o koca delikleri!

IMKANSIZ!!!

Bu açıdan, her önüne gelen “hayvan”
Bilgisayarı açıp kapamasını becerebilen YINE en büyük güvenlik açıklarından biri!

Çocuk oyuncağına çevirdiler bilişimi…
>>> ### !!! Hep uyardım, ikaz ettim !!! ### <<<
Kullanma kredi kartlarını, yok ceple ödeme şekli…
BAK…
Sonunda SIM kartları kaldırılıyorlar, yok artık yeni modellerde, doğrudan cebe dahil edildi…
Bir cep, bir insan…
Saydam olan, CAMDAN!

Sen…
Dalga mı geçiyorsun insan ihtiraslarıyla, açgözlülüğü ile…
Bilmedin mi, anlamadın mi insan denileni???

Sabah uyandığımda ilk yaptığım başımın sol tarafını elledim…
Buz gibi…
Sonrasında haberleri izlemeye başladım.

Sıyırdım kardeşim sıyırdım, işlemciyi yedim…
Soğutmuyor artık, işlemci haddinden fazla ısınıyor. Bu teknik açıdan şu demek:
İşlemci
Ölmek üzere, ısı, termik ölüm!

Henüz ayaktayım, henüz işlemci iyi kötü çalışıyor…
Hafta sonu yaşanan gelişmeler, hele hele dün Alman haberlerinden geçenler beni irkiltti…
Buna göre ki bunun ne demek olduğunu anlayacağından şüpheliyim ama ben yine de yazmış olayım, kısa kelimler ile anlatmaya çalışayım; ÇÜNKÜ önümüzdeki yıllara bir gösterge:

Almanya’da…
Her >>> yedinci kadın <<< ailenin ANA geçim, gelir kaynağı!!!

Yine Hristiyan âleminde üçüncü ana akım olan Ortodoks Kilisesi…
İstanbul da ikamet etmesi…
RUS kardeşim Rus, Ortodoks Hristiyan ve “aslında Ortodoks görüşün” temsilcisi olan İstanbul’un…
Ukrayna “hamlesi” bağımsızlığını ilan etmesi(!)

Bak güzel kardeşim, canım, canımdan can olan kardeşim…
ANLA…
Dünyevi işler başka ruhani bambaşka…
Karıştırma armut ile elmayı, atma bir sepete, kabul etme torba yasaları…
O ayrı bu ayrı çünkü!!!

Trump…
Nord Stream II’ye “ağır yaptırımlar” koyacağını ilan etti…
Neydi Nord Stream?
Hani bir “mavi akım” projesi vardı bademlerin, yine hafta sonu ekonomik haberlerde Putin ve ekonomisinin çok zorlandığı iddia edildi, olabilir mi?
Olabilir!

Nord Stream başka bir güzergahtan Avrupa’ya gaz taşıma projesi (…)

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Bu bağlamda “İpek Yolu 2.0’ı” sakın unutma, görmemezlikten gelme…
III. Havalimanı(!?)

Gir bak arşivlerime hepsini anlattım, hepsini…
Ekonomi zora girdi mi…
KADIN…
Ana geçim kaynağı, “ucuz işgücü”
Anlattım…
İpek Yolu projesini

Ekonominin temel kuralları vardır…
TEMEL…
Kaideleri ya, kaideleri…
Örneğin Borsa – Altın denklemi…
>>> her şey AMA her şey alt üst, hiç bir kural hiç bir denklem hiç bir güven kalmadı <<<

11:32/09:32

Dolar 5,36
Euro 6,13
Çeyrek altın 365,09
Borsa 89592

Sadece ekonominin değil ülkenin tümden matematiği şaştı…
Hırsız kardeşim hırsıza emanet ettin mi kendini…
Ne mal ne can güvenliği!

😊

Yakında “Amerika”, inan hiç şaşırmayacağım

oku

Uyuyamıyorum çok ağrılarım var…
Çok yordu!

İlaç içmek istemiyorum…
Midem…
Kimya fabrikasına döndüm!

Niye yakalanıyorlar biliyor musun?
Ya kendilerini çok akıllı sanıyorlar ya para, mevkii…
İnan deli para var ardında…
Yani şahsi ikbal. Ben…
Sadece bilgi, satmak için değil…
Kendim için, sevdiklerim için >>> hiç bir menfaat peşinde değilim <<<
Ama bilmek…
Ama anlamak…
Ama emin olmak çok önemli benim için…
Bana ne bilmem kimin bilmem nesinden?

Ama…
Herkesi ilgilendiren bir şeyse o başka, unutma eskilerdenim, bayağı bir eskilerden…
YEMINLIYIM…
Kişisel bilgilerin gizliliği…
Kahpenin bile kişisel bilgilerine sahip olsam açıklamam…
ILKE MESELESI…
Sonra her şey > meta < bilgilerde gizli, dosya
😊
Karda yürü ama izini belli etme!

Yani yazarım ama bölük bölcük…
Bir orada bir burada, toparlamak için tüm bilgiyi…
Takip gerekir, şifreyi bileceksin…
Sözlerimin çözümlemesini…
Mantık gerekli, diplomatik dil bilgisi…
BAZEN…
Söylediklerim değil, ima bile etmem AMA aslında söylemem gerekenleri…
O sözleri, cümleleri söylememem asil önemli olan…
Ne dedim hep sana?
Dikkat et cümle kuruşuma!

Kısacası…
Bu site armut piş ağzıma düş sitesi değil verilen…
VE…
Verilemeyen ama düşünerek…
Çünkü…
Gerekli olan her türlü bilgiyi veririm belli bir sonuca varman için!

Vallahi billahi doğru, yemin ediyorum doğru. Evettt

Benzin…
Üstüne bir kibrit…
Kadın değil misiniz hepiniz?
Toptan, hepten kurtuluş!

Ama…
Var ya, vallahi billahi hatunsuz da olmuyor ya…
Işe yaradığınız anlarda olmuyor değil!

Geceler uzunnn…
Geceler soğuk, eh sizsiz bebede olmuyor…
Iki kelimenin belini kırmalı, biraz kavga tadı tuzu…
Boş ver yatağı, yat sevdiğinin kucağına kapa gözleri…
Tenin…
Tene teması…
Kalpten dudağa, dudaktan transit yüreğe…
Mecburuz, mecbur!

Uğraştırıyor namusuz beni…
Dişli çıktı, zorluyor…
Hackliyorum bir şeyleri, daha doğrusu hackleyemedim…
Dedim ya zorluyor AMA…
“An” meselesi!

Hackliyorum diyorsam…
Çocuk değilim, en ufak bir değişiklik yapmamak, iz bırakmamak koşulu ile…
Yoksa…
Filtreli bakarsın dünyaya…
Bu yaştan sonra parmaklıklar ardından hava almak hoş olmaz, anlıyorsun beni değil mi?

Kimse sana hak vermez, kimse senin hakkını aramaz sen hak aramazsan; Meşruiyet meselesi

Belki kızıyor belki anlamıyorsunuz beni(!)

Gasp edici…
İşgal edici…
Çeteci…
Rehine almak suretiyle fidyeci…
Şantajcı…
Hırsız…
Adi ve nitelikli hırsız…
Organize suç örgütü, öf hem de ne organize…
Aldatmak, yalan söylemek suretiyle nitelikli dolandırıcı(!)

En kötüsü, karaktersizliğin kendisi insanların tertemiz dini duygularını suiistimal ederek…
Din simsarları!

Ve koltuk sevdalıları…
Onlarda birer işgalci, gaspçı…
Sözde muhalefet liderleri, saf değiştirerek artık sözde ittifak adı altında iktidara ortak…
VEYA…
Ki kararsızım hangisi daha kötü Atamızın partisini, Cumhuriyet Halk Partisini devşiren…
Diğer adi mi?
Hangisi daha adi, daha şerefsiz daha soysuz?

Resimlendi, belgelendi oy hırsızlıkları…
Yıllardan beri her seçimde yapılan usulsüzlükler, bir yenisi önümüzde…
Hatta benim bile arşivlerimde yer alır kimi görüntüler, yayınladım geçmiş zamanda…
DUR…
Kediye dur diyen oldu mu hiç, hangi muhalif parti “lideri” itiraz etti?
Ati alan…
Üsküdar’ı her seferinde sorunsuz geçti…
Gayri resmi, gayri meşru başbakanlık, göt kılı cumhurluğu…
Seçimlere, usulsüzlüklere…
İtiraz edip yüce divana giden OLMADI, bırak alelade mahkemeleri, YSK zaten yandaş VE yoldaş…
Bu rezillikleri uluslararası mahkemelere taşıyan oldu mu?

EVET…
Önder Gürbüz, yani ben bu sistemi, bu yönetimin meşruiyetini sorguluyor…
Şüphe duyuyorum hem iktidarda olandan hem muhalifinden…
Tatmin et beni, kanıtla resmiyetini!

Gayri meşru…
Veletti zina seni!

GÖR, ANLA gerçek BÖLÜCÜ KIM(LER)?!!!

Benim yaşımdakiler hatırlayacaktır…
Gençler muhtemelen bilmeyebilir(!)

Orospu çocuklarından…
Götün basın sözcüsü, Kalın…
Suriyelilere, „Kürtlere“ yönelik sözlerinde…
Dini…
Mezhepsel ayrım gözetmediklerini söylemektedir…
Demek ki böyle düşünceleri var yoksa zikir etme gergi duyar mıydı?
Yok bunlarında PKK’dan bir farkı, yok…
Hatta bunlar daha tehlikeli çünkü bodoslama dalıyorlar bölücülüğe, her yönden…
Her yönden bölüp parçalamaya çalışıyorlar!

SÖYLE…
Allah var yukarıda unutma, söyle…
Bunlar gelmeden önce sen herhangi bir siyasetçiden, hükümet ve hükümet sözcüsünden…
Gerçek Cumhurbaşkanı ve / veya sözcüsünden böyle sözler duydun mu?

Geçen gün yazdım “yayın yasağını” Iğdır Şehidimiz

Bilmiyorum gördünüz mü şehidimizin gazetelerde yüzünü…
Gencecik delikanlı, yakışıklı…
Allah…
Öncelikle anneciğine sabır versin, sonrasında babasına, sevdiğine…
Yine yazmıştım hayati öneme sahip ilaçları, bak ne yazıyor İzmirlim!?

Efendim halkın sağlığı söz konusuymuş…
Eczanelerde poşet muaf tutulacakmış(!)

Elimden gelse, sağlık yerinde olsa eskisi gibi…
Her birinizi AMA en başta Kasımpaşa ayısını analarının…
AMINA…
Geri sokmaz mıyım?

Kanser
5 Ocak 2019

Onur Hamzaoğlu, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’nden mezun oldu, Hacettepe Üniversitesi’nden halk sağlığı uzmanlığı aldı, Kocaeli Üniversitesi’nde profesördü.
2009 yılında Dilovası ve Kandıra’da araştırmaya başladı.
Bebeklerini emziren annelerin sütünde yüksek miktarda ağır metal tespit etti. Bu bölgede dünyaya gelen ve henüz anne karnındayken etkilenmeye başlayan bebeklerin ilk kakasından alınan örneklerde, kurşun, cıva, arsenik, kadmiyum, alüminyum gibi ağır metaller buldu.
Aslında bu sonuçlar çok da şaşırtıcı değildi.
Çünkü, Dilovası’nda her 100 ölümün 33’ü kanser yüzündendi, Türkiye ortalamasının üç katıydı.
Profesör Onur Hamzaoğlu araştırmasında elde ettiği verileri 2011 yılında basın yoluyla kamuoyuna açıkladı.
Vay sen misin açıklayan…
Kocaeli büyükşehir belediyesi ve Dilovası belediyesi tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, dört yıl hapisle cezalandırılması istendi.
YÖK’e şikayet edildi.
Kocaeli Üniversitesi tarafından hakkında soruşturma başlatıldı.
“Halkı paniğe sevketmek”le suçlandı.
Yandaş medya tarafından linç edildi, “yalan söylüyor” denildi.
Kocaeli büyükşehir belediye başkanı “şarlatan” bile dedi.
Mahkemelerde yıllarca sürüm sürüm süründürüldü.
Davaların hepsini birer birer kazandı ama, kara kaplı deftere yazılmıştı… Fetoyla mücadele ediyoruz ayaklarıyla, kanun hükmünde kararnameyle üniversiteden atıldı.
Yetmedi… Sayın hükümetimizin Suriye’ye yönelik askeri harekatını eleştirdiği için “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”le suçlandı, şırrak diye tutuklandı, altı ay hapis yatırıldı.

Profesör Onur Hamzaoğlu’nu imha etmişlerdi ama, Profesör Onur Hamzaoğlu sayesinde artık mızrak çuvala sığmıyordu.
Dilovası gerçeği örtülemez hale gelmişti.
Sağlık Bakanlığı mecbur kaldı… 2011 yılında “Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli’nde çevresel faktörlerin sağlık üzerine etkileri” adıyla bilimsel araştırma başlattı.
Proje beş yıl sürecekti.
Aslında niyet taa en başından gayet belliydi… Araştırma bölgesini genişletmişler, araştırma süresini uzatmışlar, böylece kanser gerçeğini halının altına süpürerek, sayın ahalimizin unutmasını sağlamışlardı.

Tam düşündükleri gibi oldu.
Unutuldu.

Araştırma 2016 yılında tamamlandı.
Güya 2017 yılında sonuçları açıklanacaktı.
Açıklanmadı.
2018 bitti.
Gene açıklanmadı.

Bu araştırmada görev yapan Akdeniz Üniversitesi akademisyenlerinden gıda mühendisi Bülent Şık dayanamadı, Cumhuriyet gazetesinde dört bölümlük dizi yazı yayınladı.
“Türkiye’yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz, işte zehir listesi” diyerek, çatır çatır çatır yazdı.

Yeraltı-yerüstü su örnekleri, toprak örnekleri ve 1380 gıda örneği üzerinde çalışılmıştı, 15 bin civarında analiz yapılmıştı, analiz edilen örneklerin yüzde 40’ında kimyasal madde saptanmıştı, insanlarımız soludukları havayla, yedikleri yemekle, içtikleri suyla kanserojen madde alıyordu, Sağlık Bakanlığı’nın açıklamadığı rapor buydu.
Tekirdağ, Kırklareli, Edirne’de her beş ölümden biri, Kocaeli Dilovası’nda her üç ölümden biri, Antalya’da her on ölümden birinin sebebi kanserdi.
Endüstriyel atıklar, Marmara denizindeki balıklara bile, kabuklu canlılara bile zehirli kimyasal madde bulaştırıyordu.

Vay sen misin bunu açıklayan… Sağlık Bakanlığı suç duyurusunda bulundu. “Yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı, gizli kalması gereken belgeleri açıklamak”tan dava açıldı, 12 yıl hapsi isteniyor!

Yani… Halkı göz göre göre kanser etmekte sorun yok ama, halkı kanser konusunda uyarmak suç bu ülkede!

İstediğin kadar organik beslen…
Kahırdan kanser olur insan Türkiye’de.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/yilmaz-ozdil/kanser-2994976/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

Aman dikkat “şüpheliler” kaçmasın!</strong
6 Ocak 2019

oku

Az kötü bir insan değilim, utandımmm sevindim!

Bugün Pazar değil mi?
Çoğu insanın dinlenme, istirahat günü…
Dükkândayım, dükkândayız…
Benimde, hanımında yapması gerekenler var. 365 gün…
Neredeyse 24 saat…
Sadece biz değiliz böyle, serbest meslek sahiplerinin yüzde 99 buna katlanmak zorunda…
Müşteri…
Velinimet AMA bizde sadece insanız be, sadece birer insan, yorulan. Hele ben, hele ben…
Nefes almak bile yoruyor bazen!

Hareketlerim o kadar yavaşladı ki…
Ağır çekim!

Hanımda çok ciddi rahatsız, üzülüyorum, çok üzülüyorum kadına ama elimden bir şey gelmiyor…
Gitmem gerekti, aman ne küfür ettim ne küfür…
Küfrün bini bir para…
Omacık, rahmetliyi hem severdim hem bana çok yük oluyor, bebek gibi onunla ilgilenmemi benden istiyor diye çok küfür etmişimdir, aman ne küfürler. BAK…
Sonunda ne sürpriz…
Allah var yukarıda, Allah…
Kul olmasa bile O şahidim…
Bana ciddi ciddi çok işkence ediyordu, insan eti insana ağır gelirmiş ne kan ne can bağımız vardı arada. Bana, aileme, sevdiklerime yapabileceği en büyük sürprizi, iyiliği yaptı. Allah razı olsun hem ondan hem Opa’dan.

Gittim geldim, emir eriyiz ya…
Hanıma hep kızarım, çok, çok, çok eski müşterilerimizden…
İhtiyarladı, çoğu gibi evden çıkamıyor. Eve özel hizmet, prova, götür – getir…
Çok şükür aslında ihtiyaç yok buna, müşterilerimiz gelir dükkâna…
Gel de söz dinlet kadına. Sever ihtiyarları, ilgilenir onlarla…
Ele güne muhtaç olmadan, devlete el açmadan yuvarlanıp gidiyoruz, dayamıyoruz bir tarafımızı Alman devletine birçoğunun yaptığı gibi.

Haberim yok, yolda giderken birdenbire bir sincap çıktı arabanın karşısına…
Acı bir fren, direksiyon kırma…
Hayvan kurtuldu, reflekslerim, çok sevindim hala yerinde…
Üzülüp duruyordum, çünkü benim için hayati…
Tahmin edemezsiniz neden ama gerçekten reflekslerimin yerinde olması benim için çok önemli.

Geldim…
Bir zarf, bir Alman için çok ciddi bir meblağ…
Bahşiş…
😊
İçinden bir kart, teşekkür ediyor gidip geldiğimiz için…
Altında kalmam…
Hanımın fikri, ben çikolata düşünmüştüm ama işlerini götürürken güzel bir buket çiçek yaptırır öyle götürürüm götüreceklerimi. Bu dünya…
Al gülüm ver gülüm dünyası…
Unutma…
İnan bana yaptıklarının veya yapmadıklarının mükâfatını görüyor, cezasının bir kısmını bu dünyada ödüyorsun, gerisi kalmış Tanrıya, öte tarafa!


+

Not: Neden kızar ederim biliyor musunuz?
Çünkü…
Neredeyse HER ŞEYIN ucu bana dokunuyor, benim elimden öpüyor…
Yapamıyorum artık, yarış atıydım…
Bir çoban köpeği, bir kurt…
İhtiyarladım, sağlığım, itin – köpeğin maskarası oldum…
Tükendim, gerçekten tükendim.

Yine de…
Allah’a çok şükür, çok şükür bu günlerimize…
Allah…
Cümlemizi beterinden korusun.