Dolar 5,56’yi gördü tutunamadı

O küçücük peak’i görüyor musunuz?
Yokkk…
Ping değil…
😊
Peak, peak 5,56 demek!

Bu grafikten çıkaracağımız sonuç nedir?
Önümüzdeki dönemde, üç vakit mi desem beş mi BILMIYORUM…
AMA…
Gidişat o yöne sanki!

Henüz erken bir şeyler söylemek için ama sanki beklenen daha önce gerçekleşecekmiş gibi…
ABD…
Tabii anlayana, resesyona doğru bir eğilim var ki tüm dünyayı etkileyebilir(!)

Beklemek lazım Almanya verilerini ve FED açıklamalarını, kullandıkları kelimelere çok dikkat etmeli!


+

Hep derim lafla peynir gemisi yürümez…
Yürümez kardeşim yürümez…
VE…
Bu IKI ADIDE laf çok, icraat yok!

Yaptıkları tüm şeyler göstermelik, icraat değil…
İçtihat!*

* Düş veya İctihâd…
İctihâd, (Arapça: اِجْتِهاد) İslam hukuku terimi. Arapça kökenli sözcük bir İslam hukukçusunun fıkıh usûlü prensiplerini kullanarak hükme varmak için çaba harcamasına ve sonunda vardığı hükme verilen isimdir.

Offf, Allah o kadar büyük ki! Bir kez daha gösterdi kendini

YOK, yok kardeşim yok…
Şans mans değil bu, olamaz, imkânsız…
Geldim, bir kahve, iki soluklanayım, ilaçlarım…
Gideceğim gene.

Sabahtan izlediniz mi bilmem, Aly.rak konuştu yine…
Ardından pezevenk…
Aman da aman neler neler anlattı gene, of, of, of…
Ne hayaller, RAKAMLAR ORTADA…
Millete işsizlik, hele gençler arasında…
Onlar anlatmaya, sizler inanmaya devam edin iyi mi!?

Ben kaçtım, gibi…
Yokum yani!

14:14 / 12:14

Dolar 5,52
Euro 6,32
Çeyrek altın 372,20
Borsa 90955

Dikkat edin bak, ÇOK ÖNEMLI
Dün yazdım ekonominin temel ilkeleri, iktisat bilileri…
Altın…
Dolar denklemi, dolar çıktıkça atin fiyatlarında artış olması gerekmez mi?

Tayyipistanda…
Her şey ters kardeşim, her şey ters. Hiçbir kural hiçbir nizam yok…
Her şey tesadüfi…
Ve öyle yaşıyoruz, huzursuzluk içinde, önümüzü bir milim dahi göremeden!

Öğlen, Cem Seymen ve diğer ekonomistler…
PEMBE TABLOLAR, yok efendim uluslararası konjonktür, piyasalar bilmem ne…
Siktir lennn, siktir git oradan!

Hiç kendinize şu soruyu sordunuz mu, balıklar su içer mi?

Nereden ve neden mi aklıma geldi?
😊

Sonra, düşünün biraz cevabı gün içinde!

Yaşadığın ortama bakar…
Hangi su tipinde yüzdüğüne, hatırlıyor musunuz…
Tatlı su manyağımı, DEMEDIM MI sebepsiz, nedensiz EN UFAK bir şey söylemem, yazmam…
Sözlerimin çözümü…
Şifreyi bilmeli!

Tatlısu, tuzlusu…
İleri, tatlı su demokratları…
Ve siyasetleri, daha doğrusu cehaletleri…
Pezevengin konuştuğu yetmedi, türbanlı orospusu da dile geldi, anlatıyor poşetlerin, plastiğin zararlarını(!)

Kendimi…
Sevdiklerimi…
Korumakla yükümlüyüm, ben bir babayım, bir evlat, ağabey…
Mesulüm, sorumlu yazamam açık açık, sokamam, sokarım da sokamam ta gözünün içine…
Koyamam önüne…
Armut piş, ağzıma düş!

Hatırlıyor musunuz yılbaşı öncesi uyarımı…
Ne demiştim?
DOLDUR DEPONU ve YEDEKLERI…
Dün gece çok önemli gelişmelere gebeydi, Tayyipistan ile başlayalım:
Motorine (dizel) 18, benzine litre başı 17 kuruş zam geldi!

Belki hatırlarsınız, eski, bu sitenin hatırlı okuyucuları, imtiyaz sahipleri belki hatırlayacaktır…
Yazmışımdır, anlatmışımdır kömürü…
Canlının…
“Ham maddesi” bir o kadar önemli tuz…
Elektrik akımı…
Üstün körü geçiyorum, anlatamam şimidi saatlerce ayrıntısını, çıkmam gerekiyor doktor…
Belki iptal edeceğim bu randevuyu, canım istemiyor gitmek…
AMA diğerine gitmek, katılmak zorundayım…
Hayati!

Her canlının bir miktar tuz vardır bünyesinde, terlediğin zaman hiç ağzına gelmedi mi?
Tuzlu, tuzlu…
Tatlı su balıkları su içmek zorunda değildir…
(Karıştırıyorum bazen, kafa kardeşim kafa, hafıza! İlgilenenler tekrar kendileri araştırsınlar, tersi olabilir yani. Doğru bildiğimi yazıyorum, kimseyi yanıltmak istemem)
Tuzlu su balıkları içmek zorundadır…
OSMOZ bunun nedeni, dediğim gibi saatlerce anlatmaya vaktim yok şimdi…
İlgilenenler okusun, öğrensinler…
Sadece kısaca değinmiş olayım, çevrenle ilgili. Yaşadığın ortam “senden tuzluysa” O aldığın tuzu tekrar bedeninden atmak zorundasın(!)

DIKKAT…
Tatlı su balıkları su içtikleri takdirde >>> patlama <<< tehlikesiyle karşı karışadırlar!
VE EVET, “bizim” bademler patlamanın eşiğindeler!
Bak güzel kardeşim son defa ve tek tek anlatmak şartı ile…
Askeri operasyonlar…
Gizlidir…
Emniyet güçlerinin yaptığı neredeyse her operasyon duruma göre gizlidir, veya çok gizli…
DÜN…
Avrupa Birliğinin Iran yaptırım kararı…
Taaa aralık ayından beri >>> bağıra çağıra <<< TIPKI…
Hani ibadet etmeye gidiyorlar söze, örneğin Cumaya göstere göstere…
Duyura duyura…
Fırat’ın doğusu, batısı her ne b.ksa, ULAN bu ne bitmez hazırlıkmış böyle…
Giremediler, gidemediler bir türlü!

Çıkmam lazım, YOK anlattığına değmez…
Dün dediğim gibi dikkat et bugün piyasaya…
Hani 15 Temmuz, “hemen ertesi” o yoğun tutuklamalar…
Her şey senaryo gereği, tıpkı şimdi VE geçenlerde olduğu gibi (Rahip meselesi)
Otur izle tiyatroyu, Sen gerçekten >>> her şeyi HAK ediyorsun <<<
Korkuyor sözde milliyetçi, uyarıyor…
31 Mart sonrası Nisan ayı…
Ben demedim mi ilk yarısı?

Şüpheliyim yazdıklarımdan bir sonuç, bir anlam çıkardığından…
Daha açık yazamam, yazmakta istemiyorum zaten…
Sen en iyisi oku gazeteleri!

Onlar Arslan payını aralarında paylaşıyorken, memleketi pazara çıkarmışlarken…
Sen…
Senin önüne atılan kemikler ile idare et!


+


+


+


+

Kredi Kartı refahı…
>>> borç, borç <<<
Göreceksiniz daha HAK ETIKLERINIZI!

Hazıra dağ dayanmaz…
Bak, bitti. Ben keyfimden mi yapıyorum yapmam gerekenleri KIII…
Hiç ihtiyacım yok buna çok şükür…
Ama evlat…
AMA ISTIKBAL!

Ben kaçtım, kaçta dönerim bilmem

Alooo Ankara duyuyor musun beni?

Nasırlı ellerle üreticimiz, çiftçimiz…
Ziraat Bankası senin bankan değil miydi?
Atatürk ve arkadaşları sen bu bankadan ihtiyaçlarını karşılaman için kurmamış mıydı?

GÖR…
Geldiğimiz günleri…
Kredi kartı borçlarını ödeyemeyen birçok sorumsuz VE evet, biliyorum başka türlü geçinemediği için kimi vatandaşa “ucuz yollu” kredi kartı borçlarını kapama kredisi sunuyorlar SENIN bankan vasıtasıyla millete.

İyi de…
Bu ADILERIN sözde devlet yöneticilerin borçlarını hangi banka karşılayacak?
IMF mi?

Son şansındır, son ta 2023’e kadar, ders ver bu pezevenklere, hesap sor…
Olmadı…
Sokaklara dökül!

>>> Kafa duman, galiba dün yazdım AB(D) diye <<<

VE AB…
İran’a sözde uygulayacağı terör olayı yüzünden yaptırım kararı aldı…
Bayrak yarışıdır bu, bayrak. Yorulan bayrağı devir ediyor…
Boynumuza atılan kement gittikçe daralıyor…
Üstünde durduğumuz tabure zangır zangır sallanıyor, Allah…
Vatan ve milleti korusun!

Başımızda kör ve cahil hayvanlar!

AFD, rüzgâr erken fırtına biçer

Sağ görüşlü bir milletvekili saldırıya uğradı, ciddi bir saldırıya…
Aslında bana ne ama bu sözleri yazmak için bir vesile…
Tabii sözlerim Türkiye için geçerli, Almanya başka…
Gerçek demokrasilerde insanlar dertlerini konuşarak, problemleri tartışarak çözer…
İleri demokrasilerde…
Kinin ve nefretin hâkim olduğu bir ortamda…
Meşru seçimleri çeşitli hileler, hırsızlıklar, şark kurnazlıklarıyla kendi lehlerine çevirenler…
Yalan ve dolanı gündelik ekmek haline getirenler ile demokratik ve meşru ve barışçıl mücadele etmen takdir edersiniz ki mümkün olmayacaktır.

Şiddet yanlısı değilimdir, sadece gerçekçiyim…
Kendileri sormuşlardı bu soruyu, kanlı mı olacak kansız mı?
Cevabı…
Kesinlikle kanlı!

Veee kapanış

19:16 / 17:16

Dolar 5,49
Euro 6,28
>>> Çeyrek altın 372,18 <<<
Borsa 90697

Bugün Salı’ydı ya, gurup konuşmaları…
Aman ne alkışlar, aman ne alkış…
Alkışlaya alkışlıya batıyor ülke!

BAZEN (…)

“bizim sessiz yeleksizler” başlıklı yazınıza istinaden

Sevgili dostum, Doğru…
Adın gibi bazen çok doğru çok güzel sözler dökülür kaleminden, severek okurum seni…
Bazen…
Tepemi attırırsın, çeyreğin iki buçuk gram kalan aklını…
Kızarım, nadiren sana yazar tepkimi gösteririm.

Özür dilerim, senli benli yazdığım için…
Yine…
Ki umarım sende beni bir dost olarak görüyorsun(uz)dur, dostum dediğim için…
Nihayetinde aramızda bir samimiyet yok ama tabiri caiz ise…
“Aynı mahallenin çocuklarıyız!”

Bazen düşünürüm dostum, yok aslında beyin harıl harıl sürekli düşünüyor da…
Bazen diyorum…
Acaba biz mi kendimizi ifade edemiyor, derdimizi anlatamıyoruz?
YOKSA…
Biz hep böyleydik de bu zibidiler ile, yüz bulan, zemin bulan sayın halkımız…
>>> gerçek yüzünü <<< göstermeye başladı?

Yaşadıklarımız…
Gördüğümüz ve şahit olduklarımız yıllarca bastırılmış…
Yıllarca gizlenmiş duyguların, isteklerin salt dışa vurumu mu?
Hangisi dostum hangisi…
Bizler mi kendimizi halkımıza anlatamıyoruz YOKSA halkımız…
Şu anda gördüğümüz, siyasi güç ve desteği ardına alarak riyakârlığa son veren sözde Türk, özde Türkiyelilerin, Türkiyeliliğin dışa vurumu mu?

Biz(ler) gerçekten bu muyuz?
Bizim…
Bizlerin durumların bu raddeye gelmesinde suçumuz, ihmalimiz var mi?
Doğru teşhis, doğru tanıya doğru tedaviye götüren yoldur unutma!

Önder Gürbüz
Almanya



Bizim sessiz yelekliler!
7 Ocak 2019

Bir insanı vatanından kar zinciriyle kovalasan toprağını, güneşini, suyunu, havasını bırakıp başka bir ülkeye gitmez, gidemez. Yurtdışına bir haftalığına tatil yapmaya, güle oynaya gidiyoruz, üç günde vatan özlemi sarıyor.
Tamam!
Suriyeliler var.
Afganlar.
Afrikalılar.
Türkiye’ye geliyorlar.
Sor onlara!
Niçin vatanını bırakıyorlar?
Suriye’de yıkım oldu. Korkunç 6-7 yıl yaşandı. Yaşanıyor. Suriyeliler iç savaş acısının sonsuza kadar süreceğine inanmış oldukları için vatanlarından uzaklaştılar. Türkiye’ye gelen Suriyeli sayısı, son 5 yılda 3 milyon oldu. Bunun 2 milyonu 18’in altında çocukla genç arası insanlar. Yüzde 74’ü savaşta ya babasını ya annesini ya da ikisini birden kaybetmiş.
Can telaşı.
Ne yapsın!
Türkiye’ye sığınıyor.
Bizim Türk gençleri içinde iyi eğitimli, başarılı, parlak beyinli olanlar da vatanı bırakıp Avrupa’ya, ABD’ye, Kanada’ya gidiyorlar. Geçen hafta bir Amerikan gazetesi, “Ülkenin kuruluşundan bu yana ilk kez, kültür ve iş hayatına yön veren üst sınıf aileler Türkiye’yi terk ediyor. 2016-2017 yılları arasında en az 12 bin dolar milyoneri servetlerini de alarak yurtdışına gittiler” diye yazdı.
Haber ilgi uyandırdı.
Giden dolar milyarderleri içinde isimleri bilinen sanayici-tüccar aileler de var. Niçin gittiklerini açıklamadılar.
Susuyorlar.
Sessizce gidiyorlar!
★★★
Dolar milyarderlerinin Türkiye’yi bırakıp gitmelerinden öte iyi eğitimli uzman, araştırmacı, mühendis, doktor, üniversitede ders veren akademisyen, bilim adamının yurtdışına gidişi düşündürücü. Gelecekleri için korkuya kapılıp, içine düştükleri karamsarlığın öz vatanları Türkiye’de sonsuza kadar süreceğine inanmış olmalılar ki doğup büyüdükleri topraklardan kopup başka bir vatanda tutunmaya gidiyorlar. 2017 yılı içinde Türkiye’den yurtdışına göç edenlerin sayısı yüzde 42.5 artıp 253 bin kişiyi geçti.
Çoğunluğu genç.
Ve parlak beyinli.
İyi eğitimli insanlar.
Onlar sessizce gidiyorlar.
★★★
Önceki gün haber vardı.
100 süper beyin haberi.
Türkiye’nin ileri teknolojide yenilikler yapabilme becerisine ulaşmış büyük şirketleri ASELSAN, TÜBİTAK SAGE, TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİ’nde çalışan 100’e yakın Türk mühendis Türkiye’den Hollanda’daki teknoloji ve savunma şirketlerine gittiler.
Anlayana!
Susarak protesto ettiler.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk hükümeti yeni kurulmuş ve “yurtdışındaki bilim adamlarını, parlak beyinleri Türkiye’ye çekmek için destek paketi” açıklamıştı. Bu pakette; genç araştırmacılar için 500.000 TL, deneyimli araştırmacılar için 1.000.000 TL destek sağlanacağı” açıklanmıştı.
2 ay geçti
Gelen beyin duymadık.
100 süper beyin gitti.
Anlayana!
Bunlar bizim sessiz yelekliler! Cemil Meriç’in bir sözü vardı. Derdi ki “En korkunç sağır duymak istemeyendir.”
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
HER 100 ÜNİVERSİTELİDEN 35’İ NE İSTİYOR?
Üniversitede okuyan öğrenci sayısı 7.5 milyonu aştı. Bir araştırma yapılmış; her 100 üniversite öğrencisinden 35’i “ilk fırsatta yurtdışına gitmeyi düşünüyorum” demiş. Niçin gitmek istiyorlar? Gelecek görmüyorlar. Adalete güvenmiyorlar. Türkiye’de beyin emeklerinin karşılığını alabileceklerini ummuyorlar. Aykırı bir şey söylediklerinde tutuklanıp hapse koyulacaklarını düşünüyorlar. Türkiye’de çok seslilik yok.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/bizim-sessiz-yelekliler-3011027/