Yaparız kardeş „biz“ yaparız

Atatürk ne demişti?
“Beni Türk doktorlarına emanet ediniz”

Japon mühendisi…
Amerikan doktoru…
Alman teknolojisi…
Rus bilim adamları…
Uzay programı ne oldu?

Şimdi uçak gemisi…
Yaparız kardeş “biz” yaparız, rüyalarımızda…
Seni gidi ADI pazarlamacı…
Elin g.tüyle „biz“ daha çok osururuz(!)

Bir zamanlar

Bir Kemal Sunal, bir Adile Naşit vardı…
Güldürürdü, düşündürürdü…
Türk sineması, Türk tiyatrosu vardı…
Rahmetli babam…
Alırdı bizi yürürdük Fındıkzade’den Şişliye…
Geze geze…
Tiyatronun, sinemanın hayatımızda önemli bir yeri vardı…
Geriye ne kaldı?

Düşünüyorum…
Gözümün önünde canlanıyor o eski sahneler…
Hayalimde, inşallah gün gelir bir zamanlar bir Türkiye vardı demem…
Sardı etrafı Akbabalar ve leş kargaları…
Geriye ne kaldı?

Beyoğlu sineması…
Şişli tiyatrosu…
Bir zamanlar
Bir Kemal Sunal, bir Adile Naşit vardı…
Inşallah gün gelir bir zamanlar bir Türkiye vardı demem (…)
Sardı etrafı Akbabalar, leş kargaları!

Ruhuna değerse dudaklarım…
O kadın…
İflah olmaz arkadaşım…
Olmaz, değdiyse ateşime, yandıysa benim gibi…
Kavrulduysa cehennem ateşlerinde, gördüyse cenneti…
Dokunduysam ona, ruhuna…
O kadın…
Asla unutmaz beni, benim unutamadığım gibi, derim ya sevmesini de bilirim, kaybetmesini de!

Görüşlerimi paylaştığınız için

Ne diyeyim? Teşekkür ederim…
Ancak…
Okumak, düşünmek ve yüreğinde his etmek YETMEZ…
Lafla peynir gemisi yürümez…
Vatanseverlik, vatanperverlik eylem gerektirir!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşları…
Ne can dedi ne mal, mülk…
Yürümekle de olmaz bu iş arkadaşlar, olmaz…
Yıllardır savunmuşumdur barışçıl yolu…
Ancak…
Zaman vardır barışçıl yollardan hak ararsın, zaman gelir bu yöntem yetmez…
Çünkü hak alınır, verilmez!

Haklıysan…
Ki hâkliyiz, sonuna kadar, dibine kadar hâkli…
İnandıklarımız için, evlatlarımız için, kendimiz için, vatan ve millet için…
HEP BERABER…
Dökülmeliyiz sokaklara, AK Saraylar yıkılmalı başa!

Yok, başka çare yok, kalmadı…
Son seçimlerde gösterdi ki o kadar pervasızlar ki…
Göz içine baka baka çalıyorlar istikbali!

İleri demokrasi…
Hırsızların dili…
Başa çıkamazsın kardeş başa çıkamazsın yalancıyla, hırsızla, arsız ve yüzsüzle başa çıkamazsın başka türlü!

Kabahat

Yok be kardeşim Nebahat değil kabahat…
Yani suç…
Ağır kabahate girecekmiş merdiven altı üretim…
O kadar çok ve çeşit merdiven altı üretiyoruz ki, bilmiyordum bu sabah öğrendim…
Merdiven altında üretilen plakalar ve bunları kullananlar bundan gayri ağır kabahatli(!)

Ben size kabahatin ağrı, esas büyüğü nedir söyleyeyim mi?

Bundan yıllar önce, Türk mahkemelerince, tespit edilen, irticanın odağı sayılan bir çete…
Organize bir suç çetesi ve çete başı ile…
Ve çeteye yardım ve yataklık edenlerce işlenen, kısmen yasalaştırılarak işlenen soygun ve talan esas kabahat, esas suçlu bunlar…
Adalet ile birlikte ülke kaderini hırsızlara, vatan ve millet hainlerine, soygunculara, din simsar ve deve tellallarına teslim edenler, etmekle kalmayan, tiyatro izler gibi seyredenler(!)
Esas bunlar…
İstikbalimizi çalanlar ve bu talana seyirci kalanlar…
Üretimin merdiven altına inmesine seyirci kalanlar kabahatli…
Ağır kabahat, af edilemeyecek derecede suçlu olanlar, esas bunlar…
Ne tarih ne evlatlar bizleri af etmeyecekler!