O kadar olgun, o kadar bilgilisiniz ki

B.k gibi…
Paçalarınızdan akıyor be…
Söylemişlermiş ABD’ye, onu bunu yapmışlar…
Monşersiniz, monşer, diplomasiden bir haber!

Ulan adi…
Ulan “orospunun çocuğu”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk adını ağzına alma…
“…affedersiniz, PKK gibi…” öyle diyor zibidi…
Ulan PKK…
Senden milyarlarca kez daha erkek, daha >>> temiz <<<
Herifler senin yanında zemzem suyu ile yıkanmış, leş kargası!

“Affedersiniz…” sanki küfür ediyor, terbiyesiz bir şey söylüyormuş gibi…
Pabuçlarımın dincisi, g.t kenarı milliyetçisi seni!

Ya vallahi billahi

Karı…
Kardeş değil bunlar, değil kardeşim değil, düşman!!!!!!!!!!!!!!!!

İki gün öncesiydi, dükkânı kapamış kardeşe gitmiştik…
Hah, hah, hah…
Gülüyor birde utanmadan…
Şimdi söyledi, ulan kadın seni dilim dilim kessem, kanını içsem doymam…
Ben size dememdim mi?
O, doktora söyledi…
Kardeş mutfaktaydı, çocuklar evin içinde, bir yerlerde, çağırdım geçtim oturma odasına…
Gidene kadar üşüdüm, hiç normal değil, yattım aşağıya…
Dayday kolumda, Dada’yı battaniye gibi yatırdım üstüme…
Oh be sımsıcak…
😊
Neyse, uzatmayalım bir ara kalktım gittim mutfağa…
Bidi bidi heyecanlı bir konuşma, kapı kapalı…
Daldım içeriye, yakalandılar…
Ne konuşuyorsunuz bakeymmm dedim, dedem gibi…
Yüzler pancar…
Meğer gelin – görümce beni çektiriyorlarmış…
Hadi öteki…
“Yastık – yatak düşmanı”, diğeri…
Sözde kardeş ya kardeş(!)

Yok kardeşim, yok…
Karı…
Kardeş değil bunlar, değil kardeşim değil, düşman!!!!!!!!!!!!!!!!

İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir

Konuşuyor yine dinsiz, imansız, Allahsız p.zevenk…
Y-CHP’yi savunduğum falan yok!
AKP, MHP benim için neyse Y-CHP’de o!!!

Yok vatan hainliği, yok şununla bununla ittifak…
İyi’de kardeşim, söylediklerini ispatla…
İspatla ya ispatla…
Çok bir şey istemiyorum ki sadece ispat…
İddia etmek kolay, iddiaya ispat lazım…
İspat!

Y-CHP’ye şaşıyorum bu arada…
İddialarını ispatla desene…
Yok ya HEPSI aynı MAL…
Danışıklı dövüş, MAL bunlar ya MAL!

Bademler, bir kez yetmemiş iki kez nota vermişler…
Ey gidi günler ey…
Ey gidi yüce Türk milleti…
Düştün…
>>> Düşkünsün <<<
Varoş elitleri seni yedi bitirdi!

Pala Önder

Ulan arkadaş…
Bana takmadıkları isim kalmadı, yeminle her şey oldum…
Şimdide pala Önder, hanım öyle diyor bu sabah bana…
Baltalı ilah, gamlı baykuş, mutsuz eşek, yarım g.t falan…
Balıkçıyım vesselam!

Gerçekten tabiatı çok severim…
Giderim günlerce gelmem, tabii bakkal – çakal uzakta…
Ehhh…
Tilkisi, tavşanı, b.ku – böceği…
Almanya’da yok gerçi, Kurt, yeni yeni Polonya’dan geldi…
“Hayatta” kalma teknikleri…
Oltaların yanında, televizyon – radyo, kazma, kürek, tüfeğimde var, tabancamda…
Lazım ya balta da lazım, pala da!

Bir dünya sipariş verdim, her gün geliyor bir, iki paket…
Kısmetse yeni yılda vatanımdayım, orada gireceğiz. Deprem çantasını yeniden organize ediyorum…
En son bilimsel verilere ve tecrübelerime göre, kimisini çıkardım çantadan, bazısını ekledim…
Unutmuştum, balata ve tabii…
Pala da!

Yok…
Üçüncü dünya savaşına hazırlanmıyorum…
Babayım…
Şam babası, iskele babası değil!

Yıllarca bu yüzden bir dolu para verdiler bana, düşünmem, bilmem, öngörüde bulunmam, analiz etmem için. Önce can sonra canan…
Gerçi canan bana can ama O başka bir mesele…
>>> En önemlisi su, su filtreleri. Temiz su ve yârdim malzemeleri <<<
ANCAKKK…
Allah göstermesin, inşallah düşmem böyle durumlara…
Can pazarında, canı müdafaa edemedikten sonra…
Ha Şam babası, iskele babası olmuşsun ha baba!

Belki inanmayacaksınız ama…
Tüm bunlar küçücük bir çantada!!!

Dört tane battaniye, su filtresi, dediğim gibi tabanca, tüfek, pala, balta…
Çakmak, kâğıt – kalem, aydınlatma, kocaman mum, tam donanımlı ilk yârdim çantası, vesaire vesaire…
İspatı?
Bitsin, çanta tamamlansın fotoğrafını çeker yayınlarım.

Not:
Bugün…
Delikanlı gibiyim, çok şükür…
Yeminle, ağaçları yerinden sökebilirim…
Affedersiniz, sağlığım açısından diyorum…
O.ospu karıdan, Erdoğan’dan farkım kalmadı…
Bir öyle bir böyle!

Ne yapacağım böyle bilmiyorum…
Anlamıyorum, anlamıyorum…
Sebeplerini, nedenlerini anlamıyorum!

150 olması geren

900!

Çocuk gibi azar işitmekten bıktım…
Ramak kaldı, yemin edeceğim ve bir daha hiçbir doktora gitmeyeceğim!

Dedim kadına…
24 yaşındaydım (…)
Dedi:
“O zaman bir ip alıp as kendini”
Dedim, düşünmüyor değilim…
Kadının yüzü çok değişti…
“Yapma, seni psikoloğa yollamak istemem!”
Güldüm, için için bularsan gönderirsin…
Dedi “oğlunda senin yolunda”
Dedim yaşamak istemiyorum ki kendime hiç dikkat etmiyorum!
Dedi:
“Oğlunu düşün!”

Aslında doktora gitmeyecektim…
Cayır cayır yanıyorum ama o kadar tiksindim ki (…)
Canım acıyor…
Hanım rahatsız, onu götürdüm, dada bizde…
Dedim hanıma “sen git doktora bende alışveriş yapıp geleyim…
“Tamam” dedi. Sabah uyanmış, kahvemi yaptı geldi yanıma…
Başladı anlatmaya, “rüyamda seni gördüm, damarların tıkanmış”
Şahdamarları zaten tıkalı, yüzde elli, hayati tehlike yok yani…
Biraz beyin felci…
😊

Eminim o kurcaladı, eminim ya, biliyorum…
Döndüm dışarıda bekliyordu, bindi arabaya…
“Doktor seni bekliyor”
Hay dinini, imanını. Sıkıyorsa gitme, gittim yanına…
Of, of, of!
Of ne fırça, pırıl pırıl parlattı beni…
Tekrar kanımı aldı, üç aylık değerler laboratuvarı…
Aç olmama gerek yok yani.

Düşünüyorum da…
Anasını avradını (…)! Ölmeyi bile beceremiyorum.

Bak şimdi…

Kadın milleti…
Yeminle hepsini kıtır kıtır kesmeli!

Dayday geldi…
“Dayday nasil olmuşum?”
Prenses gibi!

Yine diz üstü kısaltmış.

😊