Senin halkın varsa, meclis-i mebusan…
Pardon g.t kılların, yığınlar…
Önderin de ailesi var be sevdikleri…
Dün gece aile meclisi toplandı, önemli kararlar alınması lazımdı!
İstikbalimiz ile ilgili, geleceğimiz…
Aile dahi olsa, canından can, kanından kan, kapanan kapılar ardında sorun ve çözümlerle kalırsın baş başa! Yani…
Her koyun kendi bacağından asılır, dört kişi sadece dört kişi. Geçenlerde de yazdım ya, Allah kardeşi kardeş ama kesesini ayrı yaratmış. Bu ilkeden yola çıkarak kardeş bile olsa kimi sırlar, sorunlar paylaşılmaz, paylaşılamaz!
Çağırdım evladı öğleye doğur, dedim gel konuşmamız lazım. Bak kardeşim tipimden belli olmasa bile çok fazla da aptalda değilim. Çok gördüm, geçirdim, yaşadım…
Evet, elli senenin üzerinde bu aile yurtdışında olsa bile kökümüz Türkiye!
Yatırdık son gelişmeleri masaya…
Çıkan karar, alınacak olan önlemler paketi tamda Önder’in düşündüğü gibi olmasa bile UYACAGIM…
Çoğunluk değil çoğulculuktur prensibimiz. Ben, valide…
Geldik gidiyoruz, bir ayak çukurda…
Baba olarak veto hakkımı kullanmadım, kullanmayacağım da!
Evlat…
Erkek olma yolunda. Sorunlara yaklaşımı, çözüm önerileri makul. Anladım ki Florya onunda içine işlemiş. Sevindim…
Demek ki (…)
İnşallah!
Borç biteli bir, iki sene oldu. Borçtan harçtan tiksinmişim, çalışamıyorum, el ekmek tutmuyor…
Tabii ki alınması gereken önlemler paketi biraz da evlada yönelik olmalı. O ne düşünüyor, geleceğini nasıl ve nerede görüyor!
Anlattı bana Türkiye’den gelen misafiri, hani yanında kalıyordu ya genç, kısmetse doktor çıkacak…
Heidelberg’te şimdi. Ağlıyormuş çocuk…
“Ben ne yapacağım şimdi? Okul hayatim bitti. Yurtdışında eğitimimi tamamlama hayali!”
Üzüldüm çocuğa, vallahi billahi üzüldüm. Maddi imkânım müsait olsa yârdim ederdim ona…
Baba banka emeklisi, annede bankacı ama son döviz artışı ile aldığı maaş pul olmuş vaziyette…
Allah bilir onun gibi neler var Tayyipistanda!?
Hangi birine el uzatabilir, hangi birine yârdim edebilirsin???
Ticaret hukukunda…
Değişik kavramlar vardır, şekiller…
Bunlardan biri limited’tir bizim buralarda GmbH olarak geçer…
Bir iflas durumunda yöneticilerinin üstleneceği sorumluluk “çok kısıtlıdır” muhtemelen yaratıkları zarar karşısında!
Sorumluluk, mesuliyet, ar – namus, onur, haysiyet sadece birer kelime değildir…
İçi boş kavramlar…
Bu gibi tanımlar çocuk yaştan itibaren öğretilir, yaşatılır kiii…
Toplum içeresinde şerefsizler azalsın. Bir erkek…
Şerefi için yaşar, yaşatır. Adı önemlidir, lekesiz olmalı…
Bir şerefsiz, yalancı adi ve ailesi…
Limited şirketi esir etti ülkeyi!
