Gir bak arşivlerime…
PKK’yi anlatmışımdır, Stalin’ist felsefesini…
Kürt kökenli kardeşlerim, yetmedi mi, bıkmadınız mi bir…
Neyse gerisi sonra…
Ya Milliyetçi Hezeyan Partililere ne demeli?
O Vampir, cehennem ateşlerinde kavrulasıca…
Tutmadı milliyetçilik söylemi, tutar mı hiç Atatürk milliyetçiliği dururken revaç görür mü?
Kıvırdılar karı gibi, Türk – İslam sentezi…
HEPSINDEN GEÇTIM…
Ya sözde Atatürkçülere ne demeli?
Millet…
Salon Atatürkçüsü derken hâksiz mi?
Gardırop Atatürkçüsü…
Kaskatı, kazık gibi(!)
Dikilmiş s.k gibi, kalmış meydanda tek başına!
Nerede Atatürk ilke ve inkılapları?
NEREDE…
Bence en önemli iki ilkenden biri HALKCILIK nerede Cumhuriyetçilik?
Nerede, ha söyle nerede???
Açıkça görülmektedir ki halkta vardır bir talep…
Bu istek…
Tatmin edilmeli…
AMA…
Halk eğitilerek, gerçekler, doğrular gösterilerek eğitilmeli VE gereği yapılmalı…
Üniversitelere başörtüsü yasağı ne zaman VE NEDEN getirildi?
Sac, sakal…
Peki, ya sonra hala gerekli miydi?
BENIM…
Dost edinme gibi bir derdim yok, zaten dost diyebileceğimde yok…
Ancak…
Samimiyse yürek, samimi ve ciddiyse düşünce…
Dost olmasa, dost bilmesen bile, O seni dost saymasa dahi…
Dost gibi, seni seven kardeş gibi…
Sözleri…
Acı gelebilir, canını yakar sanki(!)
Amaaa…
Yıkıcı değil, bölücü değildir sözleri…
Tamamlayıcı, uyarıcı, yapıcı, özeleştirisel, birleştirici!
Din kisvesi altında hareket edenler, milletinin tertemiz duygularını sömürenler…
Denetim altına alınmalı…
O benden bu senden olmamalı, eşit davranılmalı yanlış karşısında, TEZ hükme bağlanmalı…
Kısacası…
Bu talep sisteme entegre edilmeli, dışlanmamalı…
Halkın sesine kulak verilmeli, halkın talepleri karşılık bulmalı…
İyi ya çoğulcu değil çoğunlukçu olmalı…
“Bir kişinin bile” hakki gözetilmeli…
Tacitus…
Bir Romalı senatör, düşün teee o zamanlar bak ne demiş:
„Solitudinem faciunt, pacem apellant“
Bir çöl yaratıyorlar ve bunun adına barış diyorlar
– Kanunların çok olduğu yerde devlet daha yozlaşır.
– En kötü nefret, akrabaların nefretidir.
– Şerefli bir ölüm şerefsiz bir ömürden daha iyidir.
– İnsanlar iyilikten çok yaralara karşılık verirler. Çünkü minnettarlık yüktür, intikam ise zevktir.
– Evlilik hayatında iyi bir kadın, iyi bir kocadan fazla takdire layıktır.
– Doğa, dilsiz hayvanlara bile özgürlük vermiştir.
>>> Bir devletin yıkılışıyla birlikte yasaları da çoğalır. <<<
– Çok kere iyi insanlar bile kendilerini şöhret merakından kurtaramazlar.
– Savaşın çeşitli cilveleri arasında en şaşılacak olanı şudur: Başarıyı herkes kendinden bildiği halde, yenilmenin suçu yalnız komutanın sırtına yükletilir.
>>> En büyük saygı gençleredir. <<<
Torbalar dolusu yasalar ile “yönetiliyoruz”
TORBALAR DOLUSU, torba yasa diyorlar buna(!)
Ve görüyoruz mesela…
Y-CHP…
Bir K. K.
Ne, kim ki?
Y-CHP oluyor bu şerefli parti?
> Bizler izin vermesek, vermeseydik bu mümkün olabilir miydi? <
Başladı gene…
Kısa kesip mutlaka bitirmeye çalışacağım sözlerimi…
Her bir ideoloji, her biri…
Kendi içinde bir “dini anlayışı” barındırır, inanç denilen…
İnsan için çok önemlidir, halbuki kul yapımı ideolojinin kutsallığı yoktur, olamaz…
O halde bir Stalin ki biliyoruz bir diktatördü…
Kürt kardeşlerim yetmedi mi bir diktatörden çektiğimiz, gençler…
O adi, deli gözlü herifin peşinden gidilir mi?
Anlatmışımdır, gençlik yıllarımdı, yâri çocuk…
Sahaflar çarsısından aldım deli saçmalarını, iki kelimeyi bir araya getirip anlamlı bir cümle çıkmıyordu kaleminden.
Evet…
Sistematik, devlet eliyle işkence…
Ne FETÖ’sü ya ne FETÖ’sü?
AK Terör…
Ona ayrı buna ayrı kurallar işlemez, işkence bir insanlık sucudur…
Bir ayıptır…
İnsanlığa yakışmaz!
İngilizcesi yok ne yazık ki:
https://www.amnesty.de/jahresbericht/2018/tuerkei
Bu Almanca:
https://www.tagesspiegel.de/politik/verschleppung-verhoere-folter-medien-tuerkei-foltert-guelen-anhaenger-in-geheimen-gefaengnissen/23745474.html
Ciddi bir gazetedir.
https://www.hrw.org/europe/central-asia/turkey
https://www.humanrights.ch/en/service/full-text-search/
Muhafazakârlık kardeşim…
Muhafazakârlık bir yerde gereklidir, bende bir yere kadar muhafazakârımdır…
Aile, kadın konularında mesela…
AMA…
Sağ gözü kör edip yapılanlara duyarsız kalmak, yanlışları, çirkinlikleri görmemek…
Yakışmaz insana!
Not: kusura bakmayın, biliyorsunuz beni…
Bir saniyem ya bir saniyem diğerine uymuyor