Kontak kafadan SEN
😊
Aklıma gelir O gece, ışıkların panik halinde yanıp – sönmesi…
Güler dururum kendi kendime!
Ben kaçtım papatya…
Gülüme selam söyle!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ∙ Ne mutlu Türküm diyene, diyebilene
Kontak kafadan SEN
😊
Aklıma gelir O gece, ışıkların panik halinde yanıp – sönmesi…
Güler dururum kendi kendime!
Ben kaçtım papatya…
Gülüme selam söyle!
Pışt, pışt bakar mısın? Bu gece benimle yatar mısın?
Ulan arkadaş bu avrat milleti yok mu…
Topunun köküne kibrit suyu!
Gerçi…
Ben böylelerine zaten kadın gözüyle bakmıyorum ama…
Kadın mı?
Kadın(!)
Ekonominin büyük ustası…
Euro 5,50!
İlk işi, hemen seçim sonrası…
OHAL’i kaldırmakmış…
Öyle diyor a.cık ağızlı!
Neden seçim sonrası?
Bugün nasıl geçecek bilmiyorum…
Berbat, felaket bir gece…
Sizler…
Eğer seçerseniz bu pezevengi…
Ben nasıl yaşıyorsam, buna yaşamak denirse öyle yaşayacaksınız…
Acı içinde!
Bu çocuklar her türlü takdire laik…
Aferin…
İnanın yürekten gurur duydum sizlerle.
Üçüncü nesil gençler…
Gazetecisinden tutun, “Amt für Integration” da söz sahibi bir kızımıza…
Yine üniversiteli gençler…
Aferin çocuklar, aferin. Evet, vatan önemli, kökü unutmamalı, dilini, kültürünü…
Doğduğun yer değil doyduğun yer VE çoğunuz buralarda dünyaya geldiniz…
Elhamdülillah Müslüman evladı olabileceğiniz gibi başka inançlarda sahip olabilirsiniz…
Dertleriniz…
Üç aşağı beş yukarı aynı, çözüm BURADA BULUNMALI!
DIDIP…
Gönüllü hizmet veren gençlerimiz, SIYASALLAŞAN DIN ve ÖRGÜTLENMESI…
Çok haklısınız ayrılmakta, kendi kendinizin efendisi olmaya…
Dinimizi anlatın insanlara, bağımsız bir şekilde…
Her türlü takdire şayansınız, aferin, gurur duydum sizlerle!
Blockchain…
Nerede çokluk orada bokluk!
NOKTA
Bu senenin en önemli konularından biri…
Kardeşim…
SEN…
Pardon, affedersin sakın yanlış anlama…
Misal, bir örnek, evet oldukça sert bir örnek ama anlaman için…
Sen, hatununu paylaşır mısın?
Buna benzer…
Ne demiş atalar?
At, avrat ve silah paylaşılmaz!
Tamam…
😊
İki hatun bir erkek olabilir AMA…
Bir hatun iki erkek olmaz!
NOKTA
Membiç kardeşim Membiç‘in faturası…
ABD seni sen edecek…
Köpekken…
Adam sıfatına sokacaklar seni, Sen, seni sen edeni köpek gibi ısıracaksın…
Denileni, istenileni yapmayacaksın öyle mi?
S.kerler itin – köpeğin anasını…
Uşak gelmişsin dünyaya, uşak gideceksin…
Seninle birlikte kılların…
Ne yazık ki seninle, sizlerle birlikte bizlerde!
Ben kaçtım sevdiceğim, ben kaçtım…
Günlerdir sıkıntısını çekiyordum imtihanın, aldım sertifikayı…
Bu sabah gidip adamlara vermeyi unuttum iyi mi!?
Yok kadın, yok…
Benim aklımla helaya bile gidilmez…
İnan…
Vallahi, billahi annem bu sabah böyle dedi:
“Önder, sen olmasan kim kalkacak bunca yükün altından?”
Çöktüm…
Sürünüyorum, Allah beterinden korusun…
Kırk tane tilki, kırkının kuyruğu değmiyor birbirine…
99 yerde parmağım var…
Bir bilsen nelerle uğraştığımı, tahmin dahi edemezsin…
Çok YORULDUM.
Çıkacağım biraz yürümeye, nefes almam lazım
Tamamdır bu iş, evlat telefon etti…
Talimat vermiştim bir şeyi öğren diye, KANUNEN hiçbir dayanakları yokmuş…
Hayatlarını kaydırdım ben onların, doğduklarına pişman etmezsem bana da Önder demesinler!
—
Belirleyici 10 gün
13 Haziran 2018
“Bizim Mahalle” pek eğle¬niyor…
Erdoğan’ın “kıraatha¬ne-çay-kek” vaadi üzerine herkes espri yapıyor! Sosyal medyada ardı ardına komik videolar yayınlanıyor.
Ah! 16 yıldır neden seçim kazanamadıklarını hâlâ an¬layabilmiş değiller! Bakınız…
Sizi üç yıl önceki bir toplan¬tıya götüreyim:
Tarih: 9-12 Mayıs 2015.
İstanbul’da Avrupa Siya¬si Danışmanlar Derne¬ği (EAPC) toplantı düzenledi.
Hillary Clinton’un baş stratejisti Celinda Lake, Benyamin Netenyahu’nun kampanya direktörü Aron Shaviv, Barack Obama’nın başdanışmanı Jim Messi¬na gibi isimler geldi…
Seçim kampanyası uzma¬nı bu davetliler, kararsız seçmenlerin karar verme süreciyle ilgili düşüncelerini paylaştı.
AKP’nin kampanya direktö¬rü rahmetli Erol Olçok şunu dedi:
-Türkiye’deki seçim kampanyalarında son 30 gün önemlidir…
-Ama özellikle de son 10 gün belirleyicidir…
Size bir soru:
-Seçime bu kadar az süre kalmasına rağmen, sayısı sandığın kaderini değişti¬recek kadar çok kararsı¬zın hâlâ olmasını nasıl açıklı-yorsunuz?
Geçen gün okuyucu mail attı:
–Seçime bir nefes kal¬dı; yüzde 10-15 seçmen hâlâ nasıl kararsız kalabi¬liyor, anlamıyorum?
Seçim kazanmanın şifre¬si bu soruda gizli!
Avrupa siyaset sosyologla¬rının en büyük şikayetleri ne biliyor musunuz:“Pek seçmen kalmadı” di¬yorlar; “bir güruh var ve sadece kişisel çıkarını düşünü¬yor!” Bunlar…
Sorgulamıyor… Tartışmı¬yor…
Partilere-liderlere, bağlı¬lığı-sadakati ve rasyonel hiçbir kriteri yok!
“Karakter” aşınmasına uğ¬rayıp etik değerleri kaybet¬mek üzereler. Sadece “bana ne vereceksin” peşindeler!
Erdoğan’ın “bedava çay-kek” vaadini bu açıdan bir daha düşünün derim…
DÖNER-EKMEK
Erdoğan’ın bu vaadinde kafamı karıştıran şu oldu:
Kuşkusuz sihirli söz¬cük, “bedava!”
Kararsız güruh için, “beda¬va sirke baldan tatlı!”
Yıllardır kömürle-makarnay¬la “tavlandığını” biliyoruz.
Peki…
Niye bedava simit değil de bedava kek?
Şu yorumu yaptım:
Eğitimsiz- yoksul kararsız seçmen için kek, sınıf atla¬manın sembolü olabilir!
Artık sarayda oturan…
Uçak filosuna sahip…
Lüks makam aracına “çerez” diyen…
Şarkıcı ünlülerle -bir dö¬nem karşı çıktığı- doğum gününü pasta keserek kutlayan Erdoğan…
Kararsıza da -Batı icadı- be¬dava kek ikram ediyor!
Erdoğan şaşırmış de¬ğil…
Bedava kek vaadinin kim¬leri etkileyeceğini iyi biliyor.
Tabii ki… Seçime 10 gün kala Erdoğan kararlı bilinçli seçmene seslenmiyor. (Zaten kampanya kararlı seçmene yapılmaz!)
Erdoğan her daim yaptığı gibi, ezilmiş semtlerin “zen¬ci” kararsızını “keklemeye” çalışıyor!
“Beyaz seçmen” ne yapıyor; video yapıp eğleni¬yor! Kararsızın, kendiyle alay edildiğini düşündüğünü aklına bile getirmiyor. Heyhat!
Genç Parti’nin, 2002 seçiminde döner-ekmek dağıtarak yüzde 7.2 oy aldığı ne çabuk unutuldu!
Siyasi kampanya zor iştir; ilk aklınıza geleni hemen ya¬pamazsınız; üzerinde düşün¬meniz gerekir. Örneğin…
ABD son seçim kampanya¬sı başında Hillary Clinton, Trump’ın saçlarıyla alay etti; taraftarları komik videolar ya¬pıp yayınladı. Sosyal medya pek eğlendi. Sonra…
Kusuru-eksikliği gülünç mevzuu yapmanın Trump’ı güçlendirdiğini anlayıp, “saç esprisinden” vazgeçtiler!
Seçim kampanyaları çocuk oyuncağı değil. Sokrates ne dedi:
“Söylemek istediğin her şeyi önce iyi düşün ve tart. Çünkü çok insanda dil, düşünceden daha aceleci davranıyor!”
İNCE ZORLUYOR
Evet…
Karşımızda “seçen” ama özünde/aslında “seçmeyen” kararsız oylar var.
Seçime az süre kala partile¬rin hedefi, bu kararsız oyları almak!
Siyaset biliminde bu seç¬menin oyuna, ‘’floating vote“ deniyor; “yüzen oy.” Her seçimde başka bir partiye oy veren seçmen…
1999 seçiminde Ecevit’i başbakan yapıp, 2002 seçi¬minde yüzde 1.2 oy verenler yani…
Maalesef… Türkiye’de karar¬sız seçmen sayısı her seçimde artıyor. Ve Erdoğan, karar¬sızlarını dilini yakaladığı için iktidarını sürdürüyor!
Fakat…
İlk kez Erdoğan bu seçimde zorlanıyor.
Muharrem İnce, Erdoğan ile başa çıkan performans sergiliyor. “Bedava kek” vaa¬dine, “kek fabrikasında” iş verme sözü ile yanıt vermesi bunun tipik örneği…
Dünyada sosyal demokrat partilerin en güvenilir se¬çim kampanyası “iş bulma” vaadidir. Almanya’da sosyal demokrat G. Schröder, 16 yıllık efsanevi H. Kohl iktidarı¬nı “İş… İş… İş…” sloganıyla yıktı!
Düne kadar ülkemizde ka¬rarsız seçmen için, başta inanç olmak üzere kültürel değerler önemliydi. Kararsız seçmen, bu kültürel sorunların aşıldığını düşünüyor. Artık tek düşündü¬ğü; cebi/gırtlağı!
Yani… Seçime az kala artık bilinçli seçmeni eğlendirecek değil, kararsız seçmeni et¬kileyecek politik kampanya yapmak gerekiyor. Ecevit, kazandığı 1973 seçiminde ne dedi yoksul seçmene:
“Devlet de sizin olacak, servet de…”
Erdoğan “serveti”, bedava kek ile sembolleştiriyor.
Seçime 10 gün kala beda¬va olan hiçbir şeyi küçümse¬meyin; kaybedersiniz!
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/soner-yalcin/belirleyici-10-gun-2464554/