Ya sen koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olan birisisin…
İtsin, kopuksun, kahpesin AMA bu devletin başındasın…
Ya yakışır mi sana…
Ya ayıp nedir bilmez misin?
Almancası olmayanlar için…
Herhalde Benz ile Mercedes Benz’i kast ettiler…
BASF…
Müşterimdi, görseniz şehir içinde şehir, kimyevi ürünler üretiyor…
Hadi bunlardan geçtim…
Bir dönerci, ya bildiğin dönerci…
O da “garibim” her halde muhalif, Zübük’e göre FETÖ’cü…
BASF, Mercedes Benz gibi…
Ya vallahi billahi millet ağzını bıraktı…
Al aşağı edin bu p.zevengi…
Yeter vatan – millet mali sattığı, pazarladığı…
Bizi rezil ettiği!
Şuurunu kaybetti bu kahpe…
Azledin bunu, en yakın ağca asın gitsin…
Hak etti mi?
ETTI!!!
Kimsenin bir milletin izzetinefsiyle bu kadar oynamaya hakki yoktur.
Ya azledin bu herifi…
Deli ya resmen deli…
Ağır geldi…
Yeminle rezil etti…
Kargalar gülüyor, millet ağzını bıraktı başka taraflarıyla gülüyor bu deliye ve bize!
Ya yok mu bir Allah’ın kulu, yok mu yüreği vatan – millet sevgisi dolu olan, yok mu?
Ya al aşağı edin bu zibidiyi, delirdi…
İyice delirdi, görmüyor musunuz zır deli!
Hayal aleminde yaşıyor, hayal…
Birinci eldendir bu bilgi, şahsen tanıdığım bir insan…
Bu zibidiyle yüz yüze pazarlık etmiş bir insandan…
Deli ya deli, rezil etti!
Olmayan aklını başına topla eyyy Kasımpaşalı…
Sizlerde iti, köpeği ve g.t kılları, hele sen Gökçek…
Yürektendir sözlerim…
Gazi Mustafa Kemal Paşanın son istirahatgâh’ı olan Anıtkabirde…
Değil Ali Cengiz oyunu bir taşı yerinden oynat…
Bu ülkede kan gövdeyi götürür!
Kanlı mı olacak kansız mı sorusunun yanıtını o zaman alırsın!
Vermedi bu millet sana?
Eyyy Allah’ın öküzü…
Eyyy Kasımpaşalı ayı, söyle, söyle ne istedin de vermedi bu millet sana?
Belanı mı arıyorsun evladım sen?
Ananın bilmem nesinden çıktığından beri böyle bolluk, böyle refah gördün mü sen?
Unuttun mu O günleri…
Hani Selamsızda at etti – eşek etti pazarladığın günleri…
O zamanlarda da aldatıyordun milleti, bakkalları halis – muhlis sığır etti diye…
Kiranı ödeyemediğin için partililerin yârdim ettiğini…
“Hayır sever” işadamlarının p.çlerini Amerikalarda okuttuğunu!?
Unuttun mu?
Ne istedin de vermedi bu millet sana?
Belanı mı arıyorsun evladım sen?
Yeteri bilmez misin?
Tevazuu’yu bilmez misin?
İlle belanı arıyor, ille asılmak mı istiyorsun?
Devam et öyleyse!
Belanı buldun…
Ben…
Sakat, özürlü ama kesin insan olan, insan evladı olan ben…
Senin gibi gösteriş budalalarının, senin gibi hırsızların, yalancıların karşısında olan ben ve benim gibiler!
Neyi merak ediyorum biliyor musun?
Acaba Rize ahalisi, acaba Kasımpaşalı kardeşler hicap duyuyor, yerin yedi kat dibine giriyorlar mı senin gibi bir kahpenin aralarından çıktığı için!?
Arkadaşlar, gençler…
Ne demiştim 3072 Bite kadar asimetrik şifre GÜVENSIZ…
Her tekrar şifreyi, kalitesini bozar…
Dedim ezelden beri, bu işlerle uğraştığım, ekmeğimi bu işten kazandığımdan beri simetrik şifreleme…
Gizlilik esassa, elzemse bilgiler ve güvenliği…
Yol ve yöntem çok farklı, kafayı çalıştır demedim mi?
Zaman…
Yok tersten okuyup namaz deme, F. Güllen ile karıştırma beni, biri kahpeyse diğeri beteri…
Ben sadece bir Atatürk milliyetçisiyim, sözde değil, söz ile değil…
Yaptığım her şeyimle, küfür hariç, küfür yakışmaz insana hele Atatürk milliyetçisine AMA…
Sinirler gitti, sizlerden özür dilerim…
Dinimizce zaten sakıncalı, ayıp…
Ettiğim her küfrün bedelini elbet vereceğim Tanrı huzurunda…
O güne kadar etmemeye çalışacağım AMA bunca kahpelik karşısında zor, çok zor kardeşim…
Zaman en büyük müttefikimiz, hız.
Simetrik, ki ütopik…
2048 Bite kadar şifrelerle denedim…
Ücretsiz…
Stenografi dahil…
AMA en ÖNEMLISI…
Temiz programlanmış, algoritmalar olması gerektiği gibi çalışıyor…
Yani şifre içinde şifre gerçekten ve güvenilir şekilde çalışıyor…
Sonra…
AES, Twofish, Serpent gibi algoritmaları içeriyor.
Paranoia Text Encryption VE SSE File Encryptor
Backdoor var mı bilmiyorum,önemli de değil zaten…
Dedim ya yol ve yordam bilirsen, hayat denilen kahpenin amansız parmaklarıyla yoğrulmuşsan…
(…)
😊
Not: iPhone, Android için denemedim, dene istersen
Yıllar oluyor bu gibi işlerle uğraşmayalı…
Gerekte yoktu, ihtiyaçta his etmedim…
Tutuklanan Alman, bilişim güvenliği hakkında workshop veriyormuş tu…
Kısıtlı bir sayıda insana…
Yıllarca yaptım böyle şeyleri, şimdilerde uluorta > herkesin < okuyabileceği şekilde…
Dün gece tesadüfen bulmasaydım, yeminle kesin kararlıydım oturup kendim yazacaktım…
Çok şükür gerek kalmadı.
Hani hep derim ya herkes gider Mersin’e, Önder tersine…
Millet giyer kış günü çorap ben ise yaz…
Millet vurur kafayı duvara…
Önder, Önder olur muydu hiç vursa o da kafayı duvara?
Yokkkkkkkkkkkk…
Ben yaparsam, vurursam kafayı “farklı” yaparım, vururum, “fark atarım”
Ben…
Kafayla araba camı kırarım…
Birinci kazamda, utanarak yazıyorum çok başarılı olamadım…
Kırdım, yeminle arabanın ön camını kırdım…
Ama beyin sarsıntısını ancak ikinci dereceden gerçekleştirebildim…
Breh, breh, breh…
Ulan Önder daha iyisini gerçekleştiremedin mi?
Bu kadarcık mi geldi elinden?
İkinci “denememde”
Yeminle hem camı kırdım hem beyin sarsıntısını üçüncü dereceden gerçekleştirebildim…
Ne kalın kafalıyım!?
Üçün üstü yoktur!
Anlayacağınız ya hep ya hiç…
Medeni cesaret kardeşim, yaptıklarının bilincinde olarak, yaptığının tüm sorumluluğunu üstenmektir.
Fedakârlık güzel kardeşim yüreğindeki sevgiden kaynaklanan özveridir…
Vatana – millete, kadına, erkeğe, evlada, ana – babaya veya kardeşe…
Cesaret…
Ne büyük bir kelime…
Ben cesur muyum? Yok! Aslında korkağın tekiyim…
Hep mi böyleydim? Hayır! Gücümü yitirdim…
Maddi -manevi bittim!
Bu zibidi sürüsü, hani var ya baş diye seçtiğiniz ayak takımı…
Onlar…
Bendende korkak…
Resmen kokularının kokusunu his ediyorsun, ter tarafta…
Korkudan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar, gerçek veya farazi…
Her yer düşman, her yer tehdit…
Paranoyadır bunun adı, sonu ise tımarhane!