Önder Gürbüz

Tam bir p.zevenk…
Yok…
Kancıkdoğan zaten AMA O değil, Bahçeli…
Merak ediyorum, kaça ve neye karşılık sattı memleketi!?

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır der atalar…
Doğrudur…
Rahmetli babam mesela. Babam başka ben başka…
Ve yine oğlum bana veya dedesine nazaran bambaşka…
Her erkeğin kendine göre bir hayat görüşü, anlayışı, yaşam tarzı, öyle veya böyle bir birikimi bir tecrübesi, düşünce ve hayalleri vardır.
Ve yine, kim ne derse desin özellikle Feministler…
Genelde, coğrafyaya, kültüre bakmaksızın erkektir aileyi yöneten(!)
İstisnalar kaideyi bozmaz. NOKTA

İyi de…
Her erkeğin bir yoğurt yiyişi varsa…
Peki, kadın? Kadının yok mudur?
Vardır!
Ezeli sorundur ne her erkek erkektir ne her kadın, kadın!

Sözüm…
Bunca yazdıklarım, söylediklerim, anlatmaya çalıştıklarım ne > samimi dindar insanadır < ne başını yine samimi inanç gereği bağlayanadır ki kısmen yanlış bir şekilde yaşanır bu “adet ve görüşler”.
Defalarca izah etmeye çalışmışımdır, göçebe bir milletiz, göçebe. Yerleşik düzene nispete yeni geçtik.

Karıştık…
Karma karışık bir şekilde yerleştik yerleştiğimiz yerlere. Örf ve adetler, gelenekler karıştı birbirine…
Kendimizi, benliğimizi henüz bulamaktık. Aslında kendiliğinden oluşması gereken ne bir milli görüşe ne özden, atadan kalma kaynaklanan ve bu deneyimlere dayanan bir istikamette bir bilince erişebildik!

Suçlu ve sorumlu tarihimiz…
Özellikle Osmanlı bizi, bizden etti…
Anadildir belirleyici olan. O dilde konuşur, O dilde düşünür, O dil ile sever, O dilde sevdiğimize duygu ve düşüncelerimizi açıklar, ifade etmeye çalışırız, şiirler yazarız, beyitler ve hatta…
O dilde rüya görürüz. Türkçe nere Farsça nere?

Atatürk…
Ki doğrusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
İsmail Kahraman diye bir zibidi, kendini, özünü bilmez biri…
Atatürk, bize Türkçemizi kazandırdı, tüm bunları ve daha neler neleri…
Atatürk’e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyemeyen birisine…
Yakışır mi Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı?

Ve yine…
Köyden köye bile değişen, derinden derine…
Örf ve adetler içeresinde kadın ve giyimi…
Bana ne ya bana ne?
Ben…
Erdoğan mıyım saraydan etek boyu ölçeyim, âlemin namusunu gözetleyeyim?
Millete…
Bu kadar çocuk yapacaksınız diye dayatayım…
Herif…
Neredeyse kadını nasıl “becereceğimizi” bile öğretecek bize…
Cahil cesaretidir bu, küstahlığı…
Tek kelime ile terbiyesizliği…
Her yaptıkları takiye, göz boyama, kaldırmaca, aldatmaca…
Yok kardeş, yok vatandaş yok…
Yetmedi mi bunca tahammül yetmedi mi?
Türk’ün kadını bilmez mi yerine göre giyinmeyi?

Benimkiler mesela ki aileme…
En uzağına kadardır bu sözüm, şu an için teyzem dışında…
Yok, Füsunun teyzesi değil, bizim teyzemiz, benim teyzem…
Onun dışında tüm kadınlar başı açık, yeri ve zamanı geldiğinde örteler kendilerini mezarlık ziyaretine, Cami’ye gittiklerinde, bir Mevlut veya dua ettiklerinde.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde…
Adıyla sanıyla nice siyasi orospu soktular…
Sözde dindar, özde dinci bile değil…
Değil kardeşim değil, dinci bile olmayı beceremeyen…
Menfaatperest orospuyu O yüce koltuklara oturttular!

Takiye…
Sadece takiye, kandırmaca, aldatmaca…
Sadece takiye!

Ve yine…
Ben atadan kalanları, beğenmediğim şeyleri nasıl ki aile düzenime, yaşamıma sokmadıysam…
O kadar az noktalar ki, o kadar az…
Benim evladım, bende beğenmediklerini şüphesiz hayatına sokmayacaktır…
Böyle bir şeydir hayat, yaşam…
Görecelidir zaman!

You need only two things…
Erdogan and his AKP…
It’s comparable whit the internet of things or Trump’s acts!

Fakerfaces…
only…
Fakerfaces.

Öpüyorum yürekten kirazları, o güzel gözleri.

😊 😊 😊

Bana bak kadın…
Sen bana küstün ya…
Bende bu akşam içeceğim, içeceğim kendimi balkondan atacağım!

Gel barışalım

Tüh…
Unuttum zemin kata oturuyorum.

Gülümmm, öptüm seni!

Rahmetli babam…
Annem ile kavga ettiğinde ya bu plağı veya kaseti koyarmış cihaza…
Eskidir, çok eski…
Aşkımız gibi!

Ruhu sapığım, güzel kuşum, bülbülüm benim.

Yeminle unuttum, hanıma sordum şimdi…
Kaç yaşında?
14!

Bir saatten beri içerideler, on beş dakika kadar önce girdi odama!

Gençlik parlamento seçimleri varmış…
Oğlan bir baktı, kapıdan çıkarken bir daha döndü baktı…
Pezevengi oracıkta öldürebilirdim!

😊

Genç kız olmuşta oğlanlar ona bakıyormuş(!)
Hep bana Rabbena olmaz tabi, bizlerin yaptıklarını bize yapacaklar!

Dayday’i davet etmişler…
Annesi son derece şık, dantelli siyah bir elbise almış, gelmiş engesine kısalttıracak…
Bir saatten beri ya, bir saatten beri. Bir elbise, tek bir tane. Müşteri olsa hanim çoktan kolundan tutup kapı dışarı ederdi…
O da sanki oyuncak bebekmiş gibi oynuyor onunla…
Kadın milleti!

Geldi odama, “Dayday, hangi taraf daha güzel?”
Yengesi iğnelemiş, bir diz üstü, bir diz altı…
Yok, vallahi billahi değil, ondan değil, diz altı sanki daha çok yakıştı…
Tamam dedi.

Uzun saçlar, gerçekten güzel bir yüzü var…
Tombiş mombiş havali kız…
Albenisi çok. Genç kız olmuş davetlere katılacakmış…
Oğlanlar…
Ardından bakıyormuş. Ne güzel bir şey şu gençlik…
Yerim ben onu, çiğ çiğ yerim.
😊
Zamannnnnn…
Ne çabuk geçiyorsun ne çabuk!

“Bittim, ben bittim”
Son mazot artışlarını kast ederek. Üretici bittiyse, tüketicide bitecek!

Sizler…
Cici hanımlar ve beyler…
Sizler…
Daha AKP seçmeye devam edin!

Yattı bu iş…
😊
Başımdaki manyaklar, işler o kadar az ki…
Hadi dedim boşuna vakit > israf < etmeyeyim…
Son bir arama, farklı anahtar kelimeler ile ve…
PAT!!!!!!!!!!!!!!

Anlatayım efendim…
Her şey bir yanlış anlamadan ibaret…
AMA…
İbreti alem için, YAZMAM LAZIM…
Şikâyet ediyorsan hayatından, varken lokman, sırtında hırkan…
Ve gününde gecende bir şekilde aydınsa…
OKU, o zaman ve ibret al!

Dediğim gibi güney Amerika varoşları ki fark etmiyor Arjantin veya Venezüella…
Gündüzleri bile, gündüzleri…
İnsanlar öyle izbe, öyle karanlık yerlerde hayatlarını sürdürüyor ki…
Evet, mağara demem gerek halbuki baraka AMA baraklar o kadar üst üste, alt alta ki…
Gün ışığı ya gün ışığı birçok barakaya ulaşmıyor…
Çatıya açılan bir delik, içi su dolu pet şişesi, fizik kuralları, biyoloji, kimya içine biraz çamaşır suyu ki bakterileri öldürsün AL SANA MIS GIBI AYDINLATMA!

Sadece gündüz vakti!

Ki DIKKAT

Dedim ya fark etmiyor ha orası ha burası…
Yer, Tayyipistan bile olabilirdi…
(Doğru yer Filipinlermiş)
Bir hayır kurumu 2011 yılında 200 bin şişe aydınlatması monte etmiş…
Olay o kadar vahimmiş ki Güney Amerika ve Afrika’da taklit edilmiş ve konu Birleşmiş Milletlere taşınmış.

Bana gelince…
Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi:
“Demokrasilerde çareler tükenmez”
Önder’de de…
Teknolojik çözümler tükenmez.

😊

Sağlığımı merak ediyorsun hemi
Ben sana ne demiştim?
Çatla patla emi!

Ama ben sen değilim…
İyiyim çok şükür, biliyorsun IBO yasak, kalbim…
İki tane de İbo 800 mg içtim iyi geldi, yani 1,6 gram…
Artı uyuşturucu, hatırlamıyorum iki mi üç mü…
Anlayacağın kadın…
Dün çıldırmanın eşiğindeydim.

Biliyor musun gülümmm…
Şeker fena azıttı yine, en büyük derdim, halsizlik, güçsüzlük ki çok beter…
Halbuki TÜM ilaçlarımı itina ile içiyorum…
Tabanlarımda milyonlarca karınca, cayır cayır yanıyor.

Mainz’den yeni geldim…
Dedim ya “mucit ve mühendis” tarafım, bir iki eksiğim vardı. Onları aldım…
Biraz dinleneyim ondan sonra işe koyulacağım…
Bu sefer >>> maymunluk <<< yapacağım!!! Yıllar önce seyretmiştim, “Arjantin” varoşlarında* bir > fakir < beter fakir…
Ev diyemem…
Berbattı berbat. Bırak elektriği, yiyecek ekmek bulamıyorlar…
Adamcağız üç “ham maddeyle” kendisi elektrik üretiyor, yosun tutmadığı sürece…
Sittin sene kullan (Farsça, 60 sene) Çocuklar gülüm çocuklar…
KORKUYORUM, çok karanlık…
Elektrik çeksem bahçeye doğru ki yüzde bin beş yüz yaparım, yapabilirim AMA kardeş evi…
Allah korusun…
Benim evim değil ki, elektrik kontağı, kaçak, yangın…
Olmayacak şey değil. Bu yüzden yapmıyorum, eh yaptırmak şu an için söz konusu değil…
Altından kalkamam, ölürüm ya ölürüm üzüntümden, benim yüzümden diye.

O adamcağızın aydınlatma olayını ben tamamen unuttum…
Demin bir video yayınladım ya O an hatırladım yine…
Hiçbir yerde tarifi, bileşimi yok yani, kendim deneyerek bulmam lazım…
Başarırsam tam ve ayrıntılı tarifini yayınlarım…
Sevaptır, sevap insanlara, fakir fukaraya yârdim sevap, kollamalıyız birbirimizi…
İnsansak yapmalıyız.

Bahçeden, avludan eve giriş çok karanlık…
El eli görmüyor. Çocuklardan korkuyorum, kardeşten…
Ali’den falan değil, erkek en fazla ya bir bıçak yiyecek veya dayak…
Ama kadın…
Kadın başka, çocuk başka, hayatta vurur acımasızca onlara, insanda!

* Venezüella da olabilir ama kesin güney Amerika

Günaydın Türkiye, günaydın dünya…
Dünkü felaketten sonra iyiyim çok şükür. Hani hep diyorum ya…
İnsan insandan beslenir…
Kafamdaki hayalet ve O sorun, düşündüğüm gibi olmadı…
Yani…
Okumaya, araştırmaya devam!

Pes etmek YOK…
Hayat başlı başına bir mücadele, bir yaşam savaşı…
Ama öyle ama böyle. Araştırmalarım esnasında çok enteresan bir video ile karşılaştım…
Af edin, kızmayın darılmayın, yanlış anlamayın…
SAPITMADIM…
Sapıkta değilim.

Bu konuda güzel ve anlamı şiir:

Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar
Kırkından sonra sakın ola kudurma canım,
Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar.
Oturaklı ol durulsun artık senin kanın,
Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar.
Kendine göre şu dünyada bir meşgale bul,
İnsan olarak mütevazi olgun biri ol.
Azgınlık yapma sakın aklını başına al,
Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar.
Yaptığın delilik varsa yeter olsun artık,
İyi adam ol başın selamet bulsun artık.
Yüreğin sevgi ile imanla dolsun artık,
Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar.
Kırkını geçip akıllanmayan adam olmaz,
O kimsenin yaptığı işin hayırı kalmaz.
Kendini bilmeyen kimseyi hiç kimse bilmez,
Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar.
Yusuf bizler Allah’ın rızasını güdelim,
Sevgiyle yürüyüp Allah yoluna gidelim.
İhtiyarladık günahlara tövbe edelim,
Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar.
Yusuf Tuna

Kırk sekiz sene düşünsem aklıma gelmezdi…
En sevdiğim şeyler arasındadır ikizlerin, mahremde açık edilmesi…
Evet, evet ikizlere takkeden söz ediyorum…
Ah şu ikizler yok mu şu ikizler, adamın başına ne işler açarlar…
Hepimiz biliyoruz haliyle, tek yumurta ikizleri değil bunlar…
Hatunun güzeli, simetrisiyle belli!

Bir kuduruk var başımızda, belamı bela…
Emir verirse yine hücum diye, Allah Allah nidalarıyla imamın orduları, polisleri…
Ellerinde biber gazi ile saldırsa…
GENÇLER…
Hürya deyip anadan doğama soyunmayın, kaçmayın….
Sımsıkı sarılın ikizlere…
Yok mıncıklamayın, kurcalamayın…
Hamur yoğurur gibi yoğurmayın…
Doğru ağzınıza!

Altı numara ile…
Acil durum sutyeni, yokkkkkkkkkkkkk…
Aklınızdan geçeni tahmin edebiliyorum, O da acildir, çok acil AMA o değil…
İzleyin, öğrenin…
Radyasyona, toza ve dumana iyi gelen ve tabii bilumum insani ihtiyaca da…
Şüphesiz Tayyip gazı karşısında da işe yarayacaktır…
Ve yine beş numara…
Gerçekten çok ilginç, bilmekte fayda var diye düşünüyorum.

Ah şu ikizler yok mu şu ikizler
😊