Hiç dikkat ettiniz mi…
Son zaman verdiğimiz şehitler dikkatinizi çekti mi?
Operasyon yapıyor pezevenkler, koca ordu harekette…
60 – 70 terörist SADECE…
VEYA…
Ekmek parası uğruna can veren…
Tekrar CAN VEREN işçilerimiz, emekcilerimiz…
En son YINE 5 can gitti…
Trafiği hiç karıştırma, bayram mesela 64 müydü?
Pek sayın, zatı muhterem çamurbaşkanı…
ADI pezevenk “yönetimi” altında ben sana, size daha ne anlatabilirim ki?
16:03 / 15:03
Dolar 5,81
Euro 6,58
Çeyrek altın 412,00
Borsa 92349
😊
Cidden, bakma hunime…
Dilim iki karış dışarıda, yoruldum gayri…
Baş, yastık ister ama…
Tekrar soruyorum, atlar uçabilir mi?
Cevabı ya bugün ya yarına!
Dayısı kılıklı korkak pezevenk, beti benzi atmış bir şekilde dükkâna geldi…
Koparmak lazım pipisini…
Evin içinden geliyormuş sesler, girememiş evine koşmuş gelmiş bize…
Gittik beraber…
Ben boşuna demiyorum bütün manyaklar benim başımda diye…
Ablası evde…
Kafasız asker, O pipi niye!?
Neyse…
Anlatmıştım kömürü…
Takriben 9 milyon çeşit canlı türü, örneğin kuşların sadece on bin çeşidi…
Biliyorsunuz değil mi…
Kurbağa bacağı deneyini?
Elektrik ile çalışıyoruz hepimiz, kömür kadar tuzda gerekli…
Yapma kardeşim yapma, sorma neden diye genel kültür anlamında elektrik akımı…
Tuzlu mu tuzsuz mu?
Amerikalı kâşif, elektrikli sandalyede insanlar cayır cayır yanıyor diye…
Pis pis kokuyormuş, rahatsız olmuş sayın seyirciler…
Tuzlu sünger ile çözmüş sorunu, YANI…
Kömür kadar hammadde tuzda gerekli.
VE EVET…
Atlar gerçekten uçar…
Yani dört bacağın dördü aynı anda havada…
Saliseler ile ama uçuyor mu hayvan?
Uçuyor!
Bir İngiliz fotoğrafçısı 1872 yılında bu sorunun cevabini bulmak ile görevlendirilir…
5 sene sürer, beş koca sene ta ki günün birinde bu fotoğrafçının aklına bu fikir gelene kadar…
Birden çok fotoğraf makinesini peşin sıra monte eder ve soruya açıklık getirir.
Evrenin ne zaman oluştuğu sorunu, fizik olmaktan çok felsefi bir meseledir. Çünkü cümledeki “evren”, “zaman” ve “oluşma” gibi kelimelerin, hiçbirinin benim gibi sıradan bir insanın kavrayabileceği netlikte bir tanımı yoktur. Yine de söze bir yerden başlamak gerektiği için, bilim adamlarının yalancısı olarak yerküremizin bundan 4.54 milyar yıl önce çok sıcak bir gaz bulutu olarak “dünyaya geldiğini” söylemek istiyorum. Bu 4.54 milyar yıl ölçümünden emin değilim. Ama o zamanlar, bugün anladığımız manada bir canlının var olmadığından yüzde yüz eminim. Çok açıktır ki; canlılar, kendilerinden önce var olan cansız maddelerden inşa edilmiştir.
Aşk, nefret, kıskanma, üzülme veya sevinme gibi ruhsal duyguları olan canlılar, ilk canlılardan çok sonra oluşmuştur. Yine çok açıktır ki; ruh denen şey, ancak canlılar belli bir mükemmeliyete erişince ortaya çıkmıştır. Ruhu olan canlılardan oluşan ama onların toplamından ibaret olmayan ve ayrı bir ruhu olan “toplum” denen canlı türleri ise çok daha sonraları ortaya çıkmıştır.
CANSIZLAR, CANLILARIN AKLINI BAŞINA GETİRMİŞTİR
Cansız şeylerle, onlardan kurulu canlıların birlikte var olması bir çelişki yaratmamıştır. Ruhu olan gelişmiş canlılar, ruhsuz canlılar ve cansızlar evrenindeki sebep-sonuç ilişkilerini gözlemleyerek, üstelik bir de zeki canlılar haline gelmiştir. Ancak ruhu olan birey ile ruhu olan “üst canlı” toplumun birlikte yaşamaya mecbur olması yaman bir çelişki kaynağıdır. Çünkü her ne kadar toplumlar, bireylerden kurulu iseler de toplumlar bireylerden ibaret değildir. Bireyler “sonlu ömürlü” yani fânidir. Toplum ise bireye nazaran “sonsuz” ömürlü yani bakidir. Ömür sürelerinin farklı oluşu, “birey–toplum” çelişkisi yaratmıştır. Birey, kendi sınırlı ömrü içinde, hayattan azami tatmini alacak şekilde davranmaya programlanmıştır. Yani fıtraten bencildir. Toplum ise bireyden diğerkâm olmasını ister. Diğerkâmlık son tahlilde bireyin kendisi için de iyidir. Çünkü herkes, “diğer”dir. Dinler, bu çelişkiyi ortadan kaldırmak için bireye kendisinin de “sonsuz ömürlü” olduğunu söyler, yani ahirete inanmasını ister. Böylece ontolojik (yaradılıştan gelen) “birey-toplum” menfaat çelişkisinin ortadan kalkmasını bekler. Bu, ahlak içindir.
AHLAK VE İKTİSAT
İktisat, bir toplumsal (sosyal) bilimdir. Böyle olduğu için de öncelikle bir ahlak bilimidir. “Ahlak, toplum tarafından geliştirilen ve bireyin hareket alanını kısıtlayan yasaklar manzumesidir. Amacı, bireyin kısa vadeli kişisel çıkarını kollarken, uzun vadeli toplum çıkarına halel getirmesini önlemektir. İktisatta “kısa vade-uzun vade tercihleri”, “bütçe dengesi”, “dış ödemeler dengesi”, “faiz ve kur” gibi makro veya “ihale yasası”, “yap-işlet-devret”, “vergi affı”, “imar veya vergi barışı”, “servet/stok affı” gibi düzenleme tartışmaları, aslında ahlaki tartışmalardır. İktisat biliminin kurucusu Adam Smith’in (1723-1790) ahlak profesörü olması da tesadüf değildir.
Son söz: Ahlak, don paçası ile uçkuru arasına sığmaz.
Tüm okurlarımın şeker bayramını kutlarım.
İstanbul’da olsam…
Özellikle bu gibi günlerde kentin tadını çıkarırdım, gezilecek görülecek o kadar yer var ki…
En basitinden, en basiti…
Al oltanı…
Otur bir kafeye. INAN…
O kadar zevkli oluyor ki. Balık ekmek…
Cay kahve, oh gel keyfim gel!
Veya çık adalara, her gün birine…
Kültür günü yap, deniz…
Hava müsait ise bir gün bir yaka diğer gün öbürünü…
Boğaz, baştan başa…
Bir ibadet günü yap mesela, camiden camiye…
Eyüp Sultandan başlamak üzere…
Ben gitmem, siz gidersiniz…
😊
Çarsı, Pazar. Keşif et…
Parkları, sarayları…
Vesaire vesaire.
Bak bizimkilerin hastalığı, anlatmıştım…
Evimin balkonu bana yeter, bahçesi…
Kafama göre takılırım ben, onları beş yıldızlının altı kurtarmıyor…
>>> evimin keyfi <<<
Zevk…
Hayat anlayışı…
Gideceksem ille bir yere…
Kültür gezileri, tabiatı keşif etmek…
Doğal güzellikler, tarihi yerler…
Ne bileyim…
Yazın ayrı, kişin ayrı. Sergiler…
Tiyatro, sinema…
İlle gideceksem bir yerlere, otel beklemem…
BEKLEYEMEM ya oturamam oturduğum yerde…
Beni, gözümü, ruhumu, gönlümü dolduracak ille!
Entel dantel meselesi…
Anlıyor musun entel dantel meselesi…
Doğal olacak…
Hani…
Koyma pınar pınar olmazmış ya, ille dibinden kaynayacak!
Ya…
Bu ADILERE daha kim inanıyor bu zamanda…
Anlamıyorum, ANLAMIYORUM!
Neyse…
İnanır misin; saat sekizi bulmadan uyuyup kalıyoruz ikimizde…
Çocuk gibi, hadi O normal…
Ya ben?
Hanıma çok sevindim, ilaçlarını değişirmişler…
İyi gelmiş…
Çok uzak, çok, çok uzak. Gidemiyorum, tatilde evlat ile birlikte…
Biliyor musun, kabullenemiyorum, bir türlü kabullenemiyorum kendimi…
Sinir oluyorum, gıcık!
11:44 / 10:44
Dolar 5,86
Euro 6,61
Çeyrek altın 413,07
Borsa 90915
YEMINLE…
Elimden gelse, şu kahır olası “input” ihtiyacı olmasa…
Sözcü denilen sözde gazeteyi sokmam evime!
Neden mi?
Sonra…
Önce bir düne bakalım, evvelsine…
O kadar çalışkan bir milletiz ki, dürüst…
Haliyle 9 günlük bayram tatilini ziyadesiyle hak ediyoruz(!)
Üretiyoruz ya, üretiyoruz…
9 gün üretmesek…
Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) ne zararı olabilir k?
Ben, ben olmazdım…
Olmazdım…
Kimi şey takibimde olmasa, bakma sesim çıkmazsa, sanma…
Önder aylaklarda…
Validemin deyimi ile “Önder yine yaramazlık peşinde”
😊
Tabii ki dövizi izledim, piyasalar takibimde…
Dünya!
Gurbette yaşayan TÜM kardeşlerin dikkatine…
Özellikle sen, sen DIKKAT ET…
Söyle evlada, tembihle, al eline sopa dinlemezse evire çevire…
ANLA…
Annelerin vurduğu yerde gül bitermiş…
Bak ya, peki babalar vurunca ne biter ne olur?
😊
Neyse…
IMF dün duyurdu, IMF duyuruyor bunu…
Amerika’da…
Beklenebilen yaşam süresi gittikçe kısalmakta…
Ekonomik veriler, gelir adaletsizliği…
Azıttı!
Bakma borsa, morsa…
Trump efendi, s.çtı taşa!!!
DIKKAT et harcamalarına…
Yazmıştım kaç zaman öncesi, dünya çapında resesyon kapıda…
Açıklama yapıyor pezevengin damadı…
Eylülde enflasyon tekli hanelerde…
Ananın a.ı, eylülde…
INAN…
Lütfen inan bana, veriler çok ciddi…
Açıklayamam hepsini, kaynakları, yerlerini…
Almanya dahil…
Çok ciddi sıkıntılar bekliyor bizi.
BILIYORUM…
Eminim yani, anlamadın değil mi açıklamamın önemini?
Dünyanın en ileri gelen devletlerden birinde yaşam şartlarının gittikçe kötüleşmesi ne demek, dünya üzerinde etkileri ne olur anlamadın değil mi?
Pazartesi akşamıydı…
Kulüpten eve dönüyordum, tabi köy yeri, ara sokaklar. Yoruldum en kısa zamanda eve gitmek istedim. Ya…
Almanya burası değil mi Almanya!
Bir gurup yaratık…
İnsan diyemem, YARATIK…
Sanki ülkelerinin herhangi bir köyündeymiş gibi yollarda…
Yolun üstünde, kaldırım nedir, neden kaldırım yapmış Almanlar bilmiyorlar…
Hele o karılar, yok bu sefer başörtülü…
AMA…
Yerleri süpüren pardösüleri ile, O Karaman koyunu k.çlarıyla…
Bir o yana bir bu yana salına salına…
Görseydiniz manzarayı, bir görseydiniz…
Ya…
Senin el âlemin düzenini bozmaya hakkın var mı?
Ondan sonra Sözcü gibi gazeteler haber yapar!
Bilmiyordum, bu sabah öğrenmiş oldum…
Tayyipistan İslam iş birliği teşkilatı başkanlığını Suudi köpeklere devir etmiş…
Türkiyeli…
Tayyip vakti zamanı Kudüs oldu RESMEN Yahudilerin başkenti!
Tepem attı gene…
Aman ya ne uğraşıyorum ne anlatmaya çalışıyorum ki…
Sizler yolunuza ben yoluma!
Tatil boyunca, ondalıklar kesiminde ufak tefek değişimler…
Altında belirgin, salt altında…
09:23 / 08:23
Dolar 5,84
Euro 6,58
Çeyrek altın 410,53
Borsa 90346